İngilizce Türkçe Sözlük







3 Mayıs 2021 Pazartesi

Rufus Wainwright – Going To A Town İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I’m going to a town that has already been burnt down
– Çoktan yanmış bir kasabaya gidiyorum.
I’m going to a place that has already been disgraced
– Zaten rezil olmuş bir yere gidiyorum.
I’m gonna see some folks who have already been let down
– Zaten hayal kırıklığına uğramış bazı insanlar göreceğim
I’m so tired of America
– Amerika’dan çok yoruldum.

I’m gonna make it up for all of The Sunday Times
– Tüm Sunday Times’ı telafi edeceğim.
I’m gonna make it up for all of the nursery rhymes
– Tüm tekerlemeler için bunu telafi edeceğim
They never really seem to want to tell the truth
– Asla gerçeği söylemek istemiyorlar.
I’m so tired of you, America
– Senden çok yoruldum, Amerika

Making my own way home, ain’t gonna be alone
– Eve kendi yolumu çiziyorum, yalnız olmayacağım
I’ve got a life to lead, America
– Yönetmem gereken bir hayatım var, Amerika.
I’ve got a life to lead
– Benim yönetmem gereken bir hayatım var.

Tell me, do you really think you go to hell for having loved?
– Söylesene, gerçekten sevdiğin için cehenneme gideceğini düşünüyor musun?
Tell me, enough of thinking everything that you’ve done is good
– Söyle bana, yaptığın her şeyin iyi olduğunu düşünmekten bıktım
I really need to know, after soaking the body of Jesus Christ in blood
– İsa Mesih’in bedenini kana batırdıktan sonra gerçekten bilmem gerekiyor
I’m so tired of America
– Amerika’dan çok yoruldum.

I really need to know
– Gerçekten bilmem gerek.
I may just never see you again, or might as well
– Seni bir daha asla göremeyebilirim, ya da görebilirim
You took advantage of a world that loved you well
– Seni iyi seven bir dünyadan faydalandın.
I’m going to a town that has already been burnt down
– Çoktan yanmış bir kasabaya gidiyorum.
I’m so tired of you, America
– Senden çok yoruldum, Amerika

Making my own way home, ain’t gonna be alone
– Eve kendi yolumu çiziyorum, yalnız olmayacağım
I’ve got a life to lead, America
– Yönetmem gereken bir hayatım var, Amerika.
I’ve got a life to lead
– Benim yönetmem gereken bir hayatım var.
I got a soul to feed
– Besleyecek bir ruhum var
I got a dream to heed
– Dikkat etmem gereken bir rüya var
And that’s all I need
– Ve tüm ihtiyacım bu

Making my own way home, ain’t gonna be alone
– Eve kendi yolumu çiziyorum, yalnız olmayacağım
I’m going to a town
– Bir kasabaya gidiyorum
That has already been burnt down
– Bu zaten yakıldı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder