İngilizce Türkçe Sözlük







14 Ocak 2022 Cuma

Molly Burch – Please Be Mine (Türkçe Çeviri)

I told you once, I’ll tell you again
You really are my very best friend
But I, but I had to go, to go
Every time I think of you now
I get so blue somehow
‘Cause I, ’cause I still love you, love you

Sana bir kez söyledim, tekrar söyleyeceğim
Sen gerçekten benim en iyi arkadaşımsın
Ama ben, ama ben gitmek zorundaydım, gitmek zorundaydım
Şimdi seni her düşündüğümde
Bir şekilde çok üzgün oluyorum
Çünkü ben, çünkü seni hala seviyorum, seni seviyorum

Please be mine
Please be mine
Please be mine
Please be mine

Lütfen benim ol
Lütfen benim ol
Lütfen benim ol
Lütfen benim ol

I can feel the days grow cold
Boy, I’d love a hand to hold
Is yours, is yours still for me, for me?
I know I don’t deserve you back
But I’d really like it like that
Would you, would you like it too, it too?

Günlerin soğuduğunu hissedebiliyorum
Oğlum, tutacak bir elim olmasını çok isterim
Senin, senin elin hala benim için mi, benim için mi?
Seni geri hak etmediğimi biliyorum
Ama gerçekten hak etmeyi çok isterim
Sen de ister miydin, ister miydin?

Please be mine
Please be mine
Please be mine
Please be mine

Lütfen benim ol
Lütfen benim ol
Lütfen benim ol
Lütfen benim ol

Adblock test (Why?)

12 Ocak 2022 Çarşamba

t.A.T.u – All About Us (Türkçe Çeviri)

They say they don’t trust
You, me, we, us
So we’ll fall if we must
Cause it’s you, me
And it’s all about, it’s all about

Güvenme diyorlar
Sana, bana, bize, birlikteliğimize
Eğer düşmemiz gerekirse düşeceğiz
Çünkü bu sen, ben
Ve tamamen bizimle ilgili, bu tamamen bizimle alaklaı

It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
There’s a thing that they can’t touch
‘Cause ya know (Ah-ah)
It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
We’ll run away if we must
‘Cause ya know
It’s all about us (It’s all about us)
It’s all about us (It’s all about us)
In you, I can trust (It’s all about us)
It’s all about us

Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Dokunamayacakları bir şey var
Çünkü biliyorsun (Ah-ah)
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Gerekirse kaçarız
Çünkü biliyorsun
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Sana güvenebilirim (hepsi bizimle ilgili)
Hepsi bizimle ilgili

If they hurt you
They hurt me too
So we’ll rise up
Won’t stop
And it’s all about, it’s all about

Eğer seni incitirlerse
Beni de incitmiş olurlar
Bu yüzden yükseleceğiz
Ve durmayacağız

It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
There’s a thing that they can’t touch
‘Cause ya know (Ah-ah)
It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
We’ll run away if we must
‘Cause ya know
It’s all about us (It’s all about us)
It’s all about us (It’s all about us)
In you, I can trust (It’s all about us)
It’s all about us

Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Dokunamayacakları bir şey var
Çünkü biliyorsun (Ah-ah)
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Gerekirse kaçarız
Çünkü biliyorsun
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Sana güvenebilirim (hepsi bizimle ilgili)
Hepsi bizimle ilgili

They don’t know
They can’t see
Who we are
Fear is the enemy
Hold on tight
Hold on to me
‘Cause tonight

Bilmiyorlar
Görmüyorlar
Kim olduğumuzu
Korku asıl düşmanımız
Sıkı tutun
Bana tutun
Çünkü bu gece

It’s all about us
It’s all about, all about us
There’s a thing that they can’t touch

Cause ya know (Ah-ah)
It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
There’s a thing that they can’t touch
‘Cause ya know (Ah-ah)
It’s all about us, all about us
It’s all about, all about us
All about us
We’ll run away if we must
‘Cause ya know
It’s all about us (It’s all about us)
It’s all about us (It’s all about us)
In you, I can trust (It’s all about us)
It’s all about us

Her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Dokunamayacakları bir şey var
Çünkü biliyorsun (Ah-ah)
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle ilgili, her şey bizimle ilgili
Her şey bizimle alakalı
Gerekirse kaçarız
Çünkü biliyorsun
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Her şey bizimle ilgili (Hepsi bizimle ilgili)
Sana güvenebilirim (hepsi bizimle ilgili)
Hepsi bizimle ilgili

Adblock test (Why?)

t.A.T.u. – All the Things She Said (Türkçe Çeviri)

All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
Runnin’ through my head
All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
All the things she said (All the things she said)
This is not enough (Enough, enough, enough)

Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Kafamın içinde dolanıp duruyor
Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Söylediği her şey (Söylediği her şey)
Bu yeterli değil

I’m in serious shit, I feel totally lost
If I’m asking for help, it’s only because
Being with you has opened my eyes
Could I ever believe such a perfect surprise?
I keep asking myself, wondering how
I keep closing my eyes, but I can’t block you out
Wanna fly to a place where it’s just you and me
Nobody else, so we can be free (Nobody else, so we can be free)

Ciddi sıkıntıdayım, tamamen kaybolmuş hissediyorum
Ve eğer yardım istiyorsam, tek sebebi
Seninle olmanın gözümü açması
Böyle mükemmel bir sürprize inanabilir miydim?
Kendime sorup duruyorum, bunun nasıl olabileceğini merak ediyorum
Gözlerimi kapatıyorum ama yine de seni görüyorum
Sadece ikimizin olduğu bir yere gitmek istiyorum
Başka kimse olmadan, böylece özgür olabiliriz

All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
Runnin’ through my head
All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
All the things she said (All the things she said)
This is not enough (Я сошла с ума)
This is not enough

Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Kafamın içinde dolanıp duruyor
Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Söylediği her şey (Söylediği her şey)
Bu yeterli değil
Bu yeterli değil

All the things she said
Söylediği her şey

And I’m all mixed up, feeling cornered and rushed
They say it’s my fault, but I want her so much
Wanna fly her away where the sun and rain
Come in over my face, wash away all the shame
When they stop and stare, don’t worry me
‘Cause I’m feeling for her what she’s feeling for me
I can try to pretend, I can try to forget
But it’s driving me mad, going out of my head

Ve tamamen kafam karıştı, köşeye sıkıştırılmış ve aceleye getirilmiş hissediyorum
Benim hatam olduğunu söylüyorlar ama onu çok istiyorum
Güneşin ve yağmurun yüzüme vurup
Bütün utancı silip attığı bir yere götürmek istiyorum onu
Onlar durup bize baktıklarında, benim için endişelenme
Çünkü onun bana karşı hissettiklerini ben de oun için hissediyorum
Hissetmiyor gibi yapabilirim, unutmaya çalışabilirim
Ama bu beni delirtiyor, aklımı kaybediyorum

All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
Runnin’ through my head
All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
All the things she said (All the things she said)
This is not enough (Я сошла с ума)
This is not enough

Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Kafamın içinde dolanıp duruyor
Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Söylediği her şey (Söylediği her şey)
Bu yeterli değil
Bu yeterli değil

All the things she said
Söylediği her şey

Mother lookin’ at me
Tell me, “What do you see?”
Yes, I’ve lost my mind
Daddy lookin’ at me
Will I ever be free?
Have I crossed the line?

Bana bakan annem
Söyle bana, ne görüyorsun?
Evet, aklımı kaybettim
Bana bakan babam
Hiç özgür olabileck miyim?
Haddimi aştım mı?

All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
Runnin’ through my head
All the things she said, all the things she said
Runnin’ through my head, runnin’ through my head
All the things she said (All the things she said)
This is not enough (Я сошла с ума)
This is not enough

Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Kafamın içinde dolanıp duruyor
Söylediği her şey, söylediği her şey
Kafamın içinde dolanıyor, kafamın içinde dolanıyor
Söylediği her şey (Söylediği her şey)
Bu yeterli değil
Bu yeterli değil

All the things she said
Söylediği her şey

Adblock test (Why?)

Stromae – L’enfer (Türkçe Çeviri)

J’suis pas tout seul à être tout seul
Ça fait d’jà ça d’moins dans la tête
Et si j’comptais combien on est
Beaucoup
Tout ce à quoi j’ai d’jà pensé
Dire que plein d’autres y ont d’jà pensé
Mais, malgré tout, je m’sens tout seul
Du coup

Tamamen yalnız hissetmekte yalnız değilim
Bu zaten olan bir şey
Ve eğer benim gibi tüm insanları sayarsam
Sayımız çok olurdu
Düşündüğüm her şey
Daha birçok kişinin de düşünmesi çılgınca
Ama bu bile daha az yalnız hissetmeme yardımcı olmuyor
Aslında

J’ai parfois eu des pensées suicidaires, et j’en suis peu fier
On croit parfois que c’est la seule manière de les faire taire
Ces pensées qui me font vivre un enfer
Ces pensées qui me font vivre un enfer

Birkaç kez intiharı düşündüm, ve bununla gurur duymuyorum
Bazen onları susturmanın tek yolunun bu olduğunu düşünürsün
Bütün bu düşünceler beni cehenneme sürüklüyor
Bütün bu düşünceler beni cehenneme sürüklüyor

Est-c’qu’y a que moi qui ai la télé
Et la chaîne culpabilité ?
Mais faut bien s’changer les idées
Pas trop quand même
Sinon ça r’part vite dans la tête
Et c’est trop tard pour qu’ça s’arrête
C’est là qu’j’aimerais tout oublier
Du coup

Televizyonu açık olan tek kişi ben miyim
Guilt Trip Show’u izleyen?
Bazen kanalları değiştirmelisin
Çok sık olmasa da
Yoksa başın tekrar dönebilir
Ve bunu durdurmak için çok geç olabilir
İşte tam da o zaman hepsini yok etmek istiyorum
Aslında

J’ai parfois eu des pensées suicidaires, et j’en suis peu fier
On croit parfois que c’est la seule manière de les faire taire
Ces pensées qui me font vivre un enfer
Ces pensées qui me font vivre un enfer

Birkaç kez intiharı düşündüm, ve bununla gurur duymuyorum
Bazen onları susturmanın tek yolunun bu olduğunu düşünürsün
Bütün bu düşünceler beni cehenneme sürüklüyor
Bütün bu düşünceler beni cehenneme sürüklüyor

Tu sais, j’ai mûrement réfléchi
Et je sais vraiment pas quoi faire de toi
Justement, réfléchir
C’est bien l’problème avec toi
Tu sais, j’ai mûrement réfléchi
Et je sais vraiment pas quoi faire de toi
Justement, réfléchir
C’est bien l’problème avec toi

Biliyorsun, konuyu düşündüm
Ve gerçekten seninle ne yapacağımı bilmiyorum
İşte senin sorunun tam olarak da bu:
Çok fazla düşünmek
Biliyorsun, konuyu düşündüm
Gerçekten seninle ne yapacağımı bilmiyorum
İşte senin sorunun tam olarak da bu:
Çok fazla düşünmek

Adblock test (Why?)

Mitski – Love Me More (Türkçe Çeviri)

If I keep myself at home
I won’t make the same mistake
That I made for fifteen years
I could be a new girl
I will be a new girl
I wish that this would go away
But when I’m done singing this song
I will have to find something else
To do to keep me here
Something else to keep me

Kendimi evde tutabilirsem
On beş yıldır yaptığım
Hatayı yapmam
Yeni bir kız olabilirim
Yeni bir kız olacağım
Keşke bu ortadan kalksa
Ama bu şarkıyı söylemeyi bitirdiğimde
Beni burada tutmak için yapacak
Başka bir şey bulmam gerekecek.
Beni tutacak başka bir şey

Here’s my hand
There’s the itch
But I’m not supposed to scratch

İşte elim
İşte kaşıntı
Ama kaşımamam lazım

I need you to love me more
Love me more, love me more
Love enough to fill me up
Fill me up, fill me full up
I need you to love me more
Love me more, love me more
Love enough to drown it out
Drown it out, drown me out

Beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev
Beni doldurmaya yetecek kadar sev
Doldur beni, doldur beni
beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev
Boğmaya yetecek kadar sev
Boğ, beni boğ

How do other people live?
I wonder how they keep it up
When today is finally done
There’s another day to come
Then another day to come
Then another day to

Diğer insanlar nasıl yaşıyor?
Nasıl devam ettirdiklerini merak ediyorum
Bugün nihayet bittiğinde
Bir gün daha başlayacak
Sonra başka bir gün gelecek
Sonra başka bir gün daha

Come back to mine
We’ll pretend it ends tomorrow

Benimkine geri gel
Yarın sonmuş gibi davranalım

I need you to love me more
Love me more, love me more
Love enough to fill me up
Fill me up, fill me full up
I need you to love me more
Love me more, love me more
Love enough to drown it out
Drown it out, drown me out

Beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev
Beni doldurmaya yetecek kadar sev
Doldur beni, doldur beni
beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev
Boğmaya yetecek kadar sev
Boğ, beni boğ

I need you to love me more
Love me more, love me more
Love enough to clean me up
Clean me up, clean me up
Clean me up, clean me up
Clean me up, clean me up
I need you to love me more
Love me more, love me more

Beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev
Beni temizleyecek kadar sev
Beni temizle, beni temizle
Beni temizle, beni temizle
Beni temizle, beni temizle
beni daha çok sevmene ihtiyacım var
Beni daha çok sev, beni daha çok sev

Adblock test (Why?)

11 Ocak 2022 Salı

Nelly Furtado – Promiscuous ft. Timberland (Türkçe Çeviri)

Am I throwin’ you off?
Nope
Didn’t think so

Seni başımdan mı atıyorum?
Hayır
Öyle düşünmemiştim

How you doin’, young lady?
T
hat feeling that you giving really drives me crazy
You’re dope, have a player ’bout to choke
I was at a loss for words first time that we spoke
You lookin’ for a girl that’ll treat you right?
How you lookin’ for her in the daytime with the light?
You might be the type if I play my cards right
I’ll find out by the end of the night
You expect me to just let you hit it?
But will you still respect me if you get it?
All I can do is try, gimme one chance (Chance)
What’s the problem? I don’t see no ring on your hand (Hand)
I’ll be the first to admit it
I’m curious about you, you seem so innocent
You wanna get in my world, get lost in it?
Boy, I’m tired of runnin’, let’s walk for a minute

Nasılsın genç bayan?
Verdiğin o his beni gerçekten deli ediyor
Sen mükemmelsin, bir sevgilin olmadığını fark ettim
İlk konuştuğumuzda resmen nutkum tutuldu

Sana iyi davranacak bir kız mı arıyorsun?
Gündüz gözüyle bile ışık tutarak mı arıyorsun onu?

Sen hayatımda tutmak isteyeceğim biri olabilirsin
Bu gecenin sonunda buna karar vereceğim
Direkt sana her şeyi vereceğimi mi düşünüyorsun?
Seninle her şeyi yaşarsam bana saygı duyacak mısın?

Yapabileceğim tek şey denemek, bana bir şans ver
Sorun ne? Parmağında bir yüzük göremiyorum
Bunu itiraf eden ilk kişi olacağım
Seni merak ediyorum, çok masum duruyorsun

Dünyama girip kaybolmak mı istiyorsun?
Oğlum, koşmaktan yoruldum, hadi biraz yürüyelim

Promiscuous girl, wherever you are
I’m all alone, and it’s you that I want
Promiscuous boy, you already know
That I’m all yours, what you waiting for?
Promiscuous girl, you’re teasin’ me
You know what I want, and I got what you need
Promiscuous boy, let’s get to the point
‘Cause we’re on a roll, you ready?

Ayrım gözetmeye kız*, nerede olursan ol
Tamamen yalnızım ve istediğim sensin

Ayrım gözetmeyen çocuk, zaten biliyorsun
Tamamen senin olduğumu, ne bekliyorsun?

Ayrım gözetmeye kız, beni tahrik ediyorsun
Ne istediğimi biliyorsun ve ihtiyacın olana sahibim

Ayrım gözetmeye çocuk, gelelim konuya
Çünkü şansımız açık, hazır mısın?

Roses are red, some diamonds are blue
Chivalry is dead, but you’re still kinda cute
Hey, I can’t keep my mind off you
Where you at? Do you mind if I come through?
I’m out of this world, come with me to my planet
Get you on my level, do you think that you can handle it?
They call me Thomas, last name Crown
Recognize game, I’ma lay mine’s down
I’m a big girl, I can handle myself
But if I get lonely, I’ma need your help
Pay attention to me, I don’t talk for my health
I want you on my team — So does everybody else
Shh, baby, we can keep it on the low (Low)
Let your guard down, ain’t nobody gotta know (Know)
If you with it, girl, I know a place we can go
What kind of girl do you take me for?

Güller kırmızı, bazı elmaslar mavi
Şövalyelik öldü ama sen hala çok tatlısın

Hey, aklımı senden uzak tutamıyorum
Neredesin? Gelmemin bir sakıncası var mı?

Ben bu dünyanın dışındayım, benimle gezegenime gel
Seni benim seviyeme çıkarayım, altından kalkabileceğini düşünüyor musun?

Bana Thomas derler, soyadımsa Crown
Bu oyunu biliyorum, kendiminkini de bırakacağım

Ben büyük bir kızım, kendi başımın çaresine bakabilirim
Ama yalnız kalırsam o zaman sana ihtiyacım olabilir
Dikkat et bana, sağlığım açısından demiyorum

Seni takımımda istiyorumHerkes istiyor.
Shh, bebeğim bunu gizli tutabiliriz
İndir duvarlarını, kimsenin bilmesine gerek yok
İstiyorsan bebeğim, gidebileceğimiz bir yer biliyorum

Beni nasıl bir kız sanıyorsun?

Promiscuous girl, wherever you are
I’m all alone, and it’s you that I want
Promiscuous boy, you already know
That I’m all yours, what you waiting for?
Promiscuous girl, you’re teasin’ me
You know what I want, and I got what you need
Promiscuous boy, let’s get to the point
‘Cause we’re on a roll, you ready?

Ayrım gözetmeye kız*, nerede olursan ol
Tamamen yalnızım ve istediğim sensin

Ayrım gözetmeyen çocuk, zaten biliyorsun
Tamamen senin olduğumu, ne bekliyorsun?

Ayrım gözetmeye kız, beni tahrik ediyorsun
Ne istediğimi biliyorsun ve ihtiyacın olana sahibim

Ayrım gözetmeye çocuk, gelelim konuya
Çünkü şansımız açık, hazır mısın?

Don’t be mad, don’t get mean
Don’t get mad, don’t be mean
Hey, don’t be mad, don’t get mean
Don’t get mad, don’t be mean

Kızma, kabalaşma
Kızma, kaba olma
Hey, kızma, kabalaşma
Kızma, kaba olma

Wait, I don’t mean no harm
I can see you with my t-shirt on
I can see you with nothin’ on
Feelin’ on me before you bring that on
Bring that on?! — You know what I mean
Girl, I’m a freak, you shouldn’t say those things
I’m only trying to get inside of your brain
To see if you can work me the way you say
It’s okay, it’s alright
I got something that you gon’ like
Hey, is that the truth or are you talking trash?
Is your game M.V.P like Steve Nash?

Bekle, amacım kötü değil
Seni üzerinde tişörtümle hayal edebiliyorum

Seni çıplak hayal edebiliyorum
Elinden geleni ardına koymadan önce üzerimde hissediyorum

Elimden gelen mi?Ne demek istediğimi biliyorsun
Kızım, ben bir ucubeyim*, bunları söylememelisin
Sadece aklına girmeye çalışıyorum
Bana söylediğin şekilde çalışıp çalışamayacağını görmek için

Sorun değil, sorun değil
Bende senin beğeneceğin bir şey var

Hey, bu doğru mu yoksa boş mu konuşuyorsun?
Oyunun M.V.P Steve Nash gibi mi?

Promiscuous girl, wherever you are
I’m all alone, and it’s you that I want
Promiscuous boy, I’m callin’ ya name
But you’re drivin’ me crazy the way you’re makin’ me wait
Promiscuous girl, you’re teasin’ me
You know what I want, and I got what you need
Promiscuous boy, we’re one in the same
So we don’t gotta play games no more

Ayrım gözetmeye kız, nerede olursan ol
Tamamen yalnızım ve istediğim sensin

Ayrım gözetmeyen çocuk, adını çağırıyorum
Ama beklettiğin için beni delirtiyorsun
Ayrım gözetmeye kız, beni tahrik ediyorsun
Ne istediğimi biliyorsun ve ihtiyacın olana sahibim

Ayrım gözetmeye çocuk, ikimiz de aynı şeyi istiyoruz
Bu yüzden artık oyun oynamamıza gerek yok

*promiscuous: kriterleri yüksek olmayan, rastgele insanlarla cinsel ilişkide bulunan, seçici olmayan

*freak: cinsel ilişki sırasındaki fantazilerde sınır tanımayan

Adblock test (Why?)

The Neighbourhood Kimdir?

The Neighborhood, 2011 yılında Newbury Park, California’da kurulmuş bir Amerikan rock grubudur.


Grup, vokalist Jesse Rutherford (1991), gitaristler Jeremy Freedman(1992) ve Zach Abels (1992), basçı Mikey Margott(1993) ve davulcu Brandon Alexander Fried’den(1990) oluşmaktadır.

İlk albümleri ”I Love You” 2013 yılında yayınlanmıştır. O iyıldan itibaren aktif olarak müzik üretmeye devam etmişlerdir.


En ünlü şarkıları Sweater Weather ile tanınmışlardır ve TikTok uygulaması ile Daddy Issues adlı şarkıları tekrar göz önüne çıkmışlardır. Daddy Issues, ününe kavuştukran sonra 2019 yılında şarkının remix’i de grup tarafından yayınlanmıştır.

Adblock test (Why?)