İngilizce Türkçe Sözlük







14 Şubat 2017 Salı

Requiem Türkçe çevirisi

Des amours meurent, des amours naissent
Aşklar ölür, aşklar doğar

Les siècles passent et disparaissent
Yüzyıllar geçer ve yok olur

Ce que tu crois être la mort
Ölüm olduğunu zannettiğin şey

C’est une saison et rien de plus
Bir mevsimdir, daha fazlası değil

Un jour lassé de cette errance
Bir gün bu serserilikten bıkmış bir halde

Tu t’en iras, quelle importance
Çekip gideceksin,ne önemi var

Car la terre tournera encore
Çünkü dünya gene de dönecek

Même quand nous ne tournerons plus
Biz dönmediğimiz zaman bile

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Un an, deux ans, cent ans de bonheur
Bir yıl,iki yıl, yüz yıl mutluluk

Puis la vie te cueille comme une fleur
Sonra hayat seni bir çiçek gibi koparır

Fais-moi marrer j’en ai besoin
Eğlendir beni buna ihtiyacım var

En attendant que sonne l’heure
Vaktin tamam olmasını beklerken

Un an, deux ans, cent ans à deux
Bir yıl,iki yıl,yüz yıl ikimiz birlikte

Et puis un jour on est tout seul
Ve sonra bir gün yapayalnızız

On pleure mais on survit quand même
Ağlarız ama gene de yaşamaya devam ederiz

C’est la beauté du requiem
Ölüler için yapılan duanın güzelliğidir bu

Les étincelles deviennent des flammes
Kıvılcımlar alev olur

Les petites filles deviennent des femmes
Küçük kızlar kadın olur

Ce que tu crois être la mort
Ölüm olduğunu zannettiğin şey

C’est un brasier et rien de plus
Bir kor yığınıdır,daha fazlası değil

Nos déchirures, nos déchéances
Büyük acılarımız,güçsüzlüklerimiz…

On pense qu’elles ont de l’importance
Bunların bir önemi var zannederiz

Mais demain renaîtra le jour
Ama yarın gün yeniden doğacak

Comme si nous n’avions pas vécu
Hiç yaşamamışız gibi

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Un an, deux ans, cent ans de bonheur
Bir yıl,iki yıl, yüz yıl mutluluk

Puis la vie te cueille comme une fleur
Sonra hayat seni bir çiçek gibi koparır

Fais-moi marrer j’en ai besoin
Eğlendir beni buna ihtiyacım var

En attendant que sonne l’heure
Vaktin tamam olmasını beklerken

Un an, deux ans, cent ans à deux
Bir yıl,iki yıl,yüz yıl ikimiz birlikte

Et puis un jour on est tout seul
Ve sonra bir gün yapayalnızız

On pleure mais on survit quand même
Ağlarız ama gene de yaşamaya devam ederiz

C’est la beauté du requiem
Ölüler için yapılan duanın güzelliğidir bu

Des amours naissent, des amours meurent
Aşklar doğar aşklar ölür

Ce soir enfin je n’ai plus peur
Nihayet bu akşam artık korkmuyorum

Je sais que je t’aimerai encore
Dünya artık dönmediği zaman

Quand la terre ne tournera plus
Seni hâlâ seveceğimi biliyorum

Des amours naissent, des amours meurent
Aşklar doğar aşklar ölür

Ce soir enfin je n’ai plus peur
Nihayet bu akşam artık korkmuyorum

Je sais que je t’aimerai encore
Dünya artık dönmediği zaman

Quand la terre ne tournera plus
Seni hâlâ seveceğimi biliyorum

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi
Çeviren : Ahmet Kadı

26 Ocak 2017 Perşembe

Major Lazer - Run Up Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Nicki Minaj




Major Lazer yeni şarkısı Run Up İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi

Run Up
Koşuyor
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Yeah
They thought that you was a shy girl
Evet, uyangaç bir kız olduğumu düşündüler
Until I made you my girl
Ta ki seni kızım(sevgilim) yapana kadar
Girl you pushed me like a big button
Kızım bana büyük bir buton gibi bastın
'Til I cuffed you like you did somethin'
Seni kelepçeleyene kadar, sanki bir şey yapmışsın gibi
You ain't gotta wait for it
Bunu beklemek zorunda değilsin
You ain't gotta wait for me to give you my love
Sana benim aşkımı vermem için beklemek zorunda değilsin
You ain't gotta wait for it
Bunu beklemek zorunda değilsin
Things are gettin' sticky, girl I think that I'm stuck
İşler sarpa sarıyor, kızım bence saplanıp kaldım

I'll admit I'm wrong when I know that you gon' come for me
Kabul ediyorum, "benim için geleceğini biliyorum" dediğimde yanılmışım
When you gon' come for me, yeah
Benim için geleceğini, evet
Never gonna not not hit that, your lovin' is drugs to me
Aşkın asla ama asla kullanmayacağım bir uyuşturucudur bana
When you gon' come to me, yeah
Beni için geleceğini evet
And every time you hit my phone, when you say you need company, oh
Ve arkadaşlığına ihtiyacım var deyip beni her aradığında
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

Girl you used to bein' quiet
Kız eskiden sessiz kalıyordun
'Til I brought that loud
Ta ki ben seslenene kadar
You say your dollars is a mountain
Dolarlarının bir dağ oldu derdin
And your mama your accountant
Ve annen de muhasebecin
You watch your figure 'cause you a big deal
Figürünü izle çünkü bu büyük bir anlaşma
Got your fresh prince and a big whip
Geç bir prens'in ve büyük bir kırbacın var
Polo mink coat, that's a big kill
Kürk modası büyük bir katliam
Put you on a phone like a windshield
Kendini ön cam gibi bir telefona koy

I'll admit I'm wrong when I know that you gon' come for me
Kabul ediyorum, "benim için geleceğini biliyorum" dediğimde yanılmışım
When you gon' come for me, yeah
Benim için geleceğini, evet
Never gonna not not hit that, your lovin' is drugs to me
Aşkın asla ama asla kullanmayacağım bir uyuşturucudur bana
When you gon' come to me, yeah
Beni için geleceğini evet
And every time you hit my phone, when you say you need company, oh
Ve arkadaşlığına ihtiyacım var deyip beni her aradığında
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

Major keys, I'm the boss
Majör perdesi, patron benim
Don't Griselda go off?
Griselda gitmedi mi?
Left from the loft and went to Bergdorf
Çatıdan ayrılıp Bergdorf'a gitti
Most of these dudes is really quite soft
Bu çocukların çoğu gerçekten yumuşak
45 special, this is my cloth
Özel 45, tam benim kumaşım
'Bout to drop a album, this is my fourth

I don't put sugar in my spaghetti sauce
Benim spagetti sosuna şeker koymuyorum
Drop a freestyle and get these hoes parched
Serbest uçuş yapın ve ayaklarımı sıkıca tutun
Fire burn the obea man church
Büyülü adam kilisesini yak
Pretty girls, when my girls get right
Kızlarım doğru yere gelince çok tatlılar
'Cause it's another day, let ya light shine bright
Çünkü bu başka bir gün, ışığın parlamasına izin ver
Ain't none of them in your lane
Hiçbiri senin yolunda değil
True mi have di game pon lock, dem wah code
Just link wit some hot gyal out ah road
True mi have di waist small, pretty, bus whine
Rolex nah deh pon uno dutty gyal time?
Yo, I told 'em pull up on me faster than Danica
Beni Danica'dan daha hızlı çekmelerini söyledim
That's on the low I'm tryna blow him like harmonicas
Bu düşük seviyede Ben, ona mızakacı gibi üflemeyi deniyorum.
He call me queen, he know "Nicki" is the moniker
Bana kraliçe diyor, "Nicki"nin lakap olduğunu biliyor
He want a mix between Hillary and Monica
Hillary ve Monica arasında bir karışım istiyor.
I switch it up, I switch it up
Değiştiriyorum, değiştiryorum
Rip the beat, then I, I stitch it up
Canlandır, sonra ben, değiştiririm
Travel, then I bounce, I ball-Sinead, Sir
Seyahat,
Barbie a link up Major Lazer
Barbi, Major Lazer bağlantısı

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

21 Ocak 2017 Cumartesi

On My Way Back Home Türkçe çevirisi

On my way back home,

Eve dönüş yolumda
By chance I thought of all my favorite songs,

Rastgele bütün sevdiğim şarkıları aklımdan geçirdim
Where I’d gone wrong

Nerede yanlış yapmıştım
The only words that I could think of

Aklıma getirebildiğim tek söz
I’m pissing my life away in the form of a song

Bir şarkı şeklindeki hayatımı boşa harcıyorum
On my way back home

Eve dönüş yolumda
Every step, a victory it was

Her adım bir zaferdi
I was cheating death, just in time I woke

Ölümü aldatıyordum,tam uyandığım anda
My memories start to wander off

Hatıralarım farklı şeylere dalıp gitmeye başlar
Come to me, the remembrance of

Bana gelir,hatıra olarak
On my way back home

Eve dönüş yolumda
I came in this way and here now I’ll stay

Bu şekilde geldim ve şimdi burada kalacağım
If the unknown have to wait one more day

Eğer meçhul olan bir gün daha beklemek zorundaysa
There’s often times that it comes out wrong

Bunun yanlış çıktığı pek çok zaman var
But luckily I, I got a mind to know

Ama ne mutlu ki benim bilecek bir aklım var
On my way back home

Eve dönüş yolumda

Çeviren:Ahmet KADI

16 Ocak 2017 Pazartesi

Je Suis D'ailleurs Türkçe çevirisi

Je prends mon élan
Hızımı artırıyorum

Pour planer au-dessus du sol
Arazinin üzerinde süzülerek uçmak için

Mais retombe sans comprendre
Ama (bir şey) anlamadan tekrar düşüyorum

Et crie intérieurement
Ve içimden çığlık atıyorum

Mon corps ne répond plus
Vücudum artık cevap vermiyor

J’ai oublié l’aisance
Geçip giden günlerin

Des jours écoulées
Rahatlığını unuttum

Je suis d’ailleurs
Ben başka bir yerdenim

Au milieu de mes semblables
Bana benzeyenlerin arasında

Je vois des monstres
Yaratıklar görüyorum

J’entends des hurlements
Çığlıklar duyuyorum

La gorge comprimée
Sıkı bir mengenede

Dans un étau austère
Boğazım sıkılmış

Les yeux bandés
Gözlerim bağlı

Je me sens étranger
Kendimi yabancı hissediyorum
Çeviren:Ahmet KADI

14 Ocak 2017 Cumartesi

The Chainsmokers - Paris Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



DJ Andrew Taggart ve Alex Pall adlı iki Amerikalı DJ'in oluşturduğu ünlü müzik grubu The Chainmokers'in yeni çıkardığı şarkı Paris İngilizce Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Paris
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
To get away from your parents
Senin ailenden uzaklaşmak için
And I thought "Wow, if I could take this in a shot right now
 Ve düşündüm ki "Wow, Eğer bunu tek bir atışla alabilirsem tam şimdi,
I don't think that we could work this out"
Bunu yapabileceğimizi düşünmüyorum"

Out on the terrace
Terastayken
I don't know if it's fair but I thought "How could I let you fall by yourself
Doğru mu bilmiyorum ama düşündüm ki "Senin tek başına düşmene nasıl izin verdim"
While I'm wasted for someone else"
 Ben bir başkası için sarhoşken

If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim

We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
To get away from your parents
Senin ailenden uzaklaşmak için
You look so proud standing there with the flower and the cigarette
Orada çiçek ve sigarayla dururken çok gururlu gözüküyorsun
Posting pictures of yourself on the internet
 Fotoğraflarını internette paylaşıyorsun

Out on the terrace
Terastayken
We breathe in the air of this small town
Bu küçük şehrin havasını soluyoruz
On our own couldn't pass for the thrill of it
Kendi başımıza heyecanı için pas geçemedik
Getting drunk on the bus we were living in
Yaşadığımız otobüste sarhoş oluyoruz

If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim

Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are
Gösterelim onlara bizim...
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim

If we go down then we go down together 
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
They'll say you could do anything
Senin herşeyi yapabileceğini söyleyecekler
They'll say that I was clever
Benim akıllı olduğumu söyleyecekler
If we go down then we go down together
Eğer düşüceksek o zaman birlikte düşeceğiz
We'll get away with everything
Herşeyi arkamızda bırakacağız
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim

We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
We were staying in Paris (If we go down)
Paris'te kalıyorduk (Eğer düşersek)
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
We were staying in Paris
Paris'te kalıyorduk

Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
If we go down
Eğer düşersek
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim
Let's show them we are better
Hadi onlara kimin daha iyi olduğunu gösterelim

13 Ocak 2017 Cuma

Way Back Türkçe çevirisi

No looking back
Arkana bakma
Face the facts you said
Söylediklerinle yüzleş
Fait accompli (it’s over)
Oldu bitti (bitti)
Get out of my face, i prayed
Beni rahat bırak diye dua ettim.

Remembering the old schoolyard
Eski okul bahçesini hatırlıyorsun
Cheek to cheek and heart to heart
Yanak yanağa, kalp kalbeydik
You and me so crazy
Sen ve ben çok çılgındık
Really thrilled to bits
Gerçekten çok mutluyduk

We’ve been young and we’ve been free
Gençtik ve özgürdük
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk

Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken

Friday night we made grade
Cuma gecesi başardık
Dressed to kill couldn’t hardly wait
Çok şıktık, sabırsızlanıyorduk
In the early morning rain
Sabah yağmurunda
We’ve been searching for a place to stay
Kalmak için bir yer arardık
The old oak gave us shelter then you took my breath away
Meşe ağacı bize sığınak olurdu sonra sen benim nefesimi keserdin
We’ve been young and we’ve been free
Genç ve özgürdük.
Been having confidence in love and honesty
Aşka ve dürüstlüğe inanıyorduk
Hey babe
Bebeğim
The simple things and time were on our side
Basit şeyler ve zaman bizden yanaydı
Way back when love was on your mind
Önceden, aşk senin içindeyken
Was on your mind
Aşk senin içindeyken