İngilizce Türkçe Sözlük







9 Şubat 2016 Salı

Paint It Black Türkçe çevirisi

I see your red door, I want it painted black
Senin kırmızı kapını görüyorum, onu siyaha boyamak istiyorum
No colors anymore, I want them to turn black
Artık renkler yok, onları siyaha çevirmek istiyorum
I see the girls walk by dressed in their summer clothes
Yazlık kıyafetlerini giymiş yürüyen kızlar görüyorum
I have to turn my head until my darkness goes
Karanlığım gidene kadan başımı çevirmek zorundayım

I see a line of cars and they’re all painted black
Arabaların yolunu görüyorum ve hepsi siyaha boyanmış
With flowers and my love both never to come back
Çiçekler ve sevgim, ikiside asla geri gelmeyecek
I see people turn their heads and quickly look away
Kafasını çeviren ve hızlıca uzağa bakan insanlar görüyorum
Like a newborn baby, it just happens everyday
Yeni doğmuş bir bebek gibi, bu sadece hergün oluyor
I look inside myself and see my heart is black
Kendime, içime bakıyorum ve kalbimin siyah olduğunu görüyorum
I see my red door, I must have it painted black
Kırmızı kapımı görüyorum, onu siyaha boyamalıyım
Maybe then I’ll fade away and not have to face the facts
Belki sonra uzaklaşabilir ve yüz ifadelerini görmek zorunda kalmam
It’s not easy facing up when your whole world is black
Bütün dünyan siyahken karşı koymak kolay değil
No more will my green sea go turn a deeper blue
Artık yeşil denizim derin bir maviye dönmeyecek
I could not foresee this thing happening to you
Artık bu şeyin sana olduğunu önceden göremiyorum
If I look hard enough into the setting sun
Eğer batan güneşe yeterince iyi bakarsam
My love will laugh with me before the morning comes
Gün doğmadan önce aşkım benimle birlikte gülecek

(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha
I want to see the sun, blotted out from the sky
Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini)

I see your red door, I want it painted black
Senin kırmızı kapını görüyorum, onu siyaha boyamak istiyorum
(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha)
Artık renkler yok, onları siyaha çevirmek istiyorum
(I want to see the sun, blotted out from the sky, the sky, the sky)
(Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini…)
I see the girls walk by dressed in their summer clothes
Yazlık kıyafetlerini giymiş yürüyen kızlar görüyorum
(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha)
I have to turn my head until my darkness goes
Karanlığım gidene kadan başımı çevirmek zorundayım
(I want to see the sun, blotted out from the sky)
(Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder