İngilizce Türkçe Sözlük







31 Mart 2016 Perşembe

Aurora-Life On Mars Türkçe Çeviri (Çeviri)

Girls-OST-Vol.3

It’s a god-awful small affair
İyi- korkunç küçük korku
To the girl with the mousy hair
Ürkek saçlı kız ile
But her mummy is yelling, “No!”
Ama onun annesi ‘Hayır!’diye sesleniyor
And her daddy has told her to go
Ve onun babası ona gitmesini söyledi
But her friend is nowhere to be seen
Ama onun arkadaşı hiç bir yerde görünmüyor
Now she walks through her sunken dream
Şimdi batık hayaline doğru yürür
To the seat with the clearest view
En yakın manzara ile oturacak yere
And she’s hooked to the silver screen
Ve o gümüş ekranı yakaladı
But the film is a saddening bore
Ama bu filmler üzücü bir delik
For she’s lived it ten times or more
On ve ya daha fazka kez yaşamak için
She could spit in the eyes of fools
Gözlerindeki aptallığı yok edebilirdi
As they ask her to focus on
Ona odaklanmak için soru sorarken

Sailors fighting in the dance hall
Askerler dans salonunda kavga ediyorlar
Oh man!
Oh adamım !
Look at those cavemen go
Mağara adamlarının gittiği yere bak
It’s the freakiest show
Bu en ucube gösteri
Take a look at the Lawman
Lawman’da bir bakış at
Beating up the wrong guy
Yanlış adamı döverken
Oh man! Wonder if he’ll ever know
Oh adamım! merak ediyorum eğer bilseydi
He’s in the best selling show
O en iyi satış gösterisi içerisindeydi
Is there life on Mars?
Mars’ta yaşam var mı ?

It’s on America’s tortured brow
Amerika’nın işkence yamacı üzerinde
That Mickey Mouse has grown up a cow
Mickey Mouse bir inek olarak büyüdü
Now the workers have struck for fame
Şimdi çalışanlar şöhret için grevde
‘Cause Lennon’s on sale again
Çünkü Lennon’kiler tekrar satışta
See the mice in their million hordes
Onların milyonlarca aşınmaların içerisinde fareler görünürken
From Ibiza to the Norfolk Broads
Ibiza’dan Norfolk Broad’larına kadar
Rule Britannia is out of bounds
Britanya kuralı sınır dışı
To my mother, my dog, and clowns
Anneye,köpeğime ve bulutlara
But the film is a saddening bore
Ama bu filmler üzücü bir delik
‘Cause I wrote it ten times or more
Çünkü on ve ya daha fazla kez yazdım
It’s about to be write again
Bu konu hakkında tekrar yazdım
As I ask you to focus on
Sana odaklanmayı sorarken
Dring-dring-dring.
Dürtü-dürtü-dürtü

loading...

Ruth B -Lost Boy Türkçe Çeviri (Çeviri)

bc59e41771d6bf904d80e4b1e80cc0ed.600x600x1

There was a time when I was alone
Yalnız olduğum zaman bir zaman vardı
Nowhere to go and no place to call home
Hiç bir yere gidemezdim ve ev denilen hiç bir yer yoktu
My only friend was the man in the moon
Benim tek arkadaşım aydaki adamdı
And even sometimes he would go away, too
Ve hatta bazen o da uzaklara gidebilirdi

Versiyon 1
Then one night, as I closed my eyes,
Sonra bir gece gözlerimi kapattığımda
I saw a shadow flying high
Yüksekte uçan bir gölge gördüm
He came to me with the sweetest smile
En tatlı gülüşü ile bana geldi
Told me he wanted to talk for awhile
Bir süreliğine konuşmak istediğini bana söyledi
He said, “Peter Pan—that’s what they call me.
O dedi ki ‘ Peter Pan diye çağırırlar
I promise that you’ll never be lonely.”
Söz veriyorum asla yalnız olmayacaksın
And ever since that day…
Ve o güne kadar

[Chorus] Nakarat

I am a lost boy from Neverland

Neverland gelen kayıp bir çocuğum

Usually hanging out with Peter Pan

Genellikle Peter Pan ile takılırım

And when we’re bored we play in the woods

Ve sıkıldığımızda biz ormanda oynarız

Always on the run from Captain Hook

Daima Kaptan Kanca’dan kaçarız

“Run, run, lost boy,” they say to me,

Onlar bana ‘koş ,koş,kayıp çocuk ‘der

“Away from all of reality.”

‘Hepsi gerçeklikten uzaklıkta ‘

He sprinkled me in pixie dust and told me to believe
O bana peri tozu serper ve inanmamı söyler
Believe in him and believe in me
Ona inanmamı ve ona inanmamı
Together we will fly away in a cloud of green
Birlikte yeşilden bir bulutta uzağa uçaçağız
To your beautiful destiny
Senin güzel kaderine
As we soared above the town that never loved me
Beni asla sevmediğin kasabanın üzerine uçarken
I realized I finally had a family
Ben sonunda bir ailem olduğunu fark ettim
Soon enough we reached Neverland
Yakında Neverland’a ulaşacağız
Peacefully my feet hit the sand
Umutlu bir şekilde ayaklarım kuma vuracak
And ever since that day…
Ve o güne kadar

Neverland is home to lost boys like me
Neverland benim gibi kayıp oğlanların evidir
And lost boys like me are free
Ve kayıp erkekler benim gibi özgürdür
[2x] Peter Pan, Tinker Bell, Wendy Darling,
Even Captain Hook—
Hatta Kaptan Kanca
You are my perfect story book
Sen benim mükemmel hikaye kitabımsın
Neverland, I love you so,
Neverland seni çok severim
You are now my home sweet home
Sen şimdi benim güzel evimdesin
Forever a lost boy at last
Sonsuza kadar sonunda bir kayıp oğlanım
And for always I will say…
Ve daima söyleyeceğim

loading...

Rudimental ft. Ed Sheeran – Lay It All On Me (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Rudimental ft. Ed Sheeran – Lay It All On Me (Türkçe Çeviri)

All alone as you look through the door (Tamamen yalnız kapıdan bakarken)
Nothing left to see (Görülecek bir şey kalmamış)
If it hurts and you can’t take no more (Eğer bu acıtırsa ve daha fazla katlanamazsan)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)

No you don’t have to keep it under lock and key (Hayır kilit altında ve anahtarlı tutmak zorunda değilsin)
Cause I will never let you down (Çünkü seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım)
And if you can’t escape all your uncertainties (Ve eğer bütün kararsızlıklardan kaçamıyorsan)
Baby I can show you how (Bebeğim ben sana nasıl yapacağını gösterebilirim)

Let my love in, let my love in (Benim aşkıma izin ver, benim aşkıma izin ver)
Lay your heart on me (Kalbini üzerime koy)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
You can lay it all on me (Hepsini bana yükleyebilirsin)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)

If you’re scared when you’re out on your own (Eğer dışarda tek başınayken korkarsan)
Just remember me (Sadece beni hatırla)
Cause I won’t let you go, let alone (Çünkü gitmene, yalnız gitmene izin vermeyeceğim)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)

No you don’t have to keep it under lock and key (Hayır kilit altında ve anahtarlı tutmak zorunda değilsin)
Cause I will never let you down (Çünkü seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım)
And if you can’t escape all your uncertainties (Ve eğer bütün kararsızlıklardan kaçamıyorsan)
Baby I can show you how (Bebeğim ben sana nasıl yapacağını gösterebilirim)

Let my love in, let my love in (Benim aşkıma izin ver, benim aşkıma izin ver)
Lay your heart on me (Kalbini üzerime koy)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
You can lay it all on me (Hepsini bana yükleyebilirsin)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)

So if you’re hurting babe (Eğer incinirsen bebeğim)
Just let your heart be free (Sadece kalbini özgür bırak)
You got a friend in me (Bende bir arkadaşın  var)
I’ll be your shoulder at anytime you need (Ne zaman ihtiyacın olursa senin omuzun olacağım)
Baby I believe (Bebeğim ben inanıyorum)
So if you’re hurting babe (Eğer incinirsen bebeğim)
Just let you’re heart be free (Sadece kalbini özgür bırak)
You got a friend in me (Bende bir arkadaşın var)
I’ll be your shoulder at anytime you need (Ne zaman ihtiyacın olursa senin omuzun olacağım)
Baby I believe (Bebeğim ben inanıyorum)
You can lay it all on me (Hepsini bana yükleyebilirsin)

Let my love in, let my love in (Benim aşkıma izin ver, benim aşkıma izin ver)
Lay your heart on me (Kalbini üzerime koy)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
If you’re hurting, if you’re hurting (Eğer incinirsen, eğer incinirsen)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all, lay it all (Hepsini yükle, hepsini yükle)
Lay it all (Hepsini yükle)
Lay it all, lay it all (Hepsini yükle, hepsini yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all, lay it all on me (Hepsini yükle, hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)
Lay it all, lay it all on me (Hepsini yükle, hepsini bana yükle)
Lay it all on me (Hepsini bana yükle)

30 Mart 2016 Çarşamba

Rihanna – Kiss It Better (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

antika

Kiss it, kiss it better, baby
Kiss it, kiss it better, baby

Öp, daha iyi öp, bebeğim
Öp, daha iyi öp, bebeğim

Been waiting on that sunshine
Boy, I think I need that back
Can’t do it like that
No one else gonna get it like that
So I argue, you yell, had to take me back
Who cares when it feels like crack?
Boy you know that you always do it right
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Take it on back boy, take it back all night
Just take it on back, take it on back
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye

Güneş ışığında bekliyordum
Oğlum, sanırım tekrar ihtiyacım var
Bu şekilde yapamam
Başka kimse bu şekilde elde etmeyecek
Yani ben tartışıyorum, sen bağırıyorsun, beni geri almalısın
Çatlak gibi hisettirdiğinde kimin umurunda?
Oğlum her zaman doğru yaptığını biliyorsun
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Sadece geri al, geri al
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby
What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby

Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim

Been waiting on that sunshine
Boy, I think I need that back
Can’t do it like that
No one else gonna get it like that
So I argue, you yell, had to take me back
Who cares when it feels like crack?
Boy, you know that you always do it right
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Take it on back boy, take it back all night
Just take it on back, take it on back
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye

Güneş ışığında bekliyordum
Oğlum, sanırım tekrar ihtiyacım var
Bu şekilde yapamam
Başka kimse bu şekilde elde etmeyecek
Yani ben tartışıyorum, sen bağırıyorsun, beni geri almalısın
Çatlak gibi hisettirdiğinde kimin umurunda?
Oğlum her zaman doğru yaptığını biliyorsun
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Sadece geri al, geri al
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby
What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby

Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim

I’ve been waiting up all night
Baby, tell me what’s wrong
Go on and make it right
Make it all night long
I’ve been waiting up all night
Baby, tell me what’s wrong
Go on and make it right
Make it all night long
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Take it on back boy, take it back all night
Just take it on back, take it on back
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye

Bütün gece bekledim
Bebeğim, söyle sorun ne
Devam et ve doğru yap
Tüm gece yap
Bütün gece bekledim
Bebeğim, söyle sorun ne
Devam et ve doğru yap
Tüm gece yap
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Sadece geri al, geri al
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby
What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby
What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better, baby
What are you willing to do?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Kiss it, kiss it better baby

Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Öp, daha iyi öp, bebeğim

oğuzhan şen

Ariana Grande – Dangerous Woman (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

ariana-grande-dangerous-woman-new-song-album-preorder-lil-wayne-stream-640x640

Don’t need permission
Yetkiye ihtiyacım yok
Made my decision to test my limits
Limitleri test etmek için kararı verdim
‘Cause it’s my business
Çünkü bu benim işim
(God as my witness)
Allah şahidimdir
Start what I finished
Başladığım işi bitiririm
Don’t need no hold up
Bekletilmeye ihtiyacım yok
Taking control of this kind of moment
Bu tarz durumlarda kontorlu elime alırım
I’m locked and loaded
Kitli ve doluyum
Completely focused (my mind is open)
Zihnim açık tamamıyla odaklandım

All that you got, skin to skin, oh my God
Aman Allahım sahip olduğun herşey tenin tenime
Don’t ya stop, boy…
Durma çocuğum

Somethin’ ’bout you makes me feel like a dangerous woman
Seninle ilgili bazı hisler beni tehlikeli bir kadınmış gibi hissettiriyor
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you
İlgili birşey seninle ilgili birşey
Makes me wanna do things that I shouldn’t
Yapmamam gereken birşeyleri yapmamı sağlıyo
(Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout…)
İlgili birşey seninle ilgili birşey
Nothing to prove and I’m bulletproof and
Ve kurşun geçirmem kanıtlayacak birşey yok
Know what I’m doing
Biliyorum ne yaptığımı
The way we’re movin’ like introducing
Hareketlerimiz sanki bizi
Us to a new thing
Yeni birşey yapıyormuş gibi
I wanna savor, save it for later
Yeni bir tad istiyorum sonra saklamak
The taste of flavor, cause I’m a taker
Bu tat çünkü ben aliciyim
Cause I’m a giver, it’s only nature
Çünkü ben verenim bu normal ( sexten mi bahsediyor lan bu alıcı verici 😀 )
I live for danger
Tehlike için yaşıyorum

All that you got, skin to skin, oh my God
Aman Allahım sahip olduğun herşey tenin tenime
Don’t ya stop, boy…
Durma çocuğum

Somethin’ ’bout you makes me feel like a dangerous woman
Seninle ilgili bazı hisler beni tehlikeli bir kadınmış gibi hissettiriyor
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you
İlgili birşey seninle ilgili birşey
Makes me wanna do things that I shouldn’t
Yapmamam gereken birşeyleri yapmamı sağlıyo
(Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout…)
İlgili birşey seninle ilgili birşey
All girls wanna be like that
Bad girls underneath, like that
You know how I’m feeling inside
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout
All girls wanna be like that
Bad girls underneath, like that
You know how I’m feeling inside
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout

Somethin’ ’bout you makes me feel like a dangerous woman
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you
Makes me wanna do things that I shouldn’t
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you

All girls wanna be like that
Tüm kızlar böyle olmak ister
Bad girls underneath like that
Bunun altında kötü kızlar
You know how I’m feeling inside
İçimde nasıl hissederim bilirsin
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout
İlgili birşey seninle ilgili birşey
All girls wanna be like that
Tüm kızlar böyle olmak ister
Bad girls underneath like that
Bunun altında kötü kızlar
You know how I’m feeling inside
İçimde nasıl hissederim bilirsin
Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout
İlgili birşey seninle ilgili birşey

Yeah, there’s somethin’ ’bout you boy
yeaa senin ilgili birşey var çocuğum x3
(Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you…)
İlgili birşey seninle ilgili birşey
Yeah, there’s somethin’ ’bout you boy
yeaa senin ilgili birşey var çocuğum x3
(Somethin’ ’bout, somethin’ ’bout, somethin’ ’bout you…)
İlgili birşey seninle ilgili birşey

-Çeviride hatalar olabilir, pek başarılı değilim bu konuda :)

Rihanna - Kiss It Better Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Kiss It Better
Daha iyi öp
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim

Been waiting on that sunshine
Güneş ışığında bekliyordum
Boy, I think I need that back
Oğlum, sanırım tekrar ihtiyacım var
Can't do it like that
Bu şekilde yapamam
No one else gonna get it like that
Başka kimse bu şekilde elde etmeyecek
So I argue, you yell, had to take me back
Yani ben tartışıyorum, sen bağırıyorsun, beni geri almalısın
Who cares when it feels like crack?
Çatlak gibi hisettirdiğinde kimin umurunda?
Boy you know that you always do it right
Oğlum her zaman doğru yaptığını biliyorsun
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Take it on back boy, take it back all night
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Just take it on back, take it on back
Sadece geri al, geri al
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim

Been waiting on that sunshine
Güneş ışığında bekliyordum
Boy, I think I need that back
Oğlum, sanırım tekrar ihtiyacım var
Can't do it like that
Bu şekilde yapamam
No one else gonna get it like that
Başka kimse bu şekilde elde etmeyecek
So I argue, you yell, had to take me back
Yani ben tartışıyorum, sen bağırıyorsun, beni geri almalısın
Who cares when it feels like crack?
Çatlak gibi hisettirdiğinde kimin umurunda?
Boy you know that you always do it right
Oğlum her zaman doğru yaptığını biliyorsun
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Take it on back boy, take it back all night
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Just take it on back, take it on back
Sadece geri al, geri al
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim

I’ve been waiting up all night
Bütün gece bekledim
Baby, tell me what’s wrong
Bebeğim, söyle sorun ne
Go on and make it right
Devam et ve doğru yap
Make it all night long
Tüm gece yap
I’ve been waiting up all night
Bütün gece bekledim
Baby, tell me what’s wrong
Bebeğim, söyle sorun ne
Go on and make it right
Devam et ve doğru yap
Make it all night long
Tüm gece yap
Man, fuck your pride, just take it on back, boy
Gururunu boşver, sadece geri al, oğlum
Take it on back boy, take it back all night
Geri al oğlum, bütün geceyi geri al
Just take it on back, take it on back
Sadece geri al, geri al
Mmm, do what you gotta do, keep me up all night
Mmm, yapman gerekeni yap, bütün gece uyanık tut beni
Hurting bad man, and it hurts inside when I look you in your eye
Çok kötü acıtıyor, ve gözlerine baktığımda içimi acıtıyor

What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim
What are you willing to do?
Ne yapmak istiyorsun?
Oh, tell me what you’re willing to do?
Oh, söyle bana ne yapmak istiyorsun?
Kiss it, kiss it better, baby
Öp, daha iyi öp, bebeğim

Alıntı: http://lyricstranslate.com/
Adres: http://lyricstranslate.com/tr/kiss-it-better-daha-iyi-%C3%B6p.html

Macklemore & Ryan Lewis ft Ryan Bedard – Spoons ( Türkçe Çevirisi ) (Çeviri)

[Macklemore:]

And she’s

like, “Can you undo my bra strap?”.

I try to
play it cool, in my head I’m like, “Aw yeah!”.

Then she’s like
“I’m tired” and I’m like “Aw, man!”.

I was ’bout
to crush the coochie like a tall can. (Yeah!)

’cause my girl’s thick (…thick…), she got a booty mane.

And a big
old belly looking like Gucci Mane.

I keep my
jewelry on, she love my dookie chain.

’cause guess
what, (…what…) that’s my boo boo thang.
(Who?)

My boo
boo thang! x2
(…who…)

She get too
comfortable, bathroom door open when she boo boo-ing.

I whisper
in her ear “Are you awake?”.

Kissed her
on her neck, said “Good night. You my babe.”

[Macklemore:]

Ve o,

tıpkı,”Kayışımı çözebilir misin?

Çabalıyorum

oyunu soğukkanlı oynamak için, aynı kafamdaki gibi ben ‘Ooo evet!’.

Ve o aynı

‘Ben yorgunum’ ve ben tıpkı ‘Ooo, sen!’.

Ben

yüksek bir teneke gibi olan kulübeyi delmek üzereydim (Evet!)

Bu yüzden benim kız arkadaşım kalın(…kalın…), o sahte yelesini satın aldı.

Ve kocaman

içi büyük Tıpkı Gucci Mane’ye benzeyen

Ziynetimi üzerinde saklıyorum,

o benim zincir halkamı seviyor.

‘ve işte

bu (…bu…) olağanüstü olağanüstü bir obje.

(Kim?)

Benim harika

harika nesnem! x2 (…kim…)

O

çok rahat, banyo kapısını açıyor ne vakit ki harika.

Kulağına

fısıldıyorum ‘Uyanık mısın?’

Boynundan

öpüyorum,  diyorum ki ‘İyi geceler. Bebeğim.’

[Ryan Bedard:]

Every time I go to sleep

I wish that you were next to me

Two people that were meant to be

Under the sheets

I’m spooning you, you’re spooning

Every time I go to sleep

I wish that you were next to me

Two people that were meant to be

Under the sheets

I’m spooning you, you’re spooning me

[Ryan Bedard:]

Her uyumaya gittiğim zaman

Yanıbaşımda olmanı diliyorum

İki insanın olduğunu düşündüm

Yorganın altında

Ben seni kaşıklıyorum, sen kaşıklıyorsun

Her uyumaya gittiğim zaman

Yanıbaşımda olmanı diliyorum

İki insanın olduğunu düşündüm

Yorganın altında

Ben seni kaşıklıyorum, sen kaşıklıyorsun

[Macklemore:]

Me and you, let’s get lost in these bed sheets

At the very least press my D against your left cheek

She said Fifty Shades of Grey was the best read

I’m more of a Giving Tree type of guy, Shel Silverstein (He’s awesome)

She keeps talking, might as well be in a seminar

I’m stuck, completely numb in my left arm

Her knees are bony, I need my homies

And that sounds weird, but I need my homies. (YUP)

You watched ahead on the fourth season of Game of Thrones? (Aw hell nah!)

I hold that against you (hmm mm!)

I want to forgive you, but inside I’m resentful

With your lame claims that we had different schedules! (we didn’t!)

I’ve seen your Netflix queues, you’re busted!

Can I even trust you, do you even know what love is?!

She put her hand on my D and started to rub it

All a sudden I succumb, say “Fuck it” and then busted (sleep tight)

[Macklemore:]

Ben ve sen, hadi bu çarşafların altında kaybolalım

En az sıkışıklıkta benim yanağım senin sol yanağında

O Grinin Elli Tonu en iyi kitaptı diyor

Ben üç çeşit erkeğe daha vermek istiyorum, Shel Silverstein (O müthiş)

O konuşmayı sürdürüyor, bir seminerde sanki

Ben sıkışmış, sol kolum tamamiyle uyuşmuş

Dizleri kemikli, yaşıtlarımı istiyorum

Kulağa garip gelebilir, ama ben yaşıtlarımı istiyorum. (YUP)

Önümde Taht Oyunları’nın dördüncü sezonunu seyrettin? (A, allah kahretsin)

Seni karşımda tuttum (hmm mm!)

Seni affetmek istiyorum, ama içerde çok dargınım

Senin  aksi oyunlarınla ders programlarımız farklıymış! (ama değil!)

Senin Netflix sıralarını da gördüm, mahvolmuştun!

Sana güvenebilir miyim, aşkın ne olduğunu bile biliyor musun?!

Elini yanağıma koydu ve sıkmaya başladı

Birden eğildim, ‘Ha siktir’ dedim ve sonra bıraktım (uyudum sıkıca)

[Ryan Bedard:]

Every time I go to sleep

I wish that you were next to me

Two people that were meant to be

Under the sheets

I’m spooning you, you’re spooning

Every time I go to sleep

I wish that you were next to me

Two people that were meant to be

Under the sheets

I’m spooning you, you’re spooning me

[Macklemore:]

Don’t trip girl, you know I got you

Let’s take it all off, no costumes

See I’m a man, but every now and then in bed I know when to say: “Alright, it’s my turn to be the small spoon.”

But tonight, I put my hands around your waist

Feel those little prickly hairs that you missed shaving your legs and say, “Good night my love, it’s been one hell of a day.”

And you reply, “I’m sleeping.”

Every time I go to sleep

I wish that you were next to me

Two people that were meant to be

Under the sheets

I’m spooning you, you’re spooning me

Spoon me

[Ryan Bedard:]

Her uyumaya gittiğim zaman

Yanıbaşımda olmanı diliyorum

İki insanın olduğunu düşündüm

Yorganın altında

Ben seni kaşıklıyorum, sen kaşıklıyorsun

Her uyumaya gittiğim zaman

Yanıbaşımda olmanı diliyorum

İki insanın olduğunu düşündüm

Yorganın altında

Ben seni kaşıklıyorum, sen kaşıklıyorsun

[Macklemore:]

Kızım trip yapma, biliyorsun ki seni kazandım

Herşeyi çıkar, kıyafet yok

Ben bir erkeğim görüyorsun, ama her şimdi ve bundan sonra yatakta ne söyleyeceğimi biliyorum: “Tamam, şimdi küçük bir kaşığa dönüyorum”

Ama bu gece, ellerimi beline koyuyorum

Senin güzel dikenli saçlarını bacaklarını tıraş ettiğini unuttuğunu hissediyorum ve diyorum ki, “İyi geceler aşkım, bu bir kıyamet günüymüş.”

Ve sen cevap veriyorsun ”Uyuyorum.”

Her uyumaya gittiğim zaman

Yanıbaşımda olmanı diliyorum

İki insanın olduğunu düşündüm

Yorganın altında

Ben seni kaşıklıyorum, sen kaşıklıyorsun

Beni kaşıkla

loading...