– Göz kapaklarımda yaz, pirinç ve fasulye yemek
Paintin’ Kaia’s bedroom, think she wanted green
– Kaia’nın yatak odasını boyamak, yeşil istediğini düşünüyorum
But the weather puts you on my mind
– Ama hava seni aklımdan çıkarıyor.
Dragonfruit and peaches in the wine
– Şarapta Dragonfruit ve şeftali
Kissin’ circles underneath your eyes
– Gözlerinin altında daireler öpmek
Of course I know why we lasted two months
– Tabii ki neden iki ay sürdüğümüzü biliyorum
Could not hold my hand in public
– Halk içinde elimi Tutamadım
Felt their eyes judgin’ our love and beggin’ for blood
– Gözlerinin sevgimizi yargıladığını ve kan için yalvardığını hissettim
I could never blame you darlin’ (oh, oh, oh, oh)
– Seni asla suçlayamam sevgilim (oh, oh, oh, oh)
Some of these folks wanna make you cry
– Bu insanlardan bazıları seni ağlatmak istiyor
But you gotta trust how you feel insi-i-i-ide
– Ama nasıl hissettiğine güvenmelisin ınsi-i-i-ide
And shine, and shi-ine, yeah, yeah, yeah
– Ve shine, ve shi-ine, Evet, Evet, Evet
I wish that your parents had been kinder to you
– Keşke ailen sana karşı daha nazik olsaydı.
They made you hate what you were out of habit
– Alışkanlık dışı olduğun şeyden nefret etmeni sağladılar.
Remember when they caught us makin’ out after school
– Okuldan sonra sevişirken bizi yakaladıklarını hatırlıyor musun?
Your dad said he’d felt like he lost you
– Baban seni kaybetmiş gibi hissettiğini söyledi.
So I know why we lasted two months
– Bu yüzden neden iki ay sürdüğümüzü biliyorum
Could not hold my hand in public
– Halk içinde elimi Tutamadım
Felt their eyes judgin’ our love and beggin’ for blood
– Gözlerinin sevgimizi yargıladığını ve kan için yalvardığını hissettim
I could never blame you darlin’ (oh, oh, oh, oh)
– Seni asla suçlayamam sevgilim (oh, oh, oh, oh)
Some of these folks wanna make you cry (oh, oh)
– Bu insanlardan bazıları seni ağlatmak istiyor (oh, oh)
But you gotta trust how you feel insi-i-i-ide
– Ama nasıl hissettiğine güvenmelisin ınsi-i-i-ide
And shine, and shi-ine, yeah, yeah, yeah
– Ve shine, ve shi-ine, Evet, Evet, Evet
Some of these folks wanna make you cry (oh, oh)
– Bu insanlardan bazıları seni ağlatmak istiyor (oh, oh)
But you gotta trust how you feel insi-i-i-ide (oh, oh, oh)
– Ama ınsi-i-i-ide (oh, oh, oh) nasıl hissettiğine güvenmelisin)
And shine (oh, oh), and shi-ine (oh, oh), yeah, yeah, yeah
– Ve shine (oh, oh) ve shi-ine (oh, oh), evet, evet, evet
Doo, doo, doo, doo
– Doo, doo, doo, doo
Doo, doo, doo, doo-doo-doo
– Doo, doo, doo, doo-doo-doo
Doo, doo, doo, doo
– Doo, doo, doo, doo
Doo, doo, doo, doo-doo
– Doo, doo, doo, doo-doo