İngilizce Türkçe Sözlük







30 Temmuz 2016 Cumartesi

The Chainsmokers - Closer Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Halsey

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!Hey, I was doing just fine before I met you

Hey, seninle tanışmadan önce gayet iyi gidiyordum

I drink too much and that's an issue but I'm okay

Çok fazla içiyordum ve bu bir sorun ama ben iyiyim

Hey, you tell your friends it was nice to meet them

Hey, sen arkadaşlarına onlarla karşılaştığın için mutlu olduğunu söylüyorsun

But I hope I never see them again

Fakat ben onları bir daha görmemeyi umuyorum

I know it breaks your heart

Biliyorum bu kalbini kırıyor

Moved to the city in a broke down car

Bozuk bir arabayla şehre taşındın

And four years, no call

Ve dört yıl, hiç aramadın

Now you're looking pretty in a hotel bar

Şimdi, bir otel barında güzel görünüyorsun

And I can't stop

Ve kendimi durduramıyorum

No, I can't stop

Hayır, durduramıyorum

So baby pull me closer in the backseat of your Rover

Öyleyse bebeğim beni Rover'ının arka koltuğunda daha yakına çek

That I know you can't afford

Satın alamayacağını bildiğim (Rover'ın)

Bite that tattoo on your shoulder

Omzundaki dövmeyi ısırıyorum

Pull the sheets right off the corner

Hemen köşedeki çarşafları çek

Of the mattress that you stole from your roommate back in Boulder

Oda arkadaşın tırmanışdayken ondan çaldığın yataktan

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

You look as the good as the day I met you

Sen, tanıştığımız gündeki gibi iyi görünüyorsun

I forget just why I left you, I was insane

Seni neden bırakıp gittiğimi unuttum, çıldırmış olmalıyım

Stay and play that Blink-182 song that we beat to death in Tuscon, okay

Kal ve Tuscon'ın içinde defalarca tekrarladığımız o blink-182 şarkısını çal, tamam mı?

I know it breaks your heart

Biliyorum bu kalbini kırıyor

Moved to the city in a broke down car

Bozuk bir arabayla şehre taşındın

And four years, no call

Ve dört yıl, hiç aramadın

Now you're looking pretty in a hotel bar

Şimdi, bir otel barında güzel görünüyorsun

And I can't stop

Ve kendimi durduramıyorum

No, I can't stop

Hayır, durduramıyorum

So baby pull me closer in the backseat of your Rover

Öyleyse bebeğim beni Rover'ının arka koltuğunda daha yakına çek

That I know you can't afford

Satın alamayacağını bildiğim (Rover'ın)

Bite that tattoo on your shoulder

Omzundaki dövmeyi ısırıyorum

Pull the sheets right off the corner

Hemen köşedeki çarşafları çek

Of the mattress that you stole from your roommate back in Boulder

Oda arkadaşın tırmanışdayken ondan çaldığın yataktan

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

So baby pull me closer in the backseat of your Rover

Öyleyse bebeğim beni Rover'ının arka koltuğunda daha yakına çek

That I know you can't afford

Satın alamayacağını bildiğim (Rover'ın)

Bite that tattoo on your shoulder

Omzundaki dövmeyi ısırıyorum

Pull the sheets right off the corner

Hemen köşedeki çarşafları çek

Of the mattress that you stole from your roommate back in Boulder

Oda arkadaşın tırmanışdayken ondan çaldığın yataktan

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older (we ain't ever getting older)

Asla yaşlanmayacağız (Asla yaşlanmayacağız)

We ain't ever getting older (we ain't ever getting older)

Asla yaşlanmayacağız (Asla yaşlanmayacağız)

We ain't ever getting older (we ain't ever getting older)

Asla yaşlanmayacağız (Asla yaşlanmayacağız)

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

We ain't ever getting older

Asla yaşlanmayacağız

No we ain't ever getting older

Hayır, asla yaşlanmayacağız

29 Temmuz 2016 Cuma

Fergie - M.I.L.F. $ Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Fergie'nin yeni şarkısı M.I.L.F Money şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

You got that
Sende şu
(You got that)
(Sende şu)
You got that MILK money!
Sende şu süt parası var!
I got that
Bende şu
I got that
Bende şu
I got that MILF money!
Bende şu MILF parası var!
You got that
Sende şu
You got that
Sende şu
You got that MILK money!
Sende şu süt parası var!
I got that
Bende şu
I got that
Bende şu

I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money...
Bende şu MILF parası var...

Heard you in the mood for a little milfshake
Minik bir milfshake için moda girdiğini duydum
Welcome to the dairy dutchess love factory
Dutchess mandırası aşk fabrikasına hoş geldin.
Düşesin sütçü aşk fabrikasına hoşgeldin
I could whip it up, fix you up straight away
Onu kırbaçlayabilirdim, seni hemen düzeltebilirdim.
Come on in the front door, leavin at the back door
Ön kapıya gel, arka kapıdan ayrıl
Whip it, flip it, hey!
Kırbaçla, çevir, hey!

Been working extra service to give it to ya
Onu sana verebilmek için extra çalışıyordum
Didn't mean to make you nervous you motherfucker
Seni sinirlendirmek istemedim pislik herif

You got that
Sende şu
(You got that)
(Sende şu)
You got that MILK money!
Sende şu süt parası var!
I got that
Bende şu
I got that
Bende şu
I got that MILF money...
Bende şu MILF parası var!
I got that MILF money...
Bende şu MILF parası var...
I got that MILF money...
Bende şu MILF parası var...


Me and the girls, up in the club
Ben ve kızlar, kulüpteyiz
Hating ass hoes but I don't give a fuck
Nefret edilen fah***leriz, umrumda değil
Running amok, owning the spot
Cinnet geçiriyoruz,
Buying the bar like I bought all these rocks
Bütün bu kayaları satın almış gibi içki alıyoruz
I been working all week, now where the hell is my drink?
Bütün hafta çalışıyordum, şimdi içkimdeki cehennem nerede?
Hair and nails is on fleek
Saçlarım ve tırnaklarım harika
All my girls on fleek
Kızlarımın hepsi harika

I-N-D-E-P-E-N-D-E-N-T
Ö-Z-G-Ü-R
Do you know what that means?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Can't see me, B-R-O-K-E
Beni göremezsin, A-P-T-A-L
I'm P-A-I-D
Param Ö-D-E-N-D-İ
You heard about me, I'm saying
Benim hakkımda şeyler duydun, diyorum ki

You got that
Sende şu
You got that
Sende şu
You got that MILK money!
Sende şu süt parası var!
I got that
Bende şu
I got that
Bende şu
I got that MILF money!
Bende şu MILF parası var!
You got that
Sende şu
You got that
Sende şu
You got that MILK money!
Sende şu süt parası var!
I got that
Bende şu
I got that
Bende şu
I got that MILF money!
Bende şu MILF parası var!

I've been wearin' this up
Bunu giyiyordum
I've been tippin' this cup
Bu bardağı deviriyordum
I've been waiting my turn
Sıramı bekliyordum
I've been working so hard
Çok fazla çalışıyordum
Got my spirit turnt up and I can't stop now
Ruhum ortaya çıktı, artık duramam
I've been running so long
Çok uzun süredir koşuyordum
I been vibing so strong
Çok güçlü hissediyordum
I want it, I need it, I got it for real
İstiyorum, ihtiyacım var, ona gerçekten sahibim
I love it, I want it
Seviyorum, istiyorum
I feel it, it's real
Hissediyorum, o gerçek
And mama I did it, it's time to hear me
Ve anne başardım, şimdi beni duyma zaman
Man I did it, don't forget it, motherfucker I'm ill
Adamım başardım, unutma, hastayım pislik herif

Now lemme see you milfshake
Şimdi göreyim seni MİLFshake
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
Lemme see you milfshake
Bırak göreyim seni MİLFshake
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var
I got that MILF money
Bende şu MILF parası var

(I got that MILF money...)
(Bende şu MILF parası var...)

Been working extra service to give it to ya
Onu sana verebilmek için extra çalışıyordum
Didn't mean to make you nervous
Seni sinirlendirmek istemedim
To give it to ya
Sana onu vermek için

(You motherf*cker...)
(Seni pislik herif)

// MILF: Mother I’d Like To Fuck : Genç birisinin cinsel anlamda çekici bulduğu ve beraber olmayı arzuladığı olgun kadın.

28 Temmuz 2016 Perşembe

Cheap Thrills Türkçe çevirisi

Come on, come on, turn the radio on
Haydi,haydi,radyoyu aç
It’s Friday night and I won’t be long
Bugün cuma gecesi ve çok kalmayacağım
Gotta do my hair, I put my make up on
Saçlarımı yapmalıyım, makyajımı yaptım
It’s Friday night and I won’t be long
Bugün cuma gecesi ve çok kalmayacağım

‘Til I hit the dance floor
Ben dans pistine çıkana kadar
Hit the dance floor
Dans pistine çıkana kadar
I got all I need
Tüm ihtiyacım olanı aldım
No I ain’t got cash
Hayır,nakit param yok
I ain’t got cash
Nakit param yok
But I got you baby
Ama sahibim bebeğim

Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
Bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
But I don’t need no money
Ama paraya ihtiyacım yok
As long as I can feel the beat
Ritmi hissettiğim sürece
I don’t need no money
Paraya ihtiyacım yok
As long as I keep dancing
Dans ettiğim sürece

Come on, come on, turn the radio on
Haydi,haydi,radyoyu aç
It’s Saturday and I won’t be long
Bugün cumartesi ve çok kalmayacağım
Gotta paint my nails, put my high heels on
Tırnaklarımı boyamalı ve topuklularımı giymeliyim
It’s Saturday and I won’t be long
Bugün cumartesi ve çok kalmayacağım

‘Til I hit the dance floor
Ben dans pistine çıkana kadar
Hit the dance floor
Dans pistine çıkana kadar
I got all I need
Tüm ihtiyacım olanı aldım
No I ain’t got cash
Hayır,nakit param yok
I ain’t got cash
Nakit param yok
But I got you baby
Ama sahibim bebeğim

Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
Bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
But I don’t need no money
Ama paraya ihtiyacım yok
As long as I can feel the beat
Ritmi hissettiğim sürece
I don’t need no money
Paraya ihtiyacım yok
As long as I keep dancing
Dans ettiğim sürece

(I love cheap thrills!)
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
I don’t need no money
Paraya ihtiyacım yok
As long as I can feel the beat
Ritmi hissettiğim sürece
I don’t need no money
Paraya ihtiyacım yok
As long as I keep dancing
Dans ettiğim sürece
Oh, oh

Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
Baby I don’t need dollar bills to have fun tonight
Bebeğim bu gece eğlenmek için paraya ihtiyacım yok
(I love cheap thrills!)
Ucuz heyecanları seviyorum!
But I don’t need no money
Ama paraya ihtiyacım yok
As long as I can feel the beat
Ritmi hissettiğim sürece
I don’t need no money
Paraya ihtiyacım yok
As long as I keep dancing
Dans ettiğim sürece

22 Temmuz 2016 Cuma

Fire Meet Gasoline Türkçe çevirisi

It’s dangerous to fall in love
Aşık olmak için çok tehlikeli

But I want to burn with you tonight
Ama seninle yanmak istiyorum bu gece

Hurt me
İncit beni

There’s two of us
İkimiz varız

We’re certain with desire
Arzuyda sabitiz

The pleasure’s pain and fire,burning
Zevk yanan acı ve ateş

So come on
Yani,haydi

I’ll take you on, take you on
Seni alacağım,alacağım
I ache for love, ache for us
Aşk için sızlıyorum,bizim için sızlıyorum
Why don’t you come
Neden gelmiyorsun?
Don’t you come a little closer
Daha yakına gelmiyorsun?
So come on now
Haydi gel
Strike the match, strike the match now
Eşlileri vur,eşlileri vur şimdi
We’re a perfect match, perfect somehow
Mükemmel eşleriz,bir şekilde mükemmel
We were meant for one another
Bir diğeri için ifade edildik
Come a little closer
Biraz yaklaş

Flame you came from me
Bana gelirken alev al
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
I can barely breathe
Zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I got all I need
İhtiyacım olanın tümünü aldım
When you came after me
Benimle geldiğinde
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
And I can barely breathe,
Ve zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Burn with me tonight
Bu gece benimle yan

And we will fly
Ve uçacağız
Like smoke darknin’ the sky
Aynı karanlık gökyüzündeki duman gibi
I’m Eve, I wanna try
Ben Havvayım,denemek istiyorum
Take a bite
Bir ısırık al

So come on now
Haydi gel
Strike the match, strike the match now
Eşlileri vur,eşlileri vur şimdi
We’re a perfect match, perfect somehow
Mükemmel eşleriz,bir şekilde mükemmel
We were meant for one another
Bir diğeri için ifade edildik
Come a little closer
Biraz yaklaş

Flame you came from me
Bana gelirken alev al
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
I can barely breathe
Zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I got all I need
İhtiyacım olanın tümünü aldım
When you came after me
Benimle geldiğinde
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
And I can barely breathe,
Ve zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Burn with me tonight
Bu gece benimle yan

But it’s a bad debt
Ama bu kötü bir borç
Certain death
Kesin ölüm
But I want what I want
Ama istediğim şeyi istiyorum
And I gotta get it
Ve alacağım
When the fire dies
Ateş öldüğünde
Darkened skies
Kararmış gökyüzünde
Hot ash, dead match
Sıcak küller,ölü eşleşme
Only smoke is left
Sadece duman kalır
But it’s a bad debt
Ama bu kötü bir borç
Certain death
Kesin ölüm
But I want what I want
Ama istediğim şeyi istiyorum
And I got to get it
Ve alacağım
When the fire dies
Ateş öldüğünde
Dark in the skies
Kararmış gökyüzünde
Hot as a match
Bir eşleşme gibi sıcak
Only smoke is left
Sadece duman kalır

Flame you came from me
Bana gelirken alev al
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
I can barely breathe
Zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I got all I need
İhtiyacım olanın tümünü aldım
When you came after me
Benimle geldiğinde
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
I’m burning alive
Canlı canlı yanıyorum
And I can barely breathe,
Ve zorlukla nefes alabiliyorum
When you’re here loving me
Beni sevmek için buradayken
Fire meet gasoline
Ateş benzinle buluştu
Burn with me tonight
Bu gece benimle yan

Unstoppable Türkçe çevirisi

All smiles, I know what it takes to fool this town
Bütün gülümsemeler, Bu şehri neyin aptal yerine koyduğunu biliyorum

I’ll do it ’til the sun goes down and all through the night time
Bunu güneş batana kadar ve bütün gece yapacağım

Oh yeah, oh yeah, I’ll tell you what you wanna hear
Evet, duymak istediğini söyleyeceğim

Leave my sunglasses on while I shed a tear
Ben göz yaşı döküyorken güneş gözlüklerimi bırak

It’s never the right time, yeah, yeah
Hiç bir zaman doğru zaman olmayacak.

I put my armor on, show you how strong how I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim

I put my armor on, I’ll show you that I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim

I’m unstoppable
Ben durdurulamazım
I’m a Porsche with no brakes
Ben frenleri olmayan bir Porscheyim
I’m invincible
Ben yenilmezim
Yeah, I win every single game
Evet, her bir oyunu kazanırım
I’m so powerful
Öylesine güçlüyüm ki
I don’t need batteries to play
Oynamak için bataryalara ihtiyacım yok
I’m so confident, yeah, I’m unstoppable today
Öylesine özgüvenliyim ki,evet, bugün durdurulamazım
Unstoppable today, unstoppable today
Durdurulamaz bugün,durdurulamaz bugün

Break down, only alone I will cry out now
Yıkıl, sadece yalnızken çığlık atacağım
You’ll never see what’s hiding out
Asla neyin saklandığını göremeyeceksin
Hiding out deep down, yeah, yeah
evet derinlerde birşey saklanıyor
I know, I’ve heard that to let your feelings show
Biliyorum,duygularını göstermene izin verdiğini duydum
Is the only way to make friendships grow
Arkadaşlığımızı büyütmemizin tek yolu bu mu?
But I’m too afraid now, yeah, yeah
Şimdi çok korkuyorum,evet,evet.

I put my armor on, show you how strong how I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim
I put my armor on, show you how strong how I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim

I’m unstoppable
Ben durdurulamazım
I’m a Porsche with no brakes
Ben frenleri olmayan bir Porscheyim
I’m invincible
Ben yenilmezim
Yeah, I win every single game
Evet, her bir oyunu kazanırım
I’m so powerful
Öylesine güçlüyüm ki
I don’t need batteries to play
Oynamak için bataryalara ihtiyacım yok
I’m so confident, yeah, I’m unstoppable today
Öylesine özgüvenliyim ki,evet, bugün durdurulamazım
Unstoppable today, unstoppable today
Durdurulamaz bugün,durdurulamaz bugün

I put my armor on, show you how strong how I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim
I put my armor on, show you how strong how I am
Zırhımı giydim, sana nasıl güçlü olduğumu göstereceğim

I’m unstoppable
Ben durdurulamazım
I’m a Porsche with no brakes
Ben frenleri olmayan bir Porscheyim
I’m invincible
Ben yenilmezim
Yeah, I win every single game
Evet, her bir oyunu kazanırım
I’m so powerful
Öylesine güçlüyüm ki
I don’t need batteries to play
Oynamak için bataryalara ihtiyacım yok
I’m so confident, yeah, I’m unstoppable today
Öylesine özgüvenliyim ki,evet, bugün durdurulamazım
Unstoppable today, unstoppable today
Durdurulamaz bugün,durdurulamaz bugün

28 Haziran 2016 Salı

This Could Be Love Türkçe çevirisi

This could be love
Bu,aşk olabilir

Close your eyes
Gözlerini kapat

I don’t want to be alone tonight
Bu gece yalnız olmak istemiyorum

Come alive
Canlanmaya başla

I’ve been looking for a chance to cross the line
Çizgiyi aşmak için bir şans aramaktayım

I am not afraid
Korkmuyorum

This could be love
Bu,aşk olabilir

I can’t find the way
Yolu bulamıyorum

This could be love (X8)
Bu,aşk olabilir

Close your eyes
Gözlerini kapat

I don’t want to be alone tonight
Bu gece yalnız olmak istemiyorum

Come alive
Canlanmaya başla

I’ve been looking for a chance to cross the line
Çizgiyi aşmak için bir şans aramaktayım

I am not afraid
Korkmuyorum

This could be love
Bu,aşk olabilir

I can’t find the way
Yolu bulamıyorum

This could be love (X5)
Bu,aşk olabilir

I am not afraid
Korkmuyorum

This could be love
Bu,aşk olabilir

I can’t find the way
Yolu bulamıyorum

This could be love (X9)
Bu,aşk olabilir
Çeviren:Ahmet KADI

27 Haziran 2016 Pazartesi

Pray For Love Türkçe çevirisi

[Hook – The Weeknd:]
Oh, don’t pray for love
Oh,aşk için dua etme

Oh, say loud
Oh,yüksek sesle söyle

Just ask the lonely, oh
Sadece yalnızlığı iste,oh

Just ask the lonely, oh
Sadece yalnızlığı iste,oh

[1.Kıta – Travis Scott:]
Pray for who lost they fate, and died too young
İnancını kaybedenler ve çok genç ölenler için dua et

Pray for the ones I hate, the ones I love
Nefret ettiklerim için,sevdiklerim için dua et

Pray for my liver when I’m off, in this club
Karaciğerim için dua et ben yokken bu kulüpte -1-

I pray that the demons go away, they hauntin’ us
Dua ediyorum ki şeytanlar defolsun,sürekli yanımızdalar

Man I can’t take no more of this lifestyle we been livin
Adamım,yaşadığımız bu hayat tarzına artık dayanamıyorum

Man I can’t take no more of the white powers in position
Adamım,pozisyon almış bu beyaz güçlere artık dayanamıyorum-2-

Gotta grab J-Will , gotta scoop up J Rich
J-Will gibi yakalamak,J Rich gibi kapmak zorundayım-3

Told Chase we ain’t goin’ back,
Chase’e dedim geri dönmeyeceğiz-4-

You know, we gotta hitch
Biliyorsun sıyırmak zorundayız

I mean I’m, aggravated, agitated, I admit
Demek istiyorum ki fenalaştım,telaşlıyım itiraf ediyorum

Intoxicated, animated, got me feelin’ kinda lit
Alkollüyüm,neşeliyim,biraz sarhoş olduğum hissettim

Contemplatin’ fornicatin’, might as well fuck up some shit
Cinsel ilşkiyi düşünüyorum,bir kaç pisliği mahvetsem iyi olur

They lookin’ at me way too crazy, got me feelin’ communist
Bana çok manyak bir şekilde bakıyorlar,komünist olduğumu hissettirdi

But I’m just tryin’ to save the throne,
Ama sadece tahtı korumaya çalışıyorum

Pray for Bones, pray for Stix
Bones için dua et,Stix için dua et -5-

If my album never sell, then we gon’ hit that lick
Eğer albümüm hiç satmazsa yasa dışı işler yapacağız

Tell Lamar, call up Cash,
Lamar’a söyle,Cash’e telefon et,-6-

Tell him buzz me at the Ritz
Ona,beni Ritz otelinden aramasını söyle

It’s the weekend, we off the deep end,
Bu The weeknd,bizim tepemiz atmış

You need to pray for us
Bizim için dua etmen gerek

[Hook – The Weeknd:]
Oh, don’t pray for love
Oh,aşk için dua etme

Oh, say loud
Oh,yüksek sesle söyle

Just ask the lonely, oh
Sadece yalnızlığı iste,oh

Just ask the lonely, oh
Sadece yalnızlığı iste,oh

[Bridge – Travi$ Scott:]
Pills
Haplar

Have you ever been through life’s
Daha önce hiç hayatın zorlukları

Challenges? Promises?
Vaatleri içinde bulundunuz mu?

Get down here, I’m prayinBuraya not et,ben dua ediyorum

[Verse 2 – Travi$ Scott (The Weeknd):]
Let me tell the lost tale about Jacques
İzin ver sana kayıp efsane Jacques’ı anlatayım-7

Let me tell you how I turned Scott
İzin ver sana nasıl Scott’a dönüştüğümü,

How I went down on the block
Saat 10 sularında ‘Şelale”apartmanına

Waterfall around ten o’clock
Nasıl indiğimi anlatayım

And how we came up gettin’ all the knots, dodgin’ cops, yeah
ve bütün zorlukları başararak,polisleri atlatarak nasıl yükseldiğimi

‘Fore a nigga had the locks
Kilitleri olan bir zenci olmadan önce

‘Fore a nigga had the chain,
Zincirleri olan bir zenci olmadan önce

‘fore I had the bops
Sürtüklere sahip olmadan önce

Always kept my city on me like it was a swatch
Swatch marka saatmiş gibi şehrimi üzerimde sakladım

Every time we in the party, took it up a notch
Her parti yapmamızda işi iyice kızıştırdık

Now I’m thinkin’ ’bout this new girl, and she doin’ pop (Ohhh)
Şimdi bu yeni kızı düşünüyorum, ve o pop müzik yapıyor

Wanna know my dick longer than a Pringle box
Aletimin,Pringles kutusundan daha uzun olduğunu bilmek istiyor-8-

(Don’t pray for love)
Aşk için dua etme

Tired of seein’ these black kids on the face of FOX (Ohhh)
FOX tv ekranında bu siyah çocukları görmekten bıktım-9-

And fuck CNN, they don’t wanna see us win (Said I-)
Ve si..rim CNN’i,kazandığımızı görmek istemezler(dedim ben)

Mama don’t you worry no, no more, worry no, no more
Anne, ar-artık üzülme ar-artık üzülme

I’ma take you from the first to the ninetieth floor
Seni 1.kattan doksanıncı kata alacağım
(En dipten zirveye çıkaracağım)

You always told me what I plant, that shit gotta grow
Bana hep ektiğim şeyin,bu pisliğin büyümesi gerektiğini söyledin

And anything I detonate, that shit gotta blow
Ve patlattığım bir şey, bu pislik patlamalı

Pray for love
Aşk için dua et

[Bridge – The Weeknd + Travi$ Scott:]
No, oh
Hayır,oh

We don’t pray for love, no more
Artık aşk için dua etmiyoruz

We don’t wanna see you on the cover of a carton, no more
Artık sizi bir karton kutunun kapağında görmek istemiyoruz

We don’t wanna see you on the news, no more
Artık sizi haberlerde görmek istemiyoruz

All alone
Yapayalnız

[Verse 3 – The Weeknd:]

Underrated is an understatement
‘Küçümsenmiş” yetersiz kalan bir ifadedir

They tryin’ to test greatness, a nigga tryna get paid
Büyüklüğümü test etmeye çalışıyorlar, bir zenci parasını almaya çalışıyor

These niggas fiends watchin’ all of my moves
Bu zenciler canavar ruhlu,bütün hamlelerimi izliyorlar

Cause the music like crack, got me cookin’ all day
Çünkü müzik kokain gibi,beni her gün mahvediyor

I’m right here, you know where I stay
Ben tam buradayım,nerede kaldığımı biliyorsun

And if you don’t, then ask your girl, she probably know the way
Ve bilmiyorsan o zaman kız arkadaşına sor.O,muhtemelen yolu biliyor

She like my show lights, she want to be wife
Gösteri ışıklarımı seviyor, hayat arkadaşı olmak istiyor

She know that if she got me that she gon’ be good for life
Eğer bana sahip olursa bunun hayatı için iyi olacağını biliyor

So I pull out ‘fore the climax
Bu yüzden doruk noktasına ulaşmadan önce bırakıyorum

Faster than a hi-hat, sorry baby, I don’t play
Bir hi-hat’ten daha çabuk,üzgünüm bebeğim,oynamıyorum -10-

And if I did, you know my kids would be ballin
Ve eğer oynasaydım,biliyorsun çocuklarım iyi bir hayat yaşıyor olurdu

And my daughter gon’ never meet a nigga like me
Ve kızım asla benim gibi bir zenciyle karşılaşmayacak

My niggas pull up in that Rolls-Royce
Benim zenciler şu Rolls-Royce’la yaklaşıyorlar

Like they sell that coke boy, shout out to the Coke Boys
Şu ‘coke boy”u sattıkları gibi Coke Boys’a bağırıyorlar-11-

They never pray for us, nobody pray for us
Onlar asla bizim için dua etmez,kimse bizim için dua etmez

Nobody pray, no, no, no, no, no
Kimse dua etmez hayır hayır hayır

[Hook – The Weeknd:]
Oh, don’t pray for love
Oh,aşk için dua etme

Oh, say love (just ask the lonely)
Oh,aşk de (sadece yalnızlığı iste)

Just ask the lonely, oh (just ask the lonely)
Sadece yalnızlığı iste (sadece yalnızlığı iste)

Dipnotlar :
1-Şarkıcı çok fazla alkol tükettiği için karaciğeri
zarar görmüş bu nedenle karaciğeri için dua istiyor
2-”Beyaz güçler”ifadesiyle A.B.D’de ki polislerin
zencilere uyguladığı şiddeti kast ediyor
3-Şarkıcı,burada arkadaşları olan Jon Williams
ve John Richardson’dan bahsediyor.
4-Chase :Şarkıcının DJ’i
5- Bones :A.B.D’li bir rap şarkıcısı
Stix: şarkıcı The weeknd’in arkadaşı ve uyuşturucu satıcısı
6-Lamar şarkıcı the weeknd’in yakın arkadaşı
Cash ise Travis Scott’un menajeri
7-Jacques Webster,Travis Scott’ın gerçek adıdır
Şarkıcı olunca sahne adı olarak Travis Scott’ı kullanmaya başladı.
8-Pringles : Patates cipsi markası.
9-Siyahların polis tarafından vurulmasını, dövülmesini
görmekten bıktım demek istiyor.
10-Hi-hat : Bir müzik aleti, pedala basıp çekildiğinde
şapka çıkarıp takma hareketini anımsattığından “hi hat“
adını almış olan zil çeşidi.
11-Coke boy : bir rap grubu ve bu rap grubunun tarzına özel
elbiselerden oluşan bir giyim markası
Coke Boys : Şarkıcı French montana’nın plak şirketinin adı
Çeviren: Ahmet KADI