İngilizce Türkçe Sözlük







11 Şubat 2018 Pazar

Sheppard – Be More Barrio (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 5

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

If you been on the run too long and it’s time to let it be

Eğer çok uzun zamandır acele içindeysen ve artık akışına bırakmanın zamanı geldiyse

I’m going back to the neighborhood where the love is always free

Ben mahalleye geri dönüyorum, sevginin her zaman ücretsiz olduğu yere

There’s a buzz in the air it’s always there baby, even if you don’t believe

Orada hep bir heyecan var, her zaman orada bebeğim, sen inanmıyor olsan bile

So don’t you be scared cause I still have a little magic up my sleeve

Korkma çünkü kıyafetimin kolunda hala biraz sihir var

Oh, oh, oh, ayy oh
We don’t have to journey too far

Çok uzağa gitmemize gerek yok

Oh, oh, oh, ayy oh
Cause everything is right where we are

Çünkü her şey tamda olduğumuz yerde

Oh, oh, oh, ayy oh
I’ve been around the world to know

Bunu bilecek kadar dünyayı dolaştım

Oh, oh, oh, ayy oh
We all need to be more barrio

Hepimizin biraz daha mahalleci olması gerek

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

It doesn’t matter where you come from, and it doesn’t matter what you’ve seen

Farketmez nereden geldiğin, ve farketmez neler görmüş olduğun

You’ll find a few who get through to you and give you what you need

Bulacaksın birkaç kişi sana ulaşabilen ve sana ihtiyacın olanı verecekler

As long as you know that you’re never alone, then you’re learning how to fly

Bildiğin sürece asla yalnız olmayacağını, öğreneceksin nasıl uçacağını 

Cause baby we’re better and stronger together and together we’ll touch the sky

Çünkü bebeğim biz birlikte daha iyi ve güçlüyüz ve birlikte gökyüzüne dokunacağız 

Oh, oh, oh, ayy oh
We don’t have to journey too far

Çok uzağa gitmemize gerek yok

Oh, oh, oh, ayy oh
Cause everything is right where we are

Çünkü her şey tamda olduğumuz yerde

Oh, oh, oh, ayy oh
I’ve been around the world to know

Bunu bilecek kadar dünyayı dolaştım

Oh, oh, oh, ayy oh
We all need to be more barrio

Hepimizin biraz daha mahalleci olması gerek

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

I’ve been running for miles with my brother

Kilometrelerdir koşuyorum kardeşimle birlikte

And I’ve been watching the tide with my lover

Ve izliyorum dalgaları sevdiğimle birlikte

And I’ve been feeling the high with the others

Ve yükseklerde hissediyorum diğerleriyle birlikte

Cause we all, we all know were we belong

Çünkü hepimiz, hepimiz biliyoruz birbirimize ait olduğumuzu

Oh, oh, oh, ayy oh
We don’t have to journey too far

Çok uzağa gitmemize gerek yok

Oh, oh, oh, ayy oh
Cause everything is right where we are

Çünkü her şey tamda olduğumuz yerde

Oh, oh, oh, ayy oh
I’ve been around the world to know

Bunu bilecek kadar dünyayı dolaştım

Oh, oh, oh, ayy oh
We all need to be more barrio

Hepimizin biraz daha mahalleci olması gerek

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Be more barrio

Daha mahalleci ol

Sheppard – We Belong (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 7

I had heard of love but had my doubts

Aşkı duydum ama şüphelerim vardı 

Heartache was something I could do without

Kalp kırıklığı dedikleri, olmadan yapamadığım bir şeydi

But it started changing when you came around

Ama sen geldiğinde bu değişmeye başladı 

And now I never want it to fade

Ve şimdi asla gitsin istemiyorum

Now that we’ve lit this fire

Şimdi biz bu ateşi yaktık

We’ve got to fan the flame

Biz ateşi körükledik

To keep it burning higher

Daha fazla yanması için 

To die another day

Başka bir gün sönmesi için

To die another day

Başka bir gün sönmesi için

We belong together

Biz birbirimize aidiz

The diamond’s under pressure, baby

Elmaslar baskı altında, bebeğim

Through whatever weather

Hava nasıl olursa olsun

We belong together, baby

Biz birbirimize aidiz, bebeğim

We can chase the summer ’til the sun burns out

Biz yazı kovalayabiliriz ta ki güneş yanıp bitene kadar 

Not even gravity can hold us down

Yer çekimi bile bizi tutamaz

Yes I’m holding on to every minute now

Evet şimdi her dakikaya tutunuyorum 

No I don’t ever want it to fade

Hayır asla gitsin istemiyorum

Now that we’ve lit this fire

Şimdi biz bu ateşi yaktık

We’ve got to fan the flame

Biz ateşi körükledik

To keep it burning higher

Daha fazla yanması için 

To die another day

Başka bir gün sönmesi için

To die another day

Başka bir gün sönmesi için

We belong together

Biz birbirimize aidiz

The diamond’s under pressure, baby

Elmaslar baskı altında, bebeğim

Through whatever weather

Hava nasıl olursa olsun

We belong together, baby

Biz birbirimize aidiz, bebeğim

Ooh, ooh, ooh, ooh
There’s something I love about

Sevdiğim bir şey var hakkında

Ooh, ooh, ooh, ooh
There’s something I love about

Sevdiğim bir şey var hakkında

Ooh, ooh, ooh, ooh
The woman that’s all you are

Olduğun şey bir kadın 

Ooh, ooh, ooh, ooh
There’s something I love

Sevdiğim bir şey var 

We belong together

Biz birbirimize aidiz

The diamond’s under pressure, baby

Elmaslar baskı altında, bebeğim

Through whatever weather

Hava nasıl olursa olsun

We belong together, baby

Biz birbirimize aidiz, bebeğim

Sheppard – Geronimo (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 11

*Geronimo: neşeyle bağırmak/haykırmak

Can you feel it? Now it’s coming back

Bunu hissedebiliyor musun? Şimdi geri geliyor

We can steal it if we bridge this gap

Onu çalabiliriz eğer bu boşluğu kapatırsak

I can see you through the curtains of the waterfall

Seni görebiliyorum şelalenin perdeleri içinden

When I lost it, yeah, you held my hand

Onu kaybettiğimde, evet, sen elimi tuttun 

But I tossed it, didn’t understand

Ama onu kenara ettim, anlamadım

You were waiting as I dove into the waterfall

Bekliyordun ben şelalenin içine dalarken

So say Geronimo! Say Geronimo!

Bu yüzden geronimo de! Geronimo de! 

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Can you feel my love?Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musun? Bombalar uzağa! 

Can you feel my love? Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musuın? Bombalar uzağa!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Well we rushed it, moving way too fast

Eh bunu aceleye getirdik, çok hızlı ilerledik

That we crushed it, but it’s in the past

Son da parçaladık, ama bu geçmişte kaldı

We can make this leap through the curtains of the waterfall

Bu sıçramayı yapabiliriz şelalenin perdeleri içinden

So say Geronimo! Say Geronimo!

Bu yüzden geronimo de! Geronimo de! 

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Can you feel my love?Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musun? Bombalar uzağa! 

Can you feel my love? Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musuın? Bombalar uzağa!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Well I’m just a boy with a broken toy

Ben sadece bir çocuğum kırık oyuncaklı 

All lost and coy, at the curtains of the waterfall

Tamamen kayıp ve çekingen, şelalenin perdelerinde 

So it’s here I stand, as a broken man

İşte burada duruyorum, kırık bir adam olarak 

But I’ve found my friend at the curtains of the waterfall

Ama arkadaşımı buldum şelalenin perdelerinde

Now I’m falling down, through the crashing sound

Şimdi düşüyorum aşağıya, çarpma sesiyle

And you’ve come around at the curtains of the waterfall

Ve sen geldin şelalenin perdelerine

And you rushed to me and it sets us free

Ve beni acele ettirdin ve bu bizi özgür kıldı

So I fall to my knees at the curtains of the waterfall

Dizlerimin üstüne düşüyorum şelalenin perdelerinde 

So say Geronimo! Say Geronimo!

Bu yüzden geronimo de! Geronimo de! 

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Can you feel my love?Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musun? Bombalar uzağa! 

Can you feel my love? Bombs away!

Aşkımı hissedebiliyor musuın? Bombalar uzağa!

Say Geronimo!

Geronimo de!

So say Geronimo! Say Geronimo!

Bu yüzden geronimo de! Geronimo de! 

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo! Say Geronimo!

Geronimo de! Geronimo de!

Say Geronimo!

Geronimo de!

Make this leap, make this leap

Bu sıçramayı yap, bu sıçramayı yap

Make this leap, make this leap

Bu sıçramayı yap, bu sıçramayı yap

Can you feel my love?

Aşkımı hissediyor musun?

10 Şubat 2018 Cumartesi

Sia – California Dreamin’ (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

California Dreamin’ (Kaliforniya Rüyası)

All the leaves are brown, and the sky is gray
Tüm yapraklar kahverengi, ve gökyüzü gri
I’ve been for a walk on a winter’s day
Bir kış gününde yürüyüşe çıktım
I’d be safe and warm if I was in L.A.
Eğer Los Angeles’ta olsaydım güvenli ve sıcak olabilirdim
California dreamin’, on such a winter’s day
Kaliforniya rüyası, böyle bir kış günü
All the leaves are brown and the sky is gray
Tüm yapraklar kahverengi, ve gökyüzü gri
I’ve been for a walk on a winter’s day
Bir kış gününde yürüyorum
I’d be safe and warm if I was in L.A.
Eğer Los Angeles’ta olsaydım güvenli ve sıcak olabilirdim
California dreamin’, on such a winter’s day
Kaliforniya rüyası, böyle bir kış günü

I stopped into a church I passed along the way
Yol boyunca geçtiğim bir kilisede durdum
Well, I got down on my knees
Peki, diz çöktüm
And I pretended to pray
Ve dua eder gibi davrandım
You know the preacher liked the cold
Biliyorsun vaiz soğuktan hoşlandı
He knows I’m gonna stay
Kalacağımı bilir
California dreamin’, on such a winter’s day
Kaliforniya rüyası, böylesine bir günde

I’d be safe and warm
Güvende ve sıcak olacağım
I’d be safe and warm
Güvende ve sıcak olacağım
I’d be safe and warm
Güvende ve sıcak olacağım
I’d be safe and warm
Güvende ve sıcak olacağım

All the leaves are brown, and the sky is gray
Tüm yapraklar kahverengi, ve gökyüzü gri
I’ve been for a walk on a winter’s day
Kış gününde yürüyüşe çıktım
If I didn’t go, I could leave today
Eğer gitmeseydim bugün ayrılabilirdim
California dreamin’, on such a winter’s day
Kaliforniya rüyası, böylesine bir günde

Oh, on such a winter’s day
Böylesine bir kış günü
On such a winter’s day
Böylesine bir kış günü

Marina and the Diamonds – Primadonna (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 10

Primadonna*

Primadonna girl, yeah
Primadonna* kız, evet
All I ever wanted was the world
Bütün istediğim dünyaydı
I can’t help but I need it all
Yardım edemem ama hepsine ihtiyacım var
The primadonna life, the rise and fall
Primadonna hayatı, çıkışlar ve inişler
You say that I’m kinda difficult
Benim biraz zor olduğumu söyledin
But it’s always someone else’s fault
Ama bu her zaman birilerinin hatası
Got you wrapped around my finger, babe
Parmağıma sarıldın, bebek
You can count on me to misbehave
Edepsiz davranışlarda bana güvenebilirsin
Primadonna girl,
Primadonna kız
Would you do anything for me?
Benim için bir şey yapar mıydın?
Buy a big diamond ring for me?
Büyük elmas yüzük alır mıydın?
Would you get down on your knees for me?
Benim için dizlerine çöker miydin?
Pop the pretty question right now, baby
Şimdi tatlı soruyu patlat, bebek
Beauty queen on a silver screen
Güzellik kraliçesi gümüş ekranda
Living life like I’m in a dream
Hayatı rüyada gibi yaşıyorum
I know I’ve got a big ego
Biliyorum büyük bir egom var
I really don’t know why it’s such a big deal, though
Gerçekten neden bilmiyorum, gerçi ne büyük marifet

And I’m sad to the core, core, core
Ve ben içten içe çok üzgünüm, üzgünüm, üzgünüm
Every day is a chore, chore, chore
Her gün sıkıcı bir iş, sıkıcı bir iş, sıkıcı bir iş
When you feel of a whole more more
Bütünü fazla fazla hissettiğinde
I wanna be adored
Tapılmak istiyorum

Primadonna girl, yeah
Primadonna* kız, evet
All I ever wanted was the world
Bütün istediğim dünyaydı
I can’t help but I need it all
Yardım edemem ama hepsine ihtiyacım var
The primadonna life, the rise and fall
Primadonna hayatı, çıkışlar ve inişler
You say that I’m kinda difficult
Benim biraz zor olduğumu söyledin
But it’s always someone else’s fault
Ama bu her zaman birilerinin hatası
Got you wrapped around my finger, babe
Parmağıma sarıldın, bebek
You can count on me to misbehave
Edepsiz davranışlarda bana güvenebilirsin

Primadonna girl fill the void, up with Celluloid
Primadonnda kız, boşlukla, selülitle dolu
Take a picture, I’m with the boys
Oğlanlarla beraberken fotoğrafımı çek
Get what I want ’cause I ask for it
İstediğimi elde et çünkü bunun için sordum
Not because I’m really that deserving of it
Değil çünkü ben gerçekten bunu hak ediyorum
Living life like I’m in a play
Hayatı oynuyormuşum gibi yaşıyorum
In the lime light, I want to stay
Sarı ışıkta, kalmak istiyorum
I know I’ve got a big ego
Biliyorum büyük bir egom var
I really don’t know why it’s such a big deal, though
Gerçekten neden bilmiyorum, gerçi ne büyük marifet

Going up, going down, down, down
Yukarı çıkıyorum, aşağı iniyorum, aşağı, aşağı
Anything for the crown, crown, crown
Taç için bir şeyler taç taç taç
With the lights dimming down, down, down
Işıklar sönükken, sönükken, sönükken
I spin around
Etrafta dönüyorum

‘Cause I’m a primadonna girl, yeah
Çünkü ben primadonna kızım, evet
All I ever wanted was the world
Bütün istediğim dünyaydı
I can’t help but I need it all
Yardım edemem ama hepsine ihtiyacım var
The primadonna life, the rise and fall
Primadonna hayatı, çıkışlar ve inişler
You say that I’m kinda difficult
Benim biraz zor olduğumu söyledin
But it’s always someone else’s fault
Ama bu her zaman birilerinin hatası
Got you wrapped around my finger, babe
Parmağıma sarıldın, bebek
You can count on me to misbehave
Edepsiz davranışlarda bana güvenebilirsin

Primadonna girl, yeah
Primadonna* kız, evet
All I ever wanted was the world
Bütün istediğim dünyaydı
I can’t help but I need it all
Yardım edemem ama hepsine ihtiyacım var
The primadonna life, the rise and fall
Primadonna hayatı, çıkışlar ve inişler
You say that I’m kinda difficult
Benim biraz zor olduğumu söyledin
But it’s always someone else’s fault
Ama bu her zaman birilerinin hatası
Got you wrapped around my finger, babe
Parmağıma sarıldın, bebek
You can count on me to misbehave
Edepsiz davranışlarda bana güvenebilirsin
Primadonna girl
Primadonna kız

*: Operada baş sanatçı

Marina and the Diamonds – How To Be a Heartbreaker? (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 14

How to be a Heartbreaker? (Nasıl Kalp Kıran Olunur?)

Rule number one
Kural bir
Is that you gotta have fun
Eğlenmelisin
But, baby, when you’re done
Ama bebeğim bittiğinde
You gotta be the first to run
İlk kaçan sen olmalısın
Rule number two
Kural iki
Just don’t get attached to
(Kaybedebileceğin birine) takılı kalma
Somebody you could lose
Kaybedeceğin birine
So le-let me tell you
Yani söylememe izin ver

This is how to be a heartbreaker
Bu nasıl kalp kıran olacağın
Boys they like a little danger
Erkekler küçük tehlikelerden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singin’ I lo-lo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
How to be a heartbreaker
Nasıl kalp kıran olunur
Boys they like the look of danger
Erkekler tehlike görüntüsünden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singing I lo-oo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
At least I think I do
En azından yaptığımı düşünüyorum
Cause I lo-lo-lo-love you
Çünkü seni se-se-seviyorum

Rule number three
Kural üç
Wear your heart on your cheek
Yanağına bir kalp çiz
But never on your sleeve
Ama asla koluna değil
Unless you want to taste defeat
Yenilgi tadını istemedikçe
Rule number four
Kural dört
Gotta be looking pure
Saf görünmelisin
Kiss him goodbye at the door
Kapıda güle güle derken onu öp
And leave him wanting more, more
Ve bırak daha fazlasını istesin, daha fazlasını

This is how to be a heartbreaker
Bu nasıl kalp kıran olacağın
Boys they like a little danger
Erkekler küçük tehlikelerden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singin’ I lo-lo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
How to be a heartbreaker
Nasıl kalp kıran olunur
Boys they like the look of danger
Erkekler tehlike görüntüsünden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singing I lo-oo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
At least I think I do
En azından yaptığımı düşünüyorum
Cause I lo-lo-lo-love you
Çünkü seni se-se-seviyorum

Girls, we do, whatever it will take
Kızlar, ne alırsa alsın yapacağız
Cause girls don’t want
Çünkü kızlar istemez
We don’t want our hearts to break, in two
Çünkü kalbimiz kırılsın istemeyiz, ikide
So it’s better to be fake
Yani bu sahte olmaktan iyi
Can’t risk losing in love again, babe
Aşkta kaybetmek için tekrar risk alamayız,  bebek

This is how to be a heartbreaker
Bu nasıl kalp kıran olacağın
Boys they like a little danger
Erkekler küçük tehlikelerden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singin’ I lo-lo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
How to be a heartbreaker
Nasıl kalp kıran olunur
Boys they like the look of danger
Erkekler tehlike görüntüsünden hoşlanırlar
We’ll get him falling for a stranger, a player
Onu bir yabancıya aşık edeceğiz, bir oyuncu
Singing I lo-oo-lo-love you
Söyle, seni se-se-seviyorum
At least I think I do
En azından yaptığımı düşünüyorum
Cause I lo-lo-lo-love you
Çünkü seni se-se-seviyorum
At least I think I do
En azından yaptığımı düşünüyorum

9 Şubat 2018 Cuma

Lana Del Rey – Yayo (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

I like the snake on your tattoo – I like the ivy and the ink blue
Dövmendeki yılana, onun üstündeki sarmaşığa ve mürekkep mavisine bayılıyorum
Yayo
Yayo (yayo, kokain için başka bir isim)
Yeah, you
Evet sensin
Yayo
Yayo

You have to take me right now – From this dark trailer park life now
Beni şimdi bu kasvetli karavan kampı hayatından başka yere götürmelisin
Yayo
Yayo
How now
How now
Yayo
Yayo

Put me onto your black motorcycle
Beni siyah motosikletinin arkasına oturt
50’s baby doll dress for my “I do”
”Evet” cevabım için 1950’lerdeki düğün elbisesini giyeceğim
It only takes two hours to Nevada
Nevada’ya gitmemiz sadece iki saat sürer
I wear your sparkle, you call me your mama
Ben senin pırıltını giyerim sen bana anneciğim dersin

Let me put on a show for you, daddy
Senin için bir gösteri sergilememe izin ver babacığım
Let me put on a show
Bir gösteri sergileyim
Let me put on a show for you, tiger
Senin için bir gösteri sergileyim kaplan
Let me put on a show
Gösteri sergileyim

I need you like a baby when I hold you – Like a druggie, like I told you
Sana sarıldığımda sanki bir bebekmiş gibi, uyuşturucu kullanan biriymiş gibi, sana söylemiş gibi sana ihtiyacım var
Yayo
Yayo
Yeah, you
Evet sensin
Yayo
Yayo

Put me onto your black motorcycle
Beni siyah motosikletinin arkasına oturt
50’s baby doll dress for my “I do”
”Evet” cevabım için 1950’lerdeki düğün elbisesini giyeceğim
It only takes two hours to Nevada
Nevada’ya gitmemiz sadece iki saat sürer
I wear your sparkle, you call me your mama
Ben senin paralarını giyerim sen bana anneciğim dersin

Let me put on a show for you, daddy
Senin için bir gösteri sergileyim babacığım
Let me put on a show
Bir gösteri sergileyim
Let me put on a show for you, tiger
Senin için bir gösteri sergileyim kaplan
Let me put on a show
Gösteri sergileyim

Hello, heaven, you are a tunnel lined with yellow lights on a dark night
Merhaba cennet, sen karanlık bir gecedeki sarı ışıklarla donatılmış bir tünelsin
Yayo
Yayo
Yeah, you
Evet sensin
Yayo
Yayo

Put me onto your black motorcycle
Beni siyah motosikletinin arkasına oturt
50’s baby doll dress for my “I do”
”Evet” cevabım için 1950’lerdeki düğün elbisesini giyeceğim
It only takes two hours to Nevada
Balayımız için Nevada’ya gitmemiz sadece iki saat sürer
I wear your sparkle, you call me your mama
Ben senin paralarını giyerim sen bana anneciğim dersin

Let me put on a show for you, daddy
Senin için bir gösteri sergilememe izin ver babacığım
Let me put on a show
Bir gösteri sergileyim
Let me put on a show for you, tiger
Senin için bir gösteri sergileyim kaplan
Let me put on a show
Gösteri sergileyim

Lana Del Rey – Brite Lites (Türkçe Çeviri)

Daddy = bir kızın sevgilisine veya onu siken erkeğe dediği şey. Bir kızın sevgilisi veya kocası, ona bakan erkeği; tıpkı gerçek babası gibi. Bir erkeğin bir kızdan alacağı en şefkatli terim. Bu kelimeyi söyleyen kız söylediği erkeğe karşı tamamen uysal. Genellikle cinsel ilişki konularında daha çok kullanılıyor. Tıpkı bu şarkıda olduğu gibi.

Lana bu kelimeyi şarkılarında çok fazla kullanıyor o yüzden kelimeyi ayrıntılı bilmeniz daha iyi olur.