İngilizce Türkçe Sözlük







3 Aralık 2021 Cuma

BENEE &Dreamer Boy-Are You Letting Go? (Türkçe Çeviri)

I didn’t say you were the reason why

Sana nedenini söylemedim
I didn’t plan to run so many miles

Bir çok kez yolu koşmak için plan yapmadım
You kept me safe, you were my peace of mind

Beni korumaya devam ettin, huzurum sendin
I wet the pain and wash it down in the drain

Ben acıyı ıslattım ve kanala boşalttım
I’m falling again, I think I need a friend

Ben tekrar düşüyorum, bir arkadaşı düşünüyorum
I’m feeling strange in a foreign land

Ben yabancı bir yerde yabancı hissediyorum
Let’s meet in France a week after you land

Buradan sonra hadi bir hafta Fransa’da buluşalım
Cycle again like a whirlwind

Bir kasırga gibi tekrar dönelim

[Dreamer Boy]
Don’t walk away, you know I’m needing you to stay

Uzaklara gitme, sana ihtiyacım var biliyorsun
See me reaching out, I haven’t turned the other way

Ulaşmam için beni gör, ben başka yol bilmem
Keep me warm again, I’m better within than without

Beni tekrar ısıt, içim dışımdan daha iyi
But I gotta know, are you letting go?

Ama ben bilmeliyim, gidiyor musun?
Don’t walk away, you know I’m needing you to stay

Uzaklara gitme, sana ihtiyacım var biliyorsun
See me reaching out, I haven’t turned the other way

Ulaşmam için beni gör, ben başka yol bilmem
See me reaching out, I haven’t turned the other way

Ulaşmam için beni gör, ben başka yol bilmem
Keep me warm again, I’m bettеr within than without

Beni tekrar ısıt, içim dışımdan daha iyi
But I gotta know, are you letting go?

Ama ben bilmeliyim, gidiyor musun?

[Dreamer Boy & BENEE]
Are you lеtting go?

Gidiyor musun?
Are you even close?

Hatta yakın mısın?
Are you letting go?

Gidiyor musun?
Are you even, even?

Hatta yakın mısın?

[BENEE]
Better share, I better share my mind now

Paylaşmam daha iyi, kafamdaki paylaşmam şimdi daha iyi
I don’t want you thinking I’m a cop-out

Bahane ettiğimi düşünmek istemem
Happens every time, I guess I tried though

Her zaman olabilir, sanırım yine de denedim
Tried to stay in line but slipped and fell over

Çizgide kalmayı denedim ama kaydım ve düştüm
I wonder how long it’ll take to burn out

Ne kadar süre yanacağını merak ediyorum
Get sick of me and go and find a nice girl

Beni hasta ediyor ve gidiyor, hoş bir kız buluyor
I’m wasting all your time, so indecisive

Zamanını harcıyorum, çok kararsızım
But I will stay if that is what you want, babe

Ama ne istersen bebeğim kalacağım

Adblock test (Why?)

2 Aralık 2021 Perşembe

Years & Years & Galantis – Sweet Talker (Türkçe Çeviri)

You wrote a romance, slow danced
Your way into my hands before I knew
You found my deepest weakness
Couldn’t keep a secret that it was you

Bir romantizm yazdın, yavaş dans ettin
Ellerime giden yolu ben daha bilmeden önce
En derin zayıflığımı buldun
Sen olduğunu sır olarak tutamadım

And I’m trying, trying, trying not to give in
But you always know what to say
Oh why, oh why, oh why, do I listen
To promises you’re gonna break?

Ve deniyorum, deniyorum, pes etmemeye çalışıyorum
Ama her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun
Oh neden, oh neden, oh neden,
Bozacağın sözleri dinliyorum?

You’re such a sweet talker
You made me believe
Every lie was a beautiful sound
You’re such a sweet talker
Man of my dreams
Tell me where are you, where are you now?
Sweet talker

Çok tatlı dillisin
Beni inandırdın
Her yalan çok güzel bir sesti
Çok tatlı dillisin
Rüyalarımdaki adam
Neredesin söyle bana, şimdi neredesin?
Tatlı dilli

Sweet talker
Tatlı dilli

I wanna chase it, taste it
Nothing can replace this craving I’ve got
Just another moment, hoping
I could be the only one that you want

Onu kovalamak, tatmak istiyorum
İçimdeki bu özlemin yerini hiçbir şey tutamaz
Sadece başka bir an, umduğum
İstediğin tek kişi olabilmeyi

And I’m trying, trying, trying not to give in
But you always know what to say
Oh why, oh why, oh why, do I listen
To promises you’re gonna break?

Ve deniyorum, deniyorum, pes etmemeye çalışıyorum
Ama her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun
Oh neden, oh neden, oh neden,
Bozacağın sözleri dinliyorum?

You’re such a sweet talker
You made me believe
Every lie was a beautiful sound
You’re such a sweet talker
Man of my dreams
Tell me where are you, where are you now?
Sweet talker

Çok tatlı dillisin
Beni inandırdın
Her yalan çok güzel bir sesti
Çok tatlı dillisin
Rüyalarımdaki adam
Neredesin söyle bana, şimdi neredesin?
Tatlı dilli

Sweet talker
Tatlı dilli

Would you lie, would you lie, would you lie, lie to me
Would you lie, would you lie, would you lie, sweet talker
Would you lie, would you lie, would you lie, lie to me
Would you lie, would you lie, would you lie, sweet talker

Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, bana yalan söyler misin?
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, tatlı dilli
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, bana yalan söyler misin?
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, tatlı dilli

(Keep talking to me honey)
Would you lie, would you lie, would you lie, lie to me
(Talk to me now)
Would you lie, would you lie, would you lie, sweet talker
(Keep talking to me honey)
Would you lie, would you lie, would you lie, lie to me
(Talk to me now)
Would you lie, would you lie, would you lie, sweet talker

(Benimle konuşmaya devam et tatlım)
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, bana yalan söyler misin?
(Şimdi konuş benimle)
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, tatlı dilli(Benimle konuşmaya devam et tatlım)
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, bana yalan söyler misin?
(Şimdi konuş benimle)
Yalan söyler misin, yalan söyler misin, yalan söyler misin, tatlı dilli

You’re such a sweet talker
Man of my dreams
Tell me where are you, where are you now

Çok tatlı dillisin
Rüyalarımdaki adam
Neredesin söyle bana, şimdi neredesin?

Adblock test (Why?)

Alan Walker & Benjamin Ingrosso – Man On The Moon (Türkçe Çeviri)

What happens in dreams when we fly?
Never been a science tonight
Staring through a window in time
For someone to show me what I’m like

Uçtuğumuzda rüyalarda ne olur?
Bu gece bilim olmadı
Bir zaman penceresindenn bakıyorum
Birinin bana nasıl biri olduğumu göstermesi için

He said, “Hello”, it’s like a mirror in the sky
And I can see this from up high
Oh boy, we looking good tonight
And I just don’t understand

“Merhaba” dedi, gökyüzündeki bir ayna gibi
Ve bunu yukarıdan görebiliyorum
Ah oğlum, bu gece iyi görünüyoruz
Ve anlamıyorum

I met the man on the moon
On the moon, I heard him saying
I met the man on the moon
On the moon, we’ll be okay, yeah

Aydaki adamla tanıştım
Ayda, dediğini duydum
Aydaki adamla tanıştım
Ay’da iyi olacağız, evet

I met the man (On the moon, on the moon)
I heard him saying
I met the man (On the moon, on the moon)
We’ll be okay, yeah

Adamla tanıştım (Ayda, ayda)
Dediğini duydum
Adamla tanıştım (Ayda, ayda)
İyi olacağız, evet

He said, “Hello”, it’s like a mirror in the sky
And I can see this from up high
Oh boy, we looking good tonight
And I just don’t understand

“Merhaba” dedi, gökyüzündeki bir ayna gibi
Ve bunu yukarıdan görebiliyorum
Ah oğlum, bu gece iyi görünüyoruz
Ve anlamıyorum

I met the man on the moon
On the moon, I heard him saying
I met the man on the moon
On the moon, we’ll be okay, yeah

Aydaki adamla tanıştım
Ayda, dediğini duydum
Aydaki adamla tanıştım
Ay’da iyi olacağız, evet

I met the man (On the moon, on the moon)
I heard him saying
I met the man (On the moon, on the moon)
We’ll be okay, yeah

Adamla tanıştım (Ayda, ayda)
Dediğini duydum
Adamla tanıştım (Ayda, ayda)
İyi olacağız, evet

I met the man on the moon, he wore his set to the side
I met the man on the moon, he asked if I had a life

Aydaki adamla tanıştım, setini yan tarafa taktı
Aydaki adamla tanıştım, bir hayatım olup olmadığını sordu

He told us to hold it together, we’re falling apart
He told us to light up the world when we dream in the dark

Bize onu bir arada tutmamızı söyledi, ayrılıyoruz
Karanlıkta rüya gördüğümüzde dünyayı aydınlatmamızı söyledi.

I met the man on the moon
On the moon, I heard him saying
I met the man on the moon
On the moon, we’ll be okay, yeah

Aydaki adamla tanıştım
Ayda, dediğini duydum
Aydaki adamla tanıştım
Ay’da iyi olacağız, evet

Lost
All my tears have turned to dust
Maybe somebody is calling us
Man on the moon, yeah
Just the man on the moon

Kayıp
Tüm gözyaşlarım toza dönüştü
Belki biri bizi arıyor
Aydaki adam, evet
Sadece aydaki adam

Adblock test (Why?)

Niall Horan, Anne-Marie – Everywhere (Türkçe Çeviri)

Can you hear me calling out your name?
You know that I’m falling and I don’t know what to say
I’ll speak a little louder, I’ll even shout
You know that I’m proud and I can’t get the words out

Adını haykırdığımı duyabiliyor musun?
Düştüğümü biliyorsun ve ne diyeceğimi bilmiyorum
Biraz daha yüksek sesle konuşacağım, hatta bağıracağım
Gururlu olduğumu biliyorsun ve kelimeleri çıkaramıyorum

Oh, I
I want to be with you everywhere
Oh, I
I want to be with you everywhere

Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum
Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum

Something’s happening, happening to me
My friends say I’m acting peculiarly
Come along, baby, we’d better make a start
You’d better make it soon before you break my heart

Bir şeyler oluyor, bana bir şeyler oluyor
Arkadaşlarım tuhaf davrandığımı söylüyor
Hadi bebeğim, başlasak iyi olur
Kalbimi kırmadan bir an önce yapsan iyi olur

Oh, I
I want to be with you everywhere
Oh, I
I want to be with you everywhere

Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum
Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum

Can you hear me calling out your name?
You know that I’m falling and I don’t know what to say
Come along, baby, we’d better make a start
You’d better make it soon before you break my heart

Adını haykırdığımı duyabiliyor musun?
Düştüğümü biliyorsun ve ne diyeceğimi bilmiyorum
Hadi bebeğim, başlasak iyi olur
Kalbimi kırmadan bir an önce yapsan iyi olur

Oh, I
I want to be with you everywhere
Oh, I
I want to be with you everywhere

Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum
Ah, ben
Her yerde seninle olmak istiyorum

Adblock test (Why?)

GAYLE – abcdefu

Fuck you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, they can all fuck off

Seni sikeyim, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

I swear I meant to mean the best when it ended
Even tried to bite my tongue when you started shit
Now you’re texting all my friends asking questions
They never even liked you in the first place

Yemin ederim bittiğinde en iyisini kastetmiştim
Boktan davrandığında dilimi ısırmaya bile çalıştın
Şimdi tüm arkadaşlarıma mesaj atıyorsun ve sorular soruyorsun
Arkadaşlarım daha ilk başta seni hiç sevmediler bile

Dated a girl that I hate for the attention
She only made it two days, what a connection
It’s like you’d do anything for my affection
You’re going all about it in the worst ways

Sırf ilgi için nefret ettiğim bir kızla çıktın
Yalnızca iki gün sana katlanabildi, ne bağ ama
Benim şefkatim için her şeyi yaparmışsın gibi
Sırf bunun için en kötü yollarda bile her şeyi deniyorsun

I was into you but I’m over it now
And I was trying to be nice
But nothing’s getting through so let me spell it out

Sana aşıktım ama artık bitti
Ve iyi olmaya çalışıyordum
Ama hiçbir şey işe yaramıyor, bu yüzden hecelememe izin ver

A B C D E
F you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

A B C D E
Sikeyim seni, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Na na na na, na na na na
A B C D E F you

A B C D E, sikeyim seni

You said you just needed space and so I gave it
When I had nothing to say you couldn’t take it
Told everyone I’m a bitch so I became it
Always had to put yourself above me

Sadece alana ihtiyacın olduğunu söyledin ve ben de verdim
Söyleyecek hiçbir şeyim olmadığında, bunu kaldıramadın
Herkese bir kaltak olduğumu söyledim, ben de öyle birine dönüştüm
Her zaman kendini benim üstüme koydun

I was into you but I’m over it now
And I was trying to be nice
But nothing’s getting through so let me spell it out

Sana aşıktım ama artık bitti
Ve iyi olmaya çalışıyordum
Ama hiçbir şey işe yaramıyor, bu yüzden hecelememe izin ver

A B C D E
F you, and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

A B C D E
Sikeyim seni, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Na na na na, na na na na
A B C D E F off
Na na na na, na na na na
A B C D E

A B C D E, siktir git
A B C D E

F you and your mom, and your sister, and your job
And your broke ass car, and that shit you call art
Fuck you and your friends that I’ll never see again
Everybody but your dog, you can all fuck off

Seni sikeyim, ve anneni, ve kız kardeşini, ve işini
Ve bozuk arabanı ve sanat dediğin saçlamığı
Seni ve bir daha hiç görmeyeceğim arkadaşlarını sikeyim
Köpeğin dışında herkesi, hepsi siktirip gidebilirler

Adblock test (Why?)

ACRAZE – Do It To It (Türkçe Çeviri)

Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it

Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my fellas, tip yo hats wit it

Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm dostlarım, şapkanızı buna çıkarın

All my ladies, pop yo backs wit it
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it

Bununla hızlanın
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my ladies, pop yo backs wit it
Bounce wit it, drop wit it
Lean wit it, rock wit it, snap wit it
All my fellas, tip yo hats wit it

Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Bununla zıpla, bununla yere in
Bununla eğil, bununla sallan, bununla hızlan
Tüm dostlarım, şapkanızı buna çıkarın

All my ladies, pop yo backs wit it
All my ladies, pop yo backs wit it

Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın
Tüm hanımlarım, belinizi bununla kıvırın

Adblock test (Why?)

30 Kasım 2021 Salı

Mark Tuan – Last Breath (Türkçe çeviri)

Mark Tuan – Last Breath (Türkçe çeviri)

Back off a minute
I need to be alone just to breath
I try to hold it
Somehow it doesn't do anything, it's hopeless
You come around I close my lips for you
You leave and I can finally let loose
I never really knew that we would end up this way (end up this way)

Bir dakika geri çekil
Sadece nefes almak için yalnız kalmaya ihtiyacım var
Tutmaya çalışıyorum
Nasıl oluyorsa hiçbir şey yapmıyor, umutsuz
Sen geliyorsun senin için dudaklarımı kapatıyorum
Gidiyorsun ve sonunda serbest bırakabiliyorum
Sonumuzun böyle olacağını hiç bilemedim

Usually, don't know how to handle these things
But I'm trying my best, can't you tell?

Genellikle, böyle şeylerin üstesinden nasıl gelinir bilemem
Ama elimden gelenin en iyisini denemediğimi söyleyebilir misin?

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

Can't hold it back I'm suffocating
You're controlling me and I can't escape, oh no
I wish I would've known about your evil plans
Keep falling for these childish games
They're getting old to me, I don't wanna play, oh no
I never needed you to hold my hand (hold my hand)

Tutamıyorum boğuluyorum
Beni kontrol ediyorsun ve kaçamıyorum
Keşke kötü planlarını biliyor olsaydım
Bu çocukça oyunlara kanmaya devam ediyorum
Benim için eskiyorlar, oynamak istemiyorum
Hiçbir zaman elimi tutmana ihtiyacım olmadı

Usually, don't know how to handle these things
But I'm trying my best, can't you tell?

Genellikle, böyle şeylerin üstesinden nasıl gelinir bilemem
Ama elimden gelenin en iyisini denemediğimi söyleyebilir misin?

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

One last breath in me
I know you wanna take it away
You got your hands around my throat
So I only breathe when I'm alone
There's none left in me
You don't really care either way
It's hard to inhale when you're too close
So I only breathe when I'm alone

İçimdeki son bir nefes
Biliyorum almak istiyorsun
Ellerini boğazıma doladın
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum
Bende hiç kalmadı
Her iki şekilde de gerçekten umursamıyorsun
Sen çok yakınımdayken nefes almak zor
Bu yüzden sadece yalnızken nefes alıyorum

Adblock test (Why?)