İngilizce Türkçe Sözlük







13 Ocak 2017 Cuma

Way Back Türkçe çevirisi

No looking back
Arkana bakma
Face the facts you said
Söylediklerinle yüzleş
Fait accompli (it’s over)
Oldu bitti (bitti)
Get out of my face, i prayed
Beni rahat bırak diye dua ettim.

Remembering the old schoolyard
Eski okul bahçesini hatırlıyorsun
Cheek to cheek and heart to heart
Yanak yanağa, kalp kalbeydik
You and me so crazy
Sen ve ben çok çılgındık
Really thrilled to bits
Gerçekten çok mutluyduk

We’ve been young and we’ve been free
Gençtik ve özgürdük
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk

Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken

Friday night we made grade
Cuma gecesi başardık
Dressed to kill couldn’t hardly wait
Çok şıktık, sabırsızlanıyorduk
In the early morning rain
Sabah yağmurunda
We’ve been searching for a place to stay
Kalmak için bir yer arardık
The old oak gave us shelter then you took my breath away
Meşe ağacı bize sığınak olurdu sonra sen benim nefesimi keserdin
We’ve been young and we’ve been free
Genç ve özgürdük.
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk
Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken

Blessed Türkçe çevirisi

Blessed (Kutsal)

I welcome the sun
-Güneşe hoş geldim

The clouds and rain
-Bulutlara ve yağmura

The wind that sweeps the sky clean and lets the sun shine again
-Gökyüzü rüzgarın tozunu süpürür ve güneş yeniden parlar

This is the most magnificent life has ever been
-Bu şimdiye kadarki en muhteşem hayattır.

Here is heaven and earth and the brilliant sky in between
-Burası cennet, doğa ve arasında muhteşem gökyüzü

Blessed is this life and I’m gonna celebrate being alive
-Bu kutsal bir yaşam ve hayatta olduğum için bunu kutlayacağım

Blessed is this life and I’m gonna celebrate being alive
-Bu kutsal bir yaşam ve hayatta olduğum için bunu kutlayacağım

Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive

I dwell in the darkness
-Karanlıkta yaşarım

I let in the light
-Işığın girmesine izin verdim

I sleep in the afternoon and become the noise in the night
-Öğleden sonra uyurum ve gecenin sessizliğinde gelirim

I trespass in temptation suffer in sacrifice
-Sınırları aşarım, acıyı baştan çıkarıp kurban ederim.

But I awake each day with the new sunrise
-Ama hergün yeni bir gün ışığıyla uyanırım.

Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive

Eclosion Türkçe çevirisi

Déchire la peau épaisse
Qui pèse sur mes épaules
Détache-la pour moi
Membre par membre
Pièce par pièce
Je veux te montrer qui je suis
Au delà de mon corps
Au delà de ma chair
Te laisser entrevoir
Mes éctats limpides
Non humains

Omuzlarıma çöken
Kalın deriyi yırt
Benim için ayır onu
Uzuv uzuv
Parça parça
Kim olduğumu sana göstermek istiyorum
Vücudumun ötesinde
Tenimin ötesinde
İnsani olmayan
Berrak parlaklığımı
Bir an için görmene izin vermek istiyorum

Regarde-moi
Tel que je suis
Et accepte-moi
Ne les laisse pas
Me voler mon âme
Ne les laisse pas la ternir

Olduğum gibi
Bak bana
Ve kabul et beni
Ruhumu çalmalarına
İzin verme
Onu karartmalarına izin verme
Çeviren: Ahmet KADI

8 Ocak 2017 Pazar

Bebe Rexha - I Got You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

I Got You

Benimsin

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!I can see you hurtin'

Canının yandığını görebiliyorum

I've been through the same thing

Ben de aynı şeyleri yaşadım

Baby don't you worry

Endileşenme bebeğim

I got you

Benimsin artık

I just wanna know you

Sadece seni tanımak istiyorum

Tell me all your secrets

Bana bütün sırlarını anlat

Lookin' like you need it

Buna ihtiyacın varmış gibi bakıyorsun

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

We can get high, oh nah, nah, nah

Yükselebiliriz

We can get low, oh nah, nah, nah

Alçalabiliriz

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Tell you no lies, oh, nah, nah, nah

Yalan söylemem

We can get lost oh, nah, nah, nah

Kaybolabiliriz

Take it all off, oh, nah, nah, nah

Herşeyini çıkart

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Give it to me all, oh, nah, nah, nah

Her şeyini bana ver

Tell me what you're thinkin'

Ne düşündüğünü söyle bana

Always over thinkin'

Sürekliği düşündüğün şeyi

I just wanna love you

Sadece seni sevmek istiyorum

I got you

Benimsin

Don't have to be so guarded

Bu kadar ihtiyatlı olmak zorunda değilsin

Let's finish what we started

Başladığımız işi bitirelim

It's all I ever wanted

Bütün isteğim bu

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

We can get high, oh nah, nah, nah

Yükselebiliriz

We can get low, oh nah, nah, nah

Alçalabiliriz

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Tell you no lies, oh, nah, nah, nah

Yalan söylemem

We can get lost oh, nah, nah, nah

Kaybolabiliriz

Take it all off, oh, nah, nah, nah

Herşeyini çıkart

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Give it to me all, oh, nah, nah, nah

Her şeyini bana ver

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

I'd do the time for you

Zamanımı senin için harcardım

Tell a lie for you

Senin için yalan söylerdim

Yeah, baby, that's what I'd do

Evet. bebeğim. ne olsa yapardım

I'd walk the line for you

Senin için sınırı aşardım

Take a shot for you

Senin için bir yudum alırdım

Yeah, baby, that's what I'd do

Evet. bebeğim. ne olsa yapardım

Cause I got you

Çünkü sen benimsin

It's true

Gerçek bu

I'd die for you

Senin için ölürüm

I'd die for you

Senin için ölürüm

I got you

Benimsin

We can get high, oh nah, nah, nah

Yükselebiliriz

We can get low, oh nah, nah, nah

Alçalabiliriz

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Tell you no lies, oh, nah, nah, nah

Yalan söylemem

We can get lost oh, nah, nah, nah

Kaybolabiliriz

Take it all off, oh, nah, nah, nah

Herşeyini çıkart

Let me be your friend, baby let me in

Arkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver

Give it to me all, oh, nah, nah, nah

Her şeyini bana ver

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

Cause I got you, you, oh, you

Çünkü benimsin, benim

I got you, I got you

Benimsin, benimsin

I got...

Benim,,,

Starboy Türkçe çevirisi

I’m tryna put you in the worst mood, ah
Seni en kötü ruh haline sokmayı deniyorum

P1 cleaner than your church shoes, ah
Benim P1’im (Pahalı bir araba modeli) senin kilise ayakkabılarından temiz

Milli point two just to hurt you, ah
Harcadığım bir nokta iki milyon sadece canını yakmak için

All red lamb’ just to tease you, ah
Tüm kırmızı lambalar seni kızdırmak için

None of these toys on lease too, ah
Bu oyuncaklar kiralık değil

Made your whole year in a week too, yeah
Senin bir yıllık kazancını ben bir haftada kazanırım

Main bitch out of your league too, ah
Esas s.rtük seninle değil

Side bitch out of your league too, ah
Yanındaki s.rtük de seninle değil

House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım

Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)

Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır

Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum

You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun

You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum

Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim

I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

Every day a nigga try to test me, ah
Her gün bir zenci(aşağılayıcı bir kelime) beni deniyor

Every day a nigga try to end me, ah
Her gün bir zenci beni bitirmeye çalışıyor

Pull off in that roadster SV, ah
Roadcaster SV’yi kapıma çekiyorum

Pockets over weight getting hefty, ah
Cebim doldu ve daha da doluyor

Coming for the king that’s a far cry
Kral için geliyorum uzak bir sızlanma

I come alive in the fall time I
Düşerken canlı hissediyorum

No competition I don’t really listen
Rekabet yok, cidden dinlemiyorum

I’m in the blue Mulsanne bumping New Edition
Ben son model Bentley Mulsanneye biniyorum

House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım

Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)

Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır

Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum

You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun

You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum

Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim

I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

Let a nigga Brad Pitt legend of the fall
Bırak Brad Pitt’i. Düşenlerin kurtarıcısı

Took the year like a bandit
Yılı bir haydut gibi kurardı

Bought mama a crib and a brand new wagon
Annemin altına bir Mercedes-Benz G çektim

Now she hit the grocery shop looking lavish
O markete gittiğinde müsrifçe harcıyor

Star Trek groove in that Wraith of Khan
Star Trek Wraith Khan gibi daldı

Girls get loose when they hear this song
Kızlar bu şarkıyı duyunca kendinden geçiyor

Hundred on the dash get me close to God
Araba yüzü bulunca tanrıya yaklaştım

We don’t pray for love we just pray for cars
Biz aşk için dua etmeyiz, arabalar için dua ederiz

House so empty need a centerpiece
Twenty racks a table cut from ebony
Cut that ivory into skinny pieces
Then she clean up with her face
Man I love my baby
You talking money need a hearing aid
You talking bout me I don’t see your shade
Switch up my style I take any lane
I switch up my cup I kill any pain

House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım

Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)

Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır

Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum

You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun

You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum

Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim

I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!

Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum

I Don't wanna Live Forever(Fifty Shades Darker) Türkçe çevirisi

Been sitting eyes wide open behind these four walls, hoping you’d call
Bu dört duvarın içinde gözlerim açık aramanı bekleyerek oturuyorum
It’s just a cruel existence like there’s no point hoping at all
Bu hayal kurmanın mantıksız olduğu acımasız bir durum

Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
Up all night, all night and every day
tüm gece,tüm gece ve her gün
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver,ama hiç bir şey söyleme
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x3)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum

I’m sitting eyes wide open and I got one thing stuck in my mind
Gözlerim açık oturuyorum ve kafama takılan bir şey var
Wondering if I dodged a bullet or just lost the love of my life
Bir kurşundan mı kaçtım yoksa hayatımın aşkını mı kaybettim merak ediyorum

Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
Up all night, all night and every day
tüm gece,tüm gece ve her gün
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver,ama hiç bir şey söyleme
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x3)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum

I’ve been looking sad in all the nicest places
Tüm güzel yerlerde üzgün görünüyordum
Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
I see you around in all these empty faces
Tüm bu boş yüzlerde seni görüyorum
Up all night, all night and every day
Tüm gece,tüm gece ve her gün
I’ve been looking sad in all the nicest places
Tüm güzel yerlerde üzgün görünüyordum
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver, ama hiç bir şey söyleme
Now I’m in a cab, I tell ’em where your place is
Ben taksideyim, neredeysen oraya gitmesini söyleyeceğim
What is happening to me?
Bana neler oluyor?

I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x5)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum

I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum
Until you back home
Eve dönene kadar

Ed Sheeran - Castle On The Hill Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Ed Sheeran'nın Yeni şarkısı Castle On The Hill İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.


Castle On The Hill
Tepedeki kalenin üzerinde
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

When I was six years old I broke my leg
Altı yaşındayken bacağımı kırdım
I was running from my brother and his friends
Abim ve arkadaşlarından kaçarken
Tasted the sweet perfume of the mountain grass I rolled down
Ve dağların çimlerinin güzel parfümünü tattım yuvarlandığımda
I was younger then, take me back to when I
O zamanlar daha küçüktüm,beni geri götürün

Found my heart and broke it here,
Kalbimi bulup onu kırdığım yere
made friends and lost them through the years
Arkadaşlar edinip onları yıllar boyunca kaybettim
And I’ve not seen the roaring fields in so long,
Ve uzun süredir hararetli tarlalar görmedim,
I know, I’ve grown
Biliyorum büyüdüm
but I can’t wait to go home
Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
90'la giderken şu şehrin yollarında
Singing to Tiny Dancer,
"Tiny Dancer" söyleyerek
And I miss the way you make me feel, and it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde güneşin batışını izledik

Fifteen years old and smoking hand rolled cigarettes
On beş yaşımda tütün sarıp sigara içiyorum
Running from the law through the backfields
Arka yollara saparak kanunlardan kaçıyorum
and getting drunk with my friends
ve arkadaşlarımla sarhoş oluyorum
Had my first kiss on a Friday night,
İlk öpücüğümü bir cuma gecesi aldım
I don’t reckon I did it right
Doğru yaptığımı sanmıyorum
I was younger then,
O zamanlar daha küçüktüm
take me back to when we found
Beni bulduğumuz yere geri götürün

Weekend jobs when we got paid
Paramızı alınca haftasonu takılırdık
and buy cheap spirits and drink them straight
Ucuz viskiler alırdık ve hemen içerdik
Me and my friends have not thrown up in so long,
Ben ve arkadaşlarım uzun zamandır kusmadık,
oh how we’ve grown
ah nasılda büyümüşüz
I can’t wait to go home
Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
90'la giderken şu şehrin yollarında
Singing to Tiny Dancer,
"Tiny Dancer" söyleyerek
And I miss the way you make me feel, it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset
Güneşin batışını izledik
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde

One friend left to sell clothes
Bir arkadaş kıyafet satmayı bıraktı
One works down by the coast
Diğeri sahilde çalışıyor
One had two kids but lives alone
Birinin iki çocuğu var ama yalnız yaşıyor
One’s brother overdosed
Birinin kardeşi aşırı doz kullandı
Ones already on his second wife
Biri çoktan ikinci karısıyla
Ones just barely getting by
Biri arada bir uğruyor
But these people raised me
Ama bu insanlar beni büyüttü
And I can’t wait to go home
Ve eve dönmek için sabırsızlanıyorum

And I’m on my way,
Ve işte yolumdayım
and I still remember those country lanes
Ve bu şehrin yollarını hala hatırlıyorum
When we did not know the answers,
Cevapları bilmediğimiz zaman,
And I miss the way you make me feel, it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset
Güneşin batışını izlerdik
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde