İngilizce Türkçe Sözlük







4 Ekim 2021 Pazartesi

Miley Cyrus – 1 Sun (Türkçe Çeviri)

We all walk around
Hepimiz ortalıkta dolaşıp duruyoruz
And waste life
Ve hayatımızı boşa harcıyoruz
It’s just gonna go on forever
Bu sonsuza kadar böyle gidecek işte
Like there’s some eternal endless supply
Sanki ebedi, bitmek bilmez bir kaynağı varmış gibi
Of what it takes to keep us alive
Bizi hayatta tutmak için gereken şeylerin
There might be a day
Bir gün olmalı
Where everything goes away to remind us
Her şeyin gittiği, bize hatırlatmak için
How ungrateful our culture is
Kültürümüzün ne kadar nankör olduğunu
We need to take time
Zamana ihtiyacımız var
To replace what’s stolen from mother nature
Doğa anadan çalınanı yerine koymak için

We only have one sun, one moon, one me
Sadece bir tane Güneşimiz, bir tane Ayımız, bir tane ben’imiz var
One you
Bir tane sen’imiz
And we only have a little time to show how much we love
Ve sevgimizi göstermek için sadece birazcık zamanımız var
The sun (the sun) the moon (the moon)
Güneş, Ay
How much I really love you
Sizi gerçekten ne kadar da çok seviyorum
We only have a little bit of time (time, time, time)
Bizim sadece birazcık zamanımız var (zaman, zaman, zaman)

I once heard Grace Jones say
Daha önce Grace Jones’un şöyle söylediğini duymuştum:
“I have my own concept of time”
“Benim kendi zaman kavramım var”
I always think bout’ that cause I’ve always felt like
Her zaman bunun hakkında düşünürüm çünkü her zaman…
I was running a little behind
… Biraz geriden geldiğimi hissettim
But what’s in front of me
Ama önümde ne olduğu…
I don’t know
Bilmiyorum
‘Cause I can’t see what hasn’t started to grow
Çünkü neyin henüz yaşanmaya başlamadığını göremiyorum

We only have one sun, one moon, one me
Sadece bir tane Güneşimiz, bir tane Ayımız, bir tane ben’imiz var
One you
Bir tane sen’imiz
And we only have a little time to show how much we love
Ve sevgimizi göstermek için sadece birazcık zamanımız var
The sun (the sun) the moon (the moon)
Güneş, Ay
How much I really love you
Sizi gerçekten ne kadar da çok seviyorum
We only have a little bit of time (time, time, time)
Bizim sadece birazcık zamanımız var (zaman, zaman, zaman)

Wake up, world
Uyan, dünya
Can’t you see the earth is crying?
Yeryüzünün ağladığını göremiyor musun?
Wake up, world
Uyan, dünya
Can’t you see all the clouds are dying?
Tüm bulutların ölmeye başladığını göremiyor musun?
And maybe one day there won’t be rainbows
Ve belki de bir gün artık gökkuşakları olmayacak
Grass won’t be green and the sky won’t be blue
Çimenler yeşil ve gök mavi olmayacak
I don’t wanna see a cyclone
Bir siklon (güçlü bir fırtına türü) görmek istemiyorum
There’s no sun, no moon, no me, no you
Güneşsiz, Aysız, Bensiz, Sensiz

We only have one sun, one moon, one me
Sadece bir tane Güneşimiz, bir tane Ayımız, bir tane ben’imiz var
One you
Bir tane sen’imiz
And we only have a little time to show how much we love
Ve sevgimizi göstermek için sadece birazcık zamanımız var
The sun (the sun) the moon (the moon)
Güneş, Ay
How much I really love you
Sizi gerçekten ne kadar da çok seviyorum
We only have a little bit of time (time, time, time)
Bizim sadece birazcık zamanımız var (zaman, zaman, zaman)

Adblock test (Why?)

2 Ekim 2021 Cumartesi

[unable to retrieve full-text content]

30 Eylül 2021 Perşembe

Shinitai – chan – Miss Wanna Die (Türkçe çeviri)

Shinitai – chan – Miss Wanna Die (Türkçe çeviri)

Awake, l opened my eyes to see
A hospital, so white and clean
I was walking up to roof, think
Then can't recall at all a single thing

Uyandım, görmek için gözümü açtım
Bir hastane, bembeyaz ve temiz
Çatıya doğru yürüyordum sanırım
Hiçbir şeyi hatırlamıyorum

Held a hand for me, you were there
l know, but l couldn't reach
The me that would fall down all the time
But stand and reach my hand to see
Have you tried crossing over yet?

Bana el uzattın, oradaydın
Biliyorum ama ulaşamıyorum
Her zaman yıkılacak olan ben
Ama ayağa kalk ve görmek için elimi uzat
Karşıya geçmeyi henüz denemedin mi?

Ah wanna die, wanna die
But don’t really wanna die
You were there, you would care
Making me aware
Every scar, all the blood
More and more, they’re never done
Not enough, not enough

Ah ölmek istiyorum, ölmek istiyorum
Ama gerçekten ölmek istemiyorum
Oradaydın, umursuyordun
Beni delirtiyorsun
Her yara, kan içinde
Gittikçe artıyor, asla bitmiyor
Yeterli değil, yeterli değil

Ah wanna die, wanna die
But don’t really wanna die
If I died, you would cry
And I don’t know why
Every scar, all the blood
More and more, they’re never done
Not enough, not enough

Ah ölmek istiyorum, ölmek istiyorum
Ama gerçekten ölmek istemiyorum
Ölmüş olsaydım, ağlardın
Ve neden bilmiyorum
Her yara, kan içinde
Gittikçe artıyor, asla bitmiyor
Yeterli değil, yeterli değil

When I forget you, I’m all alone without a place to go
But then played a mirror like a show, the past I used to know
A dream, ’til I see every part of me, eyes of red following and

Seni unuttuğumda, gidecek yerim olmadığında yapayalnızdım
Ama sonra bir gösteri gibi ayna çaldı, eskiden bildiğim geçmiş
Bir rüya, her parçamı görene kadar, kırmızı gözler takip ediyor ve

I wanna live, wanna live
Deep inside I’ve always been
Reaching out for a hand, so don’t let this be the end
Mushrooms growing on my head
Still remember even then
Where you are when I’m dead

Yaşamak istiyorum, yaşamak istiyorum
Daima diplerdeydim
Bir ele uzanıyorum, bu yüzden bitmesine izin verme
Kafamda büyüyen mantarlar
O zaman bile hatırlıyorum
Öldüğümde neredesin

Ah wanna die, wanna die
But don’t really wanna die
You were there, you would care
You know it really isn’t fair
Every time I forgot
You remain inside my thoughts
Not enough, not enough
Ah wanna die, wanna die
Wanna die, but I still couldn’t die
With you by my side
Behind the days I spent alone, afraid
Now you’re here to stay

Ah ölmek istiyorum, ölmek istiyorum
Ama gerçekten ölmek istemiyorum
Oradaydın, umursuyordun
biliyorsun bu hiç adil değil
Her unuttuğumda
Düşüncelerimin içindesin
Yeterli değil, yeterli değil
Ah ölmek istiyorum, ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum, ama hala ölemedim
Yanımda sen varken
Yalnız geçirdiğim günlerin ardında, korkuyla
Şimdi kalmak için buradasın

Lalala lalala lalala 
And the scars never fade
Memories that replay
Rewind yet again to the pain we felt on that day

Lalala lalala lalala
Ve yaralar asla solmaz
Tekrar eden anılar
O gün çektiğimiz acıya bir kez daha geri sar

Adblock test (Why?)

25 Eylül 2021 Cumartesi

Coldplay & BTS – My Universe (Türkçe Çeviri)

You (You), you are (You are) my universe
And I (I), just want (Just want) to put you first
And you (You), you are (You are) my universe, and I

Sen, sen benim evrenimsin
Ve ben seni sadece önceliğim yapmak istiyorum
Sen, sen benim evrenimsin, ve ben

In the night, I lie and look up at you
When the morning comes, I watch you rise
There’s a paradise they couldn’t capture
That bright infinity inside your eyes

Geceleri uzanıyorum ve sana bakıyorum
Sabah geldiğinde yükselişini izliyorum
Yakalayamadıkları bir cennet var
Gözlerindeki o parlak sonsuzluk

매일 밤 네게 날아가 (가)
꿈이란 것도 잊은 채
나 웃으며 너를 만나 (나)
Never ending forever, baby

Her gece sana uçuyorum
Bunun sadece bir rüya olduğunu unutarak
Seninle bir gülümsemeyle buluşuyorum
Sonsuza kadar asla bitmez bebeğim

You (You), you are (You are) my universe
And I (I), just want (Just want) to put you first
And you (You), you are (You are) my universe
And you make my world light up inside

Sen, sen benim evrenimsin
Ve ben seni sadece önceliğim yapmak istiyorum
Sen, sen benim evrenimsin
Ve dünyamı tam içerisinden aydınlatıyorsun

어둠이 내겐 더 편했었지
길어진 그림자 속에서 (Eyes)
And they said that we can’t be together
Because, because we come from different sides

Karanlık eskiden benim için daha rahattı
Uzun gölgelerle birlikte
Ve birlikte olamayacağımızı söylediler
Çünkü, çünkü farklı yönlerden geliyoruz

You (You), you are (You are) my universe
And I (I), just want (Just want) to put you first
And you (You), you are (You are) my universe
And you make my world light up inside

Sen, sen benim evrenimsin
Ve ben seni sadece önceliğim yapmak istiyorum
Sen, sen benim evrenimsin
Ve sen benim dünyamı aydınlatıyorsun

My universe (Do-do, do-do)
My universe (Do-do, do-do)
My universe (Do-do, do-do)
(You make my world)
You make my world light up inside
Make my world light up inside

Evrenim
Evrenim
Evrenim
(Dünyamı aydınlatıyorsun)
Ve sen benim dünyamı aydınlatıyorsun
Dünyamı aydınlatıyorsun

나를 밝혀주는 건
너란 사랑으로 수 놓아진 별
내 우주의 넌
또 다른 세상을 만들어 주는 걸
너는 내 별이자 나의 우주니까
지금 이 시련도 결국엔 잠시니까
너는 언제까지나 지금처럼 밝게만 빛나줘
우리는 너를 따라 이 긴 밤을 수놓을 거야

Beni aydınlatan şey
Senin aşkınla işlenmiş yıldızlardır
Benim evrenimde, benim için
Başka bir dünya yaratıyorsun
Çünkü sen benim yıldızlarım ve evrenimsin
Bu zorluklar geçici
Her zaman yaptığın gibi her zaman parla
Bu uzun gece boyunca seni takip edeceğiz

너와 함께 날아가
When I’m without you, I’m crazy
자 어서 내 손을 잡아
We are made of each other, baby

Seninle birlikte uçuyorum
Sensizken ben deliyim
Gel tut elimi şimdi
Biz birbirimiz için yapıldık bebeğim

You (You), you are (You are) my universe
And I (I), just want (Just want) to put you first (To put you first)
And you (You), you are (You are) my universe
And you make my world light up inside

Sen, sen benim evrenimsin
Ve ben seni sadece önceliğim yapmak istiyorum
Sen, sen benim evrenimsin
Ve sen benim dünyamı aydınlatıyorsun

My universe (Do-do, do-do)
You, you are (You are)
My universe (Do-do, do-do)
I, just want (Just want)
My universe
You, you are (You are) my universe, and I
My universe

Evrenim
Sen, sensin
Evrenimsin
İstiyorum ki
Benim evrenim
Sen benim evrenimsin
Evrenimsin

Adblock test (Why?)

24 Eylül 2021 Cuma

Guns N’ Roses – Hard Skool (Türkçe Çeviri)

Hard Skool

Guns N’ Roses

All cautions made, every chance was given
No effort spared to save what we had
All in good faith I would not hesitate
To extend myself and lend you my hand

Tüm uyarılar yapıldı, her şans verildi
Sahip olduklarımızı kurtamak için hiçbir çabadan kaçmadık
Tüm iyi niyetle elimden gelini yapmak ve sana elimi uzatmaktan çekinmem

But you had to play it cool, had to do it your way
Had to be a fool, had to throw it all away
Too hard school and you thought you were here to stay
If that were true, it wouldn’t matter anyway

Ama soğukkanlı davranmalı , kendi yönteminle yapmalısın
Bir aptal olmalısın, her şeyi bir kenara atmalısın
Okul çok zor ve  sen kalmak için önceden de burada olduğunu düşündün
Bu doğru olsaydı bile yine de fark etmezdi

As tempers fade and lies forgiven
No cause embraced could break what we had
In its place a storm is liftin’
I would’ve thought you could be more of a man

Öfkeler yok olup yalanlar affedilirken
Kabul edilen hiçbir neden sahip olduklarımızı yıkamaz
Onun yerine bir fırtına yükseliyor
Daha iyi bir adam olabileceğini düşünürdüm

But you had to play it cool, had to do it your way
Had to be a fool, had to throw it all away
Too hard school and you thought you were here to stay
If that were true, it wouldn’t matter anyway

Ama soğukkanlı davranmalı , kendi yönteminle yapmalısın
Bir aptal olmalısın, her şeyi bir kenara atmalısın
Okul çok zor ve  sen kalmak için önceden de burada olduğunu düşündün
Bu doğru olsaydı bile yine de fark etmezdi

Ayy-ayy, ayy-ayy
Ayy-ayy, ayy-ayy

But you had to play it cool, had to do it your way
Had to be a fool, had to throw it all away
Too hard school and you thought you were here to stay
If that were true, it wouldn’t matter anyway
Had to play it cool, had to do it your way
Had to be a fool, had to throw it all away
Too hard school and you thought you were here to stay
If that were true, it wouldn’t matter anyway
Had to play it cool, had to do it your way
Had to be a fool, had to throw it all away
Too hard school and you thought you were here to stay
If that were true, it wouldn’t matter anyway

Ama soğukkanlı davranmalı , kendi yönteminle yapmalısın
Bir aptal olmalısın, her şeyi bir kenara atmalısın
Okul çok zor ve  sen kalmak için önceden de burada olduğunu düşündün
Bu doğru olsaydı bile yine de fark etmezdi
[×3]

Adblock test (Why?)

ITZY LOCO TÜRKÇE ÇEVİRİ

 


ITZY LOCO TÜRKÇE ÇEVİRİ

LOCO

Girdim içeri manipülatif, başardım

Anladım LOCO, LOCO

Tanrım, kalbime saf zehir kurşunu

Anladım LOCO, LOCO


Tuzağa düştüm ve hiçbir çıkış yolu yok

Seninle ilgili düşüncelerimle çevriliyim

Sanırım biraz takıntılıyım

Seni sevmek için doğmuş gibi hissediyorum, ya


Bu kitty'e acil yardım

Susadığımda yağmur gibi ferah


Seni kilitleyeceğim, gözüm üzerinde, sarı

Bu gece ateşi hissediyorum, gel ve alevi körükle


Çok geç, seni çok fena istiyorum, onunla mücadele etmemeye karar verdim

Yine de kapsamaz çünkü beni kör ettin


Böyle bir telaş, aklımı kaybetmeme neden oluyorsun

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Bana ne yapıyorsun?


Bu kötü hız treni yolculuğundan çıkamıyorum

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Ben bağımlıyım, kontrol dışı


Anladım LOCO, LOCO

Anladım LOCO, LOCO



O zaman bana niyetini söyle

Duygularımla oynadığını bildiğimde sendeliyorum



İleri geri gitmeye devam ediyorum, cehennem sonra cennet

Beni kırılmanın kıyısına doğru itiyor



Çok tehlikeli, çok çok çok tehlikeli, uh-oh



Her şeyi riske atacak tip değilim

Ama akılsızca davranmamı sağladın



Bu kitty için mutluluk veren sığınak

Öyleyse kal, yanımda olmana ihtiyacım var



Savunmamı kır, bununla mücadele etmek istemiyorum



Böyle bir telaş, aklımı kaybetmeme neden oluyorsun

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Bana ne yapıyorsun?


Bu kötü hız treni yolculuğundan çıkamıyorum

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Ben bağımlıyım, kontrol dışı


LOCO

Anladım LOCO-LOCO-CO

Anladım LOCO-LOCO-CO  oh-oh-oh

Anladım LOCO-LOCO-CO

Anladım LOCO-LOCO-CO oh-oh-oh


Bu telaşı seviyorum, aklımı kaybetmeme neden oluyorsun

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Bana ne yapıyorsun?


Bu kötü hız treni yolculuğundan çıkamıyorum

Beni de-de-deli gibi aşık ettin

Ben bağımlıyım, kontrol dışı


Anladım LOCO-LOCO-CO

Anladım LOCO-LOCO-CO  oh



ITZY LOCO OFFİCAL MV






Adblock test (Why?)

22 Eylül 2021 Çarşamba

RED – NOT ALONE [ Türkçe Çeviri ]

Red – Not Alone

Slowly fading away

Yavaş yavaş solup gidiyorsun
You’re lost and so afraid

Kaybolmuş ve çok korkmuşsun
Where is the hope in a world so cold?

Böylesine soğuk bir dünyada umut nerede?
Looking for a distant light

Uzaktakiışıklara bakıyorsun
Someone who can save a life

Bir hayatı kurtarabilecek birine
Living in fear that no one will hear your cry

Hiç kimsenin ağlamanı duymayacağı korkusuyla yaşıyorsun
(Can you save me now?)

Şimdi beni kurtarabilir misin?

I am with you

Ben seninleyim
I will carry you through it all

Her şeyde sana destek olacağım
I won’t leave you, I will catch you

Seni terk etmeyeceğim
When you feel like letting go

Unutulmuş hissettiğinde
‘Cause you’re not, you’re not alone

Çünkü sen değilsin, yalnız değilsin

Your heart is full of broken dreams

Kalbin hayal kırıklıklarıyla dolu
Just a fading memory

Soluk bir anı sadece
And everything’s gone but the pain carries on

Ve her şey geçti ama acısı devam ediyor
Lost in the rain again

Yine yağmurda kaybolmuş
When will it ever end?

Ne zaman sona erecek?
The arms of relief seem so out of reach

Kollarının rahatlaması ulaşılmaz görünüyor
But I, I am here

Ama ben, ben burdayım

I am with you

Seninleyim
I will carry you through it all

Her şeyde sana destek olacağım
I won’t leave you, I will catch you

Seni terk etmeyeceğim
When you feel like letting go

Unutulmuş hissettiğinde
‘Cause you’re not, you’re not alone

Çünkü sen değilsin, yalnız değilsin

And I will be your hope when you feel like it’s over

Ve senin umudun olacağım, her şey bitmiş gibi hissettiğinde
And I will pick you up when your whole world shatters

Ve tüm dünyan başına yıkıldıpında seni elinden tutup kaldıracağım
And when you’re finally in my arms

Ve sen sonunda kollarıma geldiğinde
You’ll look up and see, love has a face

Yukarı bakacak ve göreceksin ki aşkın bir yüzü var

I will carry you through it all

Her şeyde sana destek olacağım
I won’t leave you, I will catch you

Seni terk etmeyeceğim
When you feel like letting go

Unutulmuş hissettiğinde
‘Cause you’re not, you’re not alone

Çünkü sen değilsin, yalnız değilsin

And I will be your hope (you’re not alone)

Ve ben senin umudun olacağım (yalnız değilsin)
And I will pick you up

Senin elinden tutup kaldıracağım
And I will be your hope

Ve senin umudun olacağım
And I will be your hope

Ve senin umudun olacağım

Slowly fading away

Yavaş yavaş solup gidiyorsun
You’re lost and so afraid

Kaybolmuş ve çok korkmuşsun
Where is the hope in a world so cold?

Böylesine soğuk bir dünyada umut nerede?

Adblock test (Why?)