İngilizce Türkçe Sözlük







2 Aralık 2021 Perşembe

GAYLE – abcdefu

Fuck you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, they can all fuck off

Seni sikeyim, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

I swear I meant to mean the best when it ended
Even tried to bite my tongue when you started shit
Now you’re texting all my friends asking questions
They never even liked you in the first place

Yemin ederim bittiğinde en iyisini kastetmiştim
Boktan davrandığında dilimi ısırmaya bile çalıştın
Şimdi tüm arkadaşlarıma mesaj atıyorsun ve sorular soruyorsun
Arkadaşlarım daha ilk başta seni hiç sevmediler bile

Dated a girl that I hate for the attention
She only made it two days, what a connection
It’s like you’d do anything for my affection
You’re going all about it in the worst ways

Sırf ilgi için nefret ettiğim bir kızla çıktın
Yalnızca iki gün sana katlanabildi, ne bağ ama
Benim şefkatim için her şeyi yaparmışsın gibi
Sırf bunun için en kötü yollarda bile her şeyi deniyorsun

I was into you but I’m over it now
And I was trying to be nice
But nothing’s getting through so let me spell it out

Sana aşıktım ama artık bitti
Ve iyi olmaya çalışıyordum
Ama hiçbir şey işe yaramıyor, bu yüzden hecelememe izin ver

A B C D E
F you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

A B C D E
Sikeyim seni, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Na na na na, na na na na
A B C D E F you

A B C D E, sikeyim seni

You said you just needed space and so I gave it
When I had nothing to say you couldn’t take it
Told everyone I’m a bitch so I became it
Always had to put yourself above me

Sadece alana ihtiyacın olduğunu söyledin ve ben de verdim
Söyleyecek hiçbir şeyim olmadığında, bunu kaldıramadın
Herkese bir kaltak olduğumu söyledim, ben de öyle birine dönüştüm
Her zaman kendini benim üstüme koydun

I was into you but I’m over it now
And I was trying to be nice
But nothing’s getting through so let me spell it out

Sana aşıktım ama artık bitti
Ve iyi olmaya çalışıyordum
Ama hiçbir şey işe yaramıyor, bu yüzden hecelememe izin ver

A B C D E
F you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

A B C D E
Sikeyim seni, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Na na na na, na na na na
A B C D E F off
Na na na na, na na na na
A B C D E

A B C D E, siktir git
A B C D E

F you and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

Seni sikeyim, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Adblock test (Why?)

ACRAZE – Do It To It (Türkçe Çeviri)

Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it

Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my fellas, tip yo hats wit it

Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm dostlarım, şapkanızı buna çıkarın

All my ladies, pop yo backs wit it
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it

Bununla hızlanın
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my fellas, tip yo hats wit it

Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm dostlarım, şapkanızı buna çıkarın

All my ladies, pop yo backs wit it
All my ladies, pop yo backs wit it

Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Adblock test (Why?)

30 Kasım 2021 Salı

Mark Tuan – Last Breath (Türkçe çeviri)

Mark Tuan – Last Breath (Türkçe çeviri)

Back off a minute
I need to be alone just to breath
I try to hold it
Somehow it doesn't do anything, it's hopeless
You come around I close my lips for you
You leave and I can finally let loose
I never really knew that we would end up this way (end up this way)

Bir dakika geri çekil
Sadece nefes almak için yalnız kalmaya ihtiyacım var
Tutmaya çalışıyorum
Nasıl oluyorsa hiçbir şey yapmıyor, umutsuz
Sen geliyorsun senin için dudaklarımı kapatıyorum
Gidiyorsun ve sonunda serbest bırakabiliyorum
Sonumuzun böyle olacağını hiç bilemedim

Usually, don't know how to handle these things
But I'm trying my best, can't you tell?

Genellikle, böyle şeylerin üstesinden nasıl gelinir bilemem
Ama elimden gelenin en iyisini denemediğimi söyleyebilir misin?

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

Can't hold it back I'm suffocating
You're controlling me and I can't escape, oh no
I wish I would've known about your evil plans
Keep falling for these childish games
They're getting old to me, I don't wanna play, oh no
I never needed you to hold my hand (hold my hand)

Tutamıyorum boğuluyorum
Beni kontrol ediyorsun ve kaçamıyorum
Keşke kötü planlarını biliyor olsaydım
Bu çocukça oyunlara kanmaya devam ediyorum
Benim için eskiyorlar, oynamak istemiyorum
Hiçbir zaman elimi tutmana ihtiyacım olmadı

Usually, don't know how to handle these things
But I'm trying my best, can't you tell?

Genellikle, böyle şeylerin üstesinden nasıl gelinir bilemem
Ama elimden gelenin en iyisini denemediğimi söyleyebilir misin?

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

Adblock test (Why?)

28 Kasım 2021 Pazar

RIO-Heavy Heart (Türkçe Çeviri)

My heavy heart

Ağır kalbim
Goes around again

Yeniden etrafta dolaşıyor
Above the shaking swing

Sallanan salıncak üzerinde
The heavy night stops me

Ağır geceler beni durduruyor
And I can see you

Ve ben seni görebiliyorum

I can do nothing else but lean on your shadow

Ama gölgene yaslandığımda hiç bir şey yapamam
I see us in my empty glass

Boş bardağımın içinde bizi görüyorum
When the dawn shines on you, I’ll find my love

Şafak sana doğru süzülürken, ben aşkımı bulacağım
But I’m the only one curious about your dream

Ama ben hayalini merak eden tek kişi benim
My heavy heart is

Beni ağır kalbim
Too much for you

Senin için çok fazla

My paper heart

Kağıt kalbim
Crumbles down

Parçalanıyor
In your dark eyes

Karanlık gözlerinde
I’m often not there

Sıkça olmadığım yerde
So I get greedy

Bu yüzden ben hevesliyim

I can do nothing else but lean on your shadow

Ama gölgene yaslandığımda hiç bir şey yapamam
I see us in my empty glass

Boş bardağımın içinde bizi görüyorum
When the dawn shines on you, I’ll find my love

Şafak sana doğru süzülürken, ben aşkımı bulacağım
But I’m the only one curious about your dream

Ama ben hayalini merak eden tek kişi benim
My heavy heart is

Benim ağır kalbim

Too much for you

Senin için çok fazla

I think I like the sight of your back

Sanırım sırtımı görmen hoşuma gidiyor
So I can look at you without expecting you to look at me

Senin bana baktığını beklemeden sana bakabiliyorum
We look for love in different places

Biz aşk için farklı yerler bakıyoruz
But I’m trying to sleep, holding onto the nights you were here

Ama ben geceleri sen burada yanımdayken uyumaya çalışıyorum
My heavy heart is

Ağır kalbim
Too much for you…

Senin için çok fazla

Adblock test (Why?)

24 Kasım 2021 Çarşamba

The Weeknd- Moth To A Flame

Like a moth to a flame
I’ll pull you in, I’ll pull you back to
What you need initially

It‘s just one call away
And you’ll leave him, you’re loyal to me
But this time, I’ll let you be

Ateşe giden bir güve gibi
Seni içeri çekip geri iteceğim
Başta ihtiyacın olan şey
Sadece bir arama uzağında
Onu terk edeceksin, sen bana sadıksın
Ama bu sefer gitmene izin vereceğim

‘Cause he seems like he’s good for you
And he makes you feel like you should
And all your friends say he’s the one
His love for you is true

Çünkü o, senin için doğru kişi gibi görünüyor
Ve sana hissetmen gerektiği gibi hissettiriyor
Ve bütün arkadaşların, onun tek olduğunu söylüyor
Onun sana olan aşkı gerçek

But does he know you call me when he sleeps?
But does he know the pictures that you keep?
But does he know the reasons that you cry?
Oh, tell me, does he know where your heart lies?
Where it truly lies

Ama o uyuduğunda beni aradığını biliyor mu ?
Ya da sakladığın fotoğrafları biliyor mu ?
Veya ağlama sebebini biliyor mu ?
Oh, söyle bana o kalbinin nerede olduğunu biliyor mu ?
Gerçekten nerede olduğunu

Yeah, you should be with him
I let you go from time
You should stay with him

Evet, onunla olmalısın
Zamanın gitmesine izin verdim
Onunla kalmalısın

Cause he seems like he’s good for you
And he makes you feel like you should
And all your friends say he’s the one
His love for you is true (hey)

Çünkü o, senin için doğru kişi gibi görünüyor
Ve sana hissetmen gerektiği gibi hissettiriyor
Ve bütün arkadaşların, onun tek olduğunu söylüyor
Onun sana olan aşkı gerçek

But does he know you call me when he sleeps? (Oh, no)
But does he know the pictures that you keep? (No)
But does he know the reasons that you cry?
Oh, tell me, does he know where your heart lies?

Ama o uyuduğunda beni aradığını biliyor mu ?
Ya da sakladığın fotoğrafları biliyor mu ?
Veya ağlama sebebini biliyor mu ?
Oh, söyle bana o kalbinin nerede olduğunu biliyor mu ?
Gerçekten nerede olduğunu

Right here with me, babe
Where it truly lies
In my bed, babe
Where it truly lies
In my arms, babe
Where it truly lies, oh
Where it truly lies
Where it truly lies

Tam benimle buradasın, bebeğim
Gerçekten olduğun yerde
Yatağımda, bebeğim
Gerçekten olduğun yerde
Kollarımda, bebeğim
Gerçekten olduğun yerde
Gerçekten olduğun yerde
Gerçekten olduğun yerde

Adblock test (Why?)

16 Kasım 2021 Salı

Post Malone & The Weeknd – One Right Now (Türkçe Çeviri)

Said you love me, but I don’t care
That I broke my hand on the same wall
That you told me that he fucked you on (Oh)
You think it’s so easy fuckin’ with my feelings
I got one comin’ over and one right now (Uh)
One right now
(One right now, one right now, oh)
I got one comin’ over and one right now

Beni sevdiğini söyledin, ama onun
Seni becerdiğini söylediğin duvarda
Elimi kırmış olmam umurumda değil (Oh)
Duygularımla dalga geçmenin çok kolay olduğunu düşünüyorsun
Bir tane kadın yatıya geliyor ve tam şu anda bir tane var (Uh)
Şu anda bir tane
(Şu anda bir tane, Şu anda bir tane)
Biri gelecek ve biri şu anda var

Said you wanna have my babies
I fucked you so good, you should pay me
Don’t call me “baby” when you did me so wrong
(When you did me so wrong)
But I got over what you did already
Body for a body, so petty
How many of your friends fit in my Rolls? (Can you fit in my Rolls?)
Bought you a new face, you should call me “Dad,” baby
Hermès, but you dropped the bag, baby
Truth is, maybe one’s just not еnough

Bebeklerimi doğurmak istediğini söyledi
Seni çok iyi becerdim, bana ödemelisin
Bana çok yanlış yaptığında bana “bebeğim” deme
(Bana çok yanlış yaptığında)
Ama ben senin yaptığını çoktan aştım
Bir vücuda karşılık vücut, çok acınası
Kaç arkadaşın Rolls’uma sığar? Rolls’uma sığabilir misin?)
Sana yeni bir yüz aldım, bana “Baba” demelisin bebeğim
Hermès, ama çantayı düşürdün bebeğim
Gerçek şu ki, belki bir kişi yeterli değildir

You say you love me, but I don’t care
That I brokе my hand on the same wall
That you told me that he fucked you on (That he fucked you on)
You think it’s so easy fuckin’ with my feelings (Feelings)
I got one comin’ over and one right now (Uh)
One right now (Yeah, yeah, yeah)
(One right now, one right now, oh yeah)
I got one comin’ over and one right now (Yeah, yeah, yeah)
(One right now, one right now, oh)
I got one comin’ over and one right now

Beni sevdiğini söyledin, ama onun
Seni becerdiğini söylediğin duvarda
Elimi kırmış olmam umurumda değil (Oh)
Duygularımla dalga geçmenin çok kolay olduğunu düşünüyorsun
Bir tane kadın yatıya geliyor ve tam şu anda bir tane var (Uh)
Şu anda bir tane
(Şu anda bir tane, Şu anda bir tane)
Biri gelecek ve biri şu anda var

You’re a stain on my legacy
We can’t be friends, can’t be family (Oh)
You probably fuck all my enemies (Oh)
I can’t let you be next to me
Oh, you belong to the world now
So just me leave me alone now
We’re not in touch no more

Sen benim mirasımda bir lekesin
Arkadaş olamayız, aile olamayız (Oh)
Muhtemelen tüm düşmanlarımla ilişkiye girersin (Oh)
Yanımda olmana izin veremem
Ah, artık dünyaya aitsin
Bu yüzden şimdi beni rahat bırak
Artık görüşmüyoruz

You say you love me, but I don’t care (No, I don’t care)
That I broke my hand on the same wall
That you told me that he fucked you on (Oh)
You think it’s so easy fuckin’ with my feelings (Feelings)
I got one comin’ over and one right now
One right now (Oh yeah, oh yeah, oh yeah)
(Fuckin’ with my, fuckin’ with my feelings)
I got one comin’ over and one right now
(Ooh yeah, oh yeah, oh yeah)
(One right now)
I got one comin’ over and one right now

Beni sevdiğini söyledin, ama onun
Seni becerdiğini söylediğin duvarda
Elimi kırmış olmam umurumda değil (Oh)
Duygularımla dalga geçmenin çok kolay olduğunu düşünüyorsun
Bir tane kadın yatıya geliyor ve tam şu anda bir tane var (Uh)
Şu anda bir tane
(Şu anda bir tane, Şu anda bir tane)
Biri gelecek ve biri şu anda var

Adblock test (Why?)

ArrDee – Flowers (Say My Name) [Türkçe Çeviri]

I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go

There’s no way I’ma stand in the rain
I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane
I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go
There’s no way I’ma stand in the rain
I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane

Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir
Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir

Nah, baby, I can’t make your day but I can make your night
See, I ain’t the trustin’ type and it’s lust, not love
And she said “I’m donе this time ’cause
You make lovе to me like I’m the one, then run off and duck my calls for a month
Make me feel special and then like a mug
Got you up in my guts but I hate your guts”
I come back, darling why you’re rantin’?
Girl, I’m single and I always have been
Never promised you nothin’ but panting
Sweating ’em plans on a late night antics
She said “You don’t show me no respect
And you’re only callin’ me for the sex”
At least I call ’cause the rest just all come crawlin’

Hayır bebeğim, senin gününü iyi geçirtemem ama senin geceni güzelleştiririm
Bak, ben güvenen biri değilim ve bu aşk değil, şehvet
Ve dedi ki “Bu sefer işim bitti çünkü
Benimle tek benmişim gibi sevişiyorsun, sonra kaçıyorsun ve bir ay boyunca aramalarımdan kaçıyorsun
Beni özel hissettir ve sonra bir kupa gibi hissettir
Seni yüğemdinden kaldırdım ama senin kalbinden nefret ediyorum”
Geri döndüm, sevgilim neden bağırıp duruyorsun?
Kızım, ben bekarım ve her zaman öyleydim
Sana hiçbir şey için söz vermedim ama nefes nefese
Terleme, gece geç saatlerde maskaralık planları yapıyorum
“Bana saygı göstermiyorsun” dedi
Ve sen beni sadece seks için arıyorsun”
En azından arıyorum çünkü diğerleri sürünerek geliyor

I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go
There’s no way I’ma stand in the rain
I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane
I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go
There’s no way I’ma stand in the rain
I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane

Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir
Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir

Might drive you crazy, psycho
I’m wavy so I’m textin’ typos
But you know what I’m on, come, my girl
We can stay up all night ’til the light show (Come through)
She said “If I’m comin’, I’m comin’ to talk
Ain’t comin’ to cum ’cause I’m glad that I’m bored
Not some little whore who will come anytime that you call
We ain’t cool anymore”

Seni deli edebilir, psikopatlaştırabilir
Dalgalıyım bu yüzden yazım hataları yapıyorum
Ama ne yaptığımı biliyorsun, gel kızım
Işık gösterisine kadar bütün gece ayakta kalabiliriz (Gelin)
“Geliyorsam, konuşmaya geliyorum” dedi,
”Boşalmaya gelmiyorum çünkü sıkıldığıma memnunum
Her aradığında gelecek küçük bir fahişe değil
Artık iyi değiliz”

Ahh, why you gotta be like that?
You know you’ll miss me and you’ll be right back
And you’re not a whore, you shouldn’t speak like that
I’m nothin’ but honest, you know how it is
The life that I live, I don’t want a chick, I don’t wanna settle
You know you’re my favourite petal but━

Ahh, neden böyle olmak zorundasın?
Beni özleyeceğini biliyorsun ve hemen döneceksin
Ve sen bir fahişe değilsin, böyle konuşmamalısın
Ben sadece dürüstüm, nasıl olduğunu bilirsin
Yaşadığım hayatı, sevgili istemiyorum, yerleşmek istemiyorum
Biliyorsun benim en sevdiğim yaprağımsın ama…

I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go
There’s no way I’ma stand in the rain

I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane
I don’t give girls flowers, I’ll give you good wood though
If you want me all for yourself, then darling
You probably should go
There’s no way I’ma stand in the rain
I can still make you say my name, say my name, say my name
Life without me might drive you insane

Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir
Kızlara çiçek vermem ama sana iyi odun veririm
Eğer beni tamamen kendin için istiyorsan, o zaman sevgilim
muhtemelen gitmelisin
Yağmurda durmamın bir yolu yok
Hala adımı söylemeni sağlayabilirim, adımı söyle, adımı söyle
Bensiz hayat seni deli edebilir

I’ll bring you flowers in the pouring rain
Living without you is driving me insane
I’ll bring you flowers, I’ll make your day
The tears you cry, I’ll dry them all away, away

Sana yağan yağmurda çiçekler getireceğim
Sensiz yaşamak beni deli ediyor
Sana çiçek getireceğim, gününü güzelleştireceğim
Ağladığın gözyaşları, hepsini kurutacağım, kurutacağım

Adblock test (Why?)