İngilizce Türkçe Sözlük







23 Haziran 2021 Çarşamba

Gran Orquesta Internacional – Es Amor İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Quedate conmigo esta noche
– Bu gece benimle kal
hay tantas cosas que hablar
– konuşacak o kadar çok şey var

Que bien te ves
– Ne kadar iyi görünüyorsun
radiante y bella
– parlak ve güzel
una rosa en primavera
– ilkbaharda bir gül

Estrellas forman tu nombre
– Yıldızlar adınızı oluşturur
en la luna llena caricia tu piel
– dolunayda cildinizi okşamak

Eres unico y distinto
– Sen eşsiz ve farklısın
solo busco el tiempo para ti
– sadece senin için zaman arıyorum

Eres tu la energia que da luz a mi vida
– Sen hayatıma ışık veren enerjisin.
eres un campo de flores
– sen bir çiçek tarlasısın
mi canción preferida
– en sevdiğim şarkı
un clavel en las nubes
– bulutlarda bir karanfil
dibujando corazones
– çizim kalpleri

Que hermoza te ves
– Ne kadar güzel görünüyorsun

Es amor lo que siento por ti
– Senin için hissettiğim aşk
Es amor
– Bu aşk
cada vez que estoy cerca de ti
– ne zaman yanında olsam

Ya no puedo hablar
– Daha fazla konuşamayacağım
No puedo respirar
– Nefes alamıyorum
dominas todos mis sentidos
– tüm duyularıma hakimsin.

Es amor lo que siento por ti
– Senin için hissettiğim aşk
Es amor con solo verte tú me haces feliz
– Bu aşk sadece seni görmek beni mutlu ediyorsun
Eres mi cielo azul
– Sen benim mavi gökyüzümsün
Un rayito de luz
– Küçük bir ışık ışını


Toda mi vida eres túúú
– Tüm hayatım boyunca sen túúú’sun

Tu sonrisa invade mi alma
– Gülüşün ruhumu istila ediyor
y la suave briza se llena de ti
– ve hafif esinti seninle doluyor
Dame tu mano
– Bana elini ver
siempre conmigo
– her zaman benimle
dibujemos el caminooo
– yolu çizelim

Eres tu la energía
– Sen enerjisin
que da luz ami vida
– bu hayatıma ışık veriyor
Eres un campo de flores
– Sen bir çiçek tarlasısın
mi canción preferida
– en sevdiğim şarkı
Un clavel en las nubes
– Bulutlarda bir karanfil
dibujando corazones
– çizim kalpleri

Que hermoza te vez
– Ne kadar güzel görünüyorsun

Es amor lo que siento por ti
– Senin için hissettiğim aşk
Es amor
– Bu aşk
cada vez que estoy cerca de ti
– ne zaman yanında olsam
Ya no puedo hablar
– Daha fazla konuşamayacağım
No puedo respirar
– Nefes alamıyorum
dominas todos mis sentidos
– tüm duyularıma hakimsin.

Es amor lo que siento por ti
– Senin için hissettiğim aşk
Es amor con solo verte tú me haces feliz
– Bu aşk sadece seni görmek beni mutlu ediyorsun
Eres mi cielo azul
– Sen benim mavi gökyüzümsün
Un rayito de luz
– Küçük bir ışık ışını
Toda mi vida eres túúú
– Tüm hayatım boyunca sen túúú’sun

Enrique Iglesias Feat. Descemer Bueno & Zion & Lennox – Súbeme La Radio İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Súbeme la radio
– Radyoyu aç
Tra-tráeme el alcohol
– Tra-bana alkol getir
Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.

Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız
Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.

Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Ya no me importa nada
– Hiçbir şey umurumda değil artık.
Ni el día ni la hora
– Ne gün ne de saat
Si lo he perdido todo
– Eğer her şeyimi kaybettiysem
Me has dejado en las sombras
– Beni gölgelerde bıraktın
Te juro que te pienso
– Yemin ederim seni düşünüyorum
Hago el mejor intento
– Elimden geleni yaparım
El tiempo pasa lento
– Zaman yavaş yavaş geçer
Y yo me voy muriendo
– Ve ben ölüyorum
(Y yo me voy muriendo)
– (Ve ölüyorum)

Si llega la noche y tú no contestas
– Eğer gece gelirse ve cevap vermezsen
Te juro me quedo esperando a tu puerta
– Yemin ederim kapında bekleyeceğim.
Vivo pasando las noches en vela
– Geceleri uyanık geçiriyorum
Y sigo cantando bajo la luna llena
– Ve dolunayın altında şarkı söylemeye devam ediyorum

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Huyendo del pasado
– Geçmişten kaçmak
En cada madrugada
– Her sabah
No encuentro ningún modo
– Ben herhangi bir şey bulamıyorum
De borrar nuestra historia
– Tarihimizi silmek için
A su salud bebiendo
– İçme ile sağlığınıza
(A su salud bebiendo)
– (İçme ile sağlığınıza)
Mientras me quede aliento
– Nefesim olduğu sürece
(Mientras me quede aliento)
– (Nefesim olduğu sürece)
Solo le estoy pidiendo
– Sadece soruyorum
(Solo te estoy pidiendo)
– (Sadece sana soruyorum)


Romper este silencio
– Bu sessizliği kır
(Romper este silencio)
– (Bu sessizliği kırmak)

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Ando loco y desesperado en busca de tu amor
– Aşkını bulmak için deli ve çaresizim
No me dejes en esta soledad te pido
– Beni bu yalnızlıkta bırakma, sana soruyorum
En verdad te digo, vuelve conmigo
– Gerçeği söyleyeyim, benimle gel
Si tú me llamas, te juro que bailamos
– Beni ararsan, yemin ederim dans ederiz.
Y yo quiero verte ya
– Ve şimdi seni görmek istiyorum
Ya no aguanto más
– Artık dayanamıyorum
Quiero darte calor
– Sana sıcaklık vermek istiyorum
Solo una vez más
– Sadece bir kez daha
Ya no aguanto más
– Artık dayanamıyorum
Quiero verte ya, oh
– Seni şimdi görmek istiyorum, oh

Yo no te miento
– Sana yalan yok
Todavía te espero
– Hala seni bekliyorum
Sabes bien que te quiero
– Seni sevdiğimi biliyorsun
No sé vivir sin ti
– Sensiz yaşayamam

Yo no te miento
– Sana yalan yok
Todavía te espero
– Hala seni bekliyorum
Sabes bien que te quiero
– Seni sevdiğimi biliyorsun
No se vivir sin ti
– Sensiz yaşayamam

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Súbeme la radio que esta es mi canción
– Radyoyu aç bu benim şarkım
Siente el bajo que va subiendo
– Bas geliyor hissediyorum
Tráeme el alcohol que quita el dolor
– Bana acıyı gideren alkolü getir.
Hoy vamos a juntar la luna y el sol
– Bugün ay ve güneşe katılacağız

Súbeme la radio
– Radyoyu aç
Tra-tráeme el alcohol
– Tra-bana alkol getir
Súbeme la radio
– Radyoyu aç

Dagny – Come Over İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I keep going back to when I laid eyes on you
– Seni gördüğüm zamana geri dönmeye devam ediyorum.
‘Cause ever since then you’ve been on my mind
– Çünkü o zamandan beri aklımdasın
You gave me that look and suddenly I felt new
– Bana o bakışı verdin ve aniden yeni hissettim
Now I’m watching my phone late in to the night
– Şimdi gece geç saatlerde telefonumu izliyorum

But it’s been days, I hate to wait
– Ama günler oldu, beklemekten nefret ediyorum
I guess that we’re both too shy to call up
– Sanırım ikimiz de aramak için çok utangaçız.
I wish you would speak your mind
– Keşke fikrini söyleseydin.
And tell me that you also want me closer
– Ve bana da daha yakın olmamı istediğini söyle
‘Cause baby, when I think about you, I come alive
– Çünkü bebeğim, seni düşündüğümde canlanıyorum.

You should come over (Ah ah ah)
– Buraya gelmelisin (Ah ah ah)
Let me get to know ya (Ayy!)
– Seni daha yakından tanımama izin ver (Ayy!)
I’m picturing you when the light hits your face in the morning
– Sabah ışık yüzüne çarptığında seni hayal ediyorum.
Yeah, I need to know ya (Ayy!)
– Evet, seni tanımam gerekiyor (Ayy!)
You should come over
– Buraya gelmelisin

There’s not a moment I don’t want to talk to ya
– Seninle konuşmak istemediğim bir an bile yok.
There’s so many things that I wanna know
– Bilmek istediğim o kadar çok şey var ki
Like your favourite place, your favourite song
– En sevdiğin yer, en sevdiğin şarkı gibi
And all of the secrets that nobody knows
– Ve kimsenin bilmediği tüm sırlar

Let it all be uncovered
– Her şeyin açığa çıkmasına izin ver
So tell me why we’re wasting time
– Neden zaman kaybettiğimizi söyle.
We both know we want to get in closer
– İkimiz de yaklaşmak istediğimizi biliyoruz.
‘Cause baby, when I think about you, I come alive
– Çünkü bebeğim, seni düşündüğümde canlanıyorum.

You should come over (Ah ah ah)
– Buraya gelmelisin (Ah ah ah)


Let me get to know ya (Ayy!)
– Seni daha yakından tanımama izin ver (Ayy!)
I’m picturing you when the light hits your face in the morning
– Sabah ışık yüzüne çarptığında seni hayal ediyorum.
Yeah, I need to know ya (Ayy!)
– Evet, seni tanımam gerekiyor (Ayy!)

You should come over
– Buraya gelmelisin
You should come over (Ayy!)
– Buraya gelmelisin (Ayy!)
Stay as long as you wanna (Ayy!)
– İstediğin kadar kal (Ayy!)
With the sun on your skin as I’m taking you in for a moment (Ayy!)
– Cildinizdeki Güneş ile sizi bir anlığına alıyorum (Ayy!)
Yeah I need to know ya
– Evet, seni tanımam gerek.
You should come over
– Buraya gelmelisin

I know we got busy schedules
– Yoğun bir programımız olduğunu biliyorum.
I know we got busy minds
– Meşgul zihinlerimiz olduğunu biliyorum.
So why don’t we just ease each other?
– O zaman neden birbirimizi sakinleştirmiyoruz?
Get lost in me, I’ll get lost in you
– İçimde kaybol, ben de sende kaybolacağım.
‘Cause baby, when I think about you, I come alive
– Çünkü bebeğim, seni düşündüğümde canlanıyorum.

You should come over (Ah ah ah)
– Buraya gelmelisin (Ah ah ah)
Stay as long as you wanna (Ayy!)
– İstediğin kadar kal (Ayy!)
With the sun on your skin as I’m taking you in for a moment
– Güneş teninde, seni bir anlığına içeri alıyorum.
Yeah, I need to know ya (Ayy!)
– Evet, seni tanımam gerekiyor (Ayy!)
You should come over (Ayy!)
– Buraya gelmelisin (Ayy!)

You should come over (Ayy! Ah ah ah)
– Buraya gelmelisin (Ayy! Ah ah ah)
Stay as long as you wanna (Ayy!)
– İstediğin kadar kal (Ayy!)
With the sun on your skin as I’m taking you in for a moment
– Güneş teninde, seni bir anlığına içeri alıyorum.
Yeah, I need to know ya
– Evet, seni tanımam gerek.
You should come over
– Buraya gelmelisin

Fall Out Boy – My Songs Know What You Did In The Dark (Light Em Up) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh

B-b-be careful making wishes in the dark, dark
– B-B-karanlıkta dilek tutarken dikkatli ol, karanlık
Can’t be sure when they’ve hit their mark, mark
– İşaretlerini ne zaman vurduklarından emin olamıyorum, mark
And besides in the mean-meantime
– Ve bu arada-bu arada
I’m just dreaming of tearin’ you apart
– Sadece seni parçalara ayırmayı hayal ediyorum.
I’m in the deep details with the devil
– Şeytanla derin ayrıntılardayım
So now the world can never get me on my level
– Yani şimdi dünya beni asla benim seviyeme getiremez
I just gotta get you off the cage
– Seni kafesten çıkarmam gerek.
I’m a young lover’s rage
– Ben genç bir sevgilinin öfkesiyim
Gonna need a spark to ignite
– Ateşlemek için bir kıvılcıma ihtiyacım olacak

My songs know what you did in the dark
– Şarkılarım karanlıkta ne yaptığını biliyor
So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum
So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta

Writers keep writing what they (Write)
– Yazarlar yazdıklarını yazmaya devam ediyorlar (yazıyorlar)
Somewhere another pretty vein just (Died, died)
– Bir yerde başka bir güzel damar Sadece (Öldü, öldü)
I’ve got the scars from tomorrow and I wish you could see
– Yarından kalan yaralarım var ve keşke görebilseydin
That you’re the antidote to everything except for me (For me)
– Benim için hariç her şeyin panzehiri sensin (benim için)


A constellation of tears on your lashes
– Kirpiklerinizdeki gözyaşlarının bir takımyıldızı
Burn everything you love, then burn the ashes
– Sevdiğin her şeyi yak, sonra külleri yak
In the end everythin’ collides
– Sonunda her şey çarpışır
My childhood spat back out the monster that you see
– Çocukluğum gördüğün canavarı geri tükürdü

My songs know what you did in the dark
– Şarkılarım karanlıkta ne yaptığını biliyor
So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum
So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta

My songs know what you did in the dark (Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh)
– Şarkılarım karanlıkta ne yaptığını biliyor (Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh)
My songs know what you did in the dark (Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh)
– Şarkılarım karanlıkta ne yaptığını biliyor (Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh)

So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum
So light ’em up, up, up
– Bu yüzden onları yak, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
Light ’em up, up, up
– Yak onları, Yukarı, Yukarı
I’m on fire
– Yanıyorum

Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
I-In the dark, dark
– Ben-karanlıkta, karanlıkta
Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-woah, oh-oh-oh-oh, oh-oh-oh-oh-oh

Eagles Of Death Metal – Don’t Speak (I Came To Make A Bang) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Don’t move, don’t speak, even whisper
– Kıpırdama, konuşma, fısıldama bile
There’s something happenin’ but don’t be scared
– Bir şeyler oluyor ama korkma.
I’m too smooth, you never see me coming
– Çok pürüzsüzüm, geldiğimi hiç görmüyorsun.
I’m never in a hurry, I’m just movin’ fast
– Asla Acelem yok, sadece hızlı hareket ediyorum

I said HAOW!
– HAOW dedim!
Oh yes you know I said HAOW!
– Oh evet, HAOW dediğimi biliyorsun!
I came to make a bang!
– Patlama yapmaya geldim!
I said HAOW!
– HAOW dedim!
Yeah.
– Evet.
Yes I said HAOW!
– Evet, HAOW dedim!
I came to make a bang!
– Patlama yapmaya geldim!

Pull me, I’m your fabulous weapon
– Beni Çek, ben senin muhteşem silahınım
I’ll hit your target, girl, so you see
– Hedefine ulaşacağım, kızım, gördün mü
Well I’m in too tight, gonna feel it tonight, yeah
– Çok dardayım, bu gece hissedeceğim, Evet
Baby here I stand, I’m your impossible man
– Bebeğim burada duruyorum, ben senin imkansız adamınım

I said HAOW!
– HAOW dedim!
Yes I said HAOW!
– Evet, HAOW dedim!
I came to make a bang!
– Patlama yapmaya geldim!


I said HAOW!
– HAOW dedim!
Yeah!
– Evet!
I said HAOW!
– HAOW dedim!
I came to make a bang, yeah!
– Patlamaya geldim, Evet!

Don’t move, don’t speak, even whisper
– Kıpırdama, konuşma, fısıldama bile
You have my weapon, girl, but don’t be scared
– Silahım sende kızım, ama korkma
I’m in too tight, gonna feel it tonight, yeah
– Çok dardayım, bu gece hissedeceğim, Evet
Baby girl, gonna take your whole world
– Bebeğim, tüm dünyanı alacağım
HAOW!
– HAOW!
Yes I said HAOW!
– Evet HAOW dedim!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!
Yes I said HAOW!
– Evet HAOW dedim!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!
I came to make a bang yeah!
– Bir patlama yapmak için geldim Evet!
HAOW!
– HAOW!

No, no, OK.
– Hayır, hayır, Tamam.
No, yes, yessy.
– Hayır, Evet, yessy.
That last one was retarded.
– Sonuncusu geri zekalıydı.
No, that’s wrong.
– Hayır, bu yanlış.
Alright
– Peki

22 Haziran 2021 Salı

Post Malone – Saint-Tropez İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Ooh, yeah, yeah, hey
– Ooh, Evet, Evet, hey

Such a long time
– Böyle uzun bir süre
I’ve been waitin’, I’ve been waitin’ for a long time
– Uzun zamandır bekliyorum, uzun zamandır bekliyorum
Such a long time
– Böyle uzun bir süre
I’ve been waitin’, I’ve been waitin’ for a long time
– Uzun zamandır bekliyorum, uzun zamandır bekliyorum
Such a long time (oh)
– Böyle uzun bir süre (oh)

Ooh, this- bliss, I’m so rich (turnt as -, ooh)
– Ooh, bu-mutluluk ,ben çok zenginim (turnt as -, ooh)
Abs like Abercrombie Fitch (Damn, ooh)
– Abercrombie Fitch gibi Abs (Lanet olsun, ooh)
Mille, on my (whoa, wrist, wrist)
– Mille, benim (whoa, bilek, bilek)
Versace boxers on my – (on my -, damn)
– Versace boksörler benim- (benim -, lanet olsun)
Bud Light runnin’ through my piss (oh)
– Tomurcuk ışık (oh) benim işemek ile koşuyor)
On a yacht, fifty meters, it’s a fish (it’s official)
– Bir yatta, elli metre, bu bir balık (resmi)
Fifty carats on my fist (oin my fist)
– Yumruğumda elli karat (oin benim yumruk)

The roof go down when I hit switch (oh)
– Anahtara bastığımda çatı aşağı iniyor (oh)
I money ball like Bradley Pitt (Bradley Pitt, ay)
– Bradley Pitt (Bradley Pitt, ay) gibi para topum var)
I worked so hard for all this –
– Bütün bunlar için çok çalıştım –
Pumpin’ out classics
– Klasikleri pompalamak
In the Batmobile, goin’ bat –
– Batmobilde, yarasa gidiyor –

Such a long time (damn)
– Böyle uzun bir süre (lanet olsun)
I’ve been waitin’
– Seni bekliyordum
I’ve been waitin’ for a long time (such a long time)
– Uzun zamandır bekliyorum (çok uzun zaman)


Such a long time (such a long time)
– Böyle uzun bir süre (böyle uzun bir süre)
I’ve been waitin’, I’ve been waitin’ for a long time
– Uzun zamandır bekliyorum, uzun zamandır bekliyorum
Such a long time
– Böyle uzun bir süre

I’m in Saint-Tropez, I had to check wrist (wow)
– Saint-Tropez’deyim, bileğimi kontrol etmek zorunda kaldım (vay canına)
I just bought my girl a new necklace (a new necklace)
– Kızıma yeni bir kolye aldım (yeni bir kolye)
One, two, three, four, five, six (five, six)
– Bir, iki, üç, dört, beş, altı (beş, altı)
I’ll take ’em all, don’t matter what the price is
– Hepsini alacağım, fiyatı ne olursa olsun
I said I’m sorry mama for my vices (for my vices)
– Kötü alışkanlıklarım için özür dilerim anne dedim (kötü alışkanlıklarım için)
You’ll never understand what my life is (my life is)
– Hayatımın ne olduğunu asla anlayamayacaksın (hayatım)
One, two, three, four, five, six (damn)
– Bir, iki, üç, dört, beş, altı (lanet olsun)

I’m checking off my bucket list (my bucket list)
– Kova listemi kontrol ediyorum (kova listem)
You try to give advice, I don’t need it
– Tavsiyede bulunmaya çalış, buna ihtiyacım yok
I’ve been doin’ what I want since fetus
– Fetustan beri istediğimi yapıyorum.
What you call holiday, I call another day (yeah)
– Tatil dediğin şey, başka bir gün ararım (Evet)
And I ain’t ever stoppin’, no apologies
– Ve asla durmayacağım, özür dilemeyeceğim

Such a long time (such a long time)
– Böyle uzun bir süre (böyle uzun bir süre)
I’ve been waitin’
– Seni bekliyordum
I’ve been waitin’ for a long time (such a long time)
– Uzun zamandır bekliyorum (çok uzun zaman)
Such a long time (such a long time)
– Böyle uzun bir süre (böyle uzun bir süre)
I’ve been waitin’, I’ve been waitin’ for a long time
– Uzun zamandır bekliyorum, uzun zamandır bekliyorum
Such a long time
– Böyle uzun bir süre
I’m in Saint-Tropez, I had to check wrist
– Saint-Tropez’deyim, bileğimi kontrol etmek zorunda kaldım

Michel Sardou – Les Lacs Du Connemara Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Terre brûlée au vent
– Rüzgarda kavrulmuş toprak
Des landes de pierre
– Taş moors
Autour des lacs
– Göllerin etrafında
C’est pour les vivants
– Bu yaşamak için
Un peu d’enfer
– Küçük bir cehennem
Le Connemara
– Connemara

Des nuages noirs
– Kara bulutlar
Qui viennent du nord
– Kuzeyden gelenler
Colorent la terre
– Dünyayı renklendir
Les lacs, les rivières
– Göller, ırmaklar
C’est le décor
– Bu dekor
Du Connemara
– Connemara

Au printemps suivant
– Bir sonraki bahar
Le ciel irlandais était en paix
– İrlanda gökyüzü barış içindeydi
Maureen a plongé
– Maureen daldı
Nue dans un lac du Connemara
– Connemara bir gölde çıplak

Sean Kelly s’est dit
– Sean Kelly söyledi
Je suis catholique
– Ben Katoliğim.
Maureen aussi
– Maureen de öyle.
L’église en granit de Limerick
– Limerick granit Kilisesi
Maureen a dit oui
– Maureen evet dedi

De Tiperrary, Bally-Connelly
– Tiperrary, Bally-Connelly’den
Et de Galway
– Ve Galway
Ils sont arrivés
– Geldiler
Dans le comté du Connemara
– Connemara ilçesinde

Y avait les Connor, les O’Conolly
– Connor, O’conolly vardı.
Les Flaherty, du Ring of Kerry
– Flaherty, Kerry halkasından
Et de quoi boire trois jours et deux nuits
– Ve üç gün ve iki gece ne içilir

Là-bas, au Connemara
– Connemara’da.
On sait tout le prix du silence
– Sessizliğin bedelini biliyoruz
Là-bas, au Connemara
– Connemara’da.
On dit que la vie c’est une folie
– Hayatın delilik olduğunu söylüyorlar
Et que la folie ça se danse
– Ve çılgınlığın dans etmesine izin ver

Terre brûlée au vent
– Rüzgarda kavrulmuş toprak
Des landes de pierre
– Taş moors
Autour des lacs
– Göllerin etrafında


C’est pour les vivants
– Bu yaşamak için
Un peu d’enfer
– Küçük bir cehennem
Le Connemara
– Connemara

Des nuages noirs
– Kara bulutlar
Qui viennent du nord
– Kuzeyden gelenler
Colorent la terre
– Dünyayı renklendir
Les lacs, les rivières
– Göller, ırmaklar
C’est le décor du Connemara
– Bu Connemara’nın dekoru

On y vit encore au temps des Gaels
– Biz hala Gaels zamanında orada yaşıyoruz
Et de Cromwell
– Ve Cromwell
Au rythme des pluies et du soleil
– Yağmurların ve güneşin ritmine
Au pas des chevaux
– Atların izinde

On y croit encore aux monstres des lacs
– Hala göl canavarlarına inanıyoruz
Qu’on voit nager certains soirs d’été
– Bazı yaz akşamlarında yüzmeyi görüyoruz
Et replonger pour l’éternité
– Ve sonsuza dek geri dalın

On y voit encore des hommes d’ailleurs
– Hala başka yerlerden erkekleri görüyoruz
Venus chercher le repos de l’âme
– Ruhun geri kalanını aramaya gel
Et pour le cœur, un goût de meilleur
– Ve kalp için, en iyi bir tat

L’on y croit encore que le jour viendra
– Hala günün geleceğine inanılıyor
Il est tout près, où les Irlandais
– İrlandalıların bulunduğu yere çok yakın
Feront la paix autour de la croix
– Haç etrafında barış yapacak

Là-bas, au Connemara
– Connemara’da.
On sait tout le prix de la guerre
– Hepimiz savaşın bedelini biliyoruz
Là-bas, au Connemara
– Connemara’da.
On n’accepte pas
– Kabul etmiyoruz
La paix des Gallois
– Galce barış
Ni celle des rois d’Angleterre
– Ne de İngiltere krallarının