İngilizce Türkçe Sözlük







27 Şubat 2017 Pazartesi

Katy Perry - Chained To The Rhythm Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri



Katy Perry'nin yeni şarkısı Chained To The Rhythm İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Chained To The Rhythm
Ritme Zincirlendik
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Are we crazy?
Deli miyiz?
Living our lives through a lens
Hayatlarımızı bir lensin içinden yaşıyoruz
Trapped in our white-picket fence
Beyaz kazıklı çitlerle tuzağa düşürüldük
Like ornaments
Süs eşyaları gibi
So comfortable, we live in a bubble, a bubble
Çok rahatlatıcı, bir köpüğün içinde yaşıyoruz, bir köpüğün
So comfortable, we cannot see the trouble, the trouble
Çok rahatlatıcı, sorun görmüyoruz, sorun
Aren't you lonely
Yalnız değil misin?
Up there in utopia
Yukarıdaki ütopyada
Where nothing will ever be enough
Hiçbir şeyin asla yetmeyeceği yerde
Happily numb
Mutlulukla uyuşmuş
So comfortable, we live in a bubble, a bubble
Çok rahatlatıcı, bir köpüğün içinde yaşıyoruz, bir köpüğün
So comfortable, we cannot see the trouble, the trouble
Çok rahatlatıcı, sorun görmüyoruz, sorun

So put your rose-colored glasses on
O yüzden pembe gözlüklerinizi takın
And party on
Ve parti yapın

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

So put your rose-colored glasses on
O yüzden pembe gözlüklerinizi takın
And party on
Ve parti yapın

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

It is my desire
Bu benim arzum
Break down the walls to connect, inspire
Bağlanan duvarları yık, ilham versin
Ay, up in your high place, liars
Ay, senin yüksek yerinde, yalancılar
Time is ticking for the empire
Zaman imparatorluk için akıyor
The truth they feed is feeble
Doğrusu yiyecek yenilebilir biçimde
As so many times before
Tıpkı daha önceki zamanlar gibi
They greed over the people
İnsanlara açgözlülük yapıyorlar
They stumbling and fumbling
Tökezleyip berbat ediyorlar
And we're about to riot
Ve biz isyan etmek üzereyiz
They woke up, they woke up the lions
Uyandılar, uyandılar aslanlar
(Woo!)

Turn it up, it's your favorite song
Sesini aç, bu senin en sevdiğin şarkı
Dance, dance, dance to the distortion
Dans et, dans et, çarpıklığa dans et
Turn it up, keep it on repeat
Sesini aç, durmadan şarkıyı çal
Stumbling around like a wasted zombie
Heba olmuş bir zombi gibi etrafta tökezle
Yeah, we think we're free
Evet, özgür olduğumuzu sanıyoruz
Drink, this one's on me
İç, bu benden olsun
We're all chained to the rhythm
Ritme zincirlendik
To the rhythm
Ritme
To the rhythm
Ritme

Turn it up
Sesi aç
Turn it up
Sesi aç
It goes on, and on, and on
Devam ediyor ve ediyor ve ediyor
It goes on, and on, and on
Devam ediyor ve ediyor ve ediyor
It goes on, and on, and on
Devam ediyor ve ediyor ve ediyor
'Cause we're all chained to the rhythm
Çünkü ritme zincirlendik

25 Şubat 2017 Cumartesi

The Chainsmokers & Coldplay - Something Just Like This Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

The Chainmokers ve Coldplay'in yeni şarkısı Something Just This'in İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi

Something Just Like This

Bunun gibi bir şey

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!I've been reading books of old

Eski kitapları okuyordum

The legends and the myths

Efsaneleri ve mitleri

Achilles and his gold

Akhilleus ve onun serveti

Hercules and his gifts

Herkül ve onun onun yetenekleri

Spiderman's control

Örümcek adam'ın kontolü

And Batman with his fists

Ve yumruklarıyla Batman

And clearly I don't see myself upon that list

Ve şüphesiz kendimi bu listede göremiyorum

But she said, where'd you wanna go?

Dedi ki: "Nereye gitmek istersin?"

How much you wanna risk?

Ne kadar risk almak istersin?

I'm not looking for somebody

Birisini aramıyorum

With some superhuman gifts

Kimi insanüstü yetenekleri olan

Some superhero

Kimi süper kahraman

Some fairytale bliss

Kimi peri masalı saadeti

Just something I can turn to somebody I can kiss

Yalnızca öpüşebileceğim birine dönüştürebileceğim bir şey arıyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Doo-doo-doo, doo-doo-dooDoo-doo-doo, doo-dooDoo-doo-doo, doo-doo-dooOh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Doo-doo-doo, doo-doo-dooDoo-doo-doo, doo-dooDoo-doo-doo, doo-doo-doo Oh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

I've been reading books of old

Eski kitapları okuyordum

The legends and the myths

Efsaneleri ve mitleri

The testaments they told

Söyledikleri ahitleri

The moon and its eclipse

Ay'ı ve tutulmayı

And Superman unrolls a suit before he lifts

Ve süperman havalanmadan önce kostümünü açıyor

But I'm not the kind of person that it fits

Ama ben buna yakışan bir insan değilim

But she said, where'd you wanna go?

Dedi ki: "Nereye gitmek istersin?"

How much you wanna risk?

Ne kadar risk almak istersin?

I'm not looking for somebody

Birisini aramıyorum

With some superhuman gifts

Kimi insanüstü yetenekleri olan

Some superhero

Kimi süper kahraman

Some fairytale bliss

Kimi peri masalı saadeti

Just something I can turn to somebody I can kiss

Yalnızca öpüşebileceğim birine dönüştürebileceğim bir şey arıyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Doo-doo-doo, doo-doo-dooDoo-doo-doo, doo-dooDoo-doo-doo, doo-doo-dooOh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Doo-doo-doo, doo-doo-dooDoo-doo-doo, doo-dooDoo-doo-doo, doo-doo-dooWhere'd you wanna go?

Nereye gitmek istersin?

How much you wanna risk?

Ne kadar risk almak istersin?

I'm not looking for somebody

Birisini aramıyorum

With some superhuman gifts

Kimi insanüstü yetenekleri olan

Some superhero

Kimi süper kahraman

Some fairytale bliss

Kimi peri masalı saadeti

Just something I can turn to somebody I can kiss

Yalnızca öpüşebileceğim birine dönüştürebileceğim bir şey arıyorum

I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Oh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Oh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Oh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Oh, I want something just like this

İşte böyle bir şey istiyorum

Ain't My Fault Türkçe çevirisi

Ain’t My Fault
Benim Hatam Değil
(Oh my, oh my, oh my…)
(Ah Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım)
Oh my, oh my, oh my
Ah,Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım
Oh my, oh my, oh my, oh my!
Ah Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım

It ain’t my fault you keep turning me on
Beni sürekli tahrik ediyorsan bu benim hatam değil
It ain’t my fault you got, got me so gone
Aklımı başımdan fena alıyorsan benim hatam değil
It ain’t my fault I’m not leaving alone
Yalnız bırakmamam benim hatam değil
It ain’t my fault you keep turning me on
Beni sürekli tahrik ediyorsan bu benim hatam değil
I can’t talk right now, I’m looking and I like what I’m seeing
Şu an konuşamam,bakıyorum ve gördüğüm şey hoşuma gidiyor
Got me feeling kinda shocked right now
Biraz şokta gibi hissetmemi sağlıyor
Could’ve stopped right now, even if I wanted
Şimdi durabilirdim,eğer isteseydim
Gotta get it, get it, get it, while it’s hot right now
Şimdi tazeyken almam gerekiyor
Oh my god, what is this
Aman Tanrım,bu nedir
Why you all in my business
Neden bütün işime karışıyorsun
Baby I insist, please don’t blame me for what ever happens next
Bebeğim ısrar ediyorum,lütfen sonra olacaklardan sonra beni suçlama

No I, can’t be responsible
Hayır ben sorumlu olamam
If I, get you in trouble now
Şimdi senin başını belaya sokarsam
See you’re, too irresistible
Bak,sen çok karşıkoyulmazsın
Yeah that’s for sure
Evet bu kesin bir şey

So if I put your hands where my eyes can’t see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam
Then you’re the one who’s got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin
No I can’t be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam
It ain’t my fault
Benim hatam değil

It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault you came here looking like that
Senin buraya böyle görünerek gelmen benim hatam değil
You just made me trip, fall, and land on your lap
Sadece benim takılmamı,düşmemi ve kucağına inmemi sağladın
Certain bad boy swoon, body hotter than a sun
Kesin bir kötü çocuk baygıntısı,vücudu güneşten daha sıcak (seksi)
I don’t mean to be rude, but I look so damn good on ya
Kaba olmak istemem ama Tanrım senin üzerinde çok güzel duruyorum

Ain’t got time right now, missed me with the what’s your name, your sign?
Şu an zamanım yok,beni “adın ne,burcun ne?” gibi sorularla kaçırdın
It’s out of time, I just called an Uber* and it’s right outside
Zaman tükendi,az önce bir Uber* çağırdım ve tam dışarıda bekliyor
Oh my god, what is this
Aman Tanrım,bu nedir
Why you all in my business
Neden bütün işime karışıyorsun
Baby I insist, please don’t blame me for what ever happens next
Bebeğim ısrar ediyorum,lütfen sonra olacaklardan sonra beni suçlama

No I, can’t be responsible
Hayır ben sorumlu olamam
If I, get you in trouble now
Şimdi senin başını belaya sokarsam
See you’re, too irresistible
Bak,sen çok karşıkoyulmazsın
Yeah that’s for sure
Evet bu kesin bir şey

So if I put your hands where my eyes can’t see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam
Then you’re the one who’s got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin
No I can’t be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam
It ain’t my fault
Benim hatam değil

It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)

Baby one, two, three
Bebeğim,bir,iki,üç
Your body’s calling me
Vücudun beni çağırıyor
And I know wherever it is
Nerede olduğunu biliyorum
Is exactly where I wanna be
Tam olmak istediğim yerde
But don’t blame me
Ama beni suçlama
It ain’t my fault
Benim hatam değil

It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault (oh my, oh my, oh my)
Benim hatam değil (Ah Tanrım,Ah Tanrım,Ah Tanrım)

So if I put your hands where my eyes can’t see
O yüzden ellerini gözlerimin göremeyeceği bir yere koyarsam
Then you’re the one who’s got a hold on me
O zaman bana sahip olan sensin
No I can’t be responsible, responsible
Hayır ben sorumlu olamam
It ain’t my fault
Benim hatam değil

It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)
It ain’t my fault (no, no, no, no)
Benim hatam değil (hayır,hayır,hayır)

It ain’t my fault you got me so caught
Benim suçum değil,beni kendine fena bağladın
It ain’t my fault you got me so caught
Benim suçum değil,beni kendine fena bağladın

(Oh, well that’s too bad it ain’t my fault…!)
(Ah,pekala,bu çok kötü,benim hatam değil…!)

Lordly (feat. Alex Aiono) Türkçe çevirisi

And once we run the show everyone will know
Ve bir kez gösterimize başladık mı herkes bilecek
That we will be the ones that hold the highest truth
En yüksek gerçeklere tutunarak bir olacağız
And once we run the show everyone will know
Ve bir kez gösterimize başladık mı herkes bilecek
That we will be the ones that hold the highest truth
En yüksek gerçeklere tutunarak bir olacağız
I’m from that game strong on my face
Yüzümdeki gücün oyunuyum
I tell “em don’t go, we love, we love, that’s my place
Ben “gitme , biz aşığız , aşığız ,benim yerimde” derim
There is nothing to do, I just do it
Burada yapılacak hiç bir şey yok , sadece yaparım
Nothing but love under the sun
Hiç bir şey ama aşk güneşlerin altında
There lies a kingdom in my heart
Kalbimdeki bir krallıkta yalanlar var
A reign of light that lights up the dark
Karanlıkta ışıkların yandığı bir saltanatın ışığı
There’s nothing to do, I just do it
Burada yapılacak hiç bir şey yok , sadece yaparım
Nothing but love under the sun
Hiç bir şey ama aşk güneşlerin altında
And once we run the show everyone will know
Ve bir kez gösterimize başladık mı herkes bilecek
That we will be the ones that hold the highest truth
En yüksek gerçeklere tutunarak bir olacağız
And once we run the show everyone will know
Ve bir kez gösterimize başladık mı herkes bilecek
That we will be the ones that hold the highest truth
En yüksek gerçeklere tutunarak bir olacağız

Tuesday (Ft. Danelle Sandoval) Türkçe çevirisi

Got the club going up, on a Tuesday
Salı günü yükselen bir kulüp var
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil

Club goin up
Kulüp yükseliyor
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up, on a Tuesday
Salı günü yükselen bir kulüp var
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.

Club goin up Got the club going up
Yükselen bir kulüp var, yükselen
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Always workin’ OT, overtime and outta town,
Her zaman çalışıyoruz mesleki terapist gibi, fazla mesai ve şehrin dışında
Things is crazy back home, it kills me that I’m not around.
Çılgın şeyler eve döndü, çevrelerinde değilken bu beni öldürüyor
I think we gettin’ too deep, ain’t no party on the weekend.
Bence biz çok derine indik, hafta sonu parti yok
Upstairs I got Xans in an Advil bottle, I don’t take them shits,
Üstkatta Xans var Advil şişenin içinde, o b*ktan şeyleri almam
But you do, so I got ‘em
Ama sen alırsın, bu yüzden onları aldım
Got the club going up, on a Tuesday
Salı günü yükselen bir kulüp var
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up, on a Tuesday,
Kulüp salı günü yükseliyor
Got your girl in the cut, and she ain’t choosey.
Kesebileceğin bir kız var ve seçici biri değil
Club goin up
Kulüp yükseliyor.
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var
Got the club going up
Yükselen bir kulüp var

14 Şubat 2017 Salı

Requiem Türkçe çevirisi

Des amours meurent, des amours naissent
Aşklar ölür, aşklar doğar

Les siècles passent et disparaissent
Yüzyıllar geçer ve yok olur

Ce que tu crois être la mort
Ölüm olduğunu zannettiğin şey

C’est une saison et rien de plus
Bir mevsimdir, daha fazlası değil

Un jour lassé de cette errance
Bir gün bu serserilikten bıkmış bir halde

Tu t’en iras, quelle importance
Çekip gideceksin,ne önemi var

Car la terre tournera encore
Çünkü dünya gene de dönecek

Même quand nous ne tournerons plus
Biz dönmediğimiz zaman bile

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Un an, deux ans, cent ans de bonheur
Bir yıl,iki yıl, yüz yıl mutluluk

Puis la vie te cueille comme une fleur
Sonra hayat seni bir çiçek gibi koparır

Fais-moi marrer j’en ai besoin
Eğlendir beni buna ihtiyacım var

En attendant que sonne l’heure
Vaktin tamam olmasını beklerken

Un an, deux ans, cent ans à deux
Bir yıl,iki yıl,yüz yıl ikimiz birlikte

Et puis un jour on est tout seul
Ve sonra bir gün yapayalnızız

On pleure mais on survit quand même
Ağlarız ama gene de yaşamaya devam ederiz

C’est la beauté du requiem
Ölüler için yapılan duanın güzelliğidir bu

Les étincelles deviennent des flammes
Kıvılcımlar alev olur

Les petites filles deviennent des femmes
Küçük kızlar kadın olur

Ce que tu crois être la mort
Ölüm olduğunu zannettiğin şey

C’est un brasier et rien de plus
Bir kor yığınıdır,daha fazlası değil

Nos déchirures, nos déchéances
Büyük acılarımız,güçsüzlüklerimiz…

On pense qu’elles ont de l’importance
Bunların bir önemi var zannederiz

Mais demain renaîtra le jour
Ama yarın gün yeniden doğacak

Comme si nous n’avions pas vécu
Hiç yaşamamışız gibi

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Un an, deux ans, cent ans de bonheur
Bir yıl,iki yıl, yüz yıl mutluluk

Puis la vie te cueille comme une fleur
Sonra hayat seni bir çiçek gibi koparır

Fais-moi marrer j’en ai besoin
Eğlendir beni buna ihtiyacım var

En attendant que sonne l’heure
Vaktin tamam olmasını beklerken

Un an, deux ans, cent ans à deux
Bir yıl,iki yıl,yüz yıl ikimiz birlikte

Et puis un jour on est tout seul
Ve sonra bir gün yapayalnızız

On pleure mais on survit quand même
Ağlarız ama gene de yaşamaya devam ederiz

C’est la beauté du requiem
Ölüler için yapılan duanın güzelliğidir bu

Des amours naissent, des amours meurent
Aşklar doğar aşklar ölür

Ce soir enfin je n’ai plus peur
Nihayet bu akşam artık korkmuyorum

Je sais que je t’aimerai encore
Dünya artık dönmediği zaman

Quand la terre ne tournera plus
Seni hâlâ seveceğimi biliyorum

Des amours naissent, des amours meurent
Aşklar doğar aşklar ölür

Ce soir enfin je n’ai plus peur
Nihayet bu akşam artık korkmuyorum

Je sais que je t’aimerai encore
Dünya artık dönmediği zaman

Quand la terre ne tournera plus
Seni hâlâ seveceğimi biliyorum

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi sourire au beau milieu d’un requiem
Güldür beni,ölüler için yapılan duanın tam ortasında

Embrasse-moi dis-moi que tu m’aimes
Öp beni ve beni sevdiğini söyle

Fais-moi danser jusqu’à ce que le temps nous reprenne
Dans ettir beni ;zaman bizden geri alıncaya kadar

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi

Ce qu’il a donné
Verdiği şeyi
Çeviren : Ahmet Kadı

26 Ocak 2017 Perşembe

Major Lazer - Run Up Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Nicki Minaj




Major Lazer yeni şarkısı Run Up İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi

Run Up
Koşuyor
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Yeah
They thought that you was a shy girl
Evet, uyangaç bir kız olduğumu düşündüler
Until I made you my girl
Ta ki seni kızım(sevgilim) yapana kadar
Girl you pushed me like a big button
Kızım bana büyük bir buton gibi bastın
'Til I cuffed you like you did somethin'
Seni kelepçeleyene kadar, sanki bir şey yapmışsın gibi
You ain't gotta wait for it
Bunu beklemek zorunda değilsin
You ain't gotta wait for me to give you my love
Sana benim aşkımı vermem için beklemek zorunda değilsin
You ain't gotta wait for it
Bunu beklemek zorunda değilsin
Things are gettin' sticky, girl I think that I'm stuck
İşler sarpa sarıyor, kızım bence saplanıp kaldım

I'll admit I'm wrong when I know that you gon' come for me
Kabul ediyorum, "benim için geleceğini biliyorum" dediğimde yanılmışım
When you gon' come for me, yeah
Benim için geleceğini, evet
Never gonna not not hit that, your lovin' is drugs to me
Aşkın asla ama asla kullanmayacağım bir uyuşturucudur bana
When you gon' come to me, yeah
Beni için geleceğini evet
And every time you hit my phone, when you say you need company, oh
Ve arkadaşlığına ihtiyacım var deyip beni her aradığında
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

Girl you used to bein' quiet
Kız eskiden sessiz kalıyordun
'Til I brought that loud
Ta ki ben seslenene kadar
You say your dollars is a mountain
Dolarlarının bir dağ oldu derdin
And your mama your accountant
Ve annen de muhasebecin
You watch your figure 'cause you a big deal
Figürünü izle çünkü bu büyük bir anlaşma
Got your fresh prince and a big whip
Geç bir prens'in ve büyük bir kırbacın var
Polo mink coat, that's a big kill
Kürk modası büyük bir katliam
Put you on a phone like a windshield
Kendini ön cam gibi bir telefona koy

I'll admit I'm wrong when I know that you gon' come for me
Kabul ediyorum, "benim için geleceğini biliyorum" dediğimde yanılmışım
When you gon' come for me, yeah
Benim için geleceğini, evet
Never gonna not not hit that, your lovin' is drugs to me
Aşkın asla ama asla kullanmayacağım bir uyuşturucudur bana
When you gon' come to me, yeah
Beni için geleceğini evet
And every time you hit my phone, when you say you need company, oh
Ve arkadaşlığına ihtiyacım var deyip beni her aradığında
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım

Major keys, I'm the boss
Majör perdesi, patron benim
Don't Griselda go off?
Griselda gitmedi mi?
Left from the loft and went to Bergdorf
Çatıdan ayrılıp Bergdorf'a gitti
Most of these dudes is really quite soft
Bu çocukların çoğu gerçekten yumuşak
45 special, this is my cloth
Özel 45, tam benim kumaşım
'Bout to drop a album, this is my fourth

I don't put sugar in my spaghetti sauce
Benim spagetti sosuna şeker koymuyorum
Drop a freestyle and get these hoes parched
Serbest uçuş yapın ve ayaklarımı sıkıca tutun
Fire burn the obea man church
Büyülü adam kilisesini yak
Pretty girls, when my girls get right
Kızlarım doğru yere gelince çok tatlılar
'Cause it's another day, let ya light shine bright
Çünkü bu başka bir gün, ışığın parlamasına izin ver
Ain't none of them in your lane
Hiçbiri senin yolunda değil
True mi have di game pon lock, dem wah code
Just link wit some hot gyal out ah road
True mi have di waist small, pretty, bus whine
Rolex nah deh pon uno dutty gyal time?
Yo, I told 'em pull up on me faster than Danica
Beni Danica'dan daha hızlı çekmelerini söyledim
That's on the low I'm tryna blow him like harmonicas
Bu düşük seviyede Ben, ona mızakacı gibi üflemeyi deniyorum.
He call me queen, he know "Nicki" is the moniker
Bana kraliçe diyor, "Nicki"nin lakap olduğunu biliyor
He want a mix between Hillary and Monica
Hillary ve Monica arasında bir karışım istiyor.
I switch it up, I switch it up
Değiştiriyorum, değiştiryorum
Rip the beat, then I, I stitch it up
Canlandır, sonra ben, değiştiririm
Travel, then I bounce, I ball-Sinead, Sir
Seyahat,
Barbie a link up Major Lazer
Barbi, Major Lazer bağlantısı

I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım
I'ma run up on you
Sana koşacağım