İngilizce Türkçe Sözlük







16 Nisan 2021 Cuma

Lana Del Rey – Dark But Just a Game İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun
That’s what he would say to me
– Bana şöyle derdi buydu
The faces aren’t the same
– Yüzler aynı değil
But their stories all end tragically
– Fakat, hikayelerinin trajik sonu

(Sweet, but whatever, baby)
– (Tatlı, ama her neyse, bebeğim)
And that’s the price of fame
– Ve bu şöhretin bedeli
A tale as old as time you’d be
– Zaman kadar eski bir hikaye
(Sweet, but whatever, baby)
– (Tatlı, ama her neyse, bebeğim)
A pretty little fool to think exceptions still rule
– İstisnaların hala geçerli olduğunu düşünmek için oldukça küçük bir aptal
Just walk along, like you and me, this way
– Sadece yürü, sen ve ben gibi, bu şekilde

But life is sweet, but whatever, baby
– Ama hayat tatlı, ama her neyse, bebeğim
You gotta take them for what they got
– Sahip oldukları şey için onları almalısın.
And while the whole world is crazy
– Ve tüm dünya deli iken
We’re getting high in a parking lot
– Otoparkta kafayı buluyoruz.

We keep changing all the time
– Her zaman değişmeye devam ediyoruz
The best ones lost their minds
– En iyileri akıllarını kaybetti
So I’m not gonna change, I’ll stay the same
– Bu yüzden değişmeyeceğim, aynı kalacağım
No rose left on the vines
– Sarmaşıklarda gül kalmadı
Don’t even want what’s mine, much less the fame
– Benim olanı bile istemiyorum, Daha az şöhret
It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun
It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun

It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun
So play it like a symphony
– Bu yüzden bir senfoni gibi çal
You know our love’s the same
– Biliyorsun aşkımız aynı
They’ll both go down in infamy
– Her ikisi de aşağı rezillik gidecekler

I was a pretty little thing
– Çok küçük bir şeydim.
And God, I loved to sing
– Ve Tanrım, şarkı söylemeyi severdim
But nothing came from either one but pain (but fuck it)
– Ama her ikisinden de acıdan başka bir şey gelmedi (ama siktir et)
Life is sweet, but whatever, baby
– Hayat çok tatlı, ama her neyse, bebeğim
Don’t ever think it’s not
– Asla öyle olmadığını düşünme
While the whole world is crazy
– Tüm dünya deli iken
We’re making out in the parking lot
– Otoparkta öpüşüyoruz.

We keep changing all the time
– Her zaman değişmeye devam ediyoruz
The best ones lost their minds
– En iyileri akıllarını kaybetti
So I’m not gonna change, I’ll stay the same
– Bu yüzden değişmeyeceğim, aynı kalacağım
No rose left on the vines
– Sarmaşıklarda gül kalmadı
Don’t even want what’s mine, much less the fame
– Benim olanı bile istemiyorum, Daha az şöhret
It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun

We keep changing all the time
– Her zaman değişmeye devam ediyoruz
The best ones lost their minds
– En iyileri akıllarını kaybetti
So I’m not gonna change, I’ll stay the same
– Bu yüzden değişmeyeceğim, aynı kalacağım
No rose left on the vines
– Sarmaşıklarda gül kalmadı
Don’t even want what’s mine, much less the fame
– Benim olanı bile istemiyorum, Daha az şöhret
It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun

It’s dark, but just a game
– Karanlık, ama sadece bir oyun
It’s dark, but just-
– Karanlık, ama sadece-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder