İngilizce Türkçe Sözlük







9 Şubat 2016 Salı

Coldplay A Spell A Rebel Yell Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

LYRİCS:

As far as I can see
All time and circuitry
Is wrong

As far as poetry
Sit down and sing to me
A song

'Cause all I want in this world
All I want in this world
Is for you to come home

A spell
A rebel yell
A spell

Soldier, come home to me
You've been away from me
So long

All I want in this world
All I want and deserve
Is for you to come home

A spell, a rebel yell (x4)

Ohh

A spell, a rebel yell (x4)

TÜRKÇE ÇEVİRİ:

Görebildiğim kadar uzakta
Tüm zaman ve devre
Yanlış

Şiir kadar uzakta
Otur ve benimle şarkı söyle
Bir şarkı

Çünkü bu dünyada istediğim tek şey
Dünyada istediğim tek şey
Eve gelmen

Bir büyü
Asi bir bağırış
Bir büyü

Asker, bana, evine gel
Benden uzaktaydın
Uzun zamandır

Bu dünyada tek istediğim
Tek istediğim ve hak ettiğim
Senin eve gelmen

Bir büyü, asi bir bağırış

Oh

8 Şubat 2016 Pazartesi

Rihanna - Work Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)ft. Drake

Rihanna'nın 2016'da çıkardığı yeni şarkısı Work İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda.
Work
Çalış

Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
You see me I be
Beni görüyorsunuz
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
You see me do me
Beni görüyorsunuz
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
For some of that
Bu bazılarınız için
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
For you I got love, love, love
Senin için sevgim var
Love, love, love
Aşk, aşk aşk
When I came for my
Kendime geldiğim zaman
Turn, turn, turn
Dön, dön, dön

Join me I deserved to
Bana katıl hak ettim
No time to have you lurking
Gizlenecek zaman yok
If I got right then you might like it... 
Doğru yaparsam, belki seversin
You know I dealt with you the nicest... 
Biliyorsun seninle en iyi şekilde başa çıktım
Nobody touch me, I'm the righteous
Kimse bana dokunamaz, ben haklıyım
Nobody text me in a crisis
Kimse bana bunalımdayken mesaj atamaz
I believed all of your dreams are fruition
Bütün hayallerinin gerçekleşmekte olduğuna inandım
You took my heart and my keys and my vision
Kalbimi, anahtarlarını ve hayal gücümü aldın
You took my heart off my sleeve a decoration
Sen benim kalbimi dekoratif bir süs diye aldın
You mistaken my love I brought for you for foundation
Tesis etmen için getirdiğim aşkımı yanlış anladın
All that I wanted from you was to give me something that I never had
Senden tek istediğim bana daha önce sahip olmadığım şeyi vermekti.
Something that you've never seen
Hiç görmediğin bir şeyi
Something that you've never been
Hiç görmediğin bir şeyi
But I wake up and everything’s wrong
Ama uyanıyorum ve her şey yanlış
Just get ready for work, work, work... 
Sadece çalışmak için hazırlanıyorum

Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
You see me I be
Beni görüyorsunuz
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
You see me do me
Beni görüyorsunuz
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
For some of that
Bu bazılarınız için
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Duh, duh, duh, duh
For you I got
Nah, nah, nah
Nah, nah, nah
Senin için hiçbir şeyim yok
Before the tables turned, turned turned turned
Durumlar değişmeden önce

Baby something please
Bebeğim bir şey lütfen
Baby don't you leave
Bebeğim ayrılma
Don't leave me stuck here in the streets (no, no)
Beni bu caddelerde mahsur bırakma (hayır, hayır)
If I get another chance to
Başka bir şansım olursa
I will never, no never neglect you
Seni asla ama asla ihmal etmeyeceğim
I mean who am I to hold your past against you
Demek istediğim ben kimin ki seni geçmişinle yargılayayım
I hope that you see this through
Bu sayede anladığını umuyorum
I hope that you see this true
Bu gerçeğin gördüğünü umuyorum
What can I say?
Ne diyebilirim ki?
Please recognize I'm trying baby
Lütfen fark et, deniyorum bebeğim
I been
Deniyordum

Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
You see me I be
Beni görüyorsunuz
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
You see me do me
Beni görüyorsunuz
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
For some of that
Bu bazılarınız için
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
For you I got love, love, love
Senin için sevgim var
Love, love, love
Aşk, aşk aşk
When I came for my
Kendime geldiğim zaman
Turn, turn, turn
Dön, dön, dön

Yeah, okay
Evet, tamam
You need to get done, done, done, done
Becerilmen gerekiyor
That'll work, come over
Bu işe yarayacak, bana gel
We just need to slow the motion
Sadece yavaş hareket etmeliyiz
Don't give that away to no one
Bunu başka birine verme
Long distance, I need you
Uzun mesafe, sana ihtiyacım var
When I see potential I just gotta see it through
Potansiyel gördüğümde içinide görmem lazım...
If you had a twin I would still choose you
Bir ikizin olsaydı yine seni seçerdim
I don't wanna rush into it, if it's too soon
Çok acele ettirmek istemem, eğer baya yakında...
But I know you need to get done, done, done, done
Ama becerilmen gerektiğini biliyorum
If you come over
Bana geldiğinde
Sorry if I'm way less friendly
Arkadaş canlısı değilsem kusura bakma
I got niggas tryna end me
Sonumu getirmeye çalışan adamlar var
Oh, yeah, I spilled all my emotions tonight, I'm sorry
Evet, bu akşam bütün duygularımı döktüm, kusura bakma
Rolling, rolling, rolling, rolling, rolling
Yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum
How many more shots until you're rolling?
Senin de yuvarlanman için kaç shot (içmen) daha gerekiyor
We just need a face to face
Baş başa kalmamız gerekiyor
You could pick the time and the place
Zamanı ve mekanı seçebilirsin
You spent some time away
Biraz zamamı harcadın
Now you need to forward and give me all the
Şimdi ileri sarman ve bana hepsini geri vermen gerekiyor

Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
You see me I be
Beni görüyorsunuz
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum
You see me do me
Beni görüyorsunuz
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken
For some of that
Bu bazılarınız için
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
For you I got love, love, love
Senin için sevgim var
Love, love, love
Aşk, aşk aşk
When I came for my
Kendime geldiğim zaman
Turn, turn, turn
Dön, dön, dön

Mmmmm, mmmmm
Mmmmm, mmmmm
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Mmmmm, mmmmm

7 Şubat 2016 Pazar

Sia - House On Fire Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




House On Fire
Ateşler İçindeki Ev

I don't like to wait too long, 
Çok uzun süre beklemeyi sevmem,
To wait too long, wait too long
Çok uzun süre beklemeyi, çok uzun süre beklemeyi
Figured out I'm burning slow,
Yavaş yavaş yandığımı farkettim,
But I burn babe
Ama çaylak ben zaten yanıktım
I feel the pain and it feels good,
Acıyı hissediyorum ve güzel hissettiriyor,
I know it would
biliyorum öyle olması gerekiyor
Your heart burns slow, 
Kalbin yavaş yavaş yanıyor,
I feel the pain and I cry out
Acıyı hissediyorum ve haykırıyorum

I need you, I need you
Sana ihtiyacım var, sana ihtiyacım var
Baby I want to breathe you in
Seni içime çekmek istiyorum
Like oxygen, like oxygen
Oksijen gibi, oksijen gibi

Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
Going on up in flames
Alevlere giriyorum
And you're to blame
Ve sen suçlanıyorsun
Yeah, you're to blame
Evet, sen suçlanıyorsun
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim

So take me to the heavens now
Bu yüzden şimdi beni göğe çıkar
As we burn down, as we are found
Yanıp kül oluyormuşuz gibi
Take me to the heavens now
Şimdi beni göğe çıkar
My heart screams out
Kalbim çığlık çığlığa

I need you, I need you
Sana ihtiyacım var, sana ihtiyacım var
Baby I want to breathe you in
Seni içime çekmek istiyorum
Like oxygen, like oxygen
Oksijen gibi, oksijen gibi

Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
Going on up in flames
Alevlere giriyorum
And you're to blame
Ve sen suçlanıyorsun
Yeah, you're to blame
Evet, sen suçlanıyorsun
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim

Love me,
Beni sev
To the beat of a drum, to the beat of a drum yeah
Bir davulun gümbürtüsünde, bir davulun gümbürtüsünde evet
Love me,
Beni sev
Till the walls give in yeah
Duvarlar teslim olana kadar
Love me,
Beni sev
To the beat of a drum, to the beat of a drum yeah
Bir davulun gümbürtüsünde, bir davulun gümbürtüsünde evet
Love me, I don't wanna say yeah
Beni sev, söylemek istemiyorum evet

Baby I want to breathe you in
Seni içime çekmek istiyorum
Like oxygen, like oxygen
Oksijen gibi, oksijen gibi

Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
Going on up in flames
Alevlere giriyorum
And you're to blame
Ve sen suçlanıyorsun
Yeah, you're to blame
Evet, sen suçlanıyorsun
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
And I want to keep burning
Ve yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
I want to keep burning
Yanmaya devam etmek istiyorum
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim
Baby I'm a house on fire
Ben ateşler içindeki bir evim

Beyoncé – Formation (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

1035x1035-image003-640x640

(What happened after New Orleans!?)
(Bitch… I’m back by popular demand!)

New Orleans’dan sonra ne oldu?
Sürtük… Popüler istek üzerine geri döndüm!

Y’all haters corny with that illuminati mess
Paparazzi, catch my fly, and my cocky fresh
I’m so reckless when I rock my Givenchy dress (stylin’)
I’m so possessive so I rock his Roc necklaces
My daddy Alabama, Momma Louisiana
You mix that negro with that Creole make a Texas bamma
I like my baby hair, with baby hair and afros
I like my negro nose with Jackson Five nostrils
Earned all his money but they never take the country out me
I got hot sauce in my bag, swag

Siz nefret edenler şu illuminati saçmalığıyla bayatladınız
Paparazzi, uçuşumu yakala, ve kendimi beğenmiş havamı
Givenchy elbisemin içinde çok umursamazım
Çok ele geçirilmişim, Roc kolyelerini sallıyorum
Babam Alabama, annem Louisiana
Bu zenciyi Creole* ile karıştırıp bir Texas bamma*’sı elde ettiniz
Bebek saçlarımı seviyorum, bebek saçlarımla ve afrolarla
Zenci burnumu Jackson Five burun delikleriyle seviyorum
Bütün parasını kazandım ama içimdeki yerliyi çıkaramadılar
Çantamda acı sos var, swag*

Oh yeah baby, oh yeah I, ohhhhh, oh yes I like that
I did not come to play with you hoes
I came to slay, bitch
I like cornbreads and collard greens, bitch
Oh yes, you best to believe it

Evet bebeğim, evet, oh, evet tıpkı böyle
Buraya sizlerle oynamaya gelmedim
Buraya saldırmaya geldim, sürtük
Mısır ekmeğini ve kara lahanayı severim, sürtük
Oh evet, en iyisi buna inanmalısın

Y’all haters corny with that illuminati mess
Paparazzi, catch my fly, and my cocky fresh
I’m so reckless when I rock my Givenchy dress (stylin’)
I’m so possessive so I rock his Roc necklaces
My daddy Alabama, Momma Louisiana
You mix that negro with that Creole make a Texas bamma
I like my baby hair, with baby hair and afros
I like my negro nose with Jackson Five nostrils
Earned all his money but they never take the country out me
I got hot sauce in my bag, swag

Siz nefret edenler şu illuminati saçmalığıyla bayatladınız
Paparazzi, uçuşumu yakala, ve kendimi beğenmiş havamı
Givenchy elbisemin içinde çok umursamazım
Çok ele geçirilmişim, Roc kolyelerini sallıyorum
Babam Alabama, annem Louisiana
Bu zenciyi Creole ile karıştırıp bir Texas bamma’sı elde ettiniz
Bebek saçlarımı seviyorum, bebek saçlarımla ve afrolarla
Zenci burnumu Jackson Five burun delikleriyle seviyorum
Bütün parasını kazandım ama içimdeki yerliyi çıkaramadılar
Çantamda acı sos var, swag

I see it, I want it
I stunt, yeah, little hornet
I dream it, I work hard
I grind ‘til I own it
I twirl all my haters
Albino alligators
El Camino with the ceiling low
Sippin’ Cuervo with no chaser
Sometimes I go off, I go off
I go hard, I go hard
Get what’s mine, take what’s mine
I’m a star, I’m a star
Cause I slay, slay
I slay, hey, I slay, okay
I slay, okay, all day, okay
I slay, okay, I slay okay
We gon’ slay, slay
Gon’ slay, okay
We slay, okay
I slay, okay
I slay, okay
Okay, okay, I slay, okay
Okay, okay, okay, okay
Okay, okay, ladies, now let’s get in formation, cause I slay
Okay ladies, now let’s get in formation, cause I slay
Prove to me you got some coordination
Slay trick, or you get eliminated

Onu gördüm, onu istedim
Reklam yaptım, evet küçük eşek arısı
Onu hayal ettim, çok çalıştım
Elde edene kadar eziyet çektim
Bütün nefret edenlerimi döndürdüm
Albino timsahları
Alçak tavanlı El Camino
Kovalayan olmadan Cuervo ile kaydım
Bazen çıktım, çıktım
Bazen zorladım, zorladım
Benim olanı elde ettim, benim olanı aldım
Ben bir yıldızım, ben bir yıldızım
Çünkü saldırırım, saldırırım
Saldırırım, hey, saldırırım, tamam mı
Saldırırım, tamam mı, tüm gün, tamam mı
Saldırırım, tamam mı, saldırırım, tamam
Saldıracağız, saldıracağız
Saldıracağız, tamam mı
Saldırırız, tamam
Saldırırım, tamam
Saldırırım, tamam
Tamam, tamam, saldırırım, tamam
Tamam, tamam, tamam, tamam
Tamam, tamam bayanlar, şimdi, haydi bilgilenelim, çünkü saldırırım
Tamam bayanlar, haydi bilgilenelim çünkü saldırırım
Biraz koordinasyonunuz olduğunu bana kanıtlayın
Saldırma numarası, yoksa elenirsiniz

When he fuck me good I take his ass to Red Lobster, cause I slay
When he fuck me good I take his ass to Red Lobster, cause I slay
If he hit it right, I might take him on a flight on my chopper, cause I slay
Drop him off at the mall, let him buy some J’s, let him shop up, cause I slay
I might get your song played on the radio station, cause I slay
I might get your song played on the radio station, cause I slay
You might just be a black Bill Gates in the making, cause I slay
I might just be a black Bill Gates in the making, cause I slay

Beni iyi becerdiğinde onun kıçını Red Lobster*’a aldım çünkü saldırırım
Beni iyi becerdiğinde onun kıçını Red Lobster’a aldım çünkü saldırırım
İyi çakarsa, onu bir uçuşluğuna helikopterime alırım çünkü saldırırım
Alışveriş merkezinde indiririm, birkaç J almasına izin veririm, alışveriş yapmasına izin veririm, çünkü saldırırım
Belki şarkını radyoda çaldırırım çünkü saldırırım
Yapım aşamasındaki siyah Bill Gates olabilirsin çünkü saldırırım
Yapım aşamasındaki siyah Bill Gates olabilirim çünkü saldırırım

I see it, I want it
I stunt, yeah, little hornet
I dream it, I work hard
I grind ‘til I own it
I twirl all my haters
Albino alligators
El Camino with the ceiling low
Sippin’ Cuervo with no chaser
Sometimes I go off, I go off
I go hard, I go hard
Get what’s mine, take what’s mine
I’m a star, I’m a star
Cause I slay, slay
I slay, hey, I slay, okay
I slay, okay, all day, okay
I slay, okay, I slay okay
We gon’ slay, slay
Gon’ slay, okay
We slay, okay
I slay, okay
I slay, okay
Okay, okay, I slay, okay
Okay, okay, okay, okay
Okay, okay, ladies, now let’s get in formation, cause I slay
Okay ladies, now let’s get in formation, cause I slay
Prove to me you got some coordination
Slay trick, or you get eliminated

Onu gördüm, onu istedim
Reklam yaptım, evet küçük eşek arısı
Onu hayal ettim, çok çalıştım
Elde edene kadar eziyet çektim
Bütün nefret edenlerimi döndürdüm
Albino timsahları
Alçak tavanlı El Camino
Kovalayan olmadan Cuervo ile kaydım
Bazen çıktım, çıktım
Bazen zorladım, zorladım
Benim olanı elde ettim, benim olanı aldım
Ben bir yıldızım, ben bir yıldızım
Çünkü saldırırım, saldırırım
Saldırırım, hey, saldırırım, tamam mı
Saldırırım, tamam mı, tüm gün, tamam mı
Saldırırım, tamam mı, saldırırım, tamam
Saldıracağız, saldıracağız
Saldıracağız, tamam mı
Saldırırız, tamam
Saldırırım, tamam
Saldırırım, tamam
Tamam, tamam, saldırırım, tamam
Tamam, tamam, tamam, tamam
Tamam, tamam bayanlar, şimdi, haydi bilgilenelim, çünkü saldırırım
Tamam bayanlar, haydi bilgilenelim çünkü saldırırım
Biraz koordinasyonunuz olduğunu bana kanıtlayın
Saldırma numarası, yoksa elenirsiniz

Okay ladies, now let’s get in formation, I slay
Okay ladies, now let’s get in formation
You know you that bitch when you cause all this conversation
Always stay gracious, best revenge is your paper

Tamam bayanlar, haydi bilgilenelim çünkü saldırırım
Tamam bayanlar, haydi bilgilenelim çünkü saldırırım
Bütün bu konuşmaya sebep olduğundan o sürtük olduğunu biliyorsun
Her zaman zarif kal, kağıdın en iyi intikamdır

Girl I hear something, thunder
(Golly this is that water boy, oh lord…)

Bir şey duyuyorum, gök gürültüsü
(Golly bu su çocuk, oh tanrım…)

Creole: İspanyolca’da yerli anlamına gelir
Bamma: Sınıfı, zevki, tarzı olmayan insanları ifade etmek için kullanılır
Swag: Giyiniş şekilleriyle, konuşmasıyla kendine özgü bir tarz
Red Lobster: Ünlü bir Çin restorantı

Asena Bilgiç

oğuzhan şen

Miley Cyrus – BB Talk (Türkçe Çeviri.) (Çeviri)

Alright, so this is really fucked up, but.
Alright, I was sleeping next to him but I was dreaming about the other dude.
And then all of a sudden, everything that he fucking did just made me cringe.
and it was so hard to fall in but so easy just to fall right back out again.
This whole time, I could give to you and I could paint you pictures.
but I guess I could just never write a song and then maybe I’d never fell out of love with him in the first place.
I mean, I, I don’t wanna feel this feeling cause my energy’s just so strong that,
I don’t know if I’m creating this or this is actually what is meant to be.
And you know, they say that you gotta think what you want into existence, but you know what?
Haven’t been too good at making decisions so, I have no idea what the fuck I want, I guess.

Tamam, bu gerçekten iğrenç bir şey, ama.
Tamam, onun yanında uyuyordum ama diğer dostum hakkında rüya görüyordum.
Ve sonra aniden, o lanet şey bana yalakalık yaptı.
Ve tekrar aşık etmek çok zor ama hemen geri dönmek çok kolay oldu.
Bunca zamandır, sana verebilirdim ve sen resimleri boyayabilirdin.
Ama sanırım, asla bir şarkı yazmamış olabilirim ve o zaman belki de onu hiç sevmedim derim.
Yani, bu duyguyu hissetmek istemiyorum çünkü benim enerjim sadece çok güçlü,
bilmiyorum eğer bunu yaratıyorsam ya da aslında olması gereken buysa.
Ve bilirsin, bu varlık hakkında istediğini düşün derler, ama ne biliyor musun?
Bu yüzden iyi kararlar yapmakta çok iyi olamadım, ne istediğim hakkında hiç bir fikrim yok, sanırım.

You’re giving me a feeling in my head.
Laying in my bed just thinking.
Not really feeling like the one I want.
It’s everything in me not to call him.
I really, really, really want it too.
I told all my friends I’m moving on.
Your baby talk is creeping me out.
Fuck me so you stop baby talking.

Kafamın içinde bir duygu veriyorsun.
Döşeme yatağımda düşünüyorum.
Gerçekten istediğim gibi bir duygu.

loading...

Lady Gaga – Til It Happens To You / Türkçe Çevirisi. (Çeviri)

You tell me “it gets better, it gets better
in time”
You say I’ll pull myself together, pull it together
“You’ll be fine”
Tell me what the hell do you know
What do you know,
Tell me how the hell could you know
How! could you know.

Bana ‘daha iyi, zamanla daha iyiye gidiyor’ de.
Kendimi toparlamalıyım, hepsine hesap vereceğim diyorsun.
“İyi olacaksın.”
Hangi cehennemi biliyorsun söyle bana
Ne biliyorsun,
Nasıl bilebilirsin söyle
Nasıl! biliyorsun.

Till it happens to you, you don’t know.
How it feels
How it feels.
Till it happens to you, you won’t know.
It won’t be real.
No It won’t be real.
Won’t know how it feels.

Başına gelene kadar, bilmiyordun.
Nasıl bir his
Nasıl hissettiriyor.
Senin başına gelene kadar, bilemezsin.
Gerçek olmayacak.
Hayır bu gerçek olmayacak.
Nasıl hissettirdiğini bilemezsin.

You tell me “hold your head up”.
Hold your head up and be strong
Cause when you fall, you gotta get up.
“You gotta get up and move on.”

“Kafanı tut.” de bana.
Kafanı yukarı doğru tut ve güçlü ol.
Çünkü ne zaman düşersen, ayağa kalkmalısın.
“Kalk ve devam et.”

Tell me, how the hell could you talk
How could you talk?
Cause until you walk where I walk,
It’s just all talk.

Söyle bana, nasıl seninle konuşabilirim
Nasıl seninle konuşabilirim?
Çünkü nereye ne kadar yürüyorum,
Bu sadece lafta kalır.

Till it happens to you, you don’t know.
How it feels
How it feels.
Till it happens to you, you won’t know.
It won’t be real (how could you know?)
No It won’t be real (how could you know?)
Won’t know how I feel.

Başına gelene kadar, bilmiyordun.
Nasıl bir his
Nasıl hissettiriyor.
Senin başına gelene kadar, bilemezsin.
Gerçek olmayacak. (Nasıl biliyorsun?)
Hayır bu gerçek olmayacak. (Nasıl biliyorsun?)
Neler hissettiğimi bilemezsin.

Till your world burns and crashes.
Till you’re at the end, the end of your rope.
Till you’re standing in my shoes, I don’t wanna hear nothing from you.
From you, from you, cause you don’t know.

Dünyan yanıp çökene kadar.
Sonunda, sen ipin ucunda olana kadar.
Benim ayakkabılarımı anlayana kadar, senden hiç birşey duymak istemiyorum.
Senden, senden, çünkü neden bilmiyorsun.
Senden, senden, çünkü neden bilmiyorsun.

Till it happens to you, you don’t know.
How I feel.
How I feel.
How I feel.
Till it happens to you, you won’t know.
It won’t be real (how could you know?)
No It won’t be real (how could you know?)
Won’t know how it feels.

Başına gelene kadar, bilmiyordun.
Nasıl bir his,
Nasıl hissettiriyor.
Senin başına gelene kadar, bilemezsin.
Gerçek olmayacak.
Hayır bu gerçek olmayacak.
Nasıl hissettirdiğini bilemezsin.

Till it happens to you, happens to you,
Happens to you.
Happens to you, happens to you.
Happens to you. ( how could you know?)

Sana olana kadar, oluyor.
Oluyor.
Sana oluyor, sana oluyor
Sana oluyor. (Nasıl biliyorsun?)

Till it happens to you, you won’t know how I feel.
Senin başına gelene kadar, neler hissettiğimi bilemezsin.

NOT : Nedenini bilmezsizce bu şarkı benim için bir anlam ifade ediyor. Bu şarkıyı çok sevmekteyim ve umarım sizde yaptığım çeviriyi beğenmişsinizdir. Bana sanki yanlışlarım var gibi geldi ilk defa. Ayrıca sanırsam cümlelerde biraz karışıklık oldu, özür dilerim hatalarım için.

loading...

6 Şubat 2016 Cumartesi

Alessia Cara-Here Türkçe Çeviri (Çeviri)

1aca79568623a6a06ce8ca13641a5d63

(I guess right now you’ve got the last laugh)
Tahmin ediyorum şu an bu son gülüşün

I’m sorry if I seem uninterested
Eğer ilgisiz görünürsem özür dilerim
Or I’m not listenin’ or I’m indifferent
Ve dinlemiyor isem ve ya ilgisiz isem
Truly, I ain’t got no business here
Gerçekten burada işim yok
But since my friends are here
Ama arkadaşlarım burada olduğundan beri
I just came to kick it but really
Sadece sızlanmaya geldim ama gerçekten
I would rather be at home all by myself not in this room
Bu odada değil kendi evimde olmayı tercih ederdim
With people who don’t even care about my well-being
İyiliğimi umursamayan insanlarla birlikte
I don’t dance, don’t ask, I don’t need a boyfriend
Dans etmem,soru sormam,bir erkek arkadaşa ihtiyacım yok
So you can go back, please enjoy your party
Bunun için geri gelebilirsin ,lütfen partinin tadını çıkar
I’ll be here, somewhere in the corner under clouds of marijuana
Burada olacağım,esrar bulutlarının altında köşede bir yerlerde
With this boy who’s hollering I can hardly hear
Bu oğlanla bağıran kimse zar zor duyabiliyorum
Over this music I don’t listen to and I don’t wanna get with you
Bu müziğin ötesinde dinlemiyorum ve seninle olmak istemiyorum
So tell my friends that I’ll be over here
Bu yüzden arkadaşlarıma orada olacağımı söyle

Oh oh oh here oh oh oh here oh oh oh
Oh burada oh oh burada..
I ask myself what am I doing here?
Burada ne yaptığımı soruyorum kendi kendime
Oh oh oh here oh oh oh here
Oh oh burada ohh burada
And I can’t wait till we can break up outta here
Ve biz buradan dışarı çıkana kadar bekleyemeyeceğim

Excuse me if I seem a little unimpressed with this
Eğer bununla küçük bir ten görebilirsem bana izin ver
An anti-social pessimist but usually I don’t mess with this
Anti-sosyal bir kötümser ama genellikle bununla kirlenmem
And I know you mean only the best and
Ve en iyisinin sadece sen olduğunu biliyorum ve
Your intentions aren’t to bother me
Senin niyetlerin beni rahatsız etmez
But honestly I’d rather be
Ama dürüstçe bunu tercih ederim
Somewhere with my people we can kick it and just listen to some music with the message (like we usually do)
Bir yerlerde insanlarla yakınabilirim ve sadece mesajla gelen müziği dinle (bizim genelde yaptığımız gibi )
And we’ll discuss our big dreams
Ve bizim büyük hayallerimizi tartışacağız
How we plan to take over the planet
Gezegenimizin nasıl iyileşeceğine dair plan yapacağız
So pardon my manners, I hope you’ll understand it
Üzgününüm benim sorunlarım,anlayacağını umuyorum
That I’ll be here
Ve ben burada olacağım
Not there in the kitchen with the girl
Kızların olmadığı mutfakta
Who’s always gossiping about her friends
Daima arkadaşları hakkında dedikodu yapan kızlar
So tell them I’ll be here
Bu yüzden onlara söyle burada olacağım
Right next to the boy who’s throwing up cause
Sağ yanımdaki kusan çocuk
He can’t take what’s in his cup no more
O fincanından daha fazla almayabilir
Oh God why am I here?
Tanrım ben niye buradayım ?

Hours later congregating next to the refrigerator
Saatler sonra buzdolabının yanına toplanılıyor
Some girl’s talking bout her haters
Bazı kızlar kinci kimseler hakkında konuşuyorlar
She ain’t got none
O hiç yok
How did it ever come to this
Bunlar şimdiye kadar nasıl oldu ?
I shoulda never come to this
Asla gelmemeliydim buraya
So holla at me I’ll be in the car when you’re done
Bu yüzden bana holla sen yaptığında ben arabada olacağım
I’m standoffish, don’t want what you’re offering
Ben ilgisizim ,ne teklif edersen yapmak istemem
And I’m done talking
Ve yaptığımı konuşuyorum
Awfully sad it had to be that way
Korkunç bir şekilde üzgünüm böyle olduğu için
So tell my people when they’re ready that I’m ready
Bu yüzden onlar hazırsa benim de hazır olduğumu söyle
And I’m standing by the TV with my beanie low
Ve düşmüş beremle Tv’na sabitlendim
Yo I’ll be over here
Evet orada olacağım

loading...