İngilizce Türkçe Sözlük







19 Ocak 2018 Cuma

Liam Payne – Kind of Beautiful (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

Kind of Beautiful (Güzel Olduğun Tür)

Killing them all
Hepsini katlediyorsun
Yeah, you killing them all in a minute
Evet, hepsini bir dakikada katlediyorsun
And you get what you want, yeah
Ve sen ne istersen alırsın
Making me stop, making me stop what I’m doing
Beni durduruyorsun, ne yapıyorsam durduruyorsun
And you got what I want, yeah, yeah, yeah
Ve sen istediğime sahipsin, evet, evet, evet

Breathe it in, let it go
İçine çek, bırak gitsin
While I watch you through the smoke
Seni dumanın içinden izlerken
While the spotlight plays along (spotlight plays along)
Spot ışıkları birlikte oynarken (spot ışıkları birlite oynuyor)
Take a hint, understand that I am a channel man
İpucunu al, ben maceraperest bir adamım bunu anla
We can do this right or wrong
Doğru ya da yanlış yapabiliriz

When you walk into the room
Sen odaya girdiğinde
Everyone goes invisible
Herkes görünmez oluyor
That’s the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür (senin)
Yeah, you are so bad and you know
Evet, sen çok kötüsün ve biliyorsun
Makes me feel like an animal
Bana hayvanmışım gibi hissettiriyorsun
That’s the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
That’s the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
That’s the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür

You empty your glass
Bardağın boşalttın
You empty your glass, and you fill it
Bardağını boşalttın ve doldurdun
Like it’s you’re last, oh yeah, yeah, yeah
Senin sonuncunmuş gibi
How can you dance?
Nasıl dans edebilirsin?
How can you dance in the mirror?
Aynanın içinde nasıl dans edebilirsin?
The way you’re looking back, oh yeah, yeah, yeah
Bu senin geri çekilme şeklin, evet, evet, evet
Breathe it in, let it go
İçine çek, bırak gitsin
While I watch you through the smoke
Seni dumanın içinden izlerken
While the spotlight plays along (spotlight plays along)
Spot ışıkları birlikte oynarken (spot ışıkları birlite oynuyor)
Take a hint, understand that I am a channel man
İpucunu al, ben maceraperest bir adamım bunu anla
We can do this right or wrong
Doğru ya da yanlış yapabiliriz

When you walk into the room
Sen odaya girdiğinde
Everyone goes invisible
Herkes görünmez oluyor
That’s the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür (senin)
Yeah, you are so bad and you know
Evet, sen çok kötüsün ve biliyorsun
Makes me feel like an animal
Bana hayvanmışım gibi hissettiriyorsun
That’s the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
That’s the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
That’s the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür (senin)
That’s the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
Thats the kind of beautiful
Bu senin güzel olduğun tür
That’s the kind of beautiful you are (you are)
Bu senin güzel olduğun tür (senin)

Kylie Minogue – Dancing (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 12

Dancing (Dans Ediyorum)

No one wants to stay at home
Hiç kimse evde kalmak istemiyor
Nobody wants to be alone
Hiç kimse yalnız olmak istemiyor
When you come knocking, I’ll be at your door
Sen çalmaya geldiğinde ben kapında olacağım
I don’t ever wanna stop
Hiç durmak istemiyorum
I’m gonna give it all I’ve got
Bütün sahip olduğumu sana vereceğim
And when they ask me, “who could ask for more?”
Ve onlar bana ‘’Kim daha fazlası için sorabilir?’’ diye sorduğunda

Can’t stand still
Hala dayanamıyorum
I won’t slow down
Yavaşlamayacağım

When I go out, I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda, dans etmek istiyorum
Ah-ah-ah-ah, ah-ah-ah-ah
When I go out, I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda, dans etmek istiyorum
Ah-ah-ah-ah, ah-ah-ah-ah
I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda dans etmek istiyorum

I wanna go out
Dışarı çıkmak istiyorum
I wanna go out, dancing
Dışarı çıkmak istiyorum, dans istiyorum

This is where I wanna be with you
Burası seninle olmak istediğim yer
Your arms wrapped around me
Kolların bana dolandı
And fireworks reflecting in your eyes
Ve havai fişekler gözlerinde yansıdı
This is how I wanna feel
Bu benim nasıl hissettiğim
The wild kiss, the music reeling
Vahşi öpücük, müzik sersemletiyor
Getting down, riding all the highs
Tüm ışıklar yanıyor, aşağı düşüyor
Can’t stand still
Hala dayanamıyorum
I won’t slow down
Yavaşlamayacağım

When I go out, I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda, dans etmek istiyorum
Ah-ah-ah-ah, ah-ah-ah-ah
When I go out, I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda, dans etmek istiyorum
Ah-ah-ah-ah, ah-ah-ah-ah
I wanna go out dancing
Dışarı çıktığımda dans etmek istiyorum

I wanna go out
Dışarı çıkmak istiyorum
I wanna go out, dancing
Dışarı çıkmak istiyorum, dans istiyorum

Everybody’s got a story
Herkes bir hikayeye sahip
Let it be your blaze of glory
Senin başarının ateşi olmasına izin ver
Burning bright, never fade away
Yakıcı aydınlık, asla solup gitmez
And when the final curtain falls, we could say we did it all
Ve son perde kapandığı zaman biz bunun hepsini yaptık diyebilirdik
The never ending of a perfect day
Hiç bitmeyen mükemmel gün

Can’t stand still
Hala dayanamıyorum
(Can’t stand still)
(Hala dayanamıyorum)
I won’t slow down
Yavaşlamayacağım
(Won’t slow down)
(Yavaşlamayacağım)

18 Ocak 2018 Perşembe

The Weeknd – I Feel It Coming (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 20

Şarkı YouTube Video Link —–> https://www.youtube.com/watch?v=qFLhGq0060w

[The Weeknd:]
Tell me what you really like
Bana neyden hoşlandığını söyle
Baby I can take my time
Bebeğim zamanımı ayırabilirim
We don’t ever have to fight
Tartışmamıza hiç gerek yok
Just take it step-by-step
Sadece adım adım ilerleriz
I can see it in your eyes
Gözlerinde görebiliyorum
Cause they never tell me lies
Çünkü o gözler bana asla yalan söylemez
I can feel that body shake
Titreyen vücudunu ve
And the heat between your legs
Bacaklarının arasından gelen sıcaklığı hissedebiliyorum

You’ve been scared of love and what it did to you
Aşktan ve sana yaptığı şeyden korkmuşsun
You don’t have to run, I know what you’ve been through
Hiç kaçmana gerek yok, yaşadığın şeyleri biliyorum
Just a simple touch and it can set you free
Tek bir dokunuş seni özgürlüğüne kavuşturabilir
We don’t have to rush when you’re alone with me
Sen benimle baş başayken hiç acele etmemize gerek yok

I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe

You are not the single type
İlişki arayan kızlardan değilsin
So baby, this the perfect time
O yüzden bebeğim şuan tam zamanı
I’m just trying to get you high – Faded off this touch
Senin kafanı sadece bu duygusuz dokunuşla güzelleştirmeye çalışıyorum
You don’t need a lonely night
Geceleri bir başına geçirmen gerekmiyor
So baby, I can make you right
O yüzden bebeğim sana düzen getirebilirim
You just got to let me try – To give you what you want
Tek yapman gereken istediğin şeyi sana vermem için denememe izin vermen

You’ve been scared of love and what it did to you
Aşktan ve sana yaptığı şeyden korkmuşsun
You don’t have to run, I know what you’ve been through
Kaçmana hiç gerek yok, atlattığın şeyleri biliyorum
Just a simple touch and it can set you free
Küçük bir duygusuz dokunuşum seni özgürlüğüne kavuşturabilir
We don’t have to rush when you’re alone with me
Benimle baş başayken hiç aceleye getirmemiz gerekmiyor

[The Weeknd:]
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe

[Daft Punk:]
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe

[The Weeknd:]
You’ve been scared of love and what it did to you
Aşktan ve sana yaptığı şeyden korkmuşsun
You don’t have to run, I know what you’ve been through
Kaçmana hiç gerek yok, yaşadığın şeyleri biliyorum, aynı şeyleri bende yaşadım
Just a simple touch and it can set you free
Tek bir küçük dokunuş ve özgürsün
We don’t have to rush when you’re alone with me
Benimle baş başayken hiç acele etmemize gerek yok

[The Weeknd & Daft Punk:]
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I know what you feel right now
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I know what you say right now, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I know what you say right now, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe
I feel it coming, I feel it coming, babe

[Daft Punk:]
I feel it coming, babe
I feel it coming, babe
I feel it coming, babe
I feel it coming, babe

coming = orgazmın en son seviyesi/birinin boşalması. 

Starboy albümündeki tüm şarkıların çevirilerini daha önceden de yüklediğim şarkılarla birlikte tekrar yükledim, profilime gidip veya sitenin aratma motoruna ”the weeknd” yazıp bakmak istediğiniz şarkıyı bulabilirsiniz. Aynı şekilde Beauty Behind the Madness  çevirilerini 2 3 gün sonra toplu şekilde atarım. The Noise EP. çevirilerini biraz daha geç yüklerim.

The Weeknd – Girls Born in the 90’s (Türkçe Çeviri)

Kendrick Lamar – m.A.A.d City (Feat. MC Eiht) [Türkçe Çeviri]

Kendrick Lamar – Bitch, Don’t Kill My Vibe (Türkçe Çeviri)

The Weeknd – Die For You (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 21

I’m findin’ ways to articulate The feeling I’m goin’ through
Hissettiğim duyguları hecelemek için yöntemler buluyorum
I just can’t say I don’t love you
Ama bir türlü sana ”Seni sevmiyorum” diyemiyorum
‘Cause I love you, yeah
Çünkü seni seviyorum
It’s hard for me to communicate the thoughts that I hold
İçimde tuttuğum düşünceleri dile dökmek benim için çok zor
But tonight I’m gon’ let you know
Ama bu gece sana içimi dökeceğim
Let me tell the truth
Sana gerçeği söylememe izin ver
Baby let me tell the truth, yeah
Bebeğim gerçeği söylememe izin ver

You know what I’m thinkin’
Ne düşündüğümü biliyorsun
See it in your eyes
Gözlerinde görüyorum
You hate that you want me
Beni istediğin için nefret ediyorsun
Hate it when you cry
Nefret ettiğinde ağlıyorsun
You’re scared to be lonely
Yalnız olmaktan korkuyorsun
‘Specially in the night
Özellikle de geceleri
I’m scared that I’ll miss you
Seni özlerim diye korkuyorum
Happens every time
Bu her zaman oluyor
I don’t want this feelin’
Böyle hissetmek istemiyorum
I can’t afford love
Aşkı karşılayamam
I try to find reason to pull us apart
Bizi ayırmak için sebep bulmaya çalışıyorum
It ain’t workin’ ’cause you’re perfect
Ama olmuyor çünkü mükemmelsin
And I know that you’re worth it
Ve buna değecek olduğunu bildiğim için
I can’t walk away, oh!
Çekip gidemem

Even though we’re going through it
Ayrılmanın eşiğine geliyor olmamız
And it makes you feel alone
Seni yalnız hissettiriyorsa
Just know that I would die for you
Senin için ölebileceğimi bil yeter
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim
The distance and the time between us
Aramızda olan uzaklık ve zaman
It’ll never change my mind, ’cause baby
Hiçbir zaman fikrimi değiştirmeyecek, çünkü bebeğim
I would die for you
Senin için canımı verebilirim
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim

I’m finding ways to manipulate the feelin’ you’re goin’ through
Hissettiğin duyguları manipüle etmem için yöntem buluyorum
But baby girl, I’m not blamin’ you
Ama baby girl suçu sana atmıyorum
Just don’t blame me too, yeah
O yüzden sende bana atma
‘Cause I can’t take this pain forever
Çünkü bu acıya sonsuza kadar katlanamam
And you won’t find no one that’s better
Ve sen bundan daha iyisini bulamayacaksın
‘Cause I’m right for you, babe
Çünkü ben seni tamamlamak için mükemmelim
I think I’m right for you, babe
Galiba senin için doğru kişiyim

You know what I’m thinkin’
Ne düşündüğümü biliyorsun
See it in your eyes
Gözlerinde görüyorum
You hate that you want me
Beni istemenden nefret ediyorsun
Hate it when you cry
Nefret ettiğinde ağlıyorsun
It ain’t workin’ ’cause you’re perfect
Olmuyor çünkü mükemmelsin
And I know that you’re worth it
Ve buna değecek olduğunu bildiğim için
I can’t walk away, oh!
Çekip gidemem

Even though we’re going through it
Ayrılmanın eşiğine geliyor olsak bile
And it makes you feel alone
Ve bu seni yalnız hissettiriyorsa
Just know that I would die for you
Senin için ölebileceğimi bil yeter
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim
The distance and the time between us
Aramızda olan uzaklık ve zaman
It’ll never change my mind, ’cause baby
Hiçbir zaman fikrimi değiştirmeyecek, çünkü bebeğim
I would die for you
Senin için canımı verebilirim
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim

I would die for you
Senin için ölürüm
I would lie for you
Senin için yalan söylerim
Keep it real with you
Sana her şeyi açık tutarım
I would kill for you, my baby
Senin için öldürürüm

I’m just sayin’, yeah
Sadece açık oluyorum
I would die for you
Senin için ölürüm
I would lie for you
Senin için yalan söylerim
Keep it real with you
Sana karşı gerçek ben olurum
I would kill for you, my baby
Senin için öldürürüm bebeğim

Na-na-na, na-na-na, na-na-na

Even though we’re going through it
Ayrılmanın eşiğine geliyor olmamız
And it makes you feel alone
Seni yalnız hissettiriyorsa
Just know that I would die for you
Senin için ölebileceğimi bil yeter
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim
The distance and the time between us
Aramızda olan uzaklık ve zaman
It’ll never change my mind, ’cause baby
Hiçbir zaman fikrimi değiştirmeyecek, çünkü bebeğim
I would die for you
Senin için canımı verebilirim
Baby I would die for you, yeah
Bebeğim senin için ölebilirim

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

The Weeknd – All I Know (Feat. Future) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 16

[The Weeknd]
The reasons I can’t have you, are so easy to fix
Seni alamamamın sebeplerini düzeltmesi çok kolay
I didn’t really plan to, but I’ma do it for this
Hiç planlamamıştım ama bunun için yapacağım
The reasons I can’t have you, isn’t so complicated
Seni alamamamın sebepleri çok karışık değil
Baby if you let me I won’t hesitate-ate
Bebeğim eğer izin verirsen hiç tereddüt etmeyeceğim

All I know, all I know is this
Tek bildiğim şey bu
All I know, all I know is this
All I know, all I know, all I know, all I know is this
All I know, all I know, all I know, all I know is this
(Yeah, yeah, yeah, yeah…)

I know there’s been stigma ’round me
Biliyorum, etrafımda kusurlar oldu
I know you heard things about me
Biliyorum, benim hakkımda bir şeyler duydun
You sleep one eye closed
Tek gözün kapalı uyuyorsun
Too scared to get heartbroke
Kalbinin kırılmasından çok korkuyorsun
Heard too many lies told
Söylenilen çok yalan duydun
Don’t make this shit my fault
Duyduğun şeyi benim suçum yapma
I could tell why you would doubt me
Benden niye şüphe duyacağını sana söylebilirim
I hit one time, you can’t live without me
O götünü bir kez siktim, artık bensiz yaşayamazsın
Girl I’m just peakin’, I’m just tryna be on top of you
Kızım ben sadece zirveye çıkıyorum, sadece senin üzerinde olmaya çalışıyorum
On top of you
Senin üzerinde

[The Weeknd & Future:]
All I know
Tek bildiğim şey bu
All I know, all I know, all I know
All I know is this
All I know, all I know, all I know
All I know
All I know, all I know, all I know
All I know is this
All I know, all I know, all I know, all I know…
All I know, all I know, all I know, all I know is this
All I know, all I know, all I know, all I know is this
Is this, is this, is this

[Future]
Sleep with one eye open (yeah)
Tek gözüm açık uyuyorum
I’m terrified to get my heart broke (wha up)
Kalbim kırılır diye dehşete düşmüşüm
Blood talkin’ like a Piru (ay)
Piru gangsterıymış gibi Blood konuşuyorum – Blood talkin = c harfini b harfi ile değiştirip kelimeyi öyle okumak

Fuck with me, nigga, gon’ die slow (gang)
Gel bana bulaş piç, yavaş öleceksin
Lamborghini make you Crip walk (skrt)
Lamborghini seni dans ettirir
I’m smashin’ off with my side ho (ay)
Ben yedek orospumla sikişiyorum
Full of these medicals bitches, got several
Böyle tıbbi orospularla doluyum
She eat the dick up like it’s an edible
Yarağımı sanki yenilebilir bir şeymiş gibi yer
Then I get back to my capital
Sonra şehrime geri gelirim
I got the Glock on the passenger
Uçaktaki koltukta tabancam var
I got these tropical fantasies
Tropikal fantazilerim var
They gon’ remember my legacy
Bıraktığım mirası hatırlayacaklar
Hang out the roof of the Ghost
Rolls Royce Ghost arabamımın üst camından kafamı çıkarmışım
The cash in my pocket spill right on the floor
Cebimdeki paralar önümdeki podyuma dökülür
The cash in my pocket spill out in the floor
Cebimdeki paralar önümdeki podyuma(striptiz kulübündeki) dökülür
When the cash overflow, let the cash overflow
Para fırlatmayı fazla kaçırınca, bırak fazla kaçsın
I done fucked a bitch that bougie (yeah)
Zengin orospuyu sikmeyi bitirdim
Have you ever, ever fucked a bitch that bougie?
Hiç zengin bir orospu siktin mi?
I done fucked a bitch that bougie
Ben zengin orospu sikme işini bitirdim
I done, I done, I done fucked a bitch that bougie
Zengin orospu sikmeyi bitirdim
I done fucked a bitch conceited
Kendini beğenmiş bir orospuyu sikme işini bitirdim
I done fucked a few, few bitches conceited
İki üç tane kendini beğenmiş orospu siktim
We just wanna say we did it
Sadece siktiğimizi söylemek istiyoruz
We just wanna say we did it
Sadece siktiğimizi söylemek istiyoruz
I know like you know
Senin bildiğin gibi biliyorum
I keep that trigger beside me
O silahı yanımda tutarım
I know like you know
Senin bildiğin gibi biliyorum
You just another body
Sen sadece başka bir cesetsin
I know like you know
Senin bildiğin gibi biliyorum
I keep that trigger beside me
Silahı yanımda tutarım
I know like you know
Senin bildiğin gibi biliyorum
You just another body
Sen sadece başka bir cesetsin
Have you fucked a bitch this pretty?
Hiç bu kadar tatlı bir orospu siktin mi?
Hit her on the first night and went and bought titties
Ben onu ilk gecemizde siktim ve gidip kıza silikon aldım
Have you fucked a bitch this pretty?
Hiç bu kadar tatlı bir orospu siktin mi?
Hit her on the first night and went and bought titties
Onu ben ilk gecemizde siktim ve gidip kıza silikon aldım
Niggas always sneak dissin’
Piçler her zaman arkadan konuşuyor
We gon’ continue fuckin’ they bitches
Biz onların orospularını sikmeye devam edeceğiz
I ain’t just fucking that bitch
O orospuyu sadece sikmekle kalmayıp
I been the one makin’ love to that bitch
O orospuyla aşk içinde de olan bendim

All I know
All I know, all I know, all I know
All I know is this
All I know, all I know, all I know
All I know
All I know, all I know, all I know
All I know is this
All I know, all I know, all I know, all I know…
All I know, all I know, All I know is this
All I know, all I know, All I know is this
Is this, is this

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

17 Ocak 2018 Çarşamba

Camila Cabello – Something’s Gotta Give (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 1

Loving you, I thought I couldn’t get no higher
Your November rain could set the night on fire, night on fire
But we could only burn so long
Counterfeit emotions only run skin deep
Know you’re lying when you’re lying next to me, next to me
How did we get so far gone?

Seni severken, daha fazla sarhoş olamam diye düşünmüştüm
Senin Kasım yağmurun geceyi ateşe verebilir, geceyi ateşe
Ama sadece uzun bir süre yanardık
Sahte duyguların yalnızca derine işliyor
Yanı başımda yalan söylediğini biliyorum, yanı başımda
Nasıl oldu da bu hale geldik?

I should know by now
You should know by now
We should know by now

Şu ana dek bilmeliydim
Şu ana dek bilmeliydin
Şu ana dek bilmeliydik

Something’s gotta give, something’s gotta break
But all I do is give, and all you do is take
Something’s gotta change, but I know that it won’t
No reason to stay is a good reason to go
Is a good reason to go, ooh

Bir şey verilmek zorunda, bir şey kırılmak zorunda
Ama benim tek yaptığım vermek seninki ise almak
Bir şeyin değişmesi gerek ama biliyorum ki değişmeyecek
Kalmak için bir nedenin olmaması gitmek için iyi bir neden
Gitmek için iyi bir neden mi, ooh

I have never heard a silence quite so loud
I walk in the room and you don’t make a sound, make a sound
You’re good at making me feel small
If it doesn’t hurt me, why do I still cry?
If it didn’t kill me, then I’m half alive, half alive
How did we get so far gone?

Hiç bir sessizlikten bu kadar gürültü duymamıştım
Odaya giriyorum ve sesin çıkmıyor, sesin
Beni küçük hissettirmekte üstüne yok
Eğer bu beni incitmiyorsa, neden hala ağlıyorum_
Bu beni öldürmüyorsa, demek ki yarı hayattayım, yarı hayattayım
Nasıl oldu da bu hale geldik?

I should know by now
You should know by now
We should know by now

Şu ana dek bilmeliydim
Şu ana dek bilmeliydin
Şu ana dek bilmeliydik

Something’s gotta give, something’s gotta break
But all I do is give, and all you do is take
Something’s gotta change, but I know that it won’t
No reason to stay is a good reason to go
Is a good reason to go, ooh

Bir şey verilmek zorunda, bir şey kırılmak zorunda
Ama benim tek yaptığım vermek seninki ise almak
Bir şeyin değişmesi gerek ama biliyorum ki değişmeyecek
Kalmak için bir nedenin olmaması gitmek için iyi bir neden
Gitmek için iyi bir neden mi, ooh

I should know by now, you should know by now
I think I’m breaking right now, ooh
I should know by now, you should know by now
I think I’m breaking right now

Şimdiye dek bilmeliydim,şimdiye dek bilmeliydim
Sanırım şuan kırılıyorum
Şimdiye dek bilmeliydim,şimdiye dek bilmeliydim
Sanırım şuan kırılıyorum

Something’s gotta give, something’s gotta break
But all I do is give, and all you do is take
Something’s gotta change, but I know that it won’t
No reason to stay is a good reason to go
Is a good reason to go, ooh
Something’s gotta give

Bir şey verilmek zorunda, bir şey kırılmak zorunda
Ama benim tek yaptığım vermek seninki ise almak
Bir şeyin değişmesi gerek ama biliyorum ki değişmeyecek
Kalmak için bir nedenin olmaması gitmek için iyi bir neden
Gitmek için iyi bir neden mi, ooh
Bir şey verilmek zorunda

Appelle Mon Numéro Türkçe çevirisi

Qui entre dans l’histoire
Hikayenin içine giren

Entre dans le noir
Karanlığa girer

Histoire d’y voir
Orada en güzel

Mon plus beau geste
Vücut hareketimi görme hikayesi

J’ai un pillow du soir
Benim bir gece yastığım var

Un pillow de star
Yıldızdan bir yastık

Sans pillow je n’ai
Yastık olmadan

Plus l’envie d’être
Yaşama isteğim kalmadı

Qui entre dans l’histoire
Hikayenin içine giren

Cache derrière un fard, noir
Siyah bir fondötenin arkasına saklar

La peur des regards
Kayıp giden ve yaralayan

Qui glissent et blessent
Bakışların korkusunu

J’ai un pillow en plumes
Kuş tüyünden bir yastığım var

En forme de lune
Ay şeklinde

En forme de dune
Kumdan bir tepe şeklinde

Refais le geste
Hareketi tekrar yap

Appelle mon numéro
Numaramı ara

J’humeur à zéro
Moralim sıfır

Appelle mon numéro
Numaramı ara

J’ai le sang si chaud
Öyle sıcak bir kanım var

Appelle mon numéro
Numaramı ara

Viens dans mon sillage
Gel benim dümen suyuma

Ni trop sage
Ne çok fazla uslu

Ni collage
Ne de metres hayatı

Juste ce qu’il me faut
Bana tam olarak gereken şey

Appelle mon numéro
Numaramı ara

Compose ma vie
Hayatıma çekidüzen ver

Appelle mon numéro
Numaramı ara

Fais-moi l’hallali
Zafer çığlığı at bana

Appelle mon numéro
Numaramı ara

Donne-moi le « la »
Ver bana “la”

Lalalala
Lalalala

Appelle-moi
Ara beni

Qui entre dans l’histoire
Hikayenin içine giren

Entre dans le noir
Karanlığın içine girer

Velours d’un boudoir
Küçük özel odanın kadifesi

Et pour le reste…
Ve geriye kalanı için…

J’ai un pillow duvet
Kuş tüyünden bir yastığım var

Sans pilosité
Kılı olmayan

Sans pillow je n’ai
Yastık olmadan

Plus rien à mettre
Artık koyacak hiçbir şeyim yok

Allégorie, viens là
Alegori, buraya gel

Délit de l’émoi
Heyecanın suçu

Mon au-delà, c’est l’i…
Benim biraz uzağımda

…vresse du geste
Vücut hareketinin sarhoşluğu

À la folie j’ai « l’a…llo »
Çılgınca, bana “orada yatakta” diyen

Qui me dit : au lit, là !
bir telefon görüşmem var

L’embellie c’est l’o…
Düzelme,iyileşme

Reiller, de rêve
Rüyanın yastığıdır
Çeviren:Ahmet KADI