– Ellerinle göğsümün ortasına vurabilirsin.
Domandare se magari c’è qualcuno qui dentro
– Belki burada biri var mı diye sor
Fuori è buio pesto e il mondo fa spavento
– Dışarısı karanlık ve dünya korkutucu
Ti viene da perderti.
– Kayboluyorsun.
Puoi fermare il tempo, se ti serve un tetto passare la notte qui.
– Geceyi burada geçirmek için bir çatıya ihtiyacınız varsa, zamanı durdurabilirsiniz.
Tra le lenzuola perso come in mare
– Çarşaflar arasında denizde olduğu gibi kayboldu
Perché ho sognato non ci fossi più,
– Hayal etmedim çünkü yoktun ,
Ma ti ho trovato al mio fianco, sei qui ancora
– Ama seni yanımda buldum, hala buradasın.
E il tuo profumo che io adoro.
– Ve sevdiğim parfümün.
Tu sei un’estate che non muore mai,
– Sen hiç ölmeyen bir yazsın,
Luce del sole quando scende giù.
– Aşağı indiğinde güneş ışığı.
Correndo ci inseguiamo nel mondo
– Dünyada kovalamaca koşuyoruz
Ed intanto ci cresce attorno la poesia.
– Ve bu arada şiir etrafımızda büyüyor.
Tu mi guardi e lasci che io sia, follia.
– Bana bak ve olmama izin ver, delilik.
E sulle labbra ogni goccia è nostalgia.
– Ve dudaklarda her damla nostalji var.
Puoi bussare con le mani al centro del mio petto
– Ellerinle göğsümün ortasına vurabilirsin.
Domandare se magari c’è qualcuno qui dentro
– Belki burada biri var mı diye sor
Fuori è buio pesto e il mondo fa spavento
– Dışarısı karanlık ve dünya korkutucu
Ti viene da perderti.
– Kayboluyorsun.
Puoi fermare il tempo, se ti serve un tetto passare la notte qui.
– Geceyi burada geçirmek için bir çatıya ihtiyacınız varsa, zamanı durdurabilirsiniz.
Mi alzo con la faccia di chi ha fatto serata,
– Bu akşamı yapan kişinin yüzü ile kalkıyorum,
C’è chi vede il mare chi solo acqua salata.
– Sadece tuzlu su olan Denizi görenler var.
Scappo dall’amore come fosse la police,
– Polis gibi aşktan kaçıyorum.,
Lei balla sul mio cuore come in Grease.
– Grease’te olduğu gibi kalbimde dans ediyor.
Fori sul mio petto, puoi guardarci dentro
– Göğsümdeki delikler, içine bakabilirsin
Venire ad abitarci, cambiare arredamento
– Bizimle yaşamaya gel, mobilyaları değiştir
Far sbocciare i fiori nel mio appartamento,
– Dairemde çiçekler açsın,
Puoi fare ciò che vuoi tanto ormai ti appartengo.
– Artık istediğini yapabilirsin, ben sana aitim.
Sai, vorrei mostrarti una stanza di me, dove non entra nessuno mai.
– Sana kimsenin girmediği bir oda göstermek istiyorum.
E poi, vedere se il mondo si accorge che noi non usciamo più.
– Ve sonra, dünya artık dışarı çıkmadığımızı fark edip etmediğini görün.
Tu mi guardi e lasci che io sia, follia.
– Bana bak ve olmama izin ver, delilik.
E sulle labbra ogni goccia è nostalgia.
– Ve dudaklarda her damla nostalji var.
Puoi bussare con le mani al centro del mio petto
– Ellerinle göğsümün ortasına vurabilirsin.
Domandare se magari c’è qualcuno qui dentro
– Belki burada biri var mı diye sor
Fuori è buio pesto e il mondo fa spavento
– Dışarısı karanlık ve dünya korkutucu
Ti viene da perderti.
– Kayboluyorsun.
Puoi fermare il tempo, se ti serve un tetto passare la notte qui.
– Geceyi burada geçirmek için bir çatıya ihtiyacınız varsa, zamanı durdurabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder