İngilizce Türkçe Sözlük







14 Mayıs 2021 Cuma

Bon Jovi – Bed Of Roses İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Sitting here wasted and wounded
– Burada otururken sarhoş ve yaralı
At this old piano
– Bu eski piyanoda
Trying hard to capture the moment
– Anı yakalamak için çok çalışıyorum
This morning I don’t know
– Bu sabah bilmiyorum
‘Cause a bottle of vodka’s still lodged in my head
– Çünkü hala kafamda bir şişe votka var.
And some blonde gave me nightmares
– Ve bazı sarışınlar bana kabuslar verdi
I think that she’s still in my bed
– Sanırım hala yatağımda.
As I dream about movies they won’t make of me when I’m dead
– Rüyamda ölünce benden yapmayacakları filmler görüyorum.

With an ironclad fist
– Demir kaplı bir yumrukla
I wake up to french kiss the morning
– Sabah Fransız öpücüğü için uyanıyorum
While some marching band
– Bazı Bando iken
Keeps its own beat in my head while we’re talking
– Biz konuşurken kafamda kendi ritmini tutar
About all of the things that I long to believe
– İnanmayı özlediğim her şey hakkında
About love and the truth and what you mean to me
– Aşk ve gerçek hakkında ve benim için ne anlama geldiğini
And the truth is
– Ve gerçek şu ki
Baby, you’re all that I need
– Bebeğim, ihtiyacım olan tek şey sensin.

I wanna lay you down in a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırmak istiyorum
For tonight I’ll sleep on a bed of nails
– Bu gece için bir çivi yatağında uyuyacağım
I wanna be just as close as the Holy Ghost is
– Kutsal Ruh kadar yakın olmak istiyorum
Lay you down on a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırdım

Well, I’m so far away
– Çok uzak ben
Each step that I take’s on my way home
– Attığım her adım eve dönüş yolunda
A king’s ransom in dimes
– Dimes bir kralın fidye
Give each night to see through this payphone
– Bu ankesörlü telefon aracılığıyla görmek için her gece ver

Still I run out of time or it’s hard to get through
– Hala zamanım tükeniyor ya da üstesinden gelmek zor
Till the bird on the wire flies me back to you
– Teldeki kuş beni sana geri götürene kadar
I’ll just close my eyes and whisper
– Gözlerimi kapatıp fısıldayacağım.
Baby, blind love is true
– Bebeğim, kör aşk gerçek

I wanna lay you down in a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırmak istiyorum
For tonight I’ll sleep on a bed of nails
– Bu gece için bir çivi yatağında uyuyacağım
Oh, I wanna be just as close as the Holy Ghost is
– Oh, Kutsal Ruh kadar yakın olmak istiyorum
Lay you down on a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırdım

Well, this hotel bar’s hangover whiskey’s gone dry
– Bu otel barının akşamdan kalma viskisi kurudu.
The barkeeper’s wig is crooked but she’s giving me the eye
– Barkeeper’ın peruğu çarpık ama bana göz veriyor
I might have said yeah
– Evet söylemiş olabilirim
But I laughed so hard I think I died, oh yeah
– Ama çok güldüm sanırım öldüm, oh evet

Now as you close your eyes
– Şimdi gözlerini kapatırken
Know I’ll be thinking about you
– Seni düşüneceğimi biliyorum.
While my mistress she calls me
– Süre benim metres o calls beni
To stand in her spotlight again
– Tekrar spot ışığında durmak için
Tonight I won’t be alone
– Bu gece yalnız olmayacağım
But you know that don’t mean I’m not lonely
– Ama bunun yalnız olmadığım anlamına gelmediğini biliyorsun.
I’ve got nothing to prove for it’s you that I’d die to defend
– Kanıtlayacak hiçbir şeyim yok. çünkü seni savunmak için öleceğim.

I wanna lay you down in a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırmak istiyorum
For tonight I’ll sleep on a bed of nails
– Bu gece için bir çivi yatağında uyuyacağım
Oh, I wanna be just as close as the Holy Ghost is
– Oh, Kutsal Ruh kadar yakın olmak istiyorum
Lay you down on a bed of roses
– Seni bir gül yatağına yatırdım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder