İngilizce Türkçe Sözlük
14 Ocak 2017 Cumartesi
The Chainsmokers - Paris Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)
DJ Andrew Taggart ve Alex Pall adlı iki Amerikalı DJ'in oluşturduğu ünlü müzik grubu The Chainmokers'in yeni çıkardığı şarkı Paris İngilizce Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.
Paris
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
To get away from your parents
Senin ailenden uzaklaşmak için
And I thought "Wow, if I could take this in a shot right now
Ve düşündüm ki "Wow, Eğer bunu tek bir atışla alabilirsem tam şimdi,
I don't think that we could work this out"
Bunu yapabileceğimizi düşünmüyorum"
Out on the terrace
Terastayken
I don't know if it's fair but I thought "How could I let you fall by yourself
Doğru mu bilmiyorum ama düşündüm ki "Senin tek başına düşmene nasıl izin verdim"
While I'm wasted for someone else"
Ben bir başkası için sarhoşken
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
To get away from your parents
Senin ailenden uzaklaşmak için
You look so proud standing there with the flower and the cigarette
Orada çiçek ve sigarayla dururken çok gururlu gözüküyorsun
Posting pictures of yourself on the internet
Fotoğraflarını internette paylaşıyorsun
Out on the terrace
Terastayken
We breathe in the air of this small town
Bu küçük şehrin havasını soluyoruz
On our own couldn't pass for the thrill of it
Kendi başımıza heyecanı için pas geçemedik
Getting drunk on the bus we were living in
Yaşadığımız otobüste sarhoş oluyoruz
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
13 Ocak 2017 Cuma
Way Back Türkçe çevirisi
No looking back
Arkana bakma
Face the facts you said
Söylediklerinle yüzleş
Fait accompli (it’s over)
Oldu bitti (bitti)
Get out of my face, i prayed
Beni rahat bırak diye dua ettim.
Remembering the old schoolyard
Eski okul bahçesini hatırlıyorsun
Cheek to cheek and heart to heart
Yanak yanağa, kalp kalbeydik
You and me so crazy
Sen ve ben çok çılgındık
Really thrilled to bits
Gerçekten çok mutluyduk
We’ve been young and we’ve been free
Gençtik ve özgürdük
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk
Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken
Friday night we made grade
Cuma gecesi başardık
Dressed to kill couldn’t hardly wait
Çok şıktık, sabırsızlanıyorduk
In the early morning rain
Sabah yağmurunda
We’ve been searching for a place to stay
Kalmak için bir yer arardık
The old oak gave us shelter then you took my breath away
Meşe ağacı bize sığınak olurdu sonra sen benim nefesimi keserdin
We’ve been young and we’ve been free
Genç ve özgürdük.
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk
Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken
Blessed Türkçe çevirisi
Blessed (Kutsal)
I welcome the sun
-Güneşe hoş geldim
The clouds and rain
-Bulutlara ve yağmura
The wind that sweeps the sky clean and lets the sun shine again
-Gökyüzü rüzgarın tozunu süpürür ve güneş yeniden parlar
This is the most magnificent life has ever been
-Bu şimdiye kadarki en muhteşem hayattır.
Here is heaven and earth and the brilliant sky in between
-Burası cennet, doğa ve arasında muhteşem gökyüzü
Blessed is this life and I’m gonna celebrate being alive
-Bu kutsal bir yaşam ve hayatta olduğum için bunu kutlayacağım
Blessed is this life and I’m gonna celebrate being alive
-Bu kutsal bir yaşam ve hayatta olduğum için bunu kutlayacağım
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
I dwell in the darkness
-Karanlıkta yaşarım
I let in the light
-Işığın girmesine izin verdim
I sleep in the afternoon and become the noise in the night
-Öğleden sonra uyurum ve gecenin sessizliğinde gelirim
I trespass in temptation suffer in sacrifice
-Sınırları aşarım, acıyı baştan çıkarıp kurban ederim.
But I awake each day with the new sunrise
-Ama hergün yeni bir gün ışığıyla uyanırım.
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Blessed is this life oh, and I’m gonna celebrate being alive
Eclosion Türkçe çevirisi
Déchire la peau épaisse
Qui pèse sur mes épaules
Détache-la pour moi
Membre par membre
Pièce par pièce
Je veux te montrer qui je suis
Au delà de mon corps
Au delà de ma chair
Te laisser entrevoir
Mes éctats limpides
Non humains
Omuzlarıma çöken
Kalın deriyi yırt
Benim için ayır onu
Uzuv uzuv
Parça parça
Kim olduğumu sana göstermek istiyorum
Vücudumun ötesinde
Tenimin ötesinde
İnsani olmayan
Berrak parlaklığımı
Bir an için görmene izin vermek istiyorum
Regarde-moi
Tel que je suis
Et accepte-moi
Ne les laisse pas
Me voler mon âme
Ne les laisse pas la ternir
Olduğum gibi
Bak bana
Ve kabul et beni
Ruhumu çalmalarına
İzin verme
Onu karartmalarına izin verme
Çeviren: Ahmet KADI
8 Ocak 2017 Pazar
Bebe Rexha - I Got You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)
Benimsin
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!I can see you hurtin'Canının yandığını görebiliyorum
I've been through the same thingBen de aynı şeyleri yaşadım
Baby don't you worryEndileşenme bebeğim
I got youBenimsin artık
I just wanna know youSadece seni tanımak istiyorum
Tell me all your secretsBana bütün sırlarını anlat
Lookin' like you need itBuna ihtiyacın varmış gibi bakıyorsun
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
We can get high, oh nah, nah, nahYükselebiliriz
We can get low, oh nah, nah, nahAlçalabiliriz
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Tell you no lies, oh, nah, nah, nahYalan söylemem
We can get lost oh, nah, nah, nahKaybolabiliriz
Take it all off, oh, nah, nah, nahHerşeyini çıkart
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Give it to me all, oh, nah, nah, nahHer şeyini bana ver
Tell me what you're thinkin'Ne düşündüğünü söyle bana
Always over thinkin'Sürekliği düşündüğün şeyi
I just wanna love youSadece seni sevmek istiyorum
I got youBenimsin
Don't have to be so guardedBu kadar ihtiyatlı olmak zorunda değilsin
Let's finish what we startedBaşladığımız işi bitirelim
It's all I ever wantedBütün isteğim bu
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
We can get high, oh nah, nah, nahYükselebiliriz
We can get low, oh nah, nah, nahAlçalabiliriz
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Tell you no lies, oh, nah, nah, nahYalan söylemem
We can get lost oh, nah, nah, nahKaybolabiliriz
Take it all off, oh, nah, nah, nahHerşeyini çıkart
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Give it to me all, oh, nah, nah, nahHer şeyini bana ver
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
I'd do the time for youZamanımı senin için harcardım
Tell a lie for youSenin için yalan söylerdim
Yeah, baby, that's what I'd doEvet. bebeğim. ne olsa yapardım
I'd walk the line for youSenin için sınırı aşardım
Take a shot for youSenin için bir yudum alırdım
Yeah, baby, that's what I'd doEvet. bebeğim. ne olsa yapardım
Cause I got youÇünkü sen benimsin
It's trueGerçek bu
I'd die for youSenin için ölürüm
I'd die for youSenin için ölürüm
I got youBenimsin
We can get high, oh nah, nah, nahYükselebiliriz
We can get low, oh nah, nah, nahAlçalabiliriz
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Tell you no lies, oh, nah, nah, nahYalan söylemem
We can get lost oh, nah, nah, nahKaybolabiliriz
Take it all off, oh, nah, nah, nahHerşeyini çıkart
Let me be your friend, baby let me inArkadaşın olmama izin ver, bebeğim izin ver
Give it to me all, oh, nah, nah, nahHer şeyini bana ver
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
Cause I got you, you, oh, youÇünkü benimsin, benim
I got you, I got youBenimsin, benimsin
I got...Benim,,,
Starboy Türkçe çevirisi
I’m tryna put you in the worst mood, ah
Seni en kötü ruh haline sokmayı deniyorum
P1 cleaner than your church shoes, ah
Benim P1’im (Pahalı bir araba modeli) senin kilise ayakkabılarından temiz
Milli point two just to hurt you, ah
Harcadığım bir nokta iki milyon sadece canını yakmak için
All red lamb’ just to tease you, ah
Tüm kırmızı lambalar seni kızdırmak için
None of these toys on lease too, ah
Bu oyuncaklar kiralık değil
Made your whole year in a week too, yeah
Senin bir yıllık kazancını ben bir haftada kazanırım
Main bitch out of your league too, ah
Esas s.rtük seninle değil
Side bitch out of your league too, ah
Yanındaki s.rtük de seninle değil
House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım
Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)
Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır
Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum
You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun
You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum
Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim
I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
Every day a nigga try to test me, ah
Her gün bir zenci(aşağılayıcı bir kelime) beni deniyor
Every day a nigga try to end me, ah
Her gün bir zenci beni bitirmeye çalışıyor
Pull off in that roadster SV, ah
Roadcaster SV’yi kapıma çekiyorum
Pockets over weight getting hefty, ah
Cebim doldu ve daha da doluyor
Coming for the king that’s a far cry
Kral için geliyorum uzak bir sızlanma
I come alive in the fall time I
Düşerken canlı hissediyorum
No competition I don’t really listen
Rekabet yok, cidden dinlemiyorum
I’m in the blue Mulsanne bumping New Edition
Ben son model Bentley Mulsanneye biniyorum
House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım
Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)
Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır
Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum
You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun
You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum
Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim
I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
Let a nigga Brad Pitt legend of the fall
Bırak Brad Pitt’i. Düşenlerin kurtarıcısı
Took the year like a bandit
Yılı bir haydut gibi kurardı
Bought mama a crib and a brand new wagon
Annemin altına bir Mercedes-Benz G çektim
Now she hit the grocery shop looking lavish
O markete gittiğinde müsrifçe harcıyor
Star Trek groove in that Wraith of Khan
Star Trek Wraith Khan gibi daldı
Girls get loose when they hear this song
Kızlar bu şarkıyı duyunca kendinden geçiyor
Hundred on the dash get me close to God
Araba yüzü bulunca tanrıya yaklaştım
We don’t pray for love we just pray for cars
Biz aşk için dua etmeyiz, arabalar için dua ederiz
House so empty need a centerpiece
Twenty racks a table cut from ebony
Cut that ivory into skinny pieces
Then she clean up with her face
Man I love my baby
You talking money need a hearing aid
You talking bout me I don’t see your shade
Switch up my style I take any lane
I switch up my cup I kill any pain
House so empty need a centerpiece
Ev çok boş ortaya bir şeyler koymak lazım
Twenty racks a table cut from ebony
Abanoz ağacından oyma masada yirmi raf(?)
Cut that ivory into skinny pieces
O fil dişini ince parçalara ayır
Then she clean up with her face, man; I love my baby.
Sonra sevgilim onun yüzünü yıkasın,adamım. Bebeğimi seviyorum
You talking money need a hearing aid
Paraya ihtiyacın olduğundan bahsediyorsun
You talking ’bout me I don’t see the shade
Benim hakkımda konuşuyorsun ama üzerimde bir şey görmüyorum
Switch up my style I take any lane
Tarzımı değiştirdim her hangi bir yere girebilirim
I switch up my cup I kill any pain
İçkimi yeniliyorum acıyı dindireceğim
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
Ha-ha-ha-ha-ha-ha
Look what you’ve done!
Ne yaptığına bir bak!
Ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha-ha
I’m a motherfuckin’ Starboy
Ben adi yıldız çocuğum
I Don't wanna Live Forever(Fifty Shades Darker) Türkçe çevirisi
Been sitting eyes wide open behind these four walls, hoping you’d call
Bu dört duvarın içinde gözlerim açık aramanı bekleyerek oturuyorum
It’s just a cruel existence like there’s no point hoping at all
Bu hayal kurmanın mantıksız olduğu acımasız bir durum
Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
Up all night, all night and every day
tüm gece,tüm gece ve her gün
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver,ama hiç bir şey söyleme
What is happening to me?
Bana neler oluyor?
I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x3)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum
I’m sitting eyes wide open and I got one thing stuck in my mind
Gözlerim açık oturuyorum ve kafama takılan bir şey var
Wondering if I dodged a bullet or just lost the love of my life
Bir kurşundan mı kaçtım yoksa hayatımın aşkını mı kaybettim merak ediyorum
Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
Up all night, all night and every day
tüm gece,tüm gece ve her gün
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver,ama hiç bir şey söyleme
What is happening to me?
Bana neler oluyor?
I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x3)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum
I’ve been looking sad in all the nicest places
Tüm güzel yerlerde üzgün görünüyordum
Baby, baby, I feel crazy
Bebeğim,bebeğim,deli gibi hissediyorum
I see you around in all these empty faces
Tüm bu boş yüzlerde seni görüyorum
Up all night, all night and every day
Tüm gece,tüm gece ve her gün
I’ve been looking sad in all the nicest places
Tüm güzel yerlerde üzgün görünüyordum
Give me something, oh, but you say nothing
Bana bir şey ver, ama hiç bir şey söyleme
Now I’m in a cab, I tell ’em where your place is
Ben taksideyim, neredeysen oraya gitmesini söyleyeceğim
What is happening to me?
Bana neler oluyor?
I don’t wanna live forever, ’cause I know I’ll be living in vain
Sonsuza kadar yaşamak istemiyorum, çünkü boşluk içinde yaşayacağımı biliyorum
And I don’t wanna fit wherever
ve her yere uymak istemiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home (x5)
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum
I just wanna keep calling your name until you come back home
Sadece sen eve dönene kadar adını söylemek istiyorum
Until you back home
Eve dönene kadar