– Koşmam gerektiğinde yürüdüm
Ran when I shoulda walked
– Yürüdüğümde koştum
And don’t I know
– Ve bilmiyorum
And don’t I know
– Ve bilmiyorum
Walked when I shoulda run
– Koşmam gerektiğinde yürüdüm
And I ran when I shoulda walked
– Ve yürümem gerektiğinde koştum
And don’t I know
– Ve bilmiyorum
And don’t I know
– Ve bilmiyorum
You get inside me
– İçime gir
Even when you went beside me
– Yanımda olduğun zaman bile
And I go into hiding
– Ve saklanıyorum
And I know I never leave it alone
– Ve bunu asla yalnız bırakmayacağımı biliyorum
Another round of if-onlys
– If-onlys başka bir tur
Of all the ways you could know me
– Beni tanımanın tüm yollarından
How I take time going slowly
– Yavaş yavaş gitmek için zaman ayırıyorum
Of a time that I did on my own
– Kendi başıma yaptığım bir zamanın
Still I walked when I shoulda run
– Yine de koşmam gerektiğinde yürüdüm
And I ran when I shoulda walked
– Ve yürümem gerektiğinde koştum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
Well, I walked when I shoulda run
– Koşmam gerektiğinde yürüdüm.
And I ran when I shoulda walked
– Ve yürümem gerektiğinde koştum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
And your head’s in the ocean
– Ve kafan okyanusta
Too deep to know where you’re going
– Nereye gittiğini bilmek için çok derin
Hoping time can be frozen
– Umarım zaman donabilir
And you’ll end up where you really belong
– Ve sonunda gerçekten ait olduğun yere gideceksin
But the days keep on rolling
– Ama günler devam ediyor
We live in different moments
– Farklı anlarda yaşıyoruz
And the hurt is unfolding
– Ve acı ortaya çıkıyor
Everyday that we do and we don’t
– Her gün yapıyoruz ve yapmıyoruz
Still I walked when I shoulda run
– Yine de koşmam gerektiğinde yürüdüm
And I ran when I shoulda walked
– Ve yürümem gerektiğinde koştum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
Well I walked when I shoulda run
– Koşmam gerektiğinde yürüdüm.
And I ran when I shoulda walked
– Ve yürümem gerektiğinde koştum
And don’t I know it
– Ve bunu bilmiyor muyum
And don’t I, don’t I, don’t I, know it
– Ve ben, ben, ben, ben, bunu biliyorum
No no no no no
– Hayır hayır hayır hayır hayır
Sign for what’s been
– Ne olduğunu imzala
Sign for what’s never been
– Daha önce hiç olmadığı bir şey için imzalayın
The line under what’s been
– Ne oldu altında çizgi
The line for what’s never been
– Ne var ne yok hatta hiç
And the years are collected
– Ve yıllar toplanıyor
I pray that we are regretless
– Pişman olmamamız için dua ediyorum.
You and I, the connected
– Sen ve ben, bağlı
You and I, and the blood and the bone
– Sen ve ben, kan ve kemik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder