İngilizce Türkçe Sözlük







22 Nisan 2021 Perşembe

Plutónio – Lisabona Portekizce Sözleri Türkçe Anlamları

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Nigga diz que é patrão da linha C
– Zenci C hattının patronu olduğunu söylüyor.
Alguém lhe diga que ninguém tem patrão na minha zona
– Birisi sana benim bölgemde kimsenin patronu olmadığını söylüyor.
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona
– Bayan Madrid’den geldi, Barcelona gömleği ile perei
‘Tou no carro em direção à Margem Sul
– Güney kıyısına doğru arabada
Mão esquerda no volante, mão direita tá na
– El direksiyonda Sol, Sağ açık

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Todos dias na corrida, eu tou na street
– Yarışta her gün sokaklardayım.
Isto aqui não é sprint, isto aqui é maratona
– Bu bir sprint değil, bu bir maraton
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona
– Bayan Madrid’den geldi, Barcelona gömleği ile perei
Depois do Coliseu, única coisa que bateu
– Colosseum’dan sonra, vurulan tek şey
Mais do que eu foi o Corona (toma)
– Korona olduğumdan daha fazla (alır)

Tanto ouro nesta boca
– Bu ağızda çok fazla altın var
Eu acho que eu comi uma ourivesaria
– Sanırım bir kuyumcu yedim.
20 placas e um disco de platina
– 20 Plaka ve bir platin disk
Vais pensar que sacrifício tem a ver com maçonaria (toma)
– Fedakarlığın Masonluk ile ilgisi olduğunu düşüneceksin (al)
Eu sozinho, duas damas
– Ben yalnızım, iki Bayan
Namorados conhеceram-se em Caxias (toma)
– Erkek arkadaş Caxias (toma) bir araya geldi)
Mеtralhei, metralhei, metralhei
– Makineli Tüfek, Makineli Tüfek, Makineli Tüfek
Acertei no olho dela, não me falta é pontaria (toma)
– Gözüne çarptım, nişan almayı özlemiyorum (al)

Sinceramente atingi mais do que devia
– Dürüst olmak gerekirse, olması gerekenden daha fazla vurdum
Há coisa de uns anos atrás
– Birkaç yıl önce
Eu tava na delegacia (toma)
– Polis karakolundaydım (al)
Tantos olhos no meu fio
– Telimde çok fazla göz var
Tipo que eu não trago shot todos dias (toma)
– Tür her gün atış getirmiyorum (alır)
Se para o caso dar para o torto
– Eğer durum ters giderse
Meio quilo na tua cabeça a prémio
– Kafanda yarım kilo prim
Vais sair na lotaria
– Piyangoya gidiyorsun.

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Nigga diz que é patrão da linha C
– Zenci C hattının patronu olduğunu söylüyor.
Alguém lhe diga que ninguém tem patrão na minha zona
– Birisi sana benim bölgemde kimsenin patronu olmadığını söylüyor.
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona
– Bayan Madrid’den geldi, Barcelona gömleği ile perei
‘Tou no carro em direção à Margem Sul
– Güney kıyısına doğru arabada
Mão esquerda no volante, mão direita tá na (woh)
– Direksiyon simidinde sol el, sağ el açık (woh)

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Todos dias na corrida, eu tou na street
– Yarışta her gün sokaklardayım.
Isto aqui não é sprint, isto aqui é maratona
– Bu bir sprint değil, bu bir maraton
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona
– Bayan Madrid’den geldi, Barcelona gömleği ile perei
Depois do Coliseu, única coisa que bateu
– Colosseum’dan sonra, vurulan tek şey
Mais do que eu foi o Corona
– Korona olduğumdan daha fazla

My nigga tenho andado fichado
– Benim zenci ben çengel oldum
No estúdio cada vez mais focado
– Stüdyoda giderek daha fazla odaklanmış
Socialmente tou distanciado
– Sosyal olarak uzak tou
Os rappers tentam mandar recado
– Rapçiler mesaj göndermeye çalışıyor
Uma guita e tu vais ser metralhado
– Bir sicim ve makineli tüfek olacak
A girar no meu Mercedes fumado
– Füme Mercedes’imde dönüyor
Tantos pretos, vais pensar que é roubado
– Çok zenciler, olduğunu düşüneceksin çalıntı

Se o assunto é crime, a gente também tem
– Konu suç ise, biz de var
Dos 0 até aos 100 sem muita fofoca
– Çok fazla dedikodu olmadan 0’dan 100’e
Se a bófia pergunta o que é que a gente tem
– Eğer polisler ne olduğunu sorarsa
A gente aqui só tem melodias e notas
– Burada sadece melodilerimiz ve notalarımız var
Tem cuidado com o que tens à tua volta
– Etrafınızda ne olduğuna dikkat edin
Que essas damas estão a perar com outros tropas
– Bu bayanların diğer birliklerle birlikte yok olduğunu
A passear com a minha filha, e a minha cota
– Kızımla yürümek ve kotam
‘Tou a pensar na mãe e na filha do Mota (ou não)
– ‘Mota’nın annesini ve kızını düşünüyorum (ya da değil)

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Nigga diz que é patrão da linha C
– Zenci C hattının patronu olduğunu söylüyor.
Alguém lhe diga que ninguém tem patrão na minha zona
– Birisi sana benim bölgemde kimsenin patronu olmadığını söylüyor.
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona
– Bayan Madrid’den geldi, Barcelona gömleği ile perei
‘Tou no carro em direção à Margem Sul
– Güney kıyısına doğru arabada
Não esquerda no volante, mão direita tá na
– Değil sol tekerlek üzerinde, sağ el üzerinde olduğunu

‘Tou na A1, na A2, na A5 a chegar a Lisabona
– ‘Tou A1, A2, A5 Lizbon almak için
Todos dias na corrida, eu tou na street
– Yarışta her gün sokaklardayım.
Isto aqui não é sprint, isto aqui é maratona
– Bu bir sprint değil, bu bir maraton
Dama veio de Madrid, lhe perei com a camisa do Barcelona (Messi)
– Bayan Madrid’den geldi, ben Barcelona (Messi) gömleği ile perei)
Depois do Coliseu, única coisa que bateu
– Colosseum’dan sonra, vurulan tek şey
Mais do que eu foi o Corona
– Korona olduğumdan daha fazla

You own a fam’?
– Bir aileye sahip olduğun?
Yeah, got wife, two mistresses, a mother
– Evet, bir karım, iki metresim, bir annem var.
How do you keep them safe while you in here?
– Buradayken onları nasıl güvende tutuyorsun?
We come from different worlds, my friend
– Farklı dünyalardan geliyoruz dostum.
No one will touch my familly, it will be like touching plutonium
– Kimse aileme dokunmayacak, plütonyuma dokunmak gibi olacak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder