4 Haziran 2021 Cuma

Maroon 5 – Sugar İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I’m hurting, baby, I’m broken down
– Acı çekiyorum, bebek, çökmüş durumdayım
I need your loving, loving, I need it now
– Senin sevgine ihtiyacım var, sevgi dolu, şimdi ihtiyacım var
When I’m without you
– Sensiz olduğumda
I’m something weak
– Ben zayıf bir şeyim
You got me begging
– Bana yalvarıyorsun
Begging, I’m on my knees
– Yalvarıyorum, dizlerimin üzerindeyim

I don’t wanna be needing your love
– Senin sevgine ihtiyacım yok.
I just wanna be deep in your love
– Sadece aşkının derinliklerinde olmak istiyorum
And it’s killing me when you’re away
– Ve sen yokken beni öldürüyor
Ooh, baby
– Ooh, bebeğim
‘Cause I really don’t care where you are
– Çünkü nerede olduğun umurumda değil.
I just wanna be there where you are
– Sadece senin olduğun yerde olmak istiyorum.
And I gotta get one little taste
– Ve küçük bir tat almalıyım

Your sugar
– Şekerin
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?
I’m right here, ’cause I need
– Buradayım, çünkü ihtiyacım var
Little love and little sympathy
– Biraz sevgi ve biraz sempati
Yeah you show me good loving
– Evet, bana iyi bir sevgi gösteriyorsun.
Make it alright
– Her şeyi yoluna koy
Need a little sweetness in my life
– Hayatımda biraz tatlılığa ihtiyacım var
Your sugar
– Şekerin
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?

My broken pieces
– Kırık parçalarım
You pick them up
– Onları sen al
Don’t leave me hanging, hanging
– Beni asılı bırakma, asılı
Come give me some
– Gel bana biraz ver.
When I’m without ya
– Sensiz olduğumda
I’m so insecure
– Bu kadar güvensiz değilim
You are the one thing
– Tek şey sensin
The one thing, I’m living for
– Tek bir şey için yaşıyorum

I don’t wanna be needing your love
– Senin sevgine ihtiyacım yok.
I just wanna be deep in your love
– Sadece aşkının derinliklerinde olmak istiyorum
And it’s killing me when you’re away
– Ve sen yokken beni öldürüyor
Ooh, baby
– Ooh, bebeğim
‘Cause I really don’t care where you are
– Çünkü nerede olduğun umurumda değil.
I just wanna be there where you are
– Sadece senin olduğun yerde olmak istiyorum.
And I gotta get one little taste
– Ve küçük bir tat almalıyım

Your sugar
– Şekerin
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?
I’m right here, ’cause I need
– Buradayım, çünkü ihtiyacım var
Little love and little sympathy
– Biraz sevgi ve biraz sempati
Yeah you show me good loving
– Evet, bana iyi bir sevgi gösteriyorsun.
Make it alright
– Her şeyi yoluna koy
Need a little sweetness in my life
– Hayatımda biraz tatlılığa ihtiyacım var
Your Sugar! (Your sugar!)
– Şekerin! (Şekerin!)
Yes, please (Yes, please)
– Evet, lütfen (Evet, lütfen)
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?

Yeah
– Evet
I want that red velvet
– O kırmızı kadife istiyorum
I want that sugar sweet
– O şekerin tatlı olmasını istiyorum.
Don’t let nobody touch it
– Kimsenin dokunmasına izin verme.
Unless that somebody’s me
– Eğer o kişi ben değilsem
I gotta be a man
– Bir erkek olmalıyım
There ain’t no other way
– Başka yolu yok
‘Cause girl you’re hotter than southern California Bay
– Çünkü Güney Kaliforniya Körfezi’nden daha ateşlisin.

I don’t wanna play no games
– Hiç oyun oynamak istemiyorum
I don’t gotta be afraid
– Ben korkmak istemiyorum
Don’t give all that shy shit
– O kadar utangaç umurumda değil
No make up on, that’s my
– Makyaj yok, Bu benim

Sugar
– Şeker
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me (down on me!)
– Gelip bana bırakmayacak mısın (bana bırak!)
Oh, right here (right here)
– Oh, tam burada (tam burada)
‘Cause I need (I need)
– Çünkü ihtiyacım var (ihtiyacım var)
Little love and little sympathy
– Biraz sevgi ve biraz sempati
Yeah you show me good loving
– Evet, bana iyi bir sevgi gösteriyorsun.
Make it alright
– Her şeyi yoluna koy
Need a little sweetness in my life
– Hayatımda biraz tatlılığa ihtiyacım var
Your sugar! (Sugar!)
– Şekerin! (Şeker!)
Yes, please (Yes, please)
– Evet, lütfen (Evet, lütfen)
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?

Your sugar
– Şekerin
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?
I’m right here, ’cause I need
– Buradayım, çünkü ihtiyacım var
Little love and little sympathy
– Biraz sevgi ve biraz sempati
Yeah you show me good loving
– Evet, bana iyi bir sevgi gösteriyorsun.
Make it alright
– Her şeyi yoluna koy
Need a little sweetness in my life
– Hayatımda biraz tatlılığa ihtiyacım var
Your sugar
– Şekerin
Yes, please
– Evet, lütfen
Won’t you come and put it down on me
– Gelip bana bırakmayacak mısın?
(Down on me, down on me)
– (Aşağı bana, aşağı bana)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder