[Zendaya:]
I wanna try something, all night
I wanna try something, all night
Don’t know your name, but I guess I really don’t care
I probably should wait, but I wanna let you go there
I wanna try something new, all night
I wanna try something new, all night
I wanna try something
By the way you looking tonight
Only one thing comes to my mind
When the lights come on at 2
I’ll still be moving with you
Boy you’re looking at nobody
Just my body
Don’t know your name, but I guess I really don’t care
I probably should wait, but I wanna let you go there
I wanna try something new, all night
I wanna try something new, all night
I wanna try something
Ah-ah-ah, wanna try babe
Ah-ah-ah, all night
Ah-ah-ah, all night babe
[Chris Brown:]
Oh I, oh I, oh I
Baby, oh I, oh I, oh I
Oh I, oh I, oh I
Baby, oh I, oh I, oh I
Baby know what you doing tonight?
I see that look in your eyes
I feel the same, yeah yeah
Miss your lips girl when we kiss
Why don’t we handle this?
Girl you know I need some affection
[Zendaya:]
Don’t know your name, but I guess I really don’t care
I probably should wait, but I wanna let you go there
I wanna try something new, all night
I wanna try something new, all night
I wanna try something
[Zendaya & Chris Brown:]
Ah-ah-ah
Ah-ah-ah, I wanna try babe
Ah-ah-ah, all night
Ah-ah-ah, all night babe
Ah-ah-ah
Ah-ah-ah, girl if you let me
Ah-ah-ah, all night
[Zendaya:]
This ain’t forever baby, just tonight
Just sit back and take my direction now
Don’t know your name, but I guess I really don’t care
I probably should wait, but I wanna let you go there
I wanna try something new, all night
I wanna try something new, all night
Ah-ah-ah, I wanna try babe
Ah-ah-ah, all night
Ah-ah-ah, all night babe
I like that new-new boy, I like that new
Wanna try
Give me that new-new boy, give me that new
Wanna try
I like that new boy, I like that new
Wanna try
Give me that new-new boy, give me that new
Wanna try
Pitbull'un beklenen 2016 şarkısı Freedom İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.,
Freedom
Hey, yeah... I like this right here, makes me feel free
İşte tam burayı seviyorum, beni özgür hissettiriyor It's got that, uhhh, you know, that!
O var burada, anlarsın ya, o Bom, ba-dum bum, ba-da-da-da-da (Mr)
(Bay) Bom, ba-dum bum, ba-da-da-da-da (World!)
(Dünya) Bom, ba-dum bum, ba-da-da-da-da (Wide!)
(Çapında)
(Let's escape!)
(Hadi kaçalım) I'm free to do what I want and have a good time
Ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle Cause I'm free to do what I want and have a good time
Çünkü ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle
Your boy picked up a residency in Vegas
Senin çocuk Vegas'ta okumuş Making history, performing amongst the greatest
Şu anda tarih yazılıyor, performansı efsaneler arasında My father brought boats over in the 80s
Babam buraya 80'li yıllarda teknelerle gelmişti Now I godfather my own ship, man, it's crazy
Şimdi ben kendi gemimin kaptanıyım, adamın bu çılgınca This is all by design, one hundred million and I"m still on the grind
Bütün bu tasarım, yüz milyon ve ben hala angarya çalışıyorum 8 billion views and I'm still on the climb
8 milyon görüntülenme ve ben hala tırmanıyorum Cut a deal with Florida, now Miami's all mine
Florida ile anlaştım, şimdi Miami'nin hepsi benim I'm free, baby, venga aqui, baby
Ben özgürüm bebeğim, buraya gel, bebeğim Let me show you how a living legend live, baby
Yaşayan bir efsane nasıl olur göstereyim sana, bebeğim Let's be free, baby, and cruise the world
Hadi rahat ol, bebeğim ve dünyayı dolaş Are you with it, girl?
Uyanık mısın, kız?
I'm free to do what I want and have a good time
Ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle Cause I'm free to do what I want and have a good time
Çünkü ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle
Went from a poor kid to a well-known all around the globe world-class citizen
Man, I payed my dues and earned my stripes
Took all the wrong in my life and made it right
Feel free, do whatever you want whenever you want with whoever you want
Feel free, who cares what they say?
Just live your life cause we don't live twice
Feel free, have the time of our live, let's all get wild tonight
Feel free, get on the ship and cruise the world
Are you with it, girl?
I'm free to do what I want and have a good time
Ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle Cause I'm free to do what I want and have a good time
Çünkü ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle
Miami, we were born to be free
UK, we were born to be free
Spain, let's escape and feel free, yeah
Australia, , we were born to be free
Brazil, we were born to be free
China, let's escape and feel free, yeah
Mexico, we were born to be free
Bahamas, we were born to be free
Cuba, can't wait to live free, yeah
I'm free to do what I want and have a good time
Ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle Cause I'm free to do what I want and have a good time
Çünkü ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle I'm free to do what I want and have a good time
Ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var Now somebody, anybody, everybody, say
Şimdi bazıları, hiç kimse, herkes, söyle Cause I'm free to do what I want and have a good time
Çünkü ne istiyorsam yapmakta özgürüm ve iyi bir zamanım var
I see your red door, I want it painted black
Senin kırmızı kapını görüyorum, onu siyaha boyamak istiyorum
No colors anymore, I want them to turn black
Artık renkler yok, onları siyaha çevirmek istiyorum
I see the girls walk by dressed in their summer clothes
Yazlık kıyafetlerini giymiş yürüyen kızlar görüyorum
I have to turn my head until my darkness goes
Karanlığım gidene kadan başımı çevirmek zorundayım
I see a line of cars and they’re all painted black
Arabaların yolunu görüyorum ve hepsi siyaha boyanmış
With flowers and my love both never to come back
Çiçekler ve sevgim, ikiside asla geri gelmeyecek
I see people turn their heads and quickly look away
Kafasını çeviren ve hızlıca uzağa bakan insanlar görüyorum
Like a newborn baby, it just happens everyday
Yeni doğmuş bir bebek gibi, bu sadece hergün oluyor
I look inside myself and see my heart is black
Kendime, içime bakıyorum ve kalbimin siyah olduğunu görüyorum
I see my red door, I must have it painted black
Kırmızı kapımı görüyorum, onu siyaha boyamalıyım
Maybe then I’ll fade away and not have to face the facts
Belki sonra uzaklaşabilir ve yüz ifadelerini görmek zorunda kalmam
It’s not easy facing up when your whole world is black
Bütün dünyan siyahken karşı koymak kolay değil
No more will my green sea go turn a deeper blue
Artık yeşil denizim derin bir maviye dönmeyecek
I could not foresee this thing happening to you
Artık bu şeyin sana olduğunu önceden göremiyorum
If I look hard enough into the setting sun
Eğer batan güneşe yeterince iyi bakarsam
My love will laugh with me before the morning comes
Gün doğmadan önce aşkım benimle birlikte gülecek
(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha
I want to see the sun, blotted out from the sky
Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini)
I see your red door, I want it painted black
Senin kırmızı kapını görüyorum, onu siyaha boyamak istiyorum
(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha)
Artık renkler yok, onları siyaha çevirmek istiyorum
(I want to see the sun, blotted out from the sky, the sky, the sky)
(Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini…)
I see the girls walk by dressed in their summer clothes
Yazlık kıyafetlerini giymiş yürüyen kızlar görüyorum
(I want to see it painted, painted, painted black
Onun boyandığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum
Black as night, black as coal
Gece kadar siyaha, kömür kadar sıyaha)
I have to turn my head until my darkness goes
Karanlığım gidene kadan başımı çevirmek zorundayım
(I want to see the sun, blotted out from the sky)
(Güneşi görmek istiyorum, gökyüzünden silindiğini)
I see the moon, I see the moon, I see the moon
Ayı görüyorum,ayı görüyorum,ayı görüyorum
Oh, when you’re looking at the sun
Oh,sen güneşe bakarken
Not a fool, I’m not a fool, not a fool
Bir aptal değil,ben bir aptal değilim,bir aptal değil
No you’re not fooling anyone
Hayır her hangi birine sen aptallık yapmazsın
[Refrain] Oh, but when you’re gone
Oh ama sen gittiğinde
When you’re gone, when you’re gone
Sen gittiğinde,sen gittiğinde
Oh baby, all the lights go out
Oh bebeğim,tüm ışıklar sönüyor
Thinking, oh that, baby, I was wrong
Yanıldığımı düşünüyorum bebeğim
I was wrong, I was wrong
Yanıldım ,yanıldım
Come back to me, baby, we can work this out
Bana geri gel bebeğim biz bunu halledebiliriz [Chorus] Oh baby, come on, let me get to know you
Oh bebeğim gel seni tanımama izin ver
Just another chance so that I can show
Sadece başka şansım var o da gösterebilirim
That I won’t let you down and run
Senin inmene ve koşmana izin vermeyeceğim
No, I won’t let you down and run
Hayır inmene ve koşmana izin vermeyeceğim
Cause I could be the one
Çünkü bir olabilirdik
I could be the one
Bir olabilirdik
I could be the one
Bir olabilirdik
I could be the one
Bir olabilirdik
I see in blue, I see in blue, I see in blue
Maviyi görürüm,maviyi görürüm,maviyi görürüm
Oh, when you see everything in red
Oh,sen her şeyi kırmızı gördüğünde
There is nothing that I wouldn’t do for you
Senin için yapamayacağım hiç bir şey yok
Do for you, do for you
Senin için yaparım,senin için yaparım
Oh, cause you got inside my head
Oh çünkü kafamın içindesin
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
I could be the one
Bir olabilirdik
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
I could be the one
Bir olabilirdik
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
I could be the one
Bir olabilirdik
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
Be the one, be the one, be the one
Bir olmak ,bir olmak, bir olmak
Will you be mine?
Benim olacak mısın ?
Imma change your life, Imma change it
Imma hayatını değiştir,değiştir
Imma change your life (life)
Imma hayatını değiştir
[T.I.:] Yo, Hustle Gang homey, real talk, no bullshit
Yo,ev gibi ivedi çetesi ,gerçeği konuş,saçmalama [Verse 1 — Iggy Azalea:] You used to dealing with basic bitches
Basit orospularla ilgileniyordun
Basic shit all the time
Tüm zamanların basit bokları
I’m a new classic, upgrade your status
Senin statünü yükselten yeni bir klasiğim ben
From a standby to a frequent flyer
Sık uçan bir yolcu tarafından bir yedeğim
Pop out your past life, and I’ll renovate your future
Geçmiş hayatını yuvadan fırlat ve geleceğini düzelteceğim
Then I integrate my genius shit we purchasin’ not perusing,
Daha sonra deha bokumu tamamlarım incelemeden satın alırız
Yeah, I love your hustle, baby
Evet senin ivedi seviyorum bebeğim
Just let me add a little bit of muscle, baby
Kasının birazını bana eklemene izin ver sadece bebeğim
Joint venture, we’ll partner up until the shares are up
Ortak girişim,paylaşımcılar yükselene kadar ortak olacağız
And I’ll up your wages on a private island, dolo
Ve özel bir adadaki dalgalarını yükselteceğim dolo
One across the Cono
Cono’ya bir geçiş
Them broads before me was locals,
Yerli olmadan önce onlar göze çarpanlardı
Through customs accustom your wardrobe, damn
Dolabını müşterilerine alıştırken lanet olsun
Stamped passports where they all pass ports ’til the clocks fast forward
Mühürlenmiş pasaportlar onlar saat beşe gelene kadar tüm geçmiş pasaportların olduğu yerdeler
Then we got blue shores where they don’t do chores, we just get chauffeured
Sonra onların kıyıları olmadığı yerde mavi kıyılarımız var ,biz sadece şoför idik
If you could listen more than you speak
Eğer senden daha fazla konuşabilseydim
I get you everything that you need
İhtiyacın olan her şeyi alırdım
I’m talking ’bout red bottoms LV
Lv ‘nin kırmızı düğmeleri hakkında konuşuyorum
Even extensions plugs in your weave
Hatta dokumanda ki uzantı kabloları bile
I be blowing on strong weed when we ride
Biz sürdüğümüzde güçlü otlar üzerinde eserim
And everybody just lookin’
Ve herkes sadede bakar
But ain’t no nigga gon’ holla
Ama zenci olmaz
They like nah shawty she tooken
Onlar onun aldığı iyi bücürler gibi
Ima get you up out that coffee shop
Ima kafe dükkanından dışarı çıktı
Pick you up and leave you marked where you wanna shop,
Topla ve dükkanı istediğinde işaretli yere bırak
And let me show you that watch you supposed to wear
Giydiğini sandığın kıyafetini izlememe izin ver bana
Get up out that Honda Civic and get your ass in here
Kalk ve Honda Civic le dışarı çık ve kıçını buraya yerleştir
Tell your mom and dad you’re straight,
Annene ve babana senin dosdoğru olduğunu söyle
Don’t worry ’bout it you got it
Yaptığın şey hakkında endişelenme
You fly over in coach and fly back in a jet
Limuzininde uçarak geç ve bir jetle geri uç
Hustle gang got your chest,
İvedi çetesi senin kutunu aldı
Ain’t no time for stress
Stressiz zaman yok
[Iggy Azalea:] We spend our Winters in the Summer of Australia
Avustralya’nın yazında biz kışı geçirdik
Eating crumpets with the sailors
Askerle fıstıkları yiyorlar
On acres without the neighbors
Komşular olmadan dönüm üzerinde
We fast-forward four years more
Dört yıl daha ileri gideriz
We long way from piss-poor,
Fakir işemesinden uzağa
And all the shit that we endure
Ve tüm katlandığımız boklar
I told you what you was in for so [Hook 4x:] Imma change your life, Imma change it
Imma hayatını değiştir,Imma değiştir
Imma change your life (life)
Imma hayatını değiştir
Once you go great, you never go good
Sen bir zamanlar büyüktün ,asla iyi olmadın
You never go back, even if you could
Asla geri gelmedin,yapabilsen bile
I’ll show you my way, I got that good-good
Ben sana yolumu göstereceğim,iyi iyi sahip olduğum
You never go back, even if you could
Asla geri gelmedin ,yapabilsen bile
Have you ever wished your life would change? X2
Hayatında hiç değişiklik olmasını diledin mi ?
Woke up and you lived your dreams
Uyandın ve hayallerini yaşadın
Baby I could help you make that change
Bebeğim değişiklik yapman için sana yardım edebilirdim
I could show you how to do this thing
Bu şeyi nasıl yaptığımı sana gösterebilirdim
I can show ya, show ya (show ya, show ya…)
Sana gösterebilirim,sana gösterebilirim
Rihanna'nın 2016'da çıkardığı yeni şarkısı Work İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda. Work
Çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış You see me I be
Beni görüyorsunuz Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum You see me do me
Beni görüyorsunuz Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken For some of that
Bu bazılarınız için Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış For you I got love, love, love
Senin için sevgim var Love, love, love
Aşk, aşk aşk When I came for my
Kendime geldiğim zaman Turn, turn, turn
Dön, dön, dön
Join me I deserved to
Bana katıl hak ettim No time to have you lurking
Gizlenecek zaman yok If I got right then you might like it...
Doğru yaparsam, belki seversin You know I dealt with you the nicest...
Biliyorsun seninle en iyi şekilde başa çıktım Nobody touch me, I'm the righteous
Kimse bana dokunamaz, ben haklıyım Nobody text me in a crisis
Kimse bana bunalımdayken mesaj atamaz I believed all of your dreams are fruition
Bütün hayallerinin gerçekleşmekte olduğuna inandım You took my heart and my keys and my vision
Kalbimi, anahtarlarını ve hayal gücümü aldın You took my heart off my sleeve a decoration
Sen benim kalbimi dekoratif bir süs diye aldın You mistaken my love I brought for you for foundation
Tesis etmen için getirdiğim aşkımı yanlış anladın All that I wanted from you was to give me something that I never had
Senden tek istediğim bana daha önce sahip olmadığım şeyi vermekti. Something that you've never seen
Hiç görmediğin bir şeyi Something that you've never been
Hiç görmediğin bir şeyi But I wake up and everything’s wrong
Ama uyanıyorum ve her şey yanlış Just get ready for work, work, work...
Sadece çalışmak için hazırlanıyorum
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış You see me I be
Beni görüyorsunuz Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum You see me do me
Beni görüyorsunuz Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken For some of that
Bu bazılarınız için Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Duh, duh, duh, duh For you I got Nah, nah, nah Nah, nah, nah
Senin için hiçbir şeyim yok Before the tables turned, turned turned turned
Durumlar değişmeden önce
Baby something please
Bebeğim bir şey lütfen Baby don't you leave
Bebeğim ayrılma Don't leave me stuck here in the streets (no, no)
Beni bu caddelerde mahsur bırakma (hayır, hayır) If I get another chance to
Başka bir şansım olursa I will never, no never neglect you
Seni asla ama asla ihmal etmeyeceğim I mean who am I to hold your past against you
Demek istediğim ben kimin ki seni geçmişinle yargılayayım I hope that you see this through
Bu sayede anladığını umuyorum I hope that you see this true
Bu gerçeğin gördüğünü umuyorum What can I say?
Ne diyebilirim ki? Please recognize I'm trying baby
Lütfen fark et, deniyorum bebeğim I been
Deniyordum
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış You see me I be
Beni görüyorsunuz Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum You see me do me
Beni görüyorsunuz Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken For some of that
Bu bazılarınız için Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış For you I got love, love, love
Senin için sevgim var Love, love, love
Aşk, aşk aşk When I came for my
Kendime geldiğim zaman Turn, turn, turn
Dön, dön, dön
Yeah, okay
Evet, tamam You need to get done, done, done, done
Becerilmen gerekiyor That'll work, come over
Bu işe yarayacak, bana gel We just need to slow the motion
Sadece yavaş hareket etmeliyiz Don't give that away to no one
Bunu başka birine verme Long distance, I need you
Uzun mesafe, sana ihtiyacım var When I see potential I just gotta see it through
Potansiyel gördüğümde içinide görmem lazım... If you had a twin I would still choose you
Bir ikizin olsaydı yine seni seçerdim I don't wanna rush into it, if it's too soon
Çok acele ettirmek istemem, eğer baya yakında... But I know you need to get done, done, done, done
Ama becerilmen gerektiğini biliyorum If you come over
Bana geldiğinde Sorry if I'm way less friendly
Arkadaş canlısı değilsem kusura bakma I got niggas tryna end me
Sonumu getirmeye çalışan adamlar var Oh, yeah, I spilled all my emotions tonight, I'm sorry
Evet, bu akşam bütün duygularımı döktüm, kusura bakma Rolling, rolling, rolling, rolling, rolling
Yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum How many more shots until you're rolling?
Senin de yuvarlanman için kaç shot (içmen) daha gerekiyor We just need a face to face
Baş başa kalmamız gerekiyor You could pick the time and the place
Zamanı ve mekanı seçebilirsin You spent some time away
Biraz zamamı harcadın Now you need to forward and give me all the
Şimdi ileri sarman ve bana hepsini geri vermen gerekiyor
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış You see me I be
Beni görüyorsunuz Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum Work, work, work
Çalışıyorum, çalışıyorum, çalışıyorum You see me do me
Beni görüyorsunuz Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken Dirt, dirt, dirt
Kirli, kirli, kirli işler yaparken For some of that
Bu bazılarınız için Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış For you I got love, love, love
Senin için sevgim var Love, love, love
Aşk, aşk aşk When I came for my
Kendime geldiğim zaman Turn, turn, turn
Dön, dön, dön
Mmmmm, mmmmm Mmmmm, mmmmm Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Work, work, work
Çalış, çalış, çalış Mmmmm, mmmmm