İngilizce Türkçe Sözlük







16 Haziran 2021 Çarşamba

MARINA – Goodbye (Türkçe Çeviri)

blank

Heaven, if there’s a star for us
Up there in your lovers’ universe
Shine your light down on me
Somewhere between new and old
Another life waits to unfold
Maybe one day if we’re lucky

Bizim için bir yıldız varsa cennette
Senin aşıklar evreninde
Beni aydınlat ışığınla
Yeni ve eski arasında bir yer
Başka bir hayat bekliyor keşfedilmeyi
Belki bir gün, şanslıysak

I f*cked it up, I lost it all
And my life might not be what I thought
But I wouldn’t change a thing
Goodbye to the girl that I’d been

Batırdım, kaybettim her şeyi
Ve hayatım istediğim gibi gitmeyebilir
Ama bir şey değiştirmeyeceğim
Olduğum kişiye elveda

Goodbye to the girl that I was
Goodbye to the girl that you lost
I will never be yours again
Never wanted our love to end
Goodbye my friend

Olduğum kıza elveda
Kaybettiğin kıza elveda
Aşkımızın bitmesini hiç istemedim
Hoşçakal arkadaşım

Maybe we won’t meet again
But you’ll always be my closest friend
I hope you’ll always be happy
Some mistakes are hard to learn
And broken hearts are quick to burn
And slow to heal easily

Belki tekrar görüşemeyeceğiz
Ama hep en yakın arkadaşım olacaksın
Umarım hep mutlu olursun
Bazı hatalardan ders alması zordur
Ve kırık kalpleri yakması kolaydır
ve kolayca iyileşmesi zaman alır

I’ve been a mother to everyone else
To every motherfu**er except myself
And I don’t even have any kids
Goodbye to the girl that I’d been

Kendim dışında bütün haysiyetsizlere anaçtım
Çocuğum yok
Olduğum kıza elveda

Goodbye to the girl that I was
Goodbye to the girl that you lost
I will never be yours again
Never wanted our love to end
Goodbye my friend
Goodbye

Olduğum kıza elveda
Kaybettiğin kıza elveda
Aşkımızın bitmesini hiç istemedim
Hoşçakal arkadaşım

Hoşçakal

No matter what happens now
Nobody can take our love down
It’s safe inside our memories
And I won’t forget how you healed me

Artık ne olduğunun önemi yok
Kimse aşkımızı bitiremez
Anılarımızın içinde güvendeyiz
Beni nasıl iyileştirdiğini unutmayacağım

Goodbye
Goodbye
I will never be yours again
Never wanted our love to end
Goodbye my friend

Hoşçakal
Hoşçakal

It’s time
I will never be yours again
Never wanted our love to end
Goodbye my friend

Zamanı geldi
Bir daha hiç senin olmayacağım
Aşkımızın bitmesini hiç istemedim
Hoşçakal arkadaşım

My friend, friend, mmm-mm-mmh
My friend, friend, mmm-mm-mmh
Mmm-mmh, mmh, mmm-mm-mmh
Mmm-mmh, mmh, mmm-mm-mmh
arkadaşım
arkadaşım

Mc Poze do Rodo & Neo Beats – Vida Louca Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh, oh-oh-oh
– Oh, oh-oh-oh

O dia tá lindo, clima ensolarado (oh-oh-oh)
– Gün güzel, Güneşli hava (oh-oh-oh)
Clima de piscina, cervejinha e churrasco
– Havuz iklimi, bira ve barbekü
Família intocável, fé inabalável
– Dokunulmaz Aile, sarsılmaz inanç
Peço a meu Deus que proteja meus aliado
– Tanrımdan müttefikimi korumasını istiyorum.

Pois é, essa vida é muito louca, yeah, yeah
– Evet, bu hayat oldukça çılgınca, Evet, Evet
E eu já fui, sei bem como é
– Ve ben oldum, nasıl olduğunu biliyorum
São vários mandadão que testa nossa fé
– İnancımızı test eden birkaç mandadão var
Mas se tiver mandado, volta de ré
– Ama eğer yaptıysan, geri dön

Pique o Lanterna Verde pra nóis embrazar
– Debriyaj düğümlerine Yeşil Fener doğrayın
Chama essas danada que tão doida pra sentar
– Bu lanetlere oturmak için çok çılgın deyin
Uh-la-la, patricinha vem da pista pra sarrar no AK
– Uh-la-la, patricinha ak’yi tırmalamak için pistten geliyor
Vida de artista, todas elas quer me dar
– Sanatçı hayatı, hepsi bana vermek istiyor

É o Poze do Rodo, Lacoste no peito
– Bu çekçek Poze, göğsünde Lacoste
Sempre posturado, com o bolso cheio de dinheiro
– Her zaman para dolu bir cep ile poz
Posso fazer nada, vivo a vida desse jeito
– Hiçbir şey yapamam, hayatı bu şekilde yaşıyorum
Arrasta pra cima que eu vou te contar um segredo
– Sana bir sır vereceğim Yukarı sürükleyin

Essa vida é muito louca, yeah, yeah
– Bu hayat çok çılgın, Evet, Evet
E eu já fui, sei bem como é
– Ve ben oldum, nasıl olduğunu biliyorum
São vários mandadão que testa nossa fé
– İnancımızı test eden birkaç mandadão var
Mas se tiver mandado, volta de ré
– Ama eğer yaptıysan, geri dön

É o Poze do Rodo, Lacoste no peito
– Bu çekçek Poze, göğsünde Lacoste
Sempre posturado, com o bolso cheio de dinheiro
– Her zaman para dolu bir cep ile poz
Posso fazer nada, vivo a vida desse jeito
– Hiçbir şey yapamam, hayatı bu şekilde yaşıyorum


Arrasta pra cima que eu vou te contar um segredo
– Sana bir sır vereceğim Yukarı sürükleyin

Passando na blitz, eles mandam encostar
– Blitz geçerken, onlar kenara çekmek zorunda
Fala que sou ganso, mas nunca arruma nada
– Kaz olduğumu söylüyor ama hiçbir şeyi düzeltmiyor.
Tô na pista, na infra, é brabão pra me pegar
– Ben pistteyim, ınfra’da, beni yakalamak için brabão
Passando a mil, eu dou fuga até no radar
– Bin geçerken, radarda bile sızıyorum

Eu sei bem que essas danada quer me dar
– Bu lanetlilerin bana vermek istediklerini çok iyi biliyorum.
Pode sentar (então pode sentar)
– Oturabilir (sonra oturabilir)
Eu sei bem que essas danada quer me dar
– Bu lanetlilerin bana vermek istediklerini çok iyi biliyorum.
Então pode sentar, então pode sentar
– Sonra oturabilirsin, sonra oturabilirsin

Essa vida é muito louca, yeah, yeah
– Bu hayat çok çılgın, Evet, Evet
E eu já fui, sei bem como é
– Ve ben oldum, nasıl olduğunu biliyorum
São vários mandadão que testa nossa fé
– İnancımızı test eden birkaç mandadão var
Mas se tiver mandado, volta de ré
– Ama eğer yaptıysan, geri dön

É o Poze do Rodo, Lacoste no peito
– Bu çekçek Poze, göğsünde Lacoste
Sempre posturado, com o bolso cheio de dinheiro
– Her zaman para dolu bir cep ile poz
Posso fazer nada, vivo a vida desse jeito
– Hiçbir şey yapamam, hayatı bu şekilde yaşıyorum
Arrasta pra cima que eu vou te contar um segredo
– Sana bir sır vereceğim Yukarı sürükleyin

Oh, oh-oh-oh
– Oh, oh-oh-oh
É o NeoBeats (é o NeoBeats)
– Bu NeoBeats (bu NeoBeats)
É o PZ (é o PZ)
– Bu bir PZ (bu bir PZ)
Oh, oh-oh-oh
– Oh, oh-oh-oh
É o NeoBeats (é o NeoBeats)
– Bu NeoBeats (bu NeoBeats)
É o PZ (é o PZ)
– Bu bir PZ (bu bir PZ)

La Fabri-K – Cual’s 2 Kau Kau İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oye boricua cual’s 2 kau kau…
– Oye boricua cual’ın 2 kau kau…
Jajaja…
– Hahaha…
No seas cachoso papá…
– Azgın olma Baba…
La Fabri-K…
– Fabri-K…
Como se llama esto…
– Bu ne denir…
You know dile…
– Söyle biliyorsun…
Chichaton…
– Chichaton…

Oye nene cual’s 2 kau kau
– Oye nene cual’s 2 gün önce
mira que yo soy arrebatao’
– bak, kapıldım.”
sabes que yo vengo del Callao
– Callao’dan geldiğimi biliyorsun.
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle
oye nene cual’s 2 kau kau
– oye nene cual’s 2 gün önce
sacate y ya pica pa’ tu lao’
– çık dışarı ve ‘senin lao’için sokuyor
mira que te aplico mi tumbao
– benim tumbao uygulamak bakın
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle

El otro dia estaba chilling yo por Paterson, New Jersey
– Geçen gün Paterson, New Jersey’den ayrılıyordum.
la main estaba llena de jebitas todas crazy
– ana jebitas tüm deli doluydu
todas me miraban filoteao’ estaba Fancy
– herkes bana bakıyordu. Süslü biriydim.
pero una peruana estaba buena, estaba sexy
– ama Perulu bir kadın sıcaktı, seksiydi

Yo no puedo mirarte, tengo mi novio celoso
– Sana bakamıyorum, kıskanç erkek arkadaşım var
tampoco puedo llamarte, vete que es peligroso
– ben de seni arayamam, git buradan tehlikeli

(Ya yo te dije…)
– (Sana zaten söyledim…)

No le tengo miedo a tu mariachi que esta en nada
– Ben senin mariachi korkmuyorum hiçbir şey olduğunu
mami ven conmigo que te llevo a mi pollada
– anne benimle gel seni sikime götüreceğim
vamo’ a gozar hasta que sea madrugada
– Şafak sökene kadar tadını çıkaracağım.
y despues me llamaras como una gata bien templada
– ve sonra beni sıcak bir kedi gibi arayacaksın

Ya te dije que no puedo, tengo mi novio celoso
– Kıskanç erkek arkadaşım var.
asi quisiera no debo, vete que te rompe tu coso
– istersem hiç gerek yok, git o işini sonları

Oye nene cual’s 2 kau kau
– Oye nene cual’s 2 gün önce
mira que yo soy arrebatao’
– bak, kapıldım.”
sabes que yo vengo del Callao
– Callao’dan geldiğimi biliyorsun.
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle
oye nene cual’s 2 kau kau
– oye nene cual’s 2 gün önce
sacate y ya pica pa’ tu lao’
– çık dışarı ve ‘senin lao’için sokuyor
mira que te aplico mi tumbao
– benim tumbao uygulamak bakın
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle

(Oye boricua y que tu pensabas…)
– (Oye boricua y que tu pensabas…)
(Que te ibas a llevar a mi jeba…)
– (Jeba’mı alacaktın…)
(Oye tu estas bien huevon…)
– (Tamam sen Hey sen, adamım…)
(Oye tranquilo pai…)
– (Hey kolay pai…)

Oye nene cual’s 2 kau kau
– Oye nene cual’s 2 gün önce
(tranquilo brother…)
– (sessiz kardeşim…)
mira que yo soy arrebatao’
– bak, kapıldım.”
(que yo tambien…)
– (bana da…)
sabes que yo vengo del Callao
– Callao’dan geldiğimi biliyorsun.
(y yo de ________ …)
– (ve ben_______…)
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle
oye nene cual’s 2 kau kau
– oye nene cual’s 2 gün önce
sacate y ya pica pa’ tu lao’
– çık dışarı ve ‘senin lao’için sokuyor


mira que te aplico mi tumbao
– benim tumbao uygulamak bakın
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle

El sabado la vi comprando cerca a la marqueta
– Cumartesi günü onu la marqueta yakınlarında alışveriş yaparken gördüm
meneando su figura me detuvo la carreta
– figürünü sallamak beni bir vagonda durdurdu
me gusta su mirada, su sonrisa y sus tetas
– görünüşünü, gülümsemesini ve göğüslerini seviyorum
te ‘tas creyendo mami, tu eres bien coqueta
– anneme inanmıyorsun, çok çapkınsın.

Yo no puedo trampearle, sabes es muy celoso
– Onu aldatamam, biliyorsun. Çok kıskanıyor.
tu debes quitarte, el es muy peligroso
– sen inmek gerekir, o çok tehlikelidir

Ya te dije mami tu mariachi no esta en nada
– Söyledim ya anne, mariachi’niz hiçbir şeyde yok.
vamos ven conmigo que te llevo a otra pollada
– hadi benimle gel seni başka bir alete götüreceğim
chuparemos ron, cerveza y tu chicha morada
– ROM, bira ve mor chicha emeceğiz
y despues me aruñaras como chibola engatuzada
– ve sonra beni aldatılmış bir chibola gibi becereceksin

Ya te dije no puedo, tengo mi novio celoso
– Sana yapamayacağımı söylemiştim, kıskanç erkek arkadaşım var.
asi quisiera no debo, vete que te rompe tu coso
– istersem hiç gerek yok, git o işini sonları

Oye nene cual’s 2 kau kau
– Oye nene cual’s 2 gün önce
mira que yo soy arrebatao’
– bak, kapıldım.”
sabes que yo vengo del Callao
– Callao’dan geldiğimi biliyorsun.
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle
oye nene cual’s 2 kau kau
– oye nene cual’s 2 gün önce
sacate y ya pica pa’ tu lao’
– çık dışarı ve ‘senin lao’için sokuyor
mira que te aplico mi tumbao
– benim tumbao uygulamak bakın
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle

Vamos mis latinos levantando las manos
– Hadi benim Latinler raising onların eller
vamos disfrutando de la musica mi hermano
– müziğin tadını çıkaralım kardeşim
con esta fusion de boricua y peruano
– Porto Riko ve Peru bu füzyon ile
asi seas de la selva, de la costa o eres serrano
– ormandan, kıyıdan ya da serrano’dan olsanız da
esto es pa’ mi isla del encanto Puerto Rico
– bu benim büyüleyici Porto Riko adam
vamos cantandoles a los pobres y tambien a los ricos
– hem fakirlere hem de zenginlere şarkı söylemeye gidiyoruz
y que todos mis latinos quelo bailen conmigo
– ve tüm latinlerimin benimle dans etmesine izin ver
y que griten todos este es mi kau kau
– ve herkes bağırsın bu benim kau kau

Oye nene cual’s 2 kau kau
– Oye nene cual’s 2 gün önce
mira que yo soy arrebatao’
– bak, kapıldım.”
sabes que yo vengo del Callao
– Callao’dan geldiğimi biliyorsun.
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle
oye nene cual’s 2 kau kau
– oye nene cual’s 2 gün önce
sacate y ya pica pa’ tu lao’
– çık dışarı ve ‘senin lao’için sokuyor
mira que te aplico mi tumbao
– benim tumbao uygulamak bakın
avanza y dime cual’s 2 kau kau
– devam et ve hangisinin 2 kau kau olduğunu söyle

Mitski – Nobody İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

My God, I’m so lonely
– Tanrım, çok yalnızım
So I open the window
– Bu yüzden pencereyi açıyorum
To hear sounds of people
– İnsanların seslerini duymak
To hear sounds of people
– İnsanların seslerini duymak

Venus, planet of love
– Venüs, aşk gezegeni
Was destroyed by global warming
– Küresel ısınma tarafından tahrip edildi
Did its people want too much too?
– Halkı da çok mu istedi?
Did its people want too much?
– Halkı çok mu istedi?

And I don’t want your pity
– Ve acımanı istemiyorum
I just want somebody near me
– Sadece yanımda birini istiyorum
Guess I’m a coward
– Sanırım ben bir korkağım
I just want to feel alright
– Sadece iyi hissetmek istiyorum.

And I know no one will save me
– Ve biliyorum ki kimse beni kurtaramayacak
I just need someone to kiss
– Sadece öpecek birine ihtiyacım var
Give me one good honest kiss
– Bana iyi bir dürüst öpücük ver
And I’ll be alright
– Ve ben iyi olacağım

Nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody
– Hiç kimse, hiç kimse
Ooh, nobody, nobody, nobody
– Ooh, kimse, kimse, kimse

I’ve been big and small and
– Büyük ve küçüktüm ve
Big and small and
– Büyük ve küçük ve
Big and small again
– Yine büyük ve küçük
And still nobody wants me
– Ve hala kimse beni istemiyor
Still nobody wants me
– Hala kimse beni istemiyor

And I know no one will save me
– Ve biliyorum ki kimse beni kurtaramayacak
I’m just asking for a kiss
– Sadece bir öpücük istiyorum.
Give me one good movie kiss
– Bana iyi bir film öpücüğü ver
And I’ll be alright
– Ve ben iyi olacağım

Nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody
– Hiç kimse, hiç kimse
Ooh, nobody, nobody
– Ooh, hiç kimse, hiç kimse
Nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody, nobody, nobody
– Kimse, kimse, kimse, kimse
Nobody, nobody
– Hiç kimse, hiç kimse
Nobody, nobody
– Hiç kimse, hiç kimse
Nobody, nobody, no
– Kimse, kimse, hayır

Tipling Rock – Staring İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Walking down the street tonight
– Bu gece sokakta yürürken
I got my share of bad intentions
– Kötü niyetlerden payımı aldım.
I don’t know what’s wrong or right
– Neyin yanlış ya da doğru olduğunu bilmiyorum
And did I forget to mention
– Ve söylemeyi unuttum mu

It makes me wonder, I kinda wonder
– Bu beni meraklandırıyor, merak ediyorum
I wonder how you look so right
– Nasıl bu kadar doğru göründüğünü merak ediyorum
It don’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil
If soon you’re out of sight
– Eğer yakında Gözden kaybolursan

Alright now, are you on my side
– Tamam, şimdi benim tarafımda mısın
How I’ve got a secret to tell you
– Sana anlatacak bir sırrım var
‘Cause I know that you haven’t heard
– Çünkü duymadığını biliyorum.
But what if I told you just how much i need you
– Ama ya sana ne kadar ihtiyacım olduğunu söylersem
I’ve got some news to tell you
– Sana söylemem gereken bazı haberler var.
Do you need me too?
– Senin de mi bana ihtiyacın var?

You got me staring like a fool
– Aptal gibi bakmamı sağladın.
Yeah, I know you want me too
– Evet, senin de beni istediğini biliyorum.
When you look back at me
– Bana baktığında
Ah girl i know you get me
– Ah kızım beni anladığını biliyorum
My eyes, and your eyes
– Gözlerim ve gözlerin
The sunlight, it’s alright
– Güneş ışığı, her şey yolunda
Yeah how could i look right past ya
– Evet nasıl ya geçmişe doğru bakabilirim.
You got me staring at ya
– Sana bakarken yakaladın beni

I’m hittin’ up the club tonight
– Bu gece kulübe gidiyorum.
Never mind your good intentions
– İyi niyetini boşver.
I don’t know what’s wrong or right
– Neyin yanlış ya da doğru olduğunu bilmiyorum
After all, no one mentioned
– Sonuçta, kimse bahsetmedi

It makes me wonder, I kinda wonder
– Bu beni meraklandırıyor, merak ediyorum


I wonder how you look so right
– Nasıl bu kadar doğru göründüğünü merak ediyorum
It don’t matter, it doesn’t matter
– Önemli değil, önemli değil
If soon you’re out of sight
– Eğer yakında Gözden kaybolursan

Alright now, are you on my side
– Tamam, şimdi benim tarafımda mısın
How I’ve got a secret to tell you
– Sana anlatacak bir sırrım var
‘Cause I know that you haven’t heard
– Çünkü duymadığını biliyorum.
But what if I told you just how much i need you
– Ama ya sana ne kadar ihtiyacım olduğunu söylersem
I’ve got some news to tell you
– Sana söylemem gereken bazı haberler var.
Do you need me too?
– Senin de mi bana ihtiyacın var?

You got me staring like a fool
– Aptal gibi bakmamı sağladın.
Yeah, I know you want me too
– Evet, senin de beni istediğini biliyorum.
When you look back at me
– Bana baktığında
Ah girl i know you get me
– Ah kızım beni anladığını biliyorum
My eyes, and your eyes
– Gözlerim ve gözlerin
The sunlight, it’s alright
– Güneş ışığı, her şey yolunda
Yeah how could i look right past ya
– Evet nasıl ya geçmişe doğru bakabilirim.
You got me staring at ya
– Sana bakarken yakaladın beni

You got me staring like a fool
– Aptal gibi bakmamı sağladın.
Yeah, I know you want me too
– Evet, senin de beni istediğini biliyorum.
When you look back at me
– Bana baktığında
Ah girl i know you get me
– Ah kızım beni anladığını biliyorum
My eyes, and your eyes
– Gözlerim ve gözlerin
The sunlight, it’s alright
– Güneş ışığı, her şey yolunda
Yeah how could i look right past ya
– Evet nasıl ya geçmişe doğru bakabilirim.
You got me staring at ya
– Sana bakarken yakaladın beni

AURORA – Runaway (Lvl.2) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I was listenin’ to the ocean
– # Okyanusu dinliyordum #
I saw a face in the sand
– Kumda bir yüz gördüm
But when I picked it up
– Ama onu aldığımda
Then it vanished away from my hands, gone
– Sonra ellerimden kayboldu, gitti

I had a dream I was seven
– Bir rüya gördüm yedi yaşındaydım
Climbing my way in a tree
– Yoluma bir ağaç tırmanma
I saw a piece of heaven
– Cennetin bir parçasını gördüm
Waitin’ impatient for me, down
– Benim için sabırsızlıkla bekliyorum, aşağı

And I was runnin’ far away
– Ve çok uzaklara kaçıyordum
Would I run off the world someday?
– Bir gün dünyadan kaçar mıyım?
Nobody knows, nobody knows
– Kimse bilmiyor, kimse bilmiyor
I was dancin’ in the rain
– Yağmurda dans ediyordum
I felt alive and I can’t complain
– Hayatta hissettim ve şikayet edemem

Now take me home
– Şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I got no other place to go
– Gidecek başka yerim yok
Now take me home
– Şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I can’t take it anymore
– Artık dayanamıyorum

I was painting a picture
– Bir resim çiziyordum
The picture was a painting of you
– Resmi bir resim oldu
And for a moment I thought you were here
– Ve bir an için burada olduğunu düşündüm
But then again, it wasn’t true, gone
– Ama sonra tekrar, bu doğru değildi, gitti

And all this time, I have been lyin’
– Ve tüm bu zaman boyunca, yalan söylüyordum
Oh, lyin’ in secret to myself
– Oh, kendime gizlice yalan söylüyorum
I’ve been putting sorrow on the farthest place on my shelf
– Kederi rafımdaki en uzak yere koyuyorum.
La-di-da
– La-di-da

And I was runnin’ far away
– Ve çok uzaklara kaçıyordum
Would I run off the world someday?
– Bir gün dünyadan kaçar mıyım?


Nobody knows, nobody knows
– Kimse bilmiyor, kimse bilmiyor
And I was dancin’ in the rain
– Ve yağmurda dans ediyordum
I felt alive and I can’t complain
– Hayatta hissettim ve şikayet edemem

But now take me home
– Ama şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I got no other place to go
– Gidecek başka yerim yok
Now take me home
– Şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I got no other place to go
– Gidecek başka yerim yok
Now take me home
– Şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I can’t take it anymore
– Artık dayanamıyorum

But I kept runnin’ for a soft place to fall
– Ama yumuşak bir yere düşmek için koşmaya devam ettim
And I kept runnin’ for a soft place to fall
– Ve düşeceğim yumuşak bir yer için koşmaya devam ettim

And I was runnin’ far away
– Ve çok uzaklara kaçıyordum
Would I run off the world someday?
– Bir gün dünyadan kaçar mıyım?

But now take me home
– Ama şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I got no other place to go
– Gidecek başka yerim yok
Now take me home
– Şimdi beni eve götür
Take me home where I belong
– Beni ait olduğum yere götür
I got no other place to go
– Gidecek başka yerim yok

Now take me home, home where I belong, now-now
– Şimdi beni eve götür, ait olduğum eve, şimdi-şimdi
Now take me home, home where I belong, oh
– Şimdi beni eve götür, ait olduğum yere, oh
I can’t take it anymore
– Artık dayanamıyorum

15 Haziran 2021 Salı

UVERworld – NAMELY Japonca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

初めて目が合った時
– ilk tanıştığımızda
例えば普通の感覚は
– örneğin, normallik duygusu
ハイタッチくらいなもん
– çak bir beşlik gibi.
流れてく程度だとしたら
– eğer akmak üzereyse

あの日 君と目が合った瞬間に感じたのは
– o gün seni gördüğüm an
手と手を握り合ったような感覚だった
– el ele tutuşmuş gibiydik.

互いの日々は動いて
– birbirimizin günleri hareket ediyor
今の世界の向こうへ
– Şimdi dünyanın diğer tarafına
いつかは尽きてしまうものもあるという事を
– bazı şeylerin bir gün biteceğini.
それも分かってる
– bunu ben de biliyorum.
でも今はあともう少しだけ
– ama şimdi sadece biraz daha fazlasıyım.

気づかないふりをして
– fark etmiyormuş gibi davranmak
このままもう少し一緒に居ようよ
– biraz daha birlikte kalalım.
どんなに悲しい終わりだって
– son ne kadar üzücü olursa olsun
素敵な思いに変えるから
– bunu harika bir duyguya dönüştüreceğim.
こうしてる今は
– bunu şimdi yapıyorum.
乱暴な例えかもだけれど
– kaba bir metafor.
このまま終わって良いと思うほど幸せだよ
– böyle bitmesinin sorun olmadığını düşündüğüm için çok mutluyum.

失いものを探し
– kaybettiğin şeyi arıyorum
気付かずに進んでた
– bunun olduğunu fark etmemiştim.
思えばわずかに
– sadece biraz.
砂が舞っては消えてった
– kum çırpındı ve kayboldu.

埋めてはいけないドーナツの穴
– Çörek deliğini doldurma
距離感はもう
– artık mesafe hissine kapılmıyorum.
埋めては意味を失うものなのか?
– gömüldüğünde anlamını yitiren bir şey mi?

落ち葉をすくうように 心をさらって
– düşmüş bir yaprağı toplamak gibi, kalbini alırsın.
このまま離れても変わらないという事を
– bu şekilde gidersek değişmeyeceğini.
それも分かってる
– bunu ben de biliyorum.
でも今はあともう少しだけ
– ama şimdi sadece biraz daha fazlasıyım.

永遠なんていう
– buna sonsuzluk denir.
言葉を使う君と
– kelimeleri kullananlarla
明日には消えてしまうとしても
– yarın ortadan kaybolsa bile
騙されていたい僕
– aldatılmak istiyorum
タイムリミットが
– zaman sınırı
まだ先だと思ってた頃
– hala önde olduğumuzu sanıyordum.
あの月さえ遠く感じてなかったよ
– o ay bile uzak hissetmiyordu.

惹かれ始めた逆の手順で
– ben çekici almaya başladı
離れられやしない
– seni bırakamam.
運命が目を離してる隙に
– kader uzaklara baktığında
あともう少しだけ
– sadece biraz daha fazla.

気づかないふりをして
– fark etmiyormuş gibi davranmak
このままもう少し一緒に居ようよ
– biraz daha birlikte kalalım.
どんなに悲しい終わりだって
– son ne kadar üzücü olursa olsun
素敵な思いに変えるから
– bunu harika bir duyguya dönüştüreceğim.
こうしてる今は 乱暴な例えかもだけれど
– yapıyorum. şimdi kaba bir metafor.
このまま終わって良いと思うほど幸せだよ
– böyle bitmesinin sorun olmadığını düşündüğüm için çok mutluyum.