İngilizce Türkçe Sözlük







5 Ocak 2018 Cuma

Charlie Puth – If You Leave Me Now (feat. Boyz II Men) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 4

No, this is not goodbye
I swear that I’m gonna change
No, baby, please don’t cry
It doesn’t have to end this way

Hayır, bu bir elveda değil
Yemin ederim ki değişeceğim
Hayır,bebeğim,lütfen ağlama
Bu şekilde bitmek zorunda değil

‘Cause when I think of all the nights I’ll be alone
I get terrified
Please don’t say goodbye

Çünkü yalnız geçireceğim tüm geceleri düşününce
Dehşete kapılıyorum
Lütfen elveda deme

‘Cause girl, if you leave me now
If you give it up and just walk right out
You will take the biggest part of me
And all the things that I believe
Baby, if you leave me now (yeah)

Çünkü kızım, eğer şimdi beni terk edersen
Eğer vazgeçersen ve çekip gidersen
Benden en büyük parçamı da alıp gideceksin
Ve inandığım tüm şeyleri de
Bebeğim, eğer şimdi beni terk edersen

When did we lose our way?
My whole world was unravelling
And girls driving me insane
There’s no road for the travelling

Ne zaman yolumuzu kaybettik?
Tüm dünyam çözülüyor
Ve kızlar beni deli ediyor
Yollara düşecek bir yol bile yok

When I think about all of the nights you’re gone
(Nights you’re gone, oh)
I get terrified
Please don’t say goodbye

Gittiğin tüm geceleri düşününce
(Gittiğin geceler)
Dehşete kapılıyorum
Lütfen elveda deme

‘Cause girl, if you leave me now
If you give it up and just walk right out (oh)
You will take the biggest part of me
And all the things that I believe
Baby, if you leave me now
Oh, baby, if you leave me now

Çünkü kızım, eğer şimdi beni terk edersen
Eğer vazgeçersen ve çekip gidersen
Benden en büyük parçamı da alıp gideceksin
Ve inandığım tüm şeyleri de
Bebeğim, eğer şimdi beni terk edersen

Oh, I can promise if we parted (parted)
And if you left me brokenhearted
Every single night, I’ll think about you with someone else
Baby, if you leave me

Ah, söz veriyorum eğer ayrılırsak
Ve beni kırık kalbimle bırakırsan
Her gece, seni başka biri ile düşüneceğim
Bebeğim,eğer beni terk edersen

Baby, if you leave me now
If you give it up and just walk right out (oh)
You will take the biggest part of me
And all the things that I believe
Baby if you leave me now
Oh girl, if you leave me now
If you give it up and just walk right out (oh)
You will take the biggest part of me
And all the things that I believe
Baby, if you leave me now
Oh, baby, if you leave me now

Çünkü kızım, eğer şimdi beni terk edersen
Eğer vazgeçersen ve çekip gidersen
Benden en büyük parçamı da alıp gideceksin
Ve inandığım tüm şeyleri de
Bebeğim, eğer şimdi beni terk edersen
Çünkü kızım, eğer şimdi beni terk edersen
Eğer vazgeçersen ve çekip gidersen
Benden en büyük parçamı da alıp gideceksin
Ve inandığım tüm şeyleri de
Bebeğim, eğer şimdi beni terk edersen

The Weeknd – Shameless (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 16

Şarkı YouTube Video Link ——> https://www.youtube.com/watch?v=3bDW4RgQaaE

Say it louder, say it louder
Biraz daha sesli söyle, biraz daha sesli söyle
Who’s gonna love you like me, like me?
Seni benim gibi başka kim sevecek?
Say it louder, say it louder
Biraz daha sesli söyle, biraz daha sesli söyle
Who’s gonna touch you like me, like me?
Sana benim gibi başka kim dokunacak?

Ooh, said you wanna be good, but you couldn’t keep your composure
Ooh, iyi olmayı istediğini söyledin ama kendini kontrol edemedin
Ooh, said you wanna be good, but you’re begging me to come over
Ooh, uslu olmayı istediğini söyledin ama oraya gelmem için bana yalvarıyorsun
Ooh, come over, ooh
Ooh, come over, ooh
Saying, who’s gonna fuck you like me? Yeah
Seni benim gibi başka kim sikecek?

I don’t wanna hurt you, but you live for the pain
Canını yakmak istemiyorum ama sen acı için yaşıyorsun
I’m not tryna say it, but it’s what you became
Söylemeye çalışmıyorum ama tam olarak dönüştüğün şey bu
You want me to fix you, but it’s never enough
Benden seni düzeltmemi istiyorsun ama hiç bir zaman yeterli değil
That’s why you always call me, cause you’re scared to be loved
Bu yüzden sürekli beni arıyorsun, çünkü sen sevilmekten korkuyorsun

But I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Ama ben senin için her zaman yanında olacağım, her zaman yanında olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Her zaman yanında olacağım, kızım bende utanma denen bir şey yok
I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Her zaman yanında olacağım, seni sikmek için her zaman orada olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Her zaman yanında olacağım, girl, bende hiç utanç yok

Say it louder, say it louder
Biraz daha sesli söyle, biraz daha sesli söyle
Who’s gonna love you like me, like me?
Seni benim gibi başka kim sevecek?
Say it louder, say it louder
Biraz daha sesli söyle, biraz daha sesli söyle
Who’s gonna touch you like me, like me?
Sana benim gibi başka kim dokunacak?

Ooh, said it’d be the last time, all you needed was a little closure
Ooh, son kez olacak demiştin, tek ihtiyacın olan ilişkinin bitmesiymiş
Ooh, said it’d be the last time, but you’re begging me to come over
Ooh, son kez olacak demiştin ama oraya gelmem için bana yalvarıyorsun
Ooh, come over, ooh
Ooh, come over, ooh
Saying, who’s gonna fuck you like me? Hey
Seni benim gibi başka kim sikecek?

I don’t wanna hurt you, but you live for the pain
Seni incitmek istemiyorum ama onun için yaşıyorsun
I’m not tryna say it, but it’s what you became
Söylemeye çalışmıyorum ama dönüştüğün şey bu
You want me to fix you, but it’s never enough
Seni düzeltmemi istiyorsun ama hiç bir zaman yeterli gelmiyor
That’s why you always call me, cause you’re scared to be loved
O yüzden seni sikmem için sürekli beni arıyorsun, çünkü sevilmekten korkuyorsun

But I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Ama ben senin için her zaman yanında olacağım, her zaman yanında olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Her zaman yanında olacağım, kızım benim hiç utancım yok
I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Her zaman yanında olacağım, sana yardım etmek için her zaman orada olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Her zaman yanında olacağım, girl, bende gram utanç yok


Who’s gonna fuck you like– 

I don’t wanna hurt you, but you live for the pain
Canını yakmak istemiyorum ama sen acı için yaşıyorsun
I’m not tryna say it, but it’s what you became
Söylemeye çalışmıyorum ama dönüştüğün şey bu
You want me to fix you, but it’s never enough
Benden seni düzeltmemi istiyorsun ama hiç bir zaman yeterli değil
That’s why you always call me, cause you’re scared to be loved
Bu yüzden sürekli beni arıyorsun, çünkü sen sevilmekten korkuyorsun

But I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Ama ben senin için her zaman yanında olacağım, her zaman yanında olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Her zaman yanında olacağım, kızım bende utanma denen bir şey yok
I’ll always be there for you, I’ll always be there for you
Her zaman yanında olacağım, her zaman yanında olacağım
I’ll always be there for you, girl, I have no shame (shame)
Seni sikmek için her zaman orada olacağım, kızım bende gram utanç yok

The Weeknd – Real Life (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 13

Şarkı YouTube Video Link ——-> https://www.youtube.com/watch?v=oqOuKQyOcas

Tell ’em this boy wasn’t meant for lovin’
Onlara bu çocuğun(kendisi) kısmeti sevilmek değil diyorum
Tell ’em this heart doesn’t stay to one
Onlara bu kalbin sadece bir kişi için sevmeyeceğini diyorum
I’ll be the same, never changed for nothin’
Ben her zaman aynı olacağım, hiç bir şey için değişmedim
It’s all I know, never learned much more
Tek bildiğim şey bu, hayatım boyunca çok fazla bir şey öğrenemedim

Mama called me destructive, oh yeah
Annem benim için zararlı dedi
Said it’d ruin me one day, yeah
Bir gün benim sonumu getirecek dedi
Cause every woman that loved me, oh yeah
Çünkü beni seven her kadını
I seemed to push them away
Kendimden uzaklaştırışım gibi görünüyor

That’s real life, oh oh oh
Bunlar hayatın acı gerçekleri
Real life, ooh
Hayatın acı gerçekleri
Mama talking that real life, oh oh oh
Annem bana o hayatın acı gerçeklerinden konuşuyor
That real life, real life, real life, real life
Hayatın acı gerçeklerinden

I know you don’t really understand it
Biliyorum, anlattığım şeyi tam olarak anlamıyorsunuz
I’m not allowed to regret my choice
Yaptığım seçimden pişmanlık duyma gibi bir iznim yok
I heard that love is a risk worth taking
Duydum ki o aşk alınmaya değecek bir riskmiş
I wouldn’t know, never been that boy
Ben bilemem, hiç bir zaman o çocuk olmadım

Mama called me destructive, oh yeah
Annem benim için zararlı dedi
Said it’d ruin me one day, yeah
Bir gün benim sonumu getirecek dedi
Cause every woman that loved me, oh yeah
Çünkü beni seven her kadını
I seemed to push them away
Kendimden uzaklaştırışım gibi görünüyor

That’s real life, oh oh oh
Bunlar hayatın acı gerçekleri
Real life, ooh
Hayatın gerçekleri
Mama talking that real life, oh oh oh
Annem bana o hayatın acı gerçeklerinden konuşuyor
That real life, real life, real life, real life
Hayatın acı gerçeklerinden

Heaven only lets a few in
Cennet sadece birkaç kişiyi içeri alıyor
(Heaven only lets a few in)
(Sadece bir kaç kişiyi)
It’s too late for me to choose it
Artık girmeyi seçmem benim için çok geç
(It’s too late for me to choose it)
(Çok geç)
Don’t waste precious tears on me, I’m not worth the misery
O değerli göz yaşlarını benim için harcama, ben acıyı değecek biri değilim
I’m better off when I’m alone
Bir başımayken daha iyiyim

That’s real life, oh oh oh
Bu hayatın acı gerçeği
Real life, ooh
Hayatın acı gerçeği
Mama talking that real life, oh oh oh
Annem bana hayatın acı gerçeğinden konuşuyor
That real life, real life, real life, real life
Hayatın acı gerçeğinden, acı gerçeklerden, acı gerçeklerden, acı gerçeklerden
That’s real life, oh oh oh
Bu hayatın acı gerçeği
Real life, ooh
Hayatın acı gerçeği
Mama talking that real life, oh oh oh (ooh mama!)
Annem bana hayatın acı gerçeğinden konuşuyor
Yeah, yeah, real life, real life, real life, real life

4 Ocak 2018 Perşembe

Liam Payne & Rita Ora – For You (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 12

In your eyes, I’m alive
Inside you’re beautiful
Something so unusual
In your eyes
I know I’m home (yeah)
Every tear, every fear
Gone with the thought of you
Changing what I thought I knew
I’ll be yours for a thousand lives

Gözlerinin içinde, hayattayım
İçinde güzelsin
Oldukça farklı bir şey
Gözlerinde
Biliyorum ki evdeyim
Her gözyaşı, her korku
Seni düşünmemle kayboldu
Ne bildiğimi sandığımı değiştiriyorum
Bin yaşam boyunca senin olacağım

I’m free as a bird
When I’m flying in your cage
I’m diving in deep
And I’m riding with no brakes
And I’m bleeding in love
You’re swimming in my veins
You got me now

Bir kuş gibi özgürüm
Senin kafesinde uçtuğumda
Derinlere dalıyorum
Ve frensiz gidiyorum
Ve aşkta kanıyorum
Sen damarlarımda yüzüyorsun
Şimdi beni anladın

Been waiting for a lifetime for you
Been breaking for a lifetime for you
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)

Bir ömür boyunca senin için bekledim
Bir ömür boyunca senin için kırıldım
Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

Skin to skin
Breathe me in
Feeling your kiss on me
Lips are made of ecstasy
I’ll be yours for a thousand nights (a thousand lights)

Cilt cilde
Beni içine çek
Öpücüğünü üzerimde hissediyorum
Dudaklar cazibeden yapılma
Bin geceler boyunca senin olacağım (bin ışıklar)

I’m free as a bird
When I’m flying in your cage (so lost)
I’m diving in deep
And I’m riding with no brakes (no luck)
And I’m bleeding in love
You’re swimming in my veins
You got me now (now)

Bir kuş gibi özgürüm
Senin kafesinde uçtuğumda (çok kayıp)
Derinlere dalıyorum
Ve frensiz gidiyorum (hiç şans yok)
Ve aşkta kanıyorum
Sen damarlarımda yüzüyorsun
Şimdi beni anladın (şimdi)

Been waiting for a lifetime for you
Been breaking for a lifetime for you
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)
Been waiting for a lifetime for you
Been breaking for a lifetime for you
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)

Bir ömür boyunca senin için bekledim
Bir ömür boyunca senin için kırıldım
Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

Bir ömür boyunca senin için bekledim
Bir ömür boyunca senin için kırıldım
Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

I’m free as a bird
When I’m flying in your cage
I’m diving in deep
And I’m riding with no brakes
And I’m bleeding in love
You’re swimming in my veins
You got me now

Bir kuş gibi özgürüm
Senin kafesinde uçtuğumda
Derinlere dalıyorum
Ve frensiz gidiyorum
Ve aşkta kanıyorum
Sen damarlarımda yüzüyorsun
Şimdi beni anladın

Been waiting for a lifetime for you
Been breaking for a lifetime for you
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)
Been waiting for a lifetime for you (oh yeah)
Been breaking for a lifetime for you
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)
Wasn’t looking for love ’till I found you
Ooh na-na ayy
For love, ’till I found you (oh)

Bir ömür boyunca senin için bekledim
Bir ömür boyunca senin için kırıldım
Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

Bir ömür boyunca senin için bekledim
Bir ömür boyunca senin için kırıldım
Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

Seni bulana kadar aşkı aramıyordum
Oh na-na ayy
Aşkı aramıyordum, seni bulana kadar

Lauv – Easy Love (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 16

You got a way of makin’ me feel insane
Like I can’t trust my own brain
Unless it’s screaming your name
I’d have it no other way
I’d have it no other way
And maybe that’s why I stay
How many times can we pick up the same fight?
Can we keep screaming all night
And make up until it’s light?
That’s when I say that you’re right
And feel your body on mine
Oh maybe that’s why I stay

Beni delirmiş gibi hissettiren bir yanın var
Sanki kendi beyinime güvenemezmişim gibi
Senin ismini çağırmadığı sürece
Başka günüm olmazdı
Başka günüm olmazdı
Ve belki bu yüzden kalıyorum
Kaç defa aynı kavgayı ettik?
Bütün gece çığlık aymaya devam edebilir miyiz
Ve hava aydınlanınca barışmaya
Ben senin haklı olduğunu söylediğim zaman
Ve vücudunu üzerimde hissediyorum
Ah belki bu yüzden kalıyorum

I could be somewhere chillin’ on the beach
I could be with someone makin’ me happy
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love
I could put my phone down, just pick up my keys
I could let you go, and we could let it be
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love

Sahilde bir yerlerde takılıyor olabilirdim
Beni mutlu eden biriyle olabilirdim
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum
Telefonumu kapatıp sadece anahtarlarımı alıp
Gitmene izin verebilirdim, ve akışına bırakırdık
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum

Keep comin’ back, guess you could say I’m attached
Last time we called it a wrap, I came beggin’ and all that
You’re like a habit, it’s bad
I got a habit, it’s bad
Oh no, I’m not even mad

Geri gelip duruyorum, sanırım sana bağlandığımı söyleyebilirsin
En son bittiğini söylemiştik sonra yalvarmaya geldim
Sen bir alışkanlık gibisin, kötü
Bir alışkanlığım var, kötü
Ah hayır, kızgın bile değilim

I could be somewhere chillin’ on the beach
I could be with someone makin’ me happy
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love
I could put my phone down, just pick up my keys
I could let you go, and we could let it be
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love

Sahilde bir yerlerde takılıyor olabilirdim
Beni mutlu eden biriyle olabilirdim
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum
Telefonumu kapatıp sadece anahtarlarımı alıp
Gitmene izin verebilirdim, ve akışına bırakırdık
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum

It’s the way you keep me up all night
It’s the way you make me lose my mind
Every time I’m sayin’ one more night
It’s the way you know I’m yours
It’s the way you know I’m yours for life

İşte böyle bütün gece gözümü kırpmıyorum
İşte böyle aklımı kaçırtıyorsun
Ne zaman bir gece daha desem
Böylece senin olduğumu anlıyorsun
İşte böyle hayat boyu senin olduğumu anlıyorsun

‘Cause I could be somewhere chillin’ on the beach
I could be with someone makin’ me happy
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love
I could put my phone down, just pick up my keys
I could let you go, and we could let it be
But that would be too easy, love
And I don’t want no easy love

Sahilde bir yerlerde takılıyor olabilirdim
Beni mutlu eden biriyle olabilirdim
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum
Telefonumu kapatıp sadece anahtarlarımı alıp
Gitmene izin verebilirdim, ve akışına bırakırdık
Ama bu çok kolay olurdu,aşk
Ve ben kolay bir aşk istemiyorum

Bruno Mars – Finesse (feat. Cardi B) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 29

Drop top Porsche, Rollie on my wrist
Diamonds up and down my chain
Cardi B, straight stuntin’, can’t tell me nothin’
Bossed up and I changed the game (you see me)
It’s my big Bronx boogie, got all them girls shook
My big, fat ass got all them boys hooked
I went from dollar bills, now we poppin’ rubber bands
Bruno sang to me while I do my money dance like
Aye, flexin’ on the gram like (aye!)
Hit the Lil Jon, okay (okay), okay (okay)
Oh, yeah we drippin’ in finesse, getting paid (ow!)

Üstü açık bir Porsche,bileğimde ise Rollie marka saat
Baştan aşağı elmaslar var kolyemde
Cardi B,hünerlerini sergiliyor,kimse bana karışamaz
Patron oldum ve oyunu değiştirdim
İşte bu Bronx’tan (Cardi B’nin memleketi) sıvışmam tüm kızları şok etti
Benim büyük koca k*çım tüm erkekleri bağladı
Dolarlarca faturalarımdan çıktım,şimdi ise paket lastiklerini açıyoruz
Ben para kazanmak için dans ederken Bruno bana şarkı söyledi
Evet, Instagram’da rahatlıyorum
Lil John’a çarptım ve sorun yok,sorun yok
Ah, evet biz ustalık (incelik)akıtıyoruz ve para alıyoruz

Ooh, don’t we look good together?
There’s a reason why they watch all night long
Yeah, I know we’ll turn heads forever
So tonight I’m gonna show you off

Ah, birlikte iyi görünmüyor muyuz?
Bütün gece gözlerin üzerimizde olmasının bir nedeni vardı
Evet, sonsuza dek kafaları kendimize çevireceğiz biliyorum
O yüzden bu gece sana gözler önüne sereceğim

When I’m walkin’ with you
I watch the whole room change
Baby, that’s what you do
No my baby don’t play
Blame it on my confidence
Oh, blame it on your measurements
Shut that shit down on sight
That’s right

Seninle yürürken
Tüm odanın havasının değişmesini izliyorum
Bebeğim, bunu sen yapıyorsun
Hayır bebeğim oynama
Suçu benim özgüvenime at
Suçu kıvrımlarına at
Şu saçmalıkları görüntüden çıkar
Evet işte böyle

We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it
We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it

Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun
Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun

Now slow it down for me baby
‘Cause I love the way it feels when we grind
Yeah, our connection’s so magnetic on the floor
Nothing can stop us tonight

Şimdi benim için yavaşla bebeğim
Çünkü kalçalarımızı hareket ettirmek hoşuma gitti
Evet, dans pistindeki iletişimimiz çok çekici
Bizi bu gece hiçbir şey durduramaz

When I’m walkin’ with you
I watch the whole room change
Baby, that’s what you do
No my baby don’t play
Blame it on my confidence
Oh, blame it on your measurements
Shut that shit down on sight
That’s right

Seninle yürürken
Tüm odanın havasının değişmesini izliyorum
Bebeğim, bunu sen yapıyorsun
Hayır bebeğim oynama
Suçu benim özgüvenime at
Suçu kıvrımlarına at
Şu saçmalıkları görüntüden çıkar
Evet işte böyle

We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it
We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it

Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun
Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun

Fellas grab your ladies if your lady fine
Tell her she the one, she the one for life
Ladies grab your fellas and let’s do this right
If you’re on one like me in mind
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Don’t it feel so good to be us, ay?
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Girl we got it goin’ on
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Don’t it feel so good to be us, ay?
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on

Beyler eğer hanımlarınız güzelse onları kucaklayın
Ona tek olduğunu söyleyin, hayatınızda tek olduğunu söyleyin
Hanımlar beylerinizi kucaklayın ve bu işi doğru yapın
Aklınızda benim gibi biri varsa
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Bizimle olmak iyi hissettirmiyor mu?
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Kızım devam ettiriyoruz
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Bizimle olmak iyi hissettirmiyor mu?
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz

We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it
We out here drippin’ in finesse
It don’t make no sense
Out here drippin’ in finesse
You know it, you know it

Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun
Ortamlarda incelik akıyor üstümüzden
Bunun bir anlamı yok
Buralarda incelik akıyor üstümüzden
Biliyorsun,biliyorsun

Fellas grab your ladies if your lady fine
Tell her she the one, she the one for life
Ladies grab your fellas and let’s do this right
If you’re on one like me in mind
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Don’t it feel so good to be us, ay?
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Girl we got it goin’ on
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on
Don’t it feel so good to be us, ay?
Yeah we got it goin’ on, got it goin’ on

Beyler eğer hanımlarınız güzelse onları kucaklayın
Ona tek olduğunu söyleyin, hayatınızda tek olduğunu söyleyin
Hanımlar beylerinizi kucaklayın ve bu işi doğru yapın
Aklınızda benim gibi biri varsa
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Bizimle olmak iyi hissettirmiyor mu?
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Kızım devam ettiriyoruz
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz
Bizimle olmak iyi hissettirmiyor mu?
Evet devam ettiriyoruz,devam ettiriyoruz

3 Ocak 2018 Çarşamba

The Weeknd – The Hills (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 4

Şarkı YouTube Video Link ——-> https://www.youtube.com/watch?v=yzTuBuRdAyA

Your man on the road, he doing promo
Adamın yollarda işini yapıyor
You say keep our business on the low-low
Sen ”İlişkimizi gizli tutalım” diyorsun
I’m just tryna get you out the friend zone
Seni sadece friend zone’dan çıkarmaya çalışıyorum
‘Cause you look even better than the photos
Çünkü fotoğraflardan bile daha iyi görünüyorsun
I can’t find your house, send me the info
Evini bulamıyorum, konumu at
Driving through the gated residential
Etrafı güvenlikle korunan mekanlardan geçiyorum
Found out I was coming, sent your friends home
Benim geldiğimi öğrenince arkadaşlarını evinden gönderdin
Keep on tryna hide it but your friends know
Geldiğimi saklamaya çalışıyorsun ama her şeyi biliyorlar

I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçerken sikerim:
The only time that I’ll be by your side
Senin tarafında olacağım tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Ben sadece bana dokunduğunda seviyorum, araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Her şeyi bok etmişken, işte bu benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, yeah
Her şeyi bok etmişken, işte o benim gerçek halim
I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçe sikerim:
The only time I’d ever call you mine
Sana ”Benimsin” diyeceğim tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Ben sadece bana dokunduğunda seviyorum, sikişirken araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Kafayı çekmişken, işte o benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, babe
Kafam güzelken, işte bu benim gerçek halim

I’ma let you know and keep it simple
Seni haberdar edeceğim ve basit tutacağım:
Tryna keep it up, don’t seem so simple
Sana ayak uydurmaya çalışmak hiç kolay görünmüyor
I just fucked two bitches ‘fore I saw you
Seni görmeden önce iki orospu sikmiştim
You gon’ have to do it at my tempo
O yüzden benim tempomda sikişmek zorunda olacaksın
Always tryna send me off to rehab
Sürekli beni rehabilitasyona göndermeye çalışıyorlar
Drugs start to feeling like it’s decaf
Uyuşturucular artık kafeinsiz kahve gibi gelmeye başladı
I’m just tryna live life for the moment
Hayatı sadece anı için yaşamaya çalışıyorum
And all these motherfuckers want a relapse
Tüm bu orospu çocukları ise tekrar düşmemi görmek istiyor

I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçerken sikerim:
The only time that I’ll be by your side
Senin tarafında olacağım tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Sadece bana dokunduğunda seviyorum, araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Her şeyi bok etmişken, işte o benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, yeah
Her şeyi bok etmişken, işte bu benim gerçek halim
I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçe sikerim:
The only time I’d ever call you mine
Sana ”Benimsin” diyeceğim tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Ben sadece bana dokunduğunda seviyorum, araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Kafam güzelken, işte bu benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, babe
Kafayı çekmişken, işte o benim gerçek halim

Hills have eyes, the hills have eyes
Hills have eyes, the hills have eyes(Bu satırın bir referansı ”The Hills Have Eyes” diye bir filme. Film, yamyam mutantların insanları tepelerden izleyip daha sonra onlara saldırması hakkında; filmdeki yamyam mutantlar şarkıda Abel’ı izleyen fanlar, paparaziler olarak kast edilmiş .  Şarkıdaki ”tepelerin gözleri”in asıl benzetmesi ise, Abel’ın tekrar hayatından zevk almamasını/tekrar düşmesini görmek isteyen kişilere ait olması. Bu cümlenin Türkçeye çevrilmiş anlamı hiç bir anlama gelmiyor)

Who are you to judge, who are you to judge?
Siz kimsiniz de yargılıyorsun? Siz kim oluyorsunuz beni da yargılıyorsun?
Hide your lies, girl, hide your lies
Yalanlarını sakla, kızım, sen yalanlarını sakla(Abel, bu kızın diğerleri gibi olmasını istemiyor, çünkü güveneceği bir tek o var)

Only you to trust, only you
Güvenebileceğim bir tek sen varsın, bir tek sen

I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçe sikerim:
The only time that I’ll be by your side
Senin tarafında olacağım tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Sadece bana dokunduğunda seviyorum, araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Her şeyi bok etmişken, işte bu benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, yeah
Her şeyi bok etmişken, işte bu benim gerçek halim
I only fuck you when it’s half past five
Seni sadece beşi buçuk geçe sikerim:
The only time I’d ever call you mine
Sana ”Benimsin” diyeceğim tek zamanda
I only love it when you touch me, not feel me
Ben sadece bana dokunduğunda seviyorum, sikişirken araya duygularını katınca değil
When I’m fucked up, that’s the real me
Kafam güzelken, işte bu benim gerçek halim
When I’m fucked up, that’s the real me, babe
Kafayı çekmişken, işte bu benim gerçek halim

እወዲሃለወ
የኔ ቆንጆ
እወዲሃለወ
የኔ ፍቅር ፍቅር ፍቅር ፍቅር ፍቅር
የኔ ፍቅር ፍቅር ፍቅር ፍቅር ፍቅር