If you’re in a forest, out of your mind
Harpies in the branches breaking your arms
If you’re stuck in rainbows, shattering glass
Where you miss the moment, watching it pass
Bir ormandaysan, zihninin dışında
Çalılarda ki acımasız kadınlar kollarını kırarken
Eğer gökkuşağına hapsolduysan, çatırdayan camda
Anılarını özlediğin anda, gitmesini izlerken
If you say the word, if you say the word
If you say the word, if you say the word
Eğer o kelimeyi söylersen, eğer o kelimeyi söylersen
Eğer o kelimeyi söylersen, eğer o kelimeyi söylersen
When you spend your life wishing a twinkling star
When you forget how lucky you are
Buried in rubble sixty foot down
Tüm hayatını kayan bir yıldız görmek için harcadığında
Ne kadar şanslı olduğunu unuttuğunda
18 bin metre aşağıda döküntülere gömüldüğünde
If you say the word, if you say the word
If you say the word, if you say the word
Then I’ll come running
Eğer o kelimeyi söylersen, eğer o kelimeyi söylersen
Eğer o kelimeyi söylersen, eğer o kelimeyi söylersen
Koşarak geleceğim
When you change your friends like changing your clothes
Kıyafet değiştirir gibi arkadaş değiştirdiğinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder