İngilizce Türkçe Sözlük







3 Aralık 2016 Cumartesi

OK Go – The One Moment Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Ok Go adlı Amerikalı Rock Grubunun yeni şarkısı The One Moment

The One Moment
Bir an
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

You're right
Haklısın
There is nothing more lovely
Güzel olan hiçbir şey kalmadı
There's nothing more profound
Samimi olan hiçbir şey kalmadı
Than the certainty
Ciddiyetten başka
Than the certainty
Ciddiyetten başka

That all of this will end
Tüm bunlar sona erecek
That all of this will end
Tüm bunlar sona erecek

So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So while the mud
Yani çamurdayken
Reclaims our footprints
Ayak izlerimiz siliniyor
And while our bones keep looking back
Ve kemiklerimiz geriye bakıyorken
At the overgrowth that's swallowing the path
Boğazımız aşırı büyümede

There for the grace of god go we
Orası Tanrının bize armağanı
There for the grace of god go we
Orası Tanrının bize armağanı
There for the grace of time and chance and entropy's cruel hands
Orası zamanın lütfu ve şansı ve Entropi'nin zalim elleri


So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So won't you stay here with me?
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build till we've blistered our hands?
Ellerimiz şişene kadar inşa etmeyecek miyiz?

So won't you stay here with me
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build us some temples
Ve kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller
And burn them all right down
Ve hepsini yak gitsin

So open your arms to me
Öyleyse kollarını benim için aç
Open your arms to me
Kollarını benim için aç

And this will be the one moment that matters
Ve bu önemli bir an olacak
And this will be the one thing we remember
Ve hatırladığımız tek şey bu olacak
And this will be the reason to have been here
Ve burada olmamın nedeni de bu olacak
And this will be the one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey bu an olacak

So won't you stay here with me?
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build till we've blistered our hands?
Ellerimiz şişene kadar inşa etmeyecek miyiz?

This will be the one thing we remember
Hatırladığımız tek şey bu olacak

So won't you stay here with me
Burada benimle kalmayacak mısın?
And build us some temples
Ve kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller
Build us some temples
Kendimize biraz tapınak inşa etmeyecek miyiz?
Build us some castles
Biraz da kale
Build us some monuments
Biraz da anıt heykeller

This will be
Bu
This will be the one moment that matters
Bu önemli bir an olacak
And this will be
Evet olacak

The one moment that matters at all
Ve önemli olan tek şey

2 Aralık 2016 Cuma

Jessie J - Can't Take My Eyes Off You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

Jessie J'nin yeni şarkısı Can't Take My Eyes Off You İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda

Can't Take My Eyes Off You

Gözlerimi senden alamıyorum

DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!Make Up Forever, life is a stage

Sonsuza dek uydur gitsin, hayat bir sahne

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off of you

Gözlerimi senden alamıyorum

You'd be like Heaven to touch

Dokunmak için cennet gibiydin

I wanna hold you so much

Seninle kalmayı çok istiyorum

At long last love has arrived

En uzun aşka ulaşana kadar

And I thank God I'm alive

Ve yaşadığım için tanrıya teşekkür ediyorum

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

Pardon the way that I stare

Dikizlediğim için kusura bakma

There's nothing else to compare

Bakılacak başka kimse yok

The sight of you leaves me weak

Bakışların beni çaresiz bırakıyor

There are no words left to speak

Konuşacak hiçbir kelime kalmadı

But if you feel like I feel

Ama benim gibi hissediyorsan

Please let me know that it's real

Lütfen bunun gerçek olduğunu söyle

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

And if it's quite alright

Ve bu cümle biraz fazla iyi olduysa

I need you, baby

Sana ihtiyacım var, bebeğim

To warm a lonely night

Yanlız bir geceyi ısıtmak için

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

Trust in me when I say:

Şunu dediğimde bana güven:

Oh, pretty baby

Oh, tatlı bebeğim

Don't bring me down, I pray

Beni üzme, Dua ediyorum

Oh, pretty baby, now that I found you, stay

Oh, tatlı bebeğim, Seni şimdi buldum, bekle

And let me love you, baby

Ve seni sevmeme izin ver, bebeğim

Let me love you

Seni sevmeme izin ver

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off of you

Gözlerimi senden alamıyorum

You'd be like Heaven to touch

Dokunmak için cennet gibiydin

I wanna hold you so much

Seninle kalmayı çok istiyorum

At long last love has arrived

En uzun aşka ulaşana kadar

And I thank God I'm alive

Ve yaşadığım için tanrıya teşekkür ediyorum

You're just too good to be true

Sen gerçek olamayacak kadar iyisin

Can't take my eyes off you

Gözlerimi senden alamıyorum

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

And if it's quite alright

Ve bu cümle biraz fazla iyi olduysa

I need you, baby

Sana ihtiyacım var, bebeğim

To warm a lonely night

Yanlız bir geceyi ısıtmak için

I love you, baby

Seni seviyorum, bebeğim

Trust in me when I say:

Şunu dediğimde bana güven:

Oh, pretty baby

Oh, tatlı bebeğim

Don't bring me down, I pray

Beni üzme, Dua ediyorum

Oh, pretty baby, now that I found you, stay

Oh, tatlı bebeğim, Seni şimdi buldum, bekle

And let me love you, baby

Ve seni sevmeme izin ver, bebeğim

Let me love you

Seni sevmeme izin ver

26 Kasım 2016 Cumartesi

The Weeknd - M A N I A Şarkı Sözleri (Türkçe Çevirisi)



The Weekend'in yeni albümü Starboy'un çok beğenilen şarkılarından biri olan M A R I A 'nın İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karışınızda

M A N I A
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

The reasons I can't have you
Sana sahip olamama nedenlerimi
Are so easy to fix
Düzeltmek çok kolay
I didn't really plan to
Gerçekten planlamadım
But Imma do it for this
Ama bunun için yapacağım

The reasons I can't have you
Sana sahip olmama nedenlerim
Isn't so complicated
Çok karışık değil
Baby if you let me I won't hesitate
Bebeğim bana izin verirsen tereddüt etmem

All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)
All I know is this
Tüm bildiğim bu
All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)

I ran outta tears when I was eighteen
On sekiz yaşına geldiğimde göz yaşlarım tükendi
So nobody made me but the main streets
Yani beni kimse değil bu caddeler yarattı
Cause too many people think they made me
Çünkü çok fazla insan beni yarattığını düşünüyor
Well if they really made me, than replace me
Peki beni gerçekten onlar yarattıysa, değiştirsinler beni
Homeless, to Forbes* list, these niggas bring no stress
Evsiz, Forbes listesine, bu zenciler stres yapmıyor
I feel like I'm Moses, I feel like I'm chosen
Kendimi Musa gibi hissediyorum, seçilmiş gibi hissediyorum
And if you're with my nigga then your girls single to me
Ve eğer benim zencimleysen, o zaman kızların bana bekar
I don't give a damn if a nigga said you knew me
Bir zenci beni tanıdığını söylediğinde, umurumda bile değil
Grew up with no father so nobody ever son me
Baba olmadan büyüdüm, bu yüzden kimse bana değil
My flow too sick Kevin Costner couldn't touch me
Akıntı çok dengesiz Kevin Costner bana dokunamadı
I know you wished that nobody ever loved me
Kimsenin beni sevmediğini dilediğini biliyorum
I feel useless when I'm never makin money
Hiç para kazanamadığım zaman işe yaramaz hissediyorum
Well this is the life we always fantasized
Hep hayalini kurduğumuz hayat bu
Rich folk problem through a queen street nigga's eyes
***
Every time you see me pull up in that aventadors
Beni her gördüğünde bu aventadorları kaldır
Just know we be grinding on them sidewalks
Onların kaldırımlarına aşındığımızı bilelim

Sidewalks saved my life
Kaldırımlar hayatımı kurtardı
They don't know ever lie
Hiçbirinin yalan olmadığını bilmiyorlar
Show me all the sides
Her iki tarafı da göster bana
They don't let me down
Beni hayal kırıklığına uğratmıyorlar

Everybody here wants you
Burada herkes seni istiyor
My love, my love
Aşkım, aşkım
And I know that you want him too
Ve ben de onu istediğinizi biliyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
I ask you what your heart desires
Kalbin ne istediğini soruyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
You tell me I'm the only one
Söyle bana bir tanen miyim
My love, my love
Aşkım, aşkım
It's a lie, a lie
Bu bir yalan, bir yalan

I catch you every time
Seni her seferinde yakalarım
In your lies, your lies
Yalan söylerken, yalan söylerken
Every time you close your eyes
Hepsinde de gözlerini kapattın
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talk, talkin, talkin
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you talk, talkin, talkin
Konuştuğunda, konuştuğunda

I'm find ways to articulate the feeling I'm going through
Geçmekte olduğum hissi ifade etmenin yollarını bulurum
I just can't say I don't love you
Sadece senin sevmediğimi söyleyemem
Cause I love you
Çünkü seviyorum
It's hard for me to communicate the thoughts that I hold
Düşüncelerimi aktarmam benim için çok zor
But tonight I'm going to let you know
Ama bu gece sana haber vereceğim
Let me tell the truth
Bana gerçeği söyleyeceksin
Baby let me Tell the truth, yeah
Bebeğim bana gerçeği söyleyeceksin, evet

You know what I'm thinking
Ne düşündüğümü biliyorsun
I see it in your eyes
Bunu gözlerinde görüyorum
You hate that you want me
Beni istemenden nefret ediyorum
Hate it when you cry
Ağlamandan nefret ediyorum
Your scared to be lonely
Yanlız kalmaktan korkuyorsun
Especially in the night
Özellikle gece
I'm scared that I miss you
Seni özlemekten nefret ediyorum
Happens every time
Her seferinde olan şey
I don't want this feeling
Bu duyguyu istemiyorum
I can't afford love
Aşkı göze alamam
I tried to find me some
Kendimi bulmaya çalıştım
To pull us apart
Bizi parçalara ayırmak için
It ain't working cause your perfect
İşe yaramıyor çünkü sen mükemmelsin
And I know that your worth it
Ve biliyorum ki sen buna değersin
I can't walk away
Uzaklaşamam
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım

Know it's been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım
Know its been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
And I seen her get rich on the pole?
Ve onun direk (dansıyla) zenginleşmesini gördüm
I seen her I knew she had to know
Onu gördüğümde bilmek zorunda olduğunu biliyordum
I seen her take down that tequila
Onu tekilla çakarken gördün
Down by the litre
Litreyle içiyor
I knew I had to meet her
Onunla tanışmak zorunda olduğumu biliyordum

Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump and grind
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump a line
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Angelina
Lips like Angelina
Angelina gibi dudaklar
Like Selena
Selena gibi
Ass shaped like Selena
Selena gibi şekilli kalça
Im like
Ben gibiyim

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

You're paranoid
Sen paranoyaksın
Tell me what you really like
Gerçekten ne istediğini söyle bana
Baby I can take my time
Bebeğim zamanım var
We don't ever have to fight
Hiç kavga etmek zorunda değiliz
Just take it step by step
Sadece adım adım anlat
I can see it in your eyes
Bunu gözlerinde görebiliyorum
Cause they never tell me lies
Çünkü Onlar bana asla yalan söylemez
I can feel that body shake
Vücut sarsıntını hissedebiliyorum
And the heat between your legs
Ve bacaklarının arasındaki sıcaklığı

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim


Forbes: İş dünyası ve finans ile ilgili konuları içeren aylık amerikan dergisi

17 Kasım 2016 Perşembe

Osman Aga Türkçe çevirisi

Íthela na `rtho na s’ évro,
Gelip seni bulmak istiyorum

M’ épiase psilí vrochí, Osmán Agá
Yağmur yağmaya başladı Osman aga

As erchósoune na m’ évreis,
Keşke gelip beni bulsan

Ki as genoúsoune papí, Osmán Agá
Islansan bile Osman Aga

Vríka roúcha na s’ alláxo,
Değiştirmen için sana elbiseler buldum

Páploma na koimitheís, Osmán Agá
Uyuman için de kuş tüyü yorgan,Osman Aga

Ankaliá na se zestánei
Seni ısıtacak bir kucaklama

Kai glyká na oneirefteís, Osmán Agá
Böylece güzel rüyalarıın olur Osman Aga

San petháno sta karávia
Gemilerde öldüğüm zaman

Ríchte me mes’ sto gialó, Osmán Agá
Beni kıyıya at Osman Aga

Na me fan ta mávra psária
Böylece balıklar tarafından tüketilmiş olacağım

Kai to almyró neró, Osmán Agá
Ve tuzlu su tarafından Osman Aga

Kai to almyró neró, Osmán Agá
Ve tuzlu su tarafından Osman Aga
Çeviren:Ahmet KADI

14 Kasım 2016 Pazartesi

Unreal Türkçe çevirisi

Sit back,bare your cross to me
Arkana yaslan,haçını çıkar bana

Oh won’t I listen?
Oh,dinlemeyeyim mi?

God damn have I burned my hands?
Allah kahretsin,ellerimi mi yaktım ?

On what’s been missing
Olmayan şeyin üzerinde

I feel… unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Beni al arkadaşım

Let me start again
Bırak yeniden başlayayım

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

Don’t fuck with me
Benimle uğraşma

Long before I could even see
You’re what was missing

Uzun zaman önce,eksik olan şeyin
Sen olduğunu bile görebiliyordum

Twisting deep inside of me
İçimin derinlerini burkan

Forever missing the glistening
Parlaklık hep eksik

I feel… unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Al beni arkadaşım

Hold closed your hand
Elini kapalı tut

Can you see all the clear skin in front of me
Önümdeki bütün parlak ciltleri görebiliyor musun

Can you see, can you see
Görebiliyor musun görebiliyor musun

What you wanna see
Görmek istediğin şeyi

Can you see there’s a little spot of light in me
Görebiliyor musun içimde azıcık bir ışık var

Can you see, can you tell I’m fucked
Görebiliyor musun,becerildiğimi söyleyebilir misin

Bleeding emotions
Kanayan duygular

Bleed emotions
Duygular kanar

Sat back and gave your soul to me
Arkana yaslandın ve ruhunu bana verdin

But did I listen
Ama ben dinledim mi?

God damn did I burn my hands
Allah kahretsin ellerimi mi yaktım

On what was missing,
Olmayan şeyin üzerinde

The glistening
Parlaklık

I feel, … unreal
Hissediyorum…gerçek dışı

Everytime I try and stop to feel
Ne zaman densem ve hissetmeyi bıraksam

Pick me up my friend
Beni al arkadaşım

Hold closed my hand
Elimi kapalı tut

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

You fucked me
Beni becerdin

Behind this garden
Bu bahçenin arkasında

Don’t fuck with me
Benimle uğraşma
Çeviren: Ahmet KADI

13 Kasım 2016 Pazar

Born Naked Türkçe çevirisi

Who you waiting for?
Kimi bekliyorsun?

Another savior
Başka bir kurtarıcıyı mı

Always looking but you never find
Her zaman arıyorsun ama asla bulmazsın

Never find
Asla bulmazsın

Waking up from another night gone
Geçip giden başka bir geceden uyanıyorsun

Always looking but you never find
Her zaman arıyorsun ama asla bulmazsın

Never find
Asla bulmazsın

Going downtown
Şehir merkezine giderken

You know where you going
Nereye gittiğini biliyorsun

Throw your top down
Üst kıyafetini aşağı at*

Like you know where you going
Nereye gittiğini biliyormuşsun gibi

Tell me one thing
Bana bir şey söyle

Do you like
Where you going
Running all the red lights

Bütün kırmızı ışıkları geçerken
Gittiğin yeri
Seviyor musun

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

A lonely highway
Issız bir otoban

You drove the wrong way
Arabayı yanlış yöne sürdün

Always chasing down the fantasy
Her zaman hayalin peşinden gidiyorsun

A sexy muscle car
Büyük hacimli motoru olan seksi bir araba

Under the radar
Radar altında

Always looking but you never see
Her zaman bakıyorsun ama asla görmüyorsun

Never see
Asla görmüyorsun

Going downtown
Şehir merkezine giderken

You know where you going
Nereye gittiğini biliyorsun

Throw your top down
Üst kyafetini aşağı at

Like you know where you going
Nereye gittiğini biliyormuşsun gibi

Tell me one thing
Bana bir şey söyle

Through your life
Hayatın boyunca

Where you going
Nereye gidiyorsun

Ignoring all of the signs
İşaretlerin hepsini göz ardı ederek

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

I’ll say it again
Bunu tekrar söyleyeceğim

It’s never been the clothes that make the man
İnsanı insan yapan asla kıyafetler değildir

Nothing can
Hiçbir şey (birisini insan)yapamaz

Leave your baggage behind
Valizini geride bırak

And I said who
Ve dedim ki kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü
Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
Ve gerisi bir örtü

Who
Kim

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

Who do you think you are?
Kim olduğunu zannediyorsun?

I’m telling the truth now
Şimdi gerçeği söylüyorum

We’re all born naked
Hepimiz çıplak doğduk

And the rest is drag
ve gerisi bir örtü

*Dipnot : İngilizcede ‘top” kelimesi üst kıyafet anlamına
geldiği gibi ‘üst” ‘tepe” ‘tavan” anlamına da gelir.Şarkıcı
‘top” kelimesiyle kıyafeti kastetmişse ‘üst kıyafetini aşağı at”
anlamı çıkar. Ancak burada arabanın açılabilir tavanını kastediyorsa
o zaman da ‘tavanını kaldır” gibi bir anlam çıkıyor.
Çeviren:Ahmet KADI

10 Kasım 2016 Perşembe

Fergie - Life Goes On Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Fergie'nin yeni şarkısı Life Goes On İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevisi ile karşınızda.

Life Goes On
Hayat Devam Ediyor
DİKKAT! İNGİLİZCE KONUŞMAK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOK! NASIL MI? TIKLAYIN!

Mmm, da-da-da-da-da-da-da

Every day when I wake up
Uyandığım her gün
Tryna read my fortune on the bottom of my coffee cup
Kahve fincanımdaki falımı okumaya çalışıyorum
But it seems like I never finish
Ama hiç tamamlanmayacak gibi görünüyor
It's always half full, or is it half empty?
Hep yarısı doluyor, ya da yarısı boş mu kalıyor?
Maybe it's my own superstition or a kind of self protection
Belki bu benim batıl inancım ya da bir tür savunma mekanizması
If it all looks bad, why would I wanna look ahead?
Herşey berbat görünüyorsa, neden geleceğe bakmak isteyeyim ki?
Oh, oh, oh, still sittin' here
Oh, oh, oh, hala burada oturuyor
Just watching the sun go down, (down), down, (down), down?
Sadece güneşin batışını izliyor, batışını, batışını

Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?
(Haha yeah, who really cares?)
(Haha eveti gerçekten kim takar)

Every conversation gets me high on motivation
Her konuşma motivasyonumu yükseltiyor
Gets me craving of your own familiar situation *yeah)
Kendi alışkanlıklarına arzumu arttırıyor
Reach the unreachable, achieve the unbelievable
Ulaşılabilir ulaşılamazlık, gerçekleşebilir inanılmazlık
In the midst of all the madness, remember life's beautiful
Tüm bu çılgınlık ortasında, hatırla hayat güzel
Still I'm feeling restless, thinking I should rest less
Ben hala huzursuz hissediyorum, huzursuz olmam gerektiğini düşünüyorum
Work more, play hard, ready for the encore
Daha çok çalış, daha çok eğlen, tekrarı için hazır ol
Is this the kinda life I really wanna live for? (two times)
Bu gerçekten yaşamak istediğim türden bir hayat mı (iki misli)
In my heart I know, less is more (more)
Biliyorum, kalbim de, az daha çoktur, (daha çok)
More (more), more, more, more
Daha çok, daha, daha çok

Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?

It's time to take this out of my hands
O, zaman bunu ellerimden aldı
Is it all gonna be worth it in the end?
Sonunda tüm bunlara değecek mi?
'Cause it's safe here in my comfort zone, yeah, yeah, yeah
Çünkü burası güvenli konfor bölgem, evet, evet, evet
Never stray too far from home
Asla evden çok uzaklara ayrılma
But then again this way I'll never know, never know
Ama daha sonra asla bilemeyeceğim bu yol, asla bilemeyeceğim
Maybe I should go...
Belki de gitmeliyim

Go crazy, go insane, go for everything
Get the money, dollar bills in your wallet, say ka-ching
Sign the dealy, make a mili, sound famili?
The urgency is sounding the drilly for the ma-milli
And then they really talk in Braille, actin' chilly
They got me feelin' like an achilles, silly, silly, I mean, really?
Really, really? Really really though?
Really, really, really though?
Feel the vibration of the higher ground
Love always leads to the highest sound
Many conversations, people makin' speculations
As to my procrastination due to my revelations
And then they get fugazi
You call yourself a rider
You need to speed your loyalty up like Bugatti
Baby don't underestimate my underdog mentality
We 'bout to race ahead, ambition on Ferrari


Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
It's up to you what you're gonna do
Ne yapacağın sana kalmış
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
Who cares anyway?
Kim takar?
Life goes on with or without you
Hayat senle ya da sensiz, geçiyor
Damn it baby, what you're gonna do?
Lanet olsun bebeğim, ne yapmak istiyorsun?
You could go or you could stay
Gidebilirdin ya da kalabilirdin
But who cares anyway?
Ama kim takar ki?

You could go or you could stay
Gidebilir ya da kalabilirdin
Mmm, mmm
You could go, you could stay
Gidebilirdin, kalabilirdin
Da-da-da-da-da-da-da