İngilizce Türkçe Sözlük







19 Şubat 2018 Pazartesi

Lana Del Rey – Put Me in a Movie (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 6


Çevirileri daha rahat takip etmeniz için tüm ”Lana Del Ray a.k.a. Lizzy Grant” albümünün çevrilerini alt yazılı olarak youtube’a ekledim. Buradan bakmak istediğiniz şarkıyı bulabilirsiniz. Üsteki video da Türkçe alt yazılı.

Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, motor
If he likes me, takes me home
Eğer beğenirse beni eve götürür
Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, Motor
If he likes me, takes me home
Eğer beğenirse beni eve götürür
Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, Motor
If he likes me, takes me home
Eğer beni beğenirse beni eve götürür

Come on, you know you like (good) little girls
Hadi, uslu küçük kızlardan hoşlandığını sende biliyorsun
Come on, you know you like (good) little girls
Hadi, uslu küçük kızlardan hoşlandığını biliyorsun
You can be my daddy
Benim babacığım olabilirsin
You can be my daddy
Benim babacığım olabilirsin

Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, motor
He didn’t know he’d have this much fun
Bu kadar eğleneceğini hiç bilmiyordu
Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, motor
He didn’t know he’d have this much fun
Benden bu kadar çok zevk alacağını hiç bilmiyordu
Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, motor
He didn’t know he’d have this much fun
Bu kadar zevk alacağını bilmiyordu

Come on, you know you like (good) little girls
Hadi gel, yaşından küçük uslu kızlardan hoşlandığını sende biliyorsun
Come on, you know you like (good) little girls
Hadi, uslu küçük kızlardan hoşlandığını biliyorsun
You can be my daddy
Benim babacığım olabilirsin
You can be my daddy
Benim babacığım olabilirsin

You’re my little Sparkle Jump Rope Queen
Sen benim küçük Sparkle Jump Rope Kraliçemsin
You’re my little sparkle
Sen benim küçük pırıltımsın
You’re my little Sparkle Jump Rope Queen
Sen benim küçük Sparkle Jump Rope Kraliçemsin
You’re my little sparkle
Sen benim küçük pırıltımsın

Lights, camera, acción
Işıklar, kamera, motor
You know I can’t make it on my own
Kendi başıma geçinemeyeceğimi sende biliyorsun

Put me in a movie
Beni bir filme kaydet
Put me in a movie
Beni filme kaydet
You can be my daddy
Benim babacığım olabilirsin
You can be my daddy
Babacığım olabilirsin
Put me in a movie
Beni filme kaydet
You can be my daddy
Babacığım olabilirsin

”Sparkle Jump Rope Queen” Lana’nın çok çok öncelerden kullandığı takma isimdi, buradan bakabilirsiniz. Ne anlama geldiğini bilmiyorum. Cümlenin Türkçe karşılığı ise hiçbir şeyi ifade etmiyor. ”Sen benim küçük Sparkle Jump Rope Kraliçemsin” Kısmı büyük ihtimalle şarkıdaki adamın Lana’ya söylediği şey veya Lana’nın şarkıdaki adamdan söylemesini istediği şeydir.

Daddy’nin anlamını ayrıntılı olarak önceki çevirilerimin birinde söylemiştim oradan bulabilirsiniz.

18 Şubat 2018 Pazar

Charli XCX ft. Carly Rae Jepsen – Backseat (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 31

Backseat (Arka Koltuk)

[Charli XCX]

I can’t escape all the voices, and so, I turn it up
Bütün seslerden kaçamıyorum, ve bu yüzden, sesi aç
I go to parties with strangers so I can figure it out
Partilere yabancılarla gidiyorum bu yüzden bir yolunu bulabilirim
Run through a city at midnight to feel like a star
Gece yarısında yıldız gibi hissetmek için şehri geçiyorum
I want it all, even if it’s fake
Hepsini istiyorum, sahte olsa bile

Breakin’ your heart, split it in half
Kalbini kırıyorum, ikiye böldüm
Told you it all (Told you it all)
Bunun hepsini sana söyledim (Bunun hepsini sana söyledim)
Year and a half, are we in love?
Bir buçuk yıl, aşık mıyız?
I’ll never know (I’ll never know)
Asla bilmeyeceğim (Asla bilmeyeceğim)
I know I’m wrong, what a mistake
Biliyorum hatalıyım, ne yanlış ama
I’ll never change (I’ll never change)
Asla değişmeyeceğim (Asla değişmeyeceğim)
I can’t escape all the voices, and so, I turn it up
Bütün seslerden kaçamıyorum, ve bu yüzden, sesi aç

In the backseat
Arka koltukta
Your song, so loud
Şarkın, çok gürültülü
Drivin’ so fast
Çok hızlı sürüyorsun
I’m better off alone
Yalnızken daha iyiyim

All alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına

[ Carly Rae Jepsen]
I’m wide awake, lyin’ next to him and feel it all
Tamamen uyanığım, onun yanında uzanıyorum ve hepsini hissediyorum
I got a thirst for distraction that I can’t take back
Dik duruşa susamıştım ki geri alamıyorum
My fingers run through his hair
Parmaklarım saçlarında dolaşıyor
I’m grippin’ at regrets
Üzüntüye kapılıyorum
I put my mouth on his lips to taste
Tadı için ağzımı dudaklarına koyuyorum

[Carly Rae Jepsen]
Breakin’ your heart, split it in half
Kalbini kırıyorum, ikiye böldüm
Told you it all (Told you it all)
Bunun hepsini sana söyledim (Bunun hepsini sana söyledim)
Year and a half, are we in love?
Bir buçuk yıl, aşık mıyız?
I’ll never know (I’ll never know)
Asla bilmeyeceğim (Asla bilmeyeceğim)
I know I’m wrong, what a mistake
Biliyorum hatalıyım, ne yanlış ama
I’ll never change (I’ll never change)
Asla değişmeyeceğim (Asla değişmeyeceğim)
I can’t escape all the voices, and so, I turn it up
Bütün seslerden kaçamıyorum, ve bu yüzden, sesi aç

In the backseat
Arka koltukta
Your song, so loud
Şarkın, çok gürültülü
Drivin’ so fast
Çok hızlı sürüyorsun
I’m better off alone
Yalnızken daha iyiyim

[Charli XCX & Carly Rae Jepsen]
All alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına

[Carly Rae Jepsen]
‘Wake lyin’ next
Yanında uzanırken uyandım
I’m wide awake lyin’ next
Yanında uzanırken tamamen uyanığım
I’m wide awake lyin’ next
Yanında uzanırken tamamen uyanığım
I’m wide awake lyin’ next
Yanında uzanırken tamamen uyanığım
Take back, I gotta take back
Geri al, geri almak zorundayım
I gotta take back, I gotta take back, I gotta
Geri almak zorundayım, geri almak zorundayım, zorundayım
(In the)
(İçinde)
My fingers run through his hair
Parmaklarım saçlarında dolaşıyor
My fingers run through his hair
Parmaklarım saçlarında dolaşıyor
(You’re so)
(Sen çok)
My fingers run through his hair
Parmaklarım saçlarında dolaşıyor
My fingers run through his hair
Parmaklarım saçlarında dolaşıyor
(Drivin’) In the (In the)
(Sürüyor) İçinde (İçinde)
I gotta take back
Geri almak zorundayım
All alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına

[Charli XCX & Carly Rae Jepsen]
All alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına
All alone, all alone, all alone, all alone
Yalnız başına, yalnız başına, yalnız başına

[Charli XCX]
It’s Charli, baby
Charli, bebeğim
It’s Charli, baby
Charli, bebeğim

Jessie J – Hero (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 21

Hero (Kahraman)

I’m gonna be risky
Riskli olacağım
Life and soul of the party
Partinin yaşamı ve ruhu
No more stressing me out
Daha fazla vurgulamak yok
Pulling me down
Beni aşağı çekiyor
Making me feel like I am better off lonely
Yalnız daha iyi olduğumu hissettiriyor
I’m gonna be fearless
Korkusuz olacağım
And take care of my business
Ve işime dikkat et
You stopped keeping me safe
Beni güvende tutmayı kes
I need to be brave
Cesur olmak zorundayım
Shout it out
Haykır
Shout it out
Haykır
Shout it, shout it every day now
Haykır, her gün haykır şimdi

Try steal my powers right from me
Benden güçlerimi çalmayı dene
Just like a criminal
Tıpkı bir suçlu gibi
But I won’t have it
Ama buna sahip olmayacağım
I’m not flying into your arms, no
Kollarının içine uçmuyorum, hayır
I never thought that you’d drain the fight out of me
Savaşı benden boşaltacağını hiç düşünmemiştim
Oops, look what you did to me
Bana ne yaptığına bak
Now I figured out
Şimdi anladım

I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I can save myself no hero-oooo-oooo…
Kendimi koruyabilirim kahraman yok
Anything is possible, feeling indestructible
Her şey mümkün, yıkılamaz hissediyorum
I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok

I’m living dangerous
Tehlikeli yaşıyorum
For what you did, I’ll make you pay for it
Yaptıkların için sana para ödeyeceğim
See, I know that you’re scared
Bak, biliyorum korktun
Watching me over head
Beni baştan aşağı süzüyorsun
Watch me, watch-watch me now
İzle beni, şimdi izle-izle beni
I see you watch me every day now
Beni izlediğini görüyorum her gün, şimdi

Try steal my powers right from me
Benden güçlerimi çalmayı dene
Just like a criminal
Tıpkı bir suçlu gibi
But I won’t have it
Ama buna sahip olmayacağım
I’m not flying into your arms, no
Kollarının içine uçmuyorum, hayır
I never thought that you’d drain the fight out of me
Savaşı benden boşaltacağını hiç düşünmemiştim
Oops, look what you did to me
Bana ne yaptığına bak
Now I figured out
Şimdi anladım

I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I can save myself no hero-oooo-oooo…
Kendimi koruyabilirim kahraman yok
Anything is possible, feeling indestructible
Her şey mümkün, yıkılamaz hissediyorum
I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok

I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok

I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I can save myself no hero-oooo-oooo…
Kendimi koruyabilirim kahraman yok
Anything is possible, feeling indestructible
Her şey mümkün, yıkılamaz hissediyorum
I don’t need no hero-oooo…
Kahramana ihtiyacım yok
I don’t need no hero
Kahramana ihtiyacım yok

Jessie J – Unite (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 19

Unite (Birleşmek)

Come here now, sit by me
Şimdi buraya gel, yanıma otur
Tonight lets light a fire
Bu gece hadi ateşi yakalım
Keep me warm, with your sweet loving
Tatlı sevginle beni sıcak tut
Two hearts beating
İki kalp atıyor

I feel the blood rush through my head
Kafamdan geçen kan dolaşımını hissediyorum
As I prepare for life, to begin tonight (oh)
Hayat için hazırlarken, bu gece başladı
I feel the blood rush through my heart
Kafamdan geçen kan dolaşımını hissediyorum
As I prepare to fly, as we unite (oh)
Uçmaya hazırlanırken, birleştikçe

We unite, we beat the drum
Birleştik, davul çaldık
For love tonight
Bu gece aşk için
We unite, we gotta beat it right
Birleştik, ayrılmayı doğruca söylemeliyiz
We unite, we gotta shout this love into the sky
Birleştik, biz bu aşkı gök yüzüne bağırmalıyız
You and I, we unite(lets go)
Sen ve ben, birleştik (hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (lets go)
(hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh)
We unite
Birleştik

Skin on skin
Vücut vücuda
Our arms pressing, our lips kissing
Kollarımız sıkışıyor, dudaklarımız öpüşüyor
Feel the wind feel the precious breeze
Rüzgarı hisset, kıymetli esintiyi hisset
While you’re far from me yeah
Benden uzak olduğun zaman evet

I feel the blood rush through my head
Kafamdan geçen kan dolaşımını hissediyorum
As I prepare for life, to begin tonight (oh)
Hayat için hazırlarken, bu gece başladı
I feel the blood rush through my heart
Kafamdan geçen kan dolaşımını hissediyorum
As I prepare to fly, as we unite (oh)
Uçmaya hazırlanırken, birleştikçe

We unite, we beat the drum
Birleştik, davul çaldık
For love tonight
Bu gece aşk için
We unite, we gotta beat it right
Birleştik, ayrılmayı doğruca söylemeliyiz
We unite, we gotta shout this love into the sky
Birleştik, biz bu aşkı gök yüzüne bağırmalıyız
You and I, we unite(lets go)
Sen ve ben, birleştik (hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (lets go)
(hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh)
We unite
Birleştik

Our bodies in a tug of war (oh oh oh)
Vücutlarımız çekişme içinde
Till our feet don’t touch the floor (oh oh oh)
Ayaklarımız yere değmeyene kadar
Sink into this give me more (oh oh oh)
Bunun içine gir, bana daha fazla ver
More more more more
Daha fazla, daha fazla, daha fazla, daha fazla

Come here now, sit by me
Şimdi buraya gel, yanıma otur
Tonight lets light a fire
Bu gece hadi ateşi yakalım
Keep me warm, with your sweet loving
Tatlı sevginle beni sıcak tut

We unite, we beat the drum
Birleştik, davul çaldık
For love tonight
Bu gece aşk için
We unite, we gotta beat it right
Birleştik, ayrılmayı doğruca söylemeliyiz
We unite, we gotta shout this love into the sky
Birleştik, biz bu aşkı gök yüzüne bağırmalıyız
You and I, we unite(lets go)
Sen ve ben, birleştik (hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (lets go)
(hadi)
Wo oh oh (oh) Wo oh oh (oh)
Wo oh oh (oh)
We unite
Birleştik

17 Şubat 2018 Cumartesi

Lana Del Rey – Mermaid Motel (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 2


Çevirileri daha rahat takip etmeniz için tüm ”Lana Del Ray a.k.a. Lizzy Grant” albümünün çevrilerini alt yazılı olarak youtube’a ekledim. Buradan bakmak istediğiniz şarkıyı bulabilirsiniz. Üsteki video da Türkçe alt yazılı.

Maybe we could go to Coney Island
Belki Coney adasına gidebiliriz
Maybe I could sing the national anthem
Belki Milli marşını söyleyebilirim
Buy a white sweater for the last white day Of the summer
Yaz ayının son White gününde bana beyaz kazak alırsın – white day = erkeklerin kız arkadaşlarını hediye aldıkları gün.

Buy my purple wig for my mermaid video
Deniz kızı cosplay’im için mor peruk alırsın
Walk back to where we live in my motel on Neptune Avenue
Neptune caddesinde olan otelime beraber geri yürürüz

You call me lavender, you call me sunshine
Bana lavanta diyorsun, bana gün ışığı diyorsun
You say take it off, take it off
Üstündekileri çıkar diyorsun, çıkart o zaman
You call me lavender, you call me sunshine
Bana lavanta diyorsun, bana gün ışığı diyorsun
You say take it off, take it off
Üstündekileri çıkar diyorsun, gel de çıkart

Maybe we could go to Suede Tokyo
Belki Suede Tokyo’ya
Or see Van Halen at their reunion show
Yada onların Van Halen’da olan yeniden birleşme gösterisini görmeye gidebiliriz
Heavy metal hour on T.V. Diamond Dave and Ray Lee
Televizyonda heavy metal söyleyen Diamond Dave ve Ray Lee var
And you salute me, Miss America
Ve sen bana ”Bayan Amerika” diye selam veriyorsun
Because I am, I am
Çünkü öyleyim, Amerikayım

You call me lavender, you call me sunshine
Bana lavanta diyorsun, bana gün ışığı diyorsun
You say take it off, take it off
Üstündekileri çıkar diyorsun, çıkar
You call me lavender, you call me sunshine
Bana lavanta diyorsun, bana gün ışığı diyorsun
You say take it off, take it off
Üstündekileri çıkar diyorsun, çıkar

Maybe we could go to Coney Island
Belki Coney adasına gidebiliriz
Maybe I could sing you to sleep
Belki sana ninni söyleyebilirim
God bless the universe, god bless the ocean
Tanrı evreni korusun, tanrı okyanusu kutsasın
God bless you and god bless me
Tanrı seni, sonra beni korusun
God bless you and god bless me
Tanrı seni ve beni kutsasın

You call me lavender, you call me sunshine
You say take it off, take it off
You call me lavender, you call me sunshine
You say take it off, take it off

Jessie J – Gold (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 12

Gold (Altın)

Everyone dies, but not everyone lives
Herkes ölür, ama herkes yaşamaz
Everyone takes, but not everyone gives
Herkes alır, ama herkes vermez
I wanna see my name written across the sky
İsmimin gökyüzünün üstünde yazıldığını görmek istiyorum
I’m not going up in flames, I choose to survive
Alevlerin içine gitmeyeceğim, hayatta kalmayı seçtim

So tonight we dance this rhythm
Bu yüzden bu gece bu ritimde dans ederiz
Till the light of morning hits us
Üstümüze sabah ışığı düşene kadar
We may never see a moment
Hiçbir zaman göremeyebiliriz
As magical as this one
Bunun kadar büyleyici

Like gold
Altın gibi
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
Show me love like I’ve never known (oh woah oh)
Bana hiç tanışmadığım sevgiyi göster
Baby you make me feel like gold
Bebek sen beni altın gibi hissettiriyorsun

Some people wait, for love to come
Bazı insanlar aşkın gelmesini bekliyor
Till it’s too late, that won’t be us
Çok geç olana kadar,bu biz olmayacağız
Cause there’s an energy, pulling me to you
Çünkü burada beni sana çeken bir enerji var
We are two hearts beating, together now, its true (oohh woah oohh)
Biz atan iki kalbiz, birlikte şimdi, bu doğru

So tonight we dance this rhythm
Bu yüzden bu gece bu ritimde dans ederiz
Till the light of morning hits us
Üstümüze sabah ışığı düşene kadar
We may never see a moment
Hiçbir zaman göremeyebiliriz
As magical as this one
Bunun kadar büyleyici

Like gold
Altın gibi
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
Show me love like I’ve never known (oh woah oh)
Bana hiç tanışmadığım sevgiyi göster
Baby you make me feel like gold
Bebek sen beni altın gibi hissettiriyorsun

The way you make me feel you know it really tears me up
Beni gerçekten koparacağını hissetireceğini biliyorsun
And every single day I pray I always give enough
Ve ger gün her zaman yeterince verebilmek için dua ediyorum
Cause baby how you say my life is love and its fact
Çünkü bebeğim nasıl hayatımın aşk olduğunu söyledin ve bu doğru
And I just wanna give it all back
Ve ben her şeyi geri vermek istiyorum

Like gold
Altın gibi
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
You make me feel like gold
Bana altın gibi hissettiriyorsun
Show me love like I’ve never known (oh woah oh)
Bana hiç tanışmadığım sevgiyi göster
Baby you make me feel like gold
Bebek sen beni altın gibi hissettiriyorsun

Jessie J ft. Dizzee Rascal, Big Sean – Wild (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 40

Wild (Vahşi)

If I go hard, let me tell you that it’s worth it
Eğer zorlarsam buna değdiğini söylememe izin ver
Play the right cards, I ain’t afraid to work it
Doğru kartları oyna, çalışmasından korkmuyorum
Brush em right off, when they say I don’t deserve it
Onlara sadece aldırma, onlar hak etmediğimi söylediklerinde
Hands on my heart, you keep my fire burning
Ellerim kalbimin üstünde, sen ateşimi harlıyorsun

Ooh it feels so crazy when you scream my name
Sen adımı bağırdığında çok çılgın hissettiriyor
Love it when you rock me over every day
Sen beni her gün sarstığında bunu seviyorum
When I think about it I could go insane
Bunun hakkında düşündüğümde delirebilirim
Here we are as beautiful, I’m blown away
İşte biz güzeliz, uçuruldum (hayallere daldım)

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

When it get rough, then the rain starts pouring
Zor olduğunda, sonra yağmur yağmaya başladığında
I turn up the heat cause the drama ain’t important
Tarih oluyorum çünkü drama önemli değil
Let em all talk talk, I’mma just ignore it
Bırak konuşsunlar, konuşsunlar, ben sadece aldırmayacağım
Hands on my heart, you you keep me moving forward
Eller kalbimin üstünde, sen beni ileri taşıyorsun

Ooh it feels so crazy when you scream my name
Sen adımı bağırdığında çok çılgın hissettiriyor
Love it when you rock me over every day
Sen beni her gün sarstığında bunu seviyorum
When I think about it I could go insane
Bunun hakkında düşündüğümde delirebilirim
Here we are as beautiful, I’m blown away
İşte biz güzeliz, uçuruldum (hayallere daldım)

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

Big Sean

Today I woke up feeling like the mayor
Bugün belediye başkanı gibi hissederek uyandım
I spend about an hour looking in the mirror
Aynaya bakarak yaklaşık bir saat harcıyorum
As I should, as much as I’ve been through
Yapmam gereken kadarıyla, geçtiğim kadarıyla
It’s a wonder I look this damn good
Kahretsin böyle iyi göründüğümü düşündürtüyor
I could probably make it out any situation that you try to put me into
Muhtemelen beni içine koymaya çalıştığınız her durumu düzeltirim
If I swim with the piranhas, guarantee that I’mma probably have a fish dinner
Eğer piranalarla yüüyorsam akşam yemeğinde muhtemelen balık olacağını garanti edebilirim
I meet a young girl with a sexy shape
Seksi kıvrımlı genç bir kızla tanıştım
Like Jessie J, we escapade
Jessie J gibi, kaçamak yaptık
Where its extra shade, she make me want to give in
Ekstra gölge nerede? O bana içinde vermek istiyor
Not take in like collection plates
Toplama plakalar gibi kabul etmeyin
Wow, all these wars, bras, cars, wall to wall, was all a mirage
Bütün bu savaşlar, göğüsler, arabalar, duvar duvara, hepsi bir seraptı
And I could lose it all tonight just to show the world I could do it twice
Ve dünyaya bunu iki kez yapabileceğimi göstermek için  tüm bunları bu gece kaybedebilrim
It’s my life
Bu benim hayatım

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

Rascal

Rascala?, double the dollar
Rascala? Doların iki katı
I’m a jet-settin’ bredda, more hits than a white collar
Ben sürekli seyahat eden breddayım*, beyaz yakadan daha vurucu
But I can’t be boxed, flow tight like Bob Marley’s locks
Ama kutuya koyamam, Bob Marley’in kilitleri gibi akıcı
I can’t be dropped, I’m at the peak and I can’t be topped
Bırakılamam, zirvedeyim ve zirve olamam
I’m wilding out, I’ve lost the plot, I can’t be stopped
Vahşileşiyorum, arsayı kaybettim, durdurulamadım
Pull up in a gnarly ‘Rari, barmy, what
Tehlikeli ferraride kaldır, kaçık, ne
Opposite of calmly, I bet I’ll get the party hot
Sakince karşısında, bahse girerim partiyi tazelerim
I can’t be blocked, 10 years plus running the game
Engellenemiyorum, 10 yıl artı oyunu koşturuyor
You breddas just come in the game, but now I’m coming again
Sen breddasın sadece oyuna gel, ama şimdi ben tekrar geliyorum
To get the people going dumb and insane
İnsanları aptallaştırıyorum ve çılgınlaştırıyorum
Hundred thousand people going bonkers in the mud and the rain
Yüz bin insan çamurda ve yağmurda çıldırıyorlar
Women on shoulders, tops off, shouting my name
Kadınlar omuzlarda, üstler çıkarılmış, ismimi haykırıyorlar
I’m all in their brain, why would I complain?
Hepsinin beyinlerindeyim, Nasıl sızlanabilirim?
I thought I was the Boy in da Corner
Köşedeki çocuk olduğumu düşünüyordum
But I’m in a penthouse, now your boy is a baller
Ama ben çatı katındayım, şimdi senin oğlun balerin
I’m living
Yaşıyorum

If this is a dream won’t open my eyes
Eğer bu bir rüyaysa gözlerimi açmayacağım
Am I asleep? No, I’m alive
Uyuyakaldım mı? Hayır yaşıyorum
I just can’t believe that this is my life
Sadece bunun benim hayatım olduğuna inanamıyorum
In my fantasy we’re running wild
Hayallerimde vahşice koşuyoruz

 *Jamaika erkeklerinin nigga yerine kullandığı kelime