İngilizce Türkçe Sözlük
21 Mayıs 2016 Cumartesi
Ariana Grande - I Don't Care Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)
Umurumda değil
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!Used to cry 'bout some crazy shit beforeEskiden saçma sapan şeylere ağlardım
I used to feel so obligated to be so much moreÇok daha fazlası olmakla yükümlüymüşüm gibi hissederdim
I used to let some people tell me how to live and what to beBazı insanların bana nasıl yaşayacağımı ve ne olacağımı söylemesine izin verirdim
But if I can't be me, then fuck's the point? No...Ama eğer ben kendim olmayacaksam, o zaman ne önemi var? Hayır...
I don't care about it anymore, ohArtık umrumda değil, ah
I don't care about it anymoreArtık umrumda değil
Now I laugh about the things that used to be important to meŞimdi gülüyorum eskiden bana önemli gelen şeylere
Used to have a hold on me, used to have a holdEskiden üzerimde etkisi olan, eskiden etkisi olan (şeylere)
Like what do you thinkMesela senin ne düşündüğün
And what he thinks and what they thinkVe onun ne düşündüğü ve onların ne düşündüğü gibi
But I love meAma ben kendimi seviyorum
I don't care about it anymore, ohArtık umrumda değil, ah
I don't care about it anymoreArtık umrumda değil
YeahEvet
I-i-i-Benim
I-i-i don't care about it anymoreAr-ar-artık umrumda değil
I-i-i don't care about it anymoreAr-ar-artık umrumda değil
Ariana Grande - Knew Better/Forever Boy Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)
Knew Better/Forever Boy
Daha iyisini bilseydin/ sonsuza kadar
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!
Say you could turn me on
Beni baştan çıkarabileceğini söyle
Boy, but that's about it
Ama oğlum herşey bu kadar
You can say what you wanna
Ne zaman istiyorsan söyleyebilirsin
But I wouldn't believe it
Ama buna inanmazdım
You could write all them songs
Bütün şarkıları onlara yazabilirdin
That's the game that you play
Bu zaten senin oynadığın oyun
Tryna write all them bars
Bütün klişeleri onlara yazmaya uğraşıyorsun
But you can't make me stay
Ama kalmamı sağlayamıyorsun
Cause I... see right through you, boy
Çünkü senin gerçek yüzünü görüyorum
And I, I... ain't feeling you no more
Ve ben artık seni tanıyamıyorum
I ain't feelin' you no more
Artık seni tanıyamıyorum
If you knew better
Eğer daha iyisini bilseydin
Boy, you would do better
Daha iyisini yapardın
Can't nobody love you there like I do
Hiç kimse sevemez seni benim sevdiğim gibi
Baby, I could do better
Bebeğim daha iyisini yapabilirdim
Boy, if you knew better
Eğer daha iyisini bilseydin
You would do better
Daha iyisini yapardın
Baby, if you love me like I love you
Bebeğim eğer benim sevdiğim gibi beni sevebilirsen
Maybe we could be together
Belki beraber olabilirdik
Cause ain't nobody like me, ain't nobody like me
Çünkü hiç kimse benim gibi olamaz, hiç kimse
Ain't nobody like me, ain't nobody like me
Çünkü hiç kimse benim gibi olamaz, hiç kimse
Ain't nobody like me
Kimse benim gibi olamaz
Ain't nobody like me
Kimse benim gibi olamaz
Ain't nobody like me
Kimse benim gibi olamaz
Ain't nobody like me
Kimse benim gibi olamaz
Ain't nobody like me
Kimse benim gibi olamaz
Ain't nobody like me, baby
Kimse benim gibi olamaz, bebeğim
Never been with a boy more than six months
Asla bir çocukla altı aydan fazla birlikte olmadım
I couldn't do it, got too used to it
Bunu yapamadım, bu duruma alışmıştımda
Ain't nobody ever kept my attention
Kimse benim dikkatimi uzun süre muhafaza edemedi
They couldn't do it, yeah, boy, they blew it
Yapamadılar, evet oğlum, onlar fırsatı kaçırdılar
But you showed me what it means to be happy ever after in love forever
Ama sen bana bir aşkta sonsuza kadar mutlu olmanın anlamını gösterdin
And you gave me the key to all your love and all your pleasure
Ve sen bana bütün aşkının ve bütün tutkunun anahtarını verdin
Boy, I'm a treasure
Oğlum bense bir hazineyim
Oh, be forever mine, you and I
Sonsuza kadar benim ol, sen ve ben
Oh, be forever mine, boy, all the time
Sonsuza kadar benim ol oğlum her zaman
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
Been friends for a minute
Bir süre arkadaşım oldun
So you know just what I like
Bu yüzden biliyorsun nelerden hoşlandığımı
You know my mind
Aklımı biliyorsun
You done seen boys come and go
Sevgililerimin geldiğini ve gittiğini gördün
So you know what makes me cry
Bu yüzden biliyorsun beni neler ağlatır
So you just wanna treat me right
Bu yüzden bana sadece iyi davranmak istiyorsun
But you showed me what it means to be happy ever after in love forever
Ama sen bana bir aşkta sonsuza kadar mutlu olmanın anlamını gösterdin
And you gave me the key to all your love and all your pleasure
Ve sen bana bütün aşkının ve bütün tutkunun anahtarını verdin
Boy, I'm a treasure
Oğlum bense bir hazineyim
Oh, be forever mine, you and I
Sonsuza kadar benim ol, sen ve ben
Oh, be forever mine, boy, all the time
Sonsuza kadar benim ol oğlum her zaman
Mine, time
Benim, zaman
Mine, time
Benim, zaman
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
You're my forever, boy
Sen benim sonsuzumsun
Ariana Gramde - Moonlight Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)
s
MoonlightMehtap
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!ss
The Sun is setting, and you're right, here by my sideGüneş yerleşiyor ve sen tam burada benim yanımdasın
And the movie's playing, but we won't be watching tonightVe film oynuyor, ama bu gece izlemiyoruz
Every look, every touch makes me wanna give you my heartHer bakış, her dokunuş sana kalbimi vermek istememi sağlıyor
I be crushin' on you, babySenin için parçalanıyorum, bebeğim
Stay the way you areOlduğun gibi kal
Cause I never knew, I never knewÇünkü hiç bilmiyordum, hiç bilmiyordum
You could have moonlight in your handsAy ışığını ellerine alabildiğini
'Til the night I held youSeni tuttuğum geceye kadar
You're my moonlightSen ayışığısın
MoonlightAyışığı
I kiss his fingertipsParmak uçlarını öpüyorum
As I'm wishing he's all mineTamamen benim olmasını dilerken
He's giving me ElvisBana Elvis'i veriyor
With some James Dean in his eyesGözlerinde biraz da James Dean ile
Puts his lips on my neckDudaklarını boynuma dokunduruyor
Makes me want to give him my bodyOna vücudumu vermek istememi sağlıyor
I be fallin' for you, babySenin için düşüyorum, bebeğim
And I just can't stopVe kendimi durduramıyorum
Cause I never knew, I never knewÇünkü hiç bilmiyordum, hiç bilmiyordum
You could have moonlight in your handsAy ışığını ellerine alabildiğini
'Til the night I held youSeni tuttuğum geceye kadar
You're my moonlightSen ayışığımsın
MoonlightAyışığı
Baby I be fallin'Düşüyorum bebeğim
You're my moonlightSen benim ayışığımsın
MoonlightAyışığı
He's so bossyO emretmeyi çok seviyor
He makes me danceBeni dans ettiriyor
Tryna sit in the back of his whipKırbacının arkasına oturmaya çalışırken
And just cancel my plansVe planlarımdan hemen vazgeçiyorum
Sweet like candyŞeker gibi tatlı
But he's such a manAma o tam bir adam
He knows just what it doesBana ne yaptığını biliyor
When he's holding me tightBeni sıkıcı tuttuğunda
And he calls me "Moonlight" tooVe bana ayışığı dediğinde
David Guetta - This One's For You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Zara Larsson
This One's For You
Çevriliyor
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!We're born to fly
So let's keep living 'til it all falls down
Let's close our eyes
And let the moment drive the whole world out
We're in this together
Hear our hearts beat together
We stand strong together
We're in this forever
This one's for you
This one's for you
Waving colored flags
We won't surrender, there's no standing down
There's a playing field
It's full of winners, we're breaking new ground
We're in this together
Hear our hearts beat together
We stand strong together
We're in this forever
This one's for you
This one's for you
In this together
We're in this together
Hear our hearts beat together
We stand strong together
We're in this forever
This one's for you
20 Mayıs 2016 Cuma
Ariana Grande - Everday Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Future
Everday
Her gün
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!
Anytime I'm alone, I can't help thinking about you
Yalnız kaldığım hiçbir zaman seni düşünmeden edemiyorum
All I want, all I need, honestly, it's just me and you
Bütün isteğim, bütün ihtiyacım, açıkca, yalnız sen ve ben
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
Oh, he give it to me
Oh, o bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Oh, he give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Anytime, anywhere, baby boy, I can misbehave
Her zaman, her yerde, tatlı çocuk, yaramazlık yapabilirim
Breathe me in, breathe me out, fill me up, running through your veins
Beni içine çek, beni dışarı ver, doldur beni, damarlarında akıyorum
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
Oh, he give it to me
Oh, o bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Oh, he give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Make me go...
Beni götürüyor
La, la, la, la, la, la, la, la
La, la, la, la, la, la
Everyday, everyday
Her gün, her gün
La, la, la, la, la, la, la, la
La, la, la, la, la, la
Everyday, everyday
Her gün, her gün
I put that work on you everyday
Sana her gün bu işi yüklüyorum
When the night fall 'til the sun come
Gece çöküşünden güneş doğana kadar
You done fell in love with a bad guy
Kötü bir çocuğa aşık olmaktan usandın
I don't compromise my passion
Arzumla anlaşmaya varamıyorum
It's not what you do for me,
Benim için yaptığın değil
I'm doing the same for you
Aynı şeyleri ben de senin için yapıyorum
I don't be tripping or making mistakes
Kıvırmayacağım ya da hata yapmayacağım
I made too many in my past (that's right)
Geçmişimde çok defa yaptım (bu doğru)
I fight for the things you believe in
İnandığın şeyler için savaşıyorum
I got your body and put it on drive and
Bedenin bende ve onu sürüyorum ve
I got the keys and
Anahtarlar bende ve
We about to take us a vacation
Bir tatile çıkmak üzeriyiz
I'm about to put all this vintage loving on you
Sana olan tüm bu eski aşkımı bırakmak üzereyim
Baby like it was the late 80s
Bebeğim tıpkı 80lerin sonu gibi
When you ride on me, baby rotate it
Sen bana bindiğinde, bebeğin döndür onu
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
He giving me that good shit
O güzel pisliği veriyor bana
That make me not quit, that good shit
Bırakmamamı sağlayan, o güzel pislik
Oh, he give it to me
Oh, o bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Oh, he give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
He give it to me
O bana onu veriyor
Everyday, everyday, everyday
Her gün, her gün, her gün
Make me go...
Beni götürüyor
La, la, la, la, la, la, la, la
La, la, la, la, la, la
Everyday, everyday
Her gün, her gün
La, la, la, la, la, la, la, la
La, la, la, la, la, la
Everyday, everyday
Her gün, her gün
Give it to me, to me
Onu bana veriyor, bana
(She got me on it...)
O bununla bana sahip
Oh, he give it to me every day
Bana her gün onu veriyor
(She got me on it...)
O bununla bana sahip