İngilizce Türkçe Sözlük







21 Ocak 2018 Pazar

XXXTENTACION – Jocelyn Flores (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 23

[Shiloh Dynasty]

I know you so well, so well

Darling, I can do better than he can

I’ve been pretty—

Seni çok iyi tanıyorum, çok iyi

Sevgilim, onun yapabileceklerinden daha iyisini yapabilirim.

Hoş biriydim.

[XXXTentacion]

I know you’re somewhere, somewhere

I’ve been trapped in my mind, girl, just holding on

I don’t wanna pretend we’re something, we’re nothing

I’ve been stuck thinking ’bout her, I can’t hold on

Biliyorum bir yerlerdesin, bir yerlerde

Aklımın içinde hapsoldum kızım, sadece bekliyorum.

Bir şeymişiz gibi (sevgiliymişiz gibi) davranmak istemiyorum, biz hiçbir şeyiz.

Durmadan onu düşünüp duruyorum, kendime hakim olamıyorum.

I’m in pain, wanna put 10 shots in my brain

I’ve been trippin’ ’bout some things, can’t change

Suicidal, same time I’m tame

Picture this, in bed, get a phone call

Girl that you fucked with killed herself

That was this summer and nobody helped

And ever since then, man, I hate myself

Wanna fuckin’ end it, pessimistic

All wanna see me with no pot to piss in

But niggas been excited ’bout the grave I’m diggin’

Havin’ conversations ’bout my haste decisions

Fuckin’ sickenin’; at the same time

Memories surface through the grapevine

‘Bout my uncle playin’ with a slip knot

Post-traumatic stress got me fucked up

Been fucked up since the couple months they had a nigga locked up

Acı içindeyim, beynime 10 kere sıkmak istiyorum.

Değiştiremeyeceğim bazı şeyler hakkında tripteydim.

İntihara eğilimliyim ama aynı zamanda uysalım.

Hayal et, bir telefon alıyorsun.

Yattığın kızın kendini öldürdüğünü öğreniyorsun.

Bu, bu yaz oldu ve kimse yardım etmedi.

Ve o zamandan beri, dostum, kendimden nefret ediyorum.
Şu lanet işi bitirmeliyim, karamsarım.
Hepsi beni işeyecek bir kabım bile olmadan görmek istiyor.
Fakat kazdığım mezar zencileri heyecanlandırıyor.
Acele verdiğim kararlar hakkında konuşuyorum.
Aynı zamanda; tiksinç!.
Anılar kulaktan kulağa yayılıyorlar.
Aynı zamanda amcam bir düğümle oynuyor.
Travma sonrası stres beni mahvetti.
İki aydır berbat durumdayım, bir zenciyi bitirdiler resmen!.

‘ll be feelin’ pain, I’ll be feelin’ pain just to hold on

And I don’t feel the same, I’m so numb

I’ll be feelin’ pain, I’ll be feelin’ pain just to hold on

And I don’t feel the same, I’m so numb

Acıyı hissediyor olacağım, Sadece dayanabilmek için acıyı hissediyor olacağım.

Ve artık aynı hissetmiyorum, Çok hissizim.

Acıyı hissediyor olacağım, Sadece dayanabilmek için acıyı hissediyor olacağım.

Ve artık aynı hissetmiyorum, Çok hissizim.

[Shiloh Dynasty]

I know you so well, so well

Darling, I can do better than he can

I’ve been pretty—

Seni çok iyi tanıyorum, çok iyi

Sevgilim, onun yapabileceklerinden daha iyisini yapabilirim.

Hoş biriydim.

 Not; Şarkı hem X’in arkadaşı hem de hayranı olan ve bir otel odasında intihar eden  Jocelyn Flores adınadır . Şarkıda X  Jocelyn ile aynı hissetmesini , Jocelyn’in intihar haberini alışından bahsetmektedir.

CliQ – Wavey (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 10

Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey

Sarhoş ol
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen
Sarhoş ol
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen

So let me tell you like this
I’m who you’re looking for, I’m the wiz
You ain’t seen another like this
There ain’t no one to do what I did
There ain’t no one to do it like I
I changed the game, I changed your whole life
I’m irreplaceable, that’s no lie
Been toking on the grade I’m so high

Bana bundan hoşlandığını söyle
Ben aradığın kişiyim, ben bir dehayım
Böylesini göremezsin
Benim yaptığımı yapan yok
Benim gibisini yapan yok
Oyunu bozdum,tüm hayatını değiştirdim
Benim yerim doldurulamaz, yalan yok
Sınıfta bile dumanlanıyordum çok sarhoşum

Stamina
Hit a quick a pose for the camera
Why you sittin’ down you an amateur
I don’t play about
Bring out the next challenger

Yaşama gücü
Kamera için çabuk bir poz ver
Neden amatör gibi oturuyorsun
Oyun falan oynamıyorum
Bir sonraki meydan okuyan gelsin

Stamina
Hit a quick a pose for the camera
Why you sittin’ down you an amateur
I don’t play about
Bring out the next challenger

Yaşama gücü
Kamera için çabuk bir poz ver
Neden amatör gibi oturuyorsun
Oyun falan oynamıyorum
Bir sonraki meydan okuyan gelsin

Ima make you get
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey

Sarhoş edeceğim seni
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen
Sarhoş ol
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen

So let me tell you like this
I’m who you’re looking for, I’m the wiz
I am the littest girl up in here
Came on my own I buy my own drinks
He wanna take me home oh he wish
Bad gyal inna London
Two two twerk gas up the mandem
Go work at 8 in the morning

Bana bundan hoşlandığını söyle
Ben aradığın kişiyim, ben bir dehayım
Buralardaki en minik kızım
Kendi çabamla buralara geldim kendi içkilerimi kendim alırım
Beni evine atmak istiyor ah rüyasında görür
Kötü kız Londra’da
İki twerk yapmak milleti coşturuyor
Sabah 8 de işe gidiyorsun

Beat strong
Bassline bumping my feet gone
Outere grinding on people
DJ hit a wheel up for the sequel

Ritim güçlü
Bass ayaklarımı yerden kesti
İnsanları öğütüyor
Dj devam etsin diye havaya soktu

Ima make you get
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey

Sarhoş edeceğim seni
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen
Sarhoş ol
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen

Ima make you get
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey
Get high
Get lit
Get drunk
Get wavey
Get wavey

Sarhoş edeceğim seni
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen
Sarhoş ol
Kafayı bul
Kendinden geç
Hareketlen
Hareketlen

The Weeknd – Dark Times (feat. Ed Sheeran) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 31

[Ed Sheeran:]
Waking up, half past five
Beşi buçuk geçe uyandım
Blood on pillow, one bruised eye
Yastığımda kan, bir gözümde de morluk var
Drunk too much, you know what I’m like
İçkiyi fazla kaçırmışım, nasıl biri olduğumu bilirsin
But you should’ve seen the other guy
Ama bir de diğer adamın halini görmeliydin

This ain’t the right time for you to fall in love with me
Şuan bana aşık olman doğru bir zaman değil
Well baby I’m just being honest
Bebeğim sadece gerçeği söylüyorum
And I know my lies could not make you believe
Ve yalanlarımın seni inandıramayacağını biliyorum
We’re running in circles that’s why
Kendi etrafımızda dönüp durduğumuz için

In my dark time I’ll be going back to the street
Kederli zamanımda sokağa geri dönüyorum
Promising everything I do not mean
Hiçbirinde ciddi olmadığım sözler veriyorum
In my dark time, baby, this is all I could be
Kasvetli zamanımda, bebeğim olabileceğim tek şey bu
Only my mother could love me for me
Benim için sadece annem sevgi besleyebilir
In my dark time, in my dark time
Kederli zamanımda

[The Weeknd:]
Light one up, let me bum a smoke
Bir tane ateşledim, bir tane sigara ver – bum = ödünç olarak bir şey almak. Ayrıca İngilizcede ”bum a smoke” diye bir kalıp var. Çevirisi Türkçeye cümlede çevirdiğim gibi geçiyor ama burada daha farklı anlam var gibi duruyor çünkü Abel şarkıda yalnızmış gibi, hatta bir önceki cümlede zaten bir tane ateşledim diyor, birinden sigara istemesi saçma. Ne yazacağımı bilemedim o yüzden direk türkçeye geçen çevirisini yazdım, affedin.

Still coming down, dripping throat
Hala çektiğim kokainin etkisinden çıkmaya çalışıyorum
I got another man’s blood on my clothes
Kıyafetlerimde başka bir adamın kanı var
But it ain’t his fault, it’s the life I chose
Ama bu onun suçu değil, sadece seçtiğim hayatımın sonucu

This ain’t the right time for you to fall in love with me
Şuan bana aşık olman doğru bir zaman değil
My baby I’m just being honest
Bebeğim sadece açık sözlü oluyorum
And I know my lies can never make you believe
Ve yalanlarım seni asla inandırmayacak, biliyorum
Running in circles, that’s why
Kendi etrafımızda dönüp duruyoruz, bu yüzden

In my dark times I’ll be going back to the street
Kederli zamanlarımda sokağa geri dönüyorum
Promising everything I do not mean
Hiçbirinde ciddi olmadığım sözler veriyorum
In my dark times, baby, this is all I could be
Kasvetli zamanlarımda, bebeğim, olabileceğim tüm şey bu
Only my mother could love me for me
Beni sadece annem sevebilir
In my dark times, in my dark times
Kederli zamanlarımda

[Ed Sheeran & The Weeknd:]
In my dark times I’ve still got some problems, I know
Kasvetli zamanlarımda hala problemlerim var, biliyorum
Driving too fast but just moving too slow
Şöhrete çok hızlı sürüyoruz, yalnızca çok yavaş hareket ediyoruz
And I’ve got something I’ve been trying to let go of
Ve üstümden atmaya çalıştığım bir şey var, ve o şey
Pulling me back every time
Sürekli beni kendisini geri çekip duruyor

In my dark time, taking in back to the street
Kederli zamanımda sokağa geri alınıyorum
Making those promises that I could not keep
Tutmayacağım sözler veriyorum
In my dark times, baby this is all I could be
Kasvetli zamanlarımda, bebeğim olabileceğim tek şey bu
Only my mother could love me for me
Beni sadece annem sevebilir
In my dark time taking in down to the street
Kederli zamanımda sokaktan aşağı alınıyorum
Making those promises that I would never keep
Asla tutmayacağım sözler veriyorum
In my dark times this is all I could be
Kasvetli zamanlarımda olabileceğim tek şey bu
Only my mother could love me for me
Benim için sadece annem sevgi besleyebilir
In my dark times, in my dark time
Kasvetli zamanlarımda, kederli zamanımda
In my dark times
Kasvetli zamanlarımda

The Birds part 1 ve part 2’yi dilimin döndüğü kadar açıklamalı olarak tekrar güncelledim, tekrar baksanız çok güzel olur.

The Weeknd – The Birds (Part 1) [Türkçe Çeviri]

The Weeknd – The Birds (Part 2) [Türkçe Çeviri]

The Weeknd – The Birds (İnterlude) [Türkçe Çeviri]

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

Miguel – Remember Me (feat. Natalia Lafourcade) [Türkçe Çeviri] (Çeviri)

Görüntülenme: 47

Remember me, though I have to say goodbye
Remember me, don’t let it make you cry
For even if I’m far away I hold you in my heart
I sing a secret song to you each night we are apart
Remember me, though I have to travel far
Remember me, each time you hear a sad guitar
Know that I’m with you the only way that I can be
Until you’re in my arms again
Remember me

Hatırla beni, elveda demek zorunda olsam da
Hatırla beni, bunun seni ağlatmasına izin verme
Çok uzaklarda olsam da seni kalbimde tutuyorum
Ayrı olduğumuz her gece sana gizli bir şarkı söylüyorum
Hatırla beni, uzaklara gitmek zorunda kalsak da
Hatırla beni, her hüzünlü gitar duyduğunda
Olabileceğim tek yolla seninle olduğumu bil
Sen tekrar kollarımda olana kadar
Hatırla beni

Que nuestra canción no deje de latir
Sólo con tu amor yo puedo existir
Recuérdame
Que nuestra canción no deje de latir
Sólo con tu amor yo puedo existir

Şarkımızın durmamasını istiyorum
Sadece senin aşkınla var olabilirim
Hatırla beni
Şarkımızın durmamasını istiyorum
Sadece senin aşkınla var olabilirim

Recuérdame, si en tu mente vivo estoy
Recuérdame, mis sueños yo te doy
Te llevo en mi corazón y te acompañaré
Unidos en nuestra canción, contigo ahí estaré

Hatırla beni, sadece aklında yaşasamda
Hatırla beni, sana hayallerimi veriyorum
Kalbimdesin ama yanında da olacağım
Şarkımızla yanında olacağım

Recuérdame, si sola crees estar
Recuérdame, y mi cantar te irá a abrazar
Aún en la distancia nunca vayas a olvidar, que yo contigo siempre voy
Recuérdame

Hatırla beni, yalnız olduğunu sansan da
Hatırla beni, şarkı söylemem seni kucaklayacak
Mesafeleri asla unutamasan da, her zaman seninle gideceğim oralara
Hatırla beni

If you close your eyes and let the music play
Keep our love alive, I’ll never fade away
If you close your eyes and let the music play
Keep our love alive, I’ll never fade away
If you close your eyes and let the music play
Keep our love alive, I’ll never fade away
Remember me, for I will soon be gone
Remember me, and let the love we have live on
And know that I’m with you the only way that I can be
So, until you’re in my arms again
Remember me

Eğer gözlerini kapar ve şarkıyı dinlersen
Aşkımızı diri tutarsın, asla yok olmayacağım
Eğer gözlerini kapar ve şarkıyı dinlersen
Aşkımızı diri tutarsın, asla yok olmayacağım
Eğer gözlerini kapar ve şarkıyı dinlersen
Aşkımızı diri tutarsın, asla yok olmayacağım
Hatırla beni, yakında gitmem için
Hatırla beni, ve aşkın ortaya çıkmasına izin ver
Olabileceğim tek yolla seninle olduğumu bil
Sen tekrar kollarımda olana kadar
Hatırla beni

Que nuestra canción no deje de latir
Sólo con tu amor yo puedo existir
Remember me
Que nuestra canción no deje de latir
Sólo con tu amor yo puedo existir
Remember me

Şarkımızın durmamasını istiyorum
Sadece senin aşkınla var olabilirim
Hatırla beni
Şarkımızın durmamasını istiyorum
Sadece senin aşkınla var olabilirim

20 Ocak 2018 Cumartesi

Die Antwoord – Rich Bitch (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 22

Rich bitch
Rich bitch
I’m a rich bitch
A mothafuckin’ rich bitch

Zengin sürtük
Zengin sürtük
Ben zengin bir sürtüğüm
Ben anasını sattığım zengin sürtüğüyüm

I do my own thing when the phone rings
Maybe I’ll answer, maybe I’m busy (yo yo yo Yo-Landi)
I want some next shit
I got connections
Only speak to people I wanna speak to
Sophisticated, fokken larney
Nutella on my sarmie
Fokken dik gesmeer, bra

Telefon çaldığında kendi işimle ilgilenirim
Belki cevap veririm, belki de meşgulüm
Bir sonları şeylerden istiyorum
Bağlantılarım var
Sadece konuşmak istediğim insanlarla konuşurum
Sofistike, sikik sosyete
Ekmeğimde nutella
Fazla sürülmüş

I shop at Woolworths
With my own paper, eh, flava
When I recite a poem
On the fuckin’ microphone (yo yo yo Yo-Landi)

Woolworthstan alışveriş yaparım
Kendi paramla, oh, flava
Şiirimi okurum
Sikik mikrofona

Wasn’t always a rich bitch
Used to be a poor girl
Ag, shame, die arme meisie
Ek wassie wysie (yo yo yo Yo-Landi)

Her zaman zengin bir sürtük değildim
Eskiden fakir bir kızım
Ah utanç verici zavallı kız
Acıklı bir hikaye

I was a victim of a kak situation
Stuck in the system
With no fokken assistance
I know it sounds strange
But I used to count change
On the counter at pick ‘n pay
Or Shoprite-Checkers
No butter on my broodjie
Geen koeldrank nie, net my strootjie
But then I got my game on
Yo flame on

Berbat durumdaki bir kurbandım
Sisteme sıkılmış
Hiç sikik yardımıcısı olmayan
Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum
Ama önceden yer değiştirirdim
Çekme ve ödemeyle ilgili sayaç üzerinde
Ya da Shoprite-Chechkers’da
Sandviçimde tereyağı yok
Soğuk içecek yok, sadece samanım
Ama sonra oyunum başladı
Ateş alevlendi

Now I’m a rich bitch
Rich bitch
I’m a rich bitch
A mothafuckin’ rich bitch
Rich bitch
Rich bitch
I’m a rich bitch
A mothafuckin’ rich bitch

Şimdi zengin bir sürtüğüm
Zengin sürtük
Ben zengin bir sürtüğüm
Ben anasını sattığım zengin sürtüğüyüm
Zengin sürtük
Zengin sürtük
Ben zengin bir sürtüğüm
Ben anasını sattığım zengin sürtüğüyüm

To all my mense
In a tight situation
Getting closer to god
Do you hear that?
I flow from the heart
Fuck the upperclass
Versigtig, ek’s nog steeds fokken giftig
Yo, fuck a rich bitch

Tüm insanlarıma söylüyorum
Sıkı bir durumdayken
Tanrıya daha da yaklaşın
Bunu duyuyor musun?
Kalpten akıyorum
Sikerim üst tabakayı
Dikkat et, hala sikik bir zehirliyim
Sikik bir zengin sürtük

Rich bitch
Rich bitch
I’m a rich bitch
A mothafuckin’ rich bitch
Rich bitch
Rich bitch
I’m a rich bitch
A mothafuckin’ rich bitch

Zengin sürtük
Zengin sürtük
Ben zengin bir sürtüğüm
Ben anasını sattığım zengin sürtüğüyüm
Zengin sürtük
Zengin sürtük
Ben zengin bir sürtüğüm
Ben anasını sattığım zengin sürtüğüyüm

The Weeknd – Acquainted (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 23

Baby you’re no good
Bebeğim sen hayırsızsın
‘Cause they warned me bout your type girl
Çünkü beni senin gibi kızlar için uyarmıştılar
I’ve been ducking left and right
Senden kaçmak için sağa sola eğiliyordum
Baby you’re no good
Kızım sen hayırsızsın
Think I fell for you, I fell for you, I fell for you
Galiba kendimi sana kaptırdım, sana kaptırdım

You got me puttin’ time in, time in
Beni beklemeye aldırttın, beklemeye
Nobody got me feeling this way
Başka hiç kimse beni böyle hissettirmemişti
You probably think I’m lying, lying
Sen şimdi yalan söylediğimi düşünüyorsundur, yalan söylediğimi
I’m used to bitches comin’ right ‘way
Ben orospuların gelip gitmesine alışığım

You got me touchin’ on your body
Beni vücuduna ellettirdin
You got me touchin’ on your body
İçinde bulunduğumuz aşkın tehlikeli olduğunu söylemek için
To say that we’re in love is dangerous
Beni vücuduna ellettirdin
But girl I’m so glad we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza çok sevindim
I’ll get you touchin’ on your body
Seni kendine ellettireceğim
I’ll get you touchin’ on your body
Seni kendine ellettireceğim
I know I’d rather be complacent
İlgisiz olmayı daha çok tercih edeceğimi biliyorum
But girl I’m so glad we’re acquainted, we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza çok sevindim

Baby you’re no good
Bebeğim sen hayırsızsın
All my niggas think I’m crazy cause I’m thinkin’ ’bout us lately
Son zamanlarda birbirimizi düşünüyorum diye tüm tayfa beni deli zannediyor
But really if I could
Ama gerçekten unutabilseydim
I’d forget about you, ‘get about you, ‘get about you
Unuturdum, unuturdum, seni unuturdum

You got me puttin’ time in, time in
Başka orospu sikmemem için beni beklemeye aldırttın
Nobody got me feeling this way
Hiç kimse beni böyle beklemeye koydurmamıştı
You probably think I’m lying, lying
Sen şimdi yalan söylediğimi düşünüyorsundur
I’m used to bitches comin’ right ‘way
Ben orospuların gelip gitmesine alışığım

You got me touchin’ on your body
Beni vücuduna ellettirdin
You got me touchin’ on your body – to say that we’re in love is dangerous
İçinde bulunduğumuz aşkın tehlikeli olduğunu söylemek için beni vücuduna ellettirdin
But girl I’m so glad we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza çok sevindim
I got you touchin’ on your body
Seni kendine ellettiriyorum
I got you touchin’ on your body
Seni kendine ellettiriyorum
I know I’d rather be complacent
Kayıtsız olmayı daha çok tercih edeceğimi biliyorum
But girl I’m so glad we’re acquainted, we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza gerçekten sevindim

Momma caught me cryin’, cryin’, cryin’, cryin’
Annem beni ağlarken yakaladı
‘Cause I won’t find somebody that’s real (she wants somebody that’s real)
Çünkü gerçek olacak birini bulmayacağım (gerçek birini istiyor)
‘Cause every time I try to, try to, try to run
Çünkü ne zaman kaçmaya çalışsam
The fast life keeps gaining on me
İçinde yaşadığım hayat peşimden gelmeye devam ediyor   —– Fast life dediği şey Thursday albümünü yayımladıktan sonraki hayat tarzından bahsediyor. Başka bir deyişle Starboy tarzı hayat; sürekli orospu siken, uyuşturucu kullanan, zengin bir yaşam.

Shit
Amına koyayım
But ever since I met you
Ama seninle tanıştığımdan beri
I couldn’t believe what you did
Yaptığın şeye inanamadım
So comfort me babe, ain’t no rush from me babe
O yüzden teselli et beni bebeğim, ben aceleye getirmeyeceğim babe
(Woooooh)

I’ll keep on touchin’ on your body
Sana ellemeye devam edeceğim
I’ll keep on touchin’ on your body – to say that we’re in love is dangerous
İçinde bulunduğumuz aşkın tehlikeli olduğunu söylemek için sana ellemeye devam edeceğim
But girl I’m so glad we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza çok sevindim
I got you touchin’ on your body
Seni kendine ellettiriyorum
I got you touchin’ on your body
Seni kendine ellettiriyorum
I know I’d rather be complacent
Pervasız olmayı daha çok tercih edeceğimi biliyorum
But girl I’m so glad we’re acquainted, we’re acquainted
Ama kızım tanışmış olduğumuza çok sevindim

I’m not trying to talk at all
Konuşmaya çalıştığım filan yok
‘Cause I’m trying to love you crazy
Çünkü seni delicesine sevmeye çalışıyorum
Put some more inside your cup
Bardağının içine biraz daha koy
And drink ’til you numb the pain
Sonra acıyı giderene kadar iç
I got you touchin’ on your body
Seni kendine ellettiriyorum
These girls keep touchin’ on their body
Bu kızlar kendilerine elleyip duruyorlar
They got accustomed to the life we live
Bizim yaşadığımız hayata alıştırılmışlar
These girls born in the 90’s are dangerous
Bu 90’lı yıllarda doğmuş kızlar çok tehlikeli
I got ’em thinkin’ that they want me – although they know they not the only
Beni isteyen kızlar bir tek kendileri olmadıklarını bilseler bile o kızlara onların beni istediklerini düşündürttürüyorum
I got ’em wanting to embrace their sins
Onlara günahlarını benimsemelerini istettiriyorum
These girls born in the 90’s are dangerous
Bu 90’lı yıllarda doğmuş kızlar çok yaramaz

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin

Drake – God’s Plan (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 38

Yeah they wishin’ and wishin’ and wishin’ and wishin’
They wishin’ on me

Evet istiyorlar,istiyorlar,istiyorlar (diliyorlar)
Benim için istiyorlar

I been movin’ calm, don’t start no trouble with me
Tryna keep it peaceful is a struggle for me
Don’t pull up at 6 AM to cuddle with me
You know how I like it when you lovin’ on me
I don’t wanna die for them to miss me
Guess I see the things that they wishin’ on me
Hope I got some brothers that outlive me
They gon’ tell the story, shit was different with me

Sakince davranıyordum, benimle kavgaya tutuşma
Barışçıl olmak benim için bir mücadele haline geldi
Bana sarılıp yatmak için sabahın 6’sında kalkma
Beni sevmenden ne kadar hoşlandığımı biliyorsun
Beni özlesinler diye ölmek istemiyorum
Sanırım benim için diledikleri şeyleri görebiliyorum
Umarım benden daha uzun yaşayacak kardeşlerim vardır
Onlar hikayeyi anlatacaklar, benimleyken farklıydı

God’s plan, God’s plan
I hold back, sometimes I won’t
I feel good, sometimes I don’t
I finessed down Weston Road
Might go down a G.O.D.
I go hard on Southside G
I make sure that north-side eat
And still

Tanrı’nın planı, Tanrı’nın planı
Bazen tedbirli oluyorum bazen olmayacağım
İyi hissediyorum bazen olmuyorum
Weston Road’a (memleketi) incelik getirdim
G.O.D (Drake’in bir şarkısı/lakabı) ‘ı mahvedebilirim
Güney tarafında sıkı çalışıyorum
Kuzey tarafını da unutmuyorum
Ve hala

Bad things
It’s a lot of bad things
That they wishin’ and wishin’ and wishin’ and wishin’
And they wishin’ on me
Bad things
It’s a lot of bad things
That they wishin’ and wishin’ and wishin’ and wishin’
And they wishin’ on me
Yeah, aye, aye

Kötü şeyler
Bir sürü kötü şey var
Benim için istedikleri ve istedikleri ve istedikleri ve istedikleri
Ve benim için istiyorlar
Kötü şeyler
Bir sürü kötü şey var
Benim için istedikleri ve istedikleri ve istedikleri ve istedikleri
Ve benim için istiyorlar
Evet,evet,evet

She say, “Do you love me?” I tell her, “Only partly”
I only love my bed and my momma, I’m sorry
50 dub, I even got it tatted on me
81, they’ll bring the crashers to the party
And you know me
Turn the 02 into the 03
Without 40, Oli, there would be no me
Imagine if I never met the broski’s

‘Beni seviyor musun?’ diyor, ona ‘ kısmen’ diyorum
Ben sadece yatağımı ve annemi severim kusura bakma
50 tane şarkı, dövmesini bile yaptırdım
81,çapkıları partiye getirecekler
Ve beni tanırsın
02’yi 03’e çeviririm
40 (drake’in ekibi) olmadan,Oli, ben olmazdım
Düşünsene ya dostlarımla tanışmasaydım

God’s plan, God’s plan
I can’t do this on my own (aye, no, aye)
Someone watching this shit close (yep, close)
I’ve been me since Scarlett Road (aye, road, aye)
Might go down as G.O.D. (aye, wait)
I go hard on Southside G (aye, wait)
I make sure that north-side eat
And still

Tanrı’nın planı, Tanrı’nın planı
Kendi gücüm yetmez
Birisi yakından izliyor olanları
Scarlett Road’tan beri böyleyim
Belki G.O.D (Tanrı) olarak inebilirim (mahvolabilirim)
Güney tarafında sıkı çalışıyorum
Kuzey tarafını da unutmuyorum
Ve hala

Bad things
It’s a lot of bad things
That they wishin’ and wishin’ and wishin’ and wishin’
And they wishin’ on me
Yeah, yeah
Bad things
It’s a lot of bad things
That they wishin’ and wishin’ and wishin’ and wishin’
And they wishin’ on me
Yeah

Kötü şeyler
Bir sürü kötü şey var
Benim için istedikleri ve istedikleri ve istedikleri ve istedikleri
Ve benim için istiyorlar
Evet evet
Kötü şeyler
Bir sürü kötü şey var
Benim için istedikleri ve istedikleri ve istedikleri ve istedikleri
Ve benim için istiyorlar
Evet