İngilizce Türkçe Sözlük







23 Şubat 2022 Çarşamba

Wallows – Escpecially You (Türkçe Çeviri)

[unable to retrieve full-text content]

MuzikBuldum.
Wallows – Escpecially You (Türkçe Çeviri)

Thinking ’bout what you just saidSleepless, now my eyes are redMy head can’t comprehendLiving in the background, wondering what you meantThat’s when my eyes got redThinking ’bout what you just saidSome things leave me confusedBut especially you Az önce söylediklerini düşünüyorumUykusuzum, şimdi gözlerim kırmızıKafam idrak edemiyorArka planda yaşıyor, ne demek istediğini merak ediyorİşte o zaman […]

Wallows – Escpecially You (Türkçe Çeviri)
Dicle Sönmez

22 Şubat 2022 Salı

Tarkan – Geççek (Şarkı Sözleri)

[unable to retrieve full-text content]

MuzikBuldum.
Tarkan – Geççek (Şarkı Sözleri)

Hep köşeye sıkıştırmadı mı?Daha önce de sankiSırtımızdan vurmadı mı?Bu kaçıncı darbe? İlk değil kiDüştük, evet ama kalkmadık mı?Biz hep hayata meydan okumadık mı?Sen ferah tut içiniBiz neleri atlatmadık ki? Geç’çek, geç’çek, elbet bu da geç’çekGör bak umudun gününü gün et’çekOh, oh, zilleri takıp oynıy’ca’z o zamanO çiçekten günler çok yakın, inanGit’çek, git’çek, geldiği gibi git’çekHer […]

Tarkan – Geççek (Şarkı Sözleri)
Dicle Sönmez

Mckenna Grace – do all my friends hate me? (Türkçe Çeviri)

[unable to retrieve full-text content]

MuzikBuldum.
Mckenna Grace – do all my friends hate me? (Türkçe Çeviri)

I thought you would stay for a whileThought that I’d be okay for a whileI counted the days to respondAll the ways to respond to youDid I already tell you that joke‘Cause you already know how it goesI feel like I’m talkin’ too much or I don’t say enough (uh-umm) Bir süre kalırsın sanmıştımBir süreliğine […]

Mckenna Grace – do all my friends hate me? (Türkçe Çeviri)
Dicle Sönmez

Jensen McRae – Happy Girl (Türkçe Çeviri)

[unable to retrieve full-text content]

MuzikBuldum.
Jensen McRae – Happy Girl (Türkçe Çeviri)

Sit down, got something to sayThough I don’t know if I shouldBy the way, my light’s gone outYou know, I’m not doing goodI took the years like a pillSo I’m supposed to be curedLost weight and smiled for the cameraWhat a happy girl Otur, söyleyecek bir şeyim varSöylemem gerekip gerekmediğini bilmeme rağmenBu arada, ışığım söndüBiliyorsun,  İyi gitmiyorumYılları hap gibi […]

Jensen McRae – Happy Girl (Türkçe Çeviri)
Dicle Sönmez

MARINA – Happy Loner (Türkçe Çeviri)

Waking up late, I feel demotivated
Geç kalmak motivasyonumu düşürür

Everything’s wrong, guess my thoughts escalated
Her şey yanlış gidiyor, sanırım düşüncelerim çok arttı

When I’m alone, things are under control
Yalnızken her şey kontrolüm altında

When I’m alone, I can turn off the world
Yalnızken dünyayı kapatabilirim


I try to escape, but I can’t lose my mind
Kaçmayı denedim ama aklımı kaçıramam

That’s why I can’t live a conventional life
İşte bu yüzden normal bir hayat yaşayamıyorum


‘Cause I’m happy being a loner
Çünkü ben yalnız olmaktan mutluyum

Happy being a loner
Yalnız olmaktan mutluyum

I’m sick of it all, I wanna give it up
Her şeyden sıkıldım ve pes etmek istiyorum

But I’m on the edge
Ama ben sınırdayım

And I feel like everything’s too much, too much, mmm
Ve her şeyin çok fazla olduğunu hissediyorum, çok fazla

Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla


They don’t understand why I like being alone
Onlar neden yalnız olmayı sevdiğimi bilmiyorlar

I don’t wanna be so accessible
Çok ulaşılabilir olmak istemiyorum

Emotionally, I’m on the edge of a knife
Duygusal olarak bıçak sırtındayım

That’s how I learned, that’s how I learned to survive
İşte böyle öğrendim, hayatta kalmayı işte böyle öğrendim


If I’m alone, then you’ll never find
Eğer yalnızsam o zaman asla bulamazsın

The truth about me that I’m losing my mind
Dürüst olmak gerekirse aklımı kaçırdığımı asla bulamazsın eğer ben yalnızsam

And it’s too hard to pretend
Ve rol yapmak çok zor

So I stay away from my friends
Bu yüzden arkadaşlarımdan uzak duruyorum

‘Cause I’m happy being a loner
Çünkü ben yalnız olmaktan mutluyum

Happy being a loner
Yalnız olmaktan mutluyum

I’m sick of it all, I wanna give it up
Her şeyden sıkıldım ve pes etmek istiyorum

But I’m on the edge
Ama ben sınırdayım

And I feel like everything’s too much, too much, mmm
Ve her şeyin çok fazla olduğunu hissediyorum, çok fazla

Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla


I pick up on everybody’s energy
Herkesin enerjisini alıyorum

Always used to feel like there was something wrong with me
Her zaman bende bir şeylerin yanlış gittiğini hissederdim

(Wrong with me)
(Yanlış bir şeyler)

When the world is overwhelming, I need to breathe
Dünya bunaltıcı olduğunda nefes almaya ihtiyacım var


‘Cause I’m happy being a loner
Çünkü ben yalnız olmaktan mutluyum

Happy being a loner
Yalnız olmaktan mutluyum

I’m sick of it all, I wanna give it up
Her şeyden sıkıldım ve pes etmek istiyorum

But I’m on the edge
Ama ben sınırdayım

And I feel like everything’s too much, too much, mmm
Ve her şeyin çok fazla olduğunu hissediyorum, çok fazla

Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla

Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla
Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla


Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla
Too much, too much, mmm
Çok fazla, çok fazla

Adblock test (Why?)

Tape Machines & Mia Pfirman – Arms of Gold (Türkçe Çeviri)

Now that I’m looking back, I can see all the signs
Şimdi geçmişe bakıyorum da bütün işaretleri görebiliyorum

I tried to fill in the cracks, that was spread in my mind
Boşlukları dolurmaya çalışmak aklımda dolanıp duruyordu

But I was all out of hope, lost in an endless maze
Ama ben umutsuzdum ve sonsuz bir labirentte kaybolmuştum

The emptiness had unfolded, just like a void but
Tıpkı bir ıssız gibi boşluk açılmıştı


You
Sen

Broke the coldness somehow
Her nasılsa soğuğu kırdın

And lit up a flame
Ve bir ateş tutuşturdun

And oh
Ve

I was done feeling hopeless, screamed out loud
Ben umutsuz hissetmekten bıkmıştım, bunu haykırdım

Because it
Çünkü


Felt impossible, in my bones
Bu kemiklerimde imkansız hissettirdi

Like getting blood out of a stone, on my own
Kendi başıma taştan kan çıkarmak gibi

But you came around
Ama sen buralara geldin

And removed the thorn, in my soul
Ve ruhumdaki dikenleri temizledin

You guided me out of the storm, I found a home
Beni fırtınanın dışına çıkardın, bir ev buldum

In your arms of gold
Senin altın kollarında


In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında


It’s funny how easily, a life can be torn apart
Hayatın kolaylıkla alt üst olması çok gülünç

Why couldn’t I simply see, that I was sick at heart
Neden basit bir şekilde kalbimin hasta olduğunu görememiştim?

And I am in deep debt, the climb we did was unreal
Ve ben şüphenin en derinindeydim, yaptığımız tırmanış çok gerçek üstüydü

You made me so speechless, I just can’t believe it
Sen beni suskunlaştırdın, ben buna inanamıyorum


You
Sen

Broke the coldness somehow
Bir şekilde soğuğu kırdın

And lit up a flame
Ve bir ateşi tutuşturdun

And oh
Ve

I was my own enemy, screamed out loud
Ben kendi kendimin düşmanıydım, haykırdım
Because it
Çünkü


Felt impossible, in my bones
Bu kemiklerimde imkansız hissettirdi

Like getting blood out of a stone, on my own
Kendi başıma taştan kan çıkarmak gibi

But you came around
Ama sen buralara geldin

And removed the thorn, in my soul
Ve ruhumdaki dikenleri temizledin

You guided me out of the storm, I found a home
Beni fırtınanın dışına çıkardın, bir ev buldum

In your arms of gold
Senin altın kollarında


In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında


I rise from the ashes (Mm-mm-mm)
Küllerimden yükseldim

With pins and patches
İğneler ve yamalarla

We carry on (Oh-oh-oh)
Peşini bırakmadık

I rise from the ashes (Ayy-ayy)
Küllerimden yükseldim

I heal from your passion
Tutkunla iyileştim

My doubts are gone (Gone)
Şüphelerim yok oldu (yok oldu)

Oh-oh, oh-oh (Oh-oh)

Yeah (Yeah)

Because it
Çünkü


Felt impossible, in my bones
Bu kemiklerimde imkansız hissettirdi

Like getting blood out of a stone, on my own
Kendi başıma taştan kan çıkarmak gibi

But you came around
Ama sen buralara geldin

And removed the thorn, in my soul
Ve ruhumdaki dikenleri temizledin

You guided me out of the storm, I found a home
Beni fırtınanın dışına çıkardın, bir ev buldum

In your arms of gold
Senin altın kollarında


In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında

In your arms of gold
Senin altın kollarında


I rise from the ashes (Mm-mm-mm)
Küllerimden yükseldim

With pins and patches
İğneler ve yamalarla

We carry on (Oh-oh-oh)
Peşini bırakmadık

I rise from the ashes (Ayy-ayy)
Küllerimden yükseldim

I heal from your passion
Tutkunla iyileştim

My doubts are gone (Gone)
Şüphelerim yok oldu (yok oldu)

Oh-oh, oh-oh (Oh-oh)


In your arms of gold (Gold)
Altından kollarında

Adblock test (Why?)

21 Şubat 2022 Pazartesi

COIN – I Think I Met You In A Dream (Türkçe Çeviri)

[unable to retrieve full-text content]

MuzikBuldum.
COIN – I Think I Met You In A Dream (Türkçe Çeviri)

I’m really gonna blow your mindBaby looking over timeI gotta get a dead man off my chestOne touch and I know your kissBrown sugar when I’m on your lipsHalf a mind to take, take it slowBut when you know, you know Gerçekten aklını uçuracağımZamana bak bebeğimGöğsümden ölü bir adam çıkarmalıyımBir dokunuş ve öpücüğünü biliyorumDudaklarındayken esmer […]

COIN – I Think I Met You In A Dream (Türkçe Çeviri)
Dicle Sönmez