Who's been working so damn hard
Kim çok çalışıyor? You got that head on overload?
Kafana çok fazla bilgi mi yükledin? Got yourself this flawless body
Kendine bu kusursuz vücudu yaptın Aching now from head to toe
Şimdi kafandan parmak ucuna kadar acıyor Ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil All my ladies 'round the world
Dünyanın her yerindeki kadınlarım Ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil Good girls better get bad...
İyi kızlar kötü olsa daha iyi olur...
You've been down before
Daha önce yıkıldın You've been hurt before
Daha önce incindin You got up before
Daha önce kalktın You'll be good to go, good to go
Gitmek için iyi olacaksın, iyi olacaksın Destiny said it, you got to get up and get it
Kader söyledi, kalkıp onu alman gerek Get mad independent and don't you ever forget it
Bağımsızlığında delir ve bunu asla unutma Got some dirt on your shoulder
Omuzlarına biraz pislik bulaştır Then let me brush it off for ya
Sonra senin için onu temizlemeye izin ver If you're feeling me, put your five high
Eğer beni hissediyorsan beşlik çak That's my girl!
İşte benim kızım!
That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım (Get up, what you waiting for?)
(Kalk, neyi bekliyorsun?) That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım
Nod if you been played by every boo just trying to show you off
Eğer her sevgilin sana gösteriş yapmaya çalıştıysa başını salla Thought he was the best you ever had until he cut you off
Seni incitine kadar senin için en iyisi olduğunu düşünmüştün Ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil Bet, you bet, you know your worth
İddia ederim ki değerini biliyorsundur Ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil Good girls better get bad
İyi kızlar kötü olsa daha iyi olur
You've been down before
Daha önce yıkıldın You've been hurt before
Daha önce incindin You got up before
Daha önce kalktın You'll be good to go, good to go
Gitmek için iyi olacaksın, iyi olacaksın Destiny said it, you got to get up and get it
Kader söyledi, kalkıp onu alman gerek Get mad independent and don't you ever forget it
Bağımsızlığında delir ve bunu asla unutma Got some dirt on your shoulder
Omuzlarına biraz pislik bulaştır Then let me brush it off for ya
Sonra senin için onu temizlemeye izin ver If you're feeling me, put your five high
Eğer beni hissediyorsan beşlik çak That's my girl!
İşte benim kızım!
That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım (Get up, what you waiting for?)
(Kalk, neyi bekliyorsun?) That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım
You've been down before
Daha önce yıkıldın You've been hurt before
Daha önce incindin You got up before
Daha önce kalktın You'll be good to go, good to go
Gitmek için iyi olacaksın, iyi olacaksın Destiny said it, you got to get up and get it
Kader söyledi, kalkıp onu alman gerek Get mad independent and don't you ever forget it
Bağımsızlığında delir ve bunu asla unutma Got some dirt on your shoulder
Omuzlarına biraz pislik bulaştır Then let me brush it off for ya
Sonra senin için onu temizlemeye izin ver If you're feeling me, put your five high
Eğer beni hissediyorsan beşlik çak That's my girl!
İşte benim kızım!
That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım (Get up, what you waiting for?)
(Kalk, neyi bekliyorsun?) That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım (That's my girl, that's my girl, that's my girl, that's my girl )
(İşte benim kızım, işte benim kızım, işte benim kızım)
Ain't nothing, ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil, hiçbir şey değil Put your heart and your soul in it
Kalbini ve ruhunu koy Ain't nothing, ain't nothing, ain't nothing
Hiçbir şey değil, hiçbir şey değil, hiçbir şey değil Now put your heart and your soul in it
Şimdi kalbini ve ruhunu koy
That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım
That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım That's my girl
İşte benim kızım
Finally blew up in my face
Sonunda hayatımı mahvetti Crash and burnt to pieces
Kırdı ve parçalarını yaktı You got what you want from me
Benden ne istiyorsun I gave you what you needed
Ne istediysen verdim
I was warned but fooled by charm
Uyarmışlarıdı beni ama cazibene kandım And you deserve to be alone
Ve sen yalnız olmayı hak ettin
And I deserve better, better than you
Ve ben de daha iyisini, senden daha iyisini hak ettim I deserve better, better than you
Daha iyisini, senden daha iyisini I deserve better
Hak ettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim
I used to cry to all my friends
Bütün arkadaşlarıma haykırıyordum But they would say, "I told ya"
Ama onlar derdi ki, "sana dedim" Finally, I can breathe again
Sonuç olarak, tekrar nefes alabiliyor The weight is off my shoulders
Omuzlarımdan bir yük kalktı
I was warned but fooled by charm
Uyarmışlarıdı beni ama cazibene kandım And you deserve to be alone
Ve sen yalnız olmayı hak ettin
And I deserve better, better than you
Ve ben de daha iyisini, senden daha iyisini hak ettim I deserve better, better than you
Daha iyisini, senden daha iyisini I deserve better
Hak ettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim
Let's talk about the word "deserve"
"Hak etmek" kelimesi hakkında konuşalım Or talk 'bout the world deserves a queen (You queen)
Ya da "Hak eden bir kraliçe" hakkında (Kraliçesin) Let's talk about that four letter word: love
Üç harfli kelime hakkında konuşalım: Aşk I think you deserve a king
Bence sen bir kral olmayı hak ettin I think you deserve the world and everything in it
Bence sen dünyayı ve içindeki herşeyi hak ettin And I try to go get it to show you I meant it when I
Ve ----------- demek istiyorum ki ben senden Tell you I'm sorry, tomorrow I promise that I
Özür dilediğimde, söz veriyorum ertesi gün Try to better, I'll do whatever for mine
Daha iyisini deneyeceğim, benim için ne olursa yapacağım And I ain't tryna be your friend's friends
Ve arkadaşının arkadaşı olmayı denemeyeceğim Or your quote unquote fake friend, that's why I hate friends
Ya da tırnak içinde sahte arkadaş, bu yüzden arkadaşlarından nefret ediyorum I'd rather see you laugh to see you cry
Seni ağlarken görmektense gülerken görmeyi tercih ederim I'd rather see you lead and tell a lie
Seni bir yalan söylerken görmeyi tercih ederim
And you ain't gotta say it, you deserve better
Ve şunu asla söyleme, sen daha iyisini hak ettin
And I deserve better, better than you
Ve ben de daha iyisini, senden daha iyisini hak ettim I deserve better, better than you
Daha iyisini, senden daha iyisini I deserve better
Hak ettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim Tell 'em what they already know, I deserve better
Onlara zaten bildikleri şeyleri söyle, daha iyisini hak kettim
It ain't my fault you keep turning me on
Beni sürekli tahrik ediyorsan bu benim hatam değil It ain't my fault you got, got me so gone
Aklımı başımdan fena alıyorsan benim hatam değil It ain't my fault I'm not leaving alone
Yalnız bırakmamam benim hatam değil It ain't my fault you keep turning me on
Beni sürekli tahrik ediyorsan bu benim hatam değil I can't talk right now, I'm looking and I like what I'm seeing
Şu an konuşamam,bakıyorum ve gördüğüm şey hoşuma gidiyor Got me feeling kinda shocked right now
Biraz şokta gibi hissetmemi sağlıyor Could've stopped right now, even if I wanted
Şimdi durabilirdim,eğer isteseydim Gotta get it, get it, get it, while it's hot right now
Şimdi tazeyken almam gerekiyor Oh my god, what is this
Aman Tanrım,bu nedir Why you all in my business
Neden bütün işime karışıyorsun Baby I insist, please don't blame me for what ever happens next
Bebeğim ısrar ediyorum,lütfen sonra olacaklardan sonra beni suçlama
No I, can't be responsible
Hayır ben sorumlu olamam If I, get you in trouble now
Şimdi senin başını belaya sokarsam See you're, too irresistible
Bak,sen çok karşıkoyulmazsın Yeah that's for sure
Evet bu kesin bir şey
So if I put your hands where my eyes can't see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam Then you're the one who's got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin No I can't be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam It ain't my fault
Benim hatam değil
It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır) It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain't my fault you came here looking like that
Senin buraya böyle görünerek gelmen benim hatam değil You just made me trip, fall, and land on your lap
Sadece benim takılmamı,düşmemi ve kucağına inmemi sağladın Certain bad boy swoon, body hotter than a sun
Kesin bir kötü çocuk baygıntısı,vücudu güneşten daha sıcak (seksi) I don't mean to be rude, but I look so damn good on ya
Kaba olmak istemem ama Tanrım senin üzerinde çok güzel duruyorum
Ain't got time right now, missed me with the what's your name, your sign?
Şu an zamanım yok,beni "adın ne,burcun ne?" gibi sorularla kaçırdın It's out of time, I just called an Uber* and it's right outside
Zaman tükendi,az önce bir Uber* çağırdım ve tam dışarıda bekliyor Oh my god, what is this
Aman Tanrım,bu nedir Why you all in my business
Neden bütün işime karışıyorsun Baby I insist, please don't blame me for what ever happens next
Bebeğim ısrar ediyorum,lütfen sonra olacaklardan sonra beni suçlama
No I, can't be responsible
Hayır ben sorumlu olamam If I, get you in trouble now
Şimdi senin başını belaya sokarsam See you're, too irresistible
Bak,sen çok karşıkoyulmazsın Yeah that's for sure
Evet bu kesin bir şey
So if I put your hands where my eyes can't see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam Then you're the one who's got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin No I can't be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam It ain't my fault
Benim hatam değil
It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır) It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
Baby one, two, three
Bebeğim,bir,iki,üç Your body's calling me
Vücudun beni çağırıyor And I know wherever it is
Nerede olduğunu biliyorum Is exactly where I wanna be
Tam olmak istediğim yerde But don't blame me
Ama beni suçlama It ain't my fault
Benim hatam değil
It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır) It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır) It ain't my fault (oh my, oh my, oh my)
Benim hatam değil (Ah Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım)
So if I put your hands where my eyes can't see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam Then you're the one who's got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin No I can't be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam It ain't my fault
Benim hatam değil
It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır) It ain't my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain't my fault you got me so caught
Benim suçum değil,beni kendine fena bağladın It ain't my fault you got me so caught
Benim suçum değil,beni kendine fena bağladın
(Oh, well that's too bad it ain't my fault...!)
(Ah,pekala,bu çok kötü,benim hatam değil...!)
Uh-oh, running out of breath, but I
Nefesim kesilmiş haldeyim ama benim Oh, I, I got stamina
Dayanma gücüm var Uh-oh, running now, I close my eyes
Koşuyorum şimdi, gözlerimi kapatıp Well, oh, I got stamina
Dayanma gücüm var And uh-oh, I see another mountain to climb
Ve, diğer zor işleri görüyorum
But I, I got stamina
Ama ben, dayanma gücüne sahibim And uh-oh, I need another love to be mine
Ve, diğer ben olmayı sevmem gerekiyor Cause I, I got stamina
Çünkü benim, dayanma gücüm var
Don't give up; I won't give up
Pes etme, ben etmeyeceğim Don't give up, no no no
Pes etme, hayır hayır hayır Don't give up; I won't give up
Pes etme, ben etmeyeceğim Don't give up, no no no
Pes etme, hayır hayır hayır
I'm free to be the greatest, I'm alive
En büyük olmak için özgürüm, hala hayattayım I'm free to be the greatest here tonight, the greatest
En büyük olmak için bu gece buradayım, en büyük The greatest, the greatest alive
En büyük, en büyük de hayatta The greatest, the greatest alive
En büyük, en büyük de hayatta
Uh-oh, running out of breath, but I
Nefesim kesilmiş haldeyim ama ben Oh, I, I got stamina
Dayanma gücüne sahibim Uh-oh, running now, I close my eyes
Koşuyorum şimdi, gözlerimi kapatıp Well, oh, I got stamina
Dayanma gücüm var And oh yeah, running to the waves below
Ve evet, dev dalgaların içine dalıyorum But I, I got stamina
Ama dayanma gücüm var And oh yeah, I'm running and I'm just enough
Ve evet, koşuyorum ama yeteri kadar değil And uh-oh, I got stamina
Ve, dayanma gücüne sahibim
Don't give up; I won't give up
Pes etme, ben etmeyeceğim Don't give up, no no no
Pes etme, hayır hayır hayır Don't give up; I won't give up
Pes etme, ben etmeyeceğim Don't give up, no no no
Pes etme, hayır hayır hayır
I'm free to be the greatest, I'm alive
En büyük olmak için özgürüm, hala hayattayım I'm free to be the greatest here tonight, the greatest
En büyük olmak için bu gece burdayım, en büyük The greatest, the greatest alive
En büyük, en büyük de hayatta The greatest, the greatest alive
En büyük, en büyük de hayatta
Oh-oh, I got stamina
Dayanma gücüm var Oh-oh, I got stamina
Dayanma gücüm var Oh-oh, I got stamina
Dayanma gücüm var Oh-oh, I got stamina
Dayanma gücüm var
Hey, I am the truth
Hey, ben haklıyım Hey, I am the wisdom of the fallen; I'm the youth
Hey, ben bilgelikten düşmüş haldeyim; gençlik çağımdayım Hey, I am the greatest; hey, this is the proof
Hey, ben en büyüğüm, hey, bu da ıspatı Hey, I work hard, pray hard, pay dues, hey
Hey, çok çalışırım, çok dua ederim, vergimi öderim, hey I transform with pressure; I'm hands-on with effort
Ben baskılarla değiştim, ellerimle çabalayarak I fell twice before; my bounce back was special
Daha önce iki kere yıkıldım, kendimi toparlamam çok özeldi Letdowns will get you, and the critics will test you
Hayal kırıklıkları seni saracak ve eleştriler seni test edecek But the strong will survive; another scar may bless you, ah
Ama atlatacak gücte olacaksın, belki de başka bir yaran seni koruyacak
Don't give up (no no); I won't give up (no no)
Pes etme (hayır hayır); Ben etmeyeceğim (hayır hayır) Don't give up, no no no (nah)
Pes etme, hayır hayır hayır Don't give up; I won't give up
Pes etme; ben etmeyeceğim Don't give up, no no no
Pes etme, hayır hayır hayır
I'm free to be the greatest, I'm alive
En büyük olmak için özgürüm, hala hayattayım I'm free to be the greatest here tonight, the greatest
En büyük olmak için bu gece buradayım, en büyük The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up, no no no)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme, hayır hayır hayır) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up, no no no)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme, hayır hayır hayır)
The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var) The greatest, the greatest alive (Don't give up, don't give up, don't give up; I got stamina)
En büyük, en büyük de hayatta (Pes etme, pes etme, pes etme; dayanma gücüm var)