İngilizce Türkçe Sözlük







1 Haziran 2021 Salı

Glass Animals – Heat Waves (Türkçe çeviri)

blank

Glass Animals – Heat Waves – (Türkçe çeviri)

Road shimmer wiggling the vision
Heat heat waves
I’m swimming in a mirror

Dalgalanan görüntünün yoldaki ışıltısı
Sıcak hava dalgaları
Bir aynada yüzüyorum

Road shimmer wiggling the vision
Heat heat waves
I’m swimming in a mirror

Dalgalanan görüntünün yoldaki ışıltısı
Sıcak hava dalgaları
Yüzüyorum

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

Usually I put something on TV
So we never think
About you and me

Genelde televizyonda bir şeyler açarım
Böylece asla düşünmeyiz
Sen ve benim hakkımda

But today I see our reflections clearly
ln Hollywood laying on the screen

Ama bugün net bir şekilde yansımalarımızı görüyorum
Hollywood’da ekranda boy gösteriyor

You just need a better life than this
You need something I can never give
Fake water all across the road
It’s gone now the night has come but

Sadece bundan daha iyi bir hayata ihtiyacın var
Asla veremeyeceğim şeye ihtiyacın var
Yol boyunca sahte sular
Şimdi gitti fakat gece oluyor

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

You can’t fight it
You can’t breathe
You say something so loving but
Now I’ve got to let you go
You’ll be better off in someone new
I don’t wanna be alone
You know it hurts me too

Savaşamazsın
Nefes alamazsın
Sevgi dolu bir şey söylüyorsun ama
Şimdi gitmene izin vermeliyim
Yeni biriyle daha iyi olacaksın
Yalnız olmak istemiyorum
Biliyorsun bu beni de incitiyor

You look so broken when you cry
One more and then I’ll say goodbye

Ağladığında çok kırılmış görünüyorsun
Bir kere daha ve sonra hoşça kal diyeceğim

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

I just wonder what you’re dreaming of
When you sleep and smile so comfortable
I just wish that I could give you that
That look that’s perfectly un-sad

Sadece ne hayal ettiğini merak ediyorum
Uyuduğun ve rahatça gülebildiğin zamanlarda
Keşke sana istediğini verebilsem
Bu bakış mükemmel ifadesizlik

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Heat waves been faking me out

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor

Sometimes, all I think about is you
Late nights in the middle of June
Heat waves been faking me out
Can’t make you happier now

Bazen tek düşündüğüm sensin
Haziran’ın ortasında gece geç saatlerde
Sıcak hava dalgaları beni kandırıyor
Şimdi seni daha mutlu edemiyorum

Road shimmer wiggling the vision
Heat heat waves
I’m swimming in a mirror

Dalgalanan görüntünün yoldaki ışıltısı
Sıcak hava dalgaları
Bir aynada yüzüyorum

Road shimmer wiggling the vision
Heat heat waves
I’m swimming in a mirror

Dalgalanan görüntünün yoldaki ışıltısı
Sıcak hava dalgaları
Bir aynada yüzüyorum

Doja Cat – Kiss Me More ft. SZA Türkçe Çeviri ve Sözleri

blank

We hug and yes, we make love
And always just say “Goodnight” (la-la-la-la-la)
And we cuddle, sure I do love it
But I need your lips on mine

Evet sarılıyoruz ve evet, sevişiyoruz
Ve her zaman sadece “İyi geceler” diyoruz (la-la-la-la-la)
Ve sarılıyoruz, tabii ki hoşuma gidiyor
Ama dudaklarının dudaklarımın üzerinde olmasına ihtiyacım var

Can you kiss me more?
We’re so young, boy
We ain’t got nothin’ to lose, oh, oh
It’s just principle
Baby, hold me
‘Cause I like the way you groove, oh, oh

Beni daha çok öper misin?
Çok genciz, oğlum
Kaybedecek hiç bir şeyimiz yok, oh, oh
Bu sadece prensip
Bebeğim, tut beni
Çünkü konuşma şeklini seviyorum, oh, oh

Boy, you write your name, I can do the same
Ooh, I love the taste, la-la-la-la
All on my tongue, I want it (la-la-la-la)
Boy, you write your name, I can do the same
Ooh, I love the taste, la-la-la-la-la
All on my tongue, I want it

Oğlum, ismini yazıyorsun, aynısını ben de yapabilirim
Ooh, tadını seviyorum, la-la-la-la
Hepsini dilimin üzerinde, istiyorum (la-la-la-la)
Oğlum, ismini yazıyorsun, aynısını ben de yapabilirim
Ooh, tadını seviyorum, la-la-la-la
Hepsini dilimin üzerinde, istiyorum

I, I feel like fuckin’ somethin’
But we could be corny, fuck it
Sugar, I ain’t no dummy, dummy
I like to say, what if, but if
We could kiss and just cut the rubbish
Then I might be on to somethin’
I ain’t givin’ you one in public
I’m givin’ you…

Ben, bir şeyi sikiyormuş gibi hissediyorum
Ama banel olabiliriz, siktir et
Tatlım, aptal değilim, aptal
Ya, ama, demek isterdim
Öpüşüp boş yapmayı kesebiliriz
O zaman bir şeyin peşinde olabilirim
İnsan içinde hiç bir şey vermeyeceğim
Vermeyeceğim…

Majestic vs. Boney M – Rasputin Türkçe Çeviri

blank

Majestic vs. Boney M – Rasputin Türkçe Çeviri

Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey

There lived a certain man in Russia long ago
He was big and strong, in his eyes a flaming glow
Most people looked at him with terror and with fear
But to Moscow chicks he was such a lovely dear
He could preach the Bible like a preacher
Full of ecstasy and fire
But he also was the kind of teacher
Women would desire

Rusya’da uzun zaman önce belli bir adam yaşardı
Büyüktü ve güçlüydü, gözlerinde alevli bir parıltı vardı
Çoğu insan ona dehşet ve korkuyla bakardı
Ama o,Moskova’nın kızlarına göre çok hoş bir sevgiliydi
İncil’i bir vaiz gibi vaaz edebilirdi
Coşku ve ateşle doluydu
Ama aynı zamanda bir çeşit öğretmendi
Kadınların arzuladığı

Ra ra Rasputin
Lover of the Russian queen
There was a cat that really was gone
Ra ra Rasputin
Russia’s greatest love machine
It was a shame how he carried on

Ra ra Rasputin
Rusya kraliçesinin sevgilisi
Gerçekten gitmiş bir kedi vardı ( burada kedilerin 9 canlı olmasına gönderme var )
R ara Rasputin
Rusya’nın en büyük aşk makinası
Devam ettirmesi utanç vericiydi

He ruled the Russian land and never mind the Czar
But the kazachok he danced really wunderbar
In all affairs of state he was the man to please
But he was real great when he had a girl to squeeze
For the queen he was no wheeler dealer
Though she’d heard the things he’d done
She believed he was a holy healer
Who would heal her son

Czar’ı hiç düşünmeden Rusya topraklarına hüküm sürdü
Ama kazak dansını gerçekten harika yapardı
Tüm devlet meselelerinde memnun edecek adam oydu
Ama kucaklamak için bir kızı tuttuğunda gerçekten müthişti
Kraliçe’ye göre o kurnaz değildi
Yaptığı şeyleri duymasına rağmen
Onun kutsal bir iyileştirici olduğuna inanırdı
Oğlunu iyileştiren

Ra ra Rasputin
Lover of the Russian queen
There was a cat that really was gone
Ra ra Rasputin
Russia’s greatest love machine
It was a shame how he carried on

Ra ra Rasputin
Rusya kraliçesinin sevgilisi
Gerçekten gitmiş bir kedi vardı ( burada kedilerin 9 canlı olmasına gönderme var )
R ara Rasputin
Rusya’nın en büyük aşk makinası
Devam ettirmesi utanç vericiydi

But when his drinking and lusting
And his hunger for power
Became known to more and more people
The demands to do something
About this outrageous man
Became louder and louder

Ama sarhoş ve şehvet dolu olduğu zaman
Ve güç için olan açlığı
Giderek daha fazla insan tarafından tanındı
Bir şeyle yapılmasına dair talepler
Bu çirkin adam için
Daha da fazla yükseldi

Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey

“This man’s just got to go”, declared his enemies
But the ladies begged, “Don’t you try to do it, please”
No doubt this Rasputin had lots of hidden charms
Though he was a brute, they just fell into his arms
Then one night some men of higher standing
Set a trap, they’re not to blame
“Come to visit us”, they kept demanding
And he really came

“Bu adam gitmeli” diye ilan etti düşmanları
Ama kadınlar yalvardı “Sakın yapma, lütfen.”
Hiç şüphe yok ki bu Rasputin’in pek çok gizli cazibesi vardı
O bir hayvan olmasına rağmen, kollarına düştüler
Sonra bir gece bazı yüksek mevkilerden adamlar
Tuzak kurdular, suçlu değillerdi
“Gel ve bizi ziyaret et” talep etmeye devam ettiler
Ve o gerçekten gitti

Ra ra Rasputin
Lover of the Russian queen
They put some poison into his wine
Ra ra Rasputin
Russia’s greatest love machine
He drank it all and said, “I feel fine”

Ra ra Rasputin
Rusya kraliçesinin sevgilisi
Onun şarabına bazı zehirler koydular
Ra ra Rasputin
Rusya’nın en büyük aşk makinası
O hepsini içti ve “İyi hissediyorum” dedi

Ra ra Rasputin
Lover of the Russian queen
They didn’t quit, they wanted his head
Ra ra Rasputin
Russia’s greatest love machine
And so they shot him ’til he was dead

Ra ra Rasputin
Rusya kraliçesinin sevgilisi
Bu işi bırakmadılar, kellesini istediler
Ra ra Rasputin
Rusya’nın en büyük aşk makinası
Ve o yüzden o ölene kadar ona ateş ettiler

Oh, those Russians

Ah, şu Ruslar

31 Mayıs 2021 Pazartesi

GIMS Feat. Dadju & Slimane – BELLE Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Belle
– Güzel
C’est un mot qu’on dirait inventé pour elle
– Bu onun için icat edilmiş gibi görünen bir kelime
Quand elle danse et qu’elle met son corps à jour, tel
– Dans ettiğinde ve vücudunu güncellediğinde, örneğin
Un oiseau qui étend ses ailes pour s’envoler
– Uçup gitmek için kanatlarını açan bir kuş
Alors je sens l’Enfer s’ouvrir sous mes pieds
– Bu yüzden ayaklarımın altında cehennem gibi hissediyorum
J’ai posé mes yeux sous sa robe de gitane
– Gözlerimi çingene elbisesinin altına koydum
À quoi me sert encore de prier Notre-Dame?
– Meryem Ana’ya dua etmenin anlamı nedir?
Quel
– Ne
Est celui qui lui jettera la première pierre?
– İlk taşı ona atacak olan o mu?
Celui-là ne mérite pas d’être sur terre
– Bu dünyada olmayı hak etmiyor.
Ô Lucifer, ô laisse-moi rien qu’une fois
– O Lucifer, o sadece bir kez izin ver
Glisser mes doigts dans les cheveux d’Esméralda
– Parmaklarımı Esmeralda’nın saçına kaydırıyorum

Belle
– Güzel
Est-ce le diable qui s’est incarné en elle
– Onun içinde enkarne olan şeytan mı
Pour détourner mes yeux du Dieu éternel?
– Gözlerimi ebedi Tanrı’dan uzaklaştırmak için mi?
Qui a mis dans mon être ce désir charnel
– Kim koymak içinde benim varlık bu carnal arzu
Pour m’empêcher de regarder vers le Ciel?
– Gökyüzüne bakmamı engellemek için mi?
Elle porte en elle le péché originel
– Kendi içinde orijinal günahı taşır
La désirer fait-il de moi un criminel?
– Onu istemek beni suçlu mu yapıyor?
Celle
– O
Qu’on prenait pour une fille de joie, une fille de rien
– Bir sevinç kızı olduğumuzu düşündük, hiçbir şey olmayan bir kız
Semble soudain porter la croix du genre humain
– Aniden insanlığın haçını taşıyor gibi görünüyor
Ô Notre-Dame, ô laisse-moi rien qu’une fois
– O Bizim Leydi, o bana bir kere izin ver
Pousser la porte du jardin d’Esméralda
– Esmeralda’nın bahçesinin kapısını itin

Belle
– Güzel
Malgré ses grands yeux noirs qui vous ensorcellent
– Seni büyüleyen büyük siyah gözlerine rağmen
La demoiselle serait-elle encore pucelle?
– Bayan hala hizmetçi mi?
Quand ses mouvements me font voir monts et merveilles
– Onun hareketleri dağları ve harikaları görmemi sağladığında
Sous son jupon aux couleurs de l’arc-en-ciel
– Gökkuşağının renkleri onu kombinezon altında
Ma dulcinée laissez-moi vous être infidèle
– Sevgilim sana sadakatsiz olmama izin ver
Avant de vous avoir mené jusqu’à l’autel
– Seni sunağa götürmeden önce
Quel
– Ne
Est l’homme qui détournerait son regard d’elle
– Ondan uzak duracak bir adam mı
Sous peine d’être changé en statue de sel?
– Bir tuz heykeline dönüşmenin acısı üzerine mi?
Ô Fleur-de-Lys, j’aimerais être homme de foi
– Ey Fleur-de-Lys, imanlı bir adam olmak istiyorum
J’irai cueillir la fleur d’amour d’Esméralda
– Gidip esmeralda’nın aşk Çiçeğini seçeceğim.

J’ai posé mes yeux sous sa robe de gitane
– Gözlerimi çingene elbisesinin altına koydum
À quoi me sert encore de prier Notre-Dame?
– Meryem Ana’ya dua etmenin anlamı nedir?
Quel
– Ne
Est celui qui lui jettera la première pierre
– Ona ilk taşı atacak olan kişi mi
Celui-là ne mérite pas d’être sur terre
– Bu dünyada olmayı hak etmiyor.
Ô, ô-ô-ô, laisse-moi rien qu’une fois
– Oh, oh-oh-oh, bir kere izin ver
Glisser mes doigts dans les cheveux d’Esméralda
– Parmaklarımı Esmeralda’nın saçına kaydırıyorum
Esméralda
– Esmeralda

Cheb Bilal – Di Ayza Kalam İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

ya bah trabhouna f lkhedma
– ya bah trabhouna f lkhedma
sinon ghadi teb9ou tema
– sinon ghadi teb9ou tema
khtekom mena ya weld ma
– khtekom MENA ya kaynak ma
khemsa w khmouss w salamaya bah trabhouna f lkhedma
– khemsa w khmouss w salamaya bah trabhouna f lkhedma
sinon ghadi teb9ou tema
– sinon ghadi teb9ou tema
khtekom mena ya weld ma
– khtekom MENA ya kaynak ma
khemsa w khmouss w salama
– khemsa w khmouss w salama

aha ya lli fort fort di aayza kalem
– aha ya lli fort Fort di ayza kalem
aha ya weddi 9ilouna
– aha ya weddi 9ilouna
chachra yedarbouha toul joli ya salam
– chachra yedarbouha toul joli ya salam
aha ya weddi 3arfounaaha ya lli fort fort di aayza kalem
– aha ya weddi 3arfounaaha ya lli fort Fort di aayza kalem
aha ya weddi 9ilouna
– aha ya weddi 9ilouna
chachra yedarbouha toul joli ya salam
– chachra yedarbouha toul joli ya salam
aha ya weddi 3arfouna
– aha ya weddi 3arfouna

win o win ybanou wine
– kazan o kazan ybanou şarabı
ymouto ymouto lghiyarine
– ymouto ymouto lghiyarine
o ya rab l3alamine
– o ya rab l3alamin
weffe9na llahoma aminewin o win ybanou wine
– weffe9na llahoma aminewin o ybanou şarap kazanmak
ymouto ymouto lghiyarine
– ymouto ymouto lghiyarine
o ya rab l3alamine
– o ya rab l3alamin
weffe9na llahoma amine
– weffe9na llahoma Amin

aha ya lli fort fort di aayza kalem
– aha ya lli fort Fort di ayza kalem
aha ya weddi 9ilouna
– aha ya weddi 9ilouna
chachra yedarbouha toul joli ya salam
– chachra yedarbouha toul joli ya salam
aha ya weddi 3arfounaaha ya lli fort fort di aayza kalem
– aha ya weddi 3arfounaaha ya lli fort Fort di aayza kalem
aha ya weddi 9ilouna
– aha ya weddi 9ilouna
chachra yedarbouha toul joli ya salam
– chachra yedarbouha toul joli ya salam
aha ya weddi 3arfouna
– aha ya weddi 3arfouna

w mazal nchallah w mazal
– w mazal nchallah w mazal
mazal twerikom liam
– mazal twerikom liam
ndouzou hnaya w salam
– ndouzou hnaya w selam
mazal nchallah lgoddam
– mazal nchallah lgoddam
w mazal nchallah w mazal
– w mazal nchallah w mazal
mazal twerikom liam
– mazal twerikom liam
ndouzou hnaya w salam
– ndouzou hnaya w selam
mazal nchallah lgoddam
– mazal nchallah lgoddam

win o win ybanou wine
– kazan o kazan ybanou şarabı
ymouto ymouto lghiyarine
– ymouto ymouto lghiyarine
o ya rab l3alamine
– o ya rab l3alamin
weffe9na llahoma amine
– weffe9na llahoma Amin

Doja Cat – Rules İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Said play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak dedi, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga you know I want it (want it)
– Bir sürü paran var ve zenci bunu istediğimi biliyorsun (ister misin)

Play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga, you know I want it (want it)
– Bir sürü paran var ve zenci, istediğimi biliyorsun (istiyorum)

Break some bread up, nigga, that butter my biscuit (ha)
– Biraz ekmek kır, zenci, bisküvimi yağla (ha)
You ain’t talk money, then really, that’s none of my business
– Para konuşmuyorsun, o zaman gerçekten, bu beni ilgilendirmez
I’on even need these lenses (yeah)
– Bu lenslere bile ihtiyacım olacak (evet)
20 on 20 my vision (woo)
– 20 20 vizyonum (woo)
Bad yellow bitch with her eye on the prize
– Kötü sarı orospu ile ona göz üzerinde the prize
But nigga, I ain’t no minion
– Ama zenci, ben köle değilim

Millions, thousands, billions
– Milyonlarca, binlerce, milyarlarca
Bobs on me like Dylan, blondes on me like Hilton
– Dylan gibi bana Bobs, Hilton gibi bana sarışınlar
Wendys on me like Williams, shouting, digging
– Wendys bana Williams gibi bağırıyor, kazıyor
Look at me like I’m alien
– Bana uzaylı gibi bak
Bitch, I’m fucking reptilian
– Kaltak, ben sürüngenim

Bitch, bitch, oh
– Kaltak, kaltak, oh
All y’all bitches was wrong
– Hepiniz hatalıydınız.
Talkin’ ’bout I fell off
– Düştü hakkında konuşuyoruz. ben
You ain’t even get on
– Daha binemedin bile.

Bitch, bitch, yo’
– Kaltak, kaltak, yo’
All y’all bitches is precious
– Hepinizi orospular değerlidir
Wait, I meant to say jealous
– Bekle, kıskanç demek istedim.
All y’all bitches is jealous
– Hepiniz orospular kıskanıyor
Bitch, bitch
– Kaltak, kaltak

Said play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak dedi, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga, you know I want it (want it)
– Bir sürü paran var ve zenci, istediğimi biliyorsun (istiyorum)
Play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga, you know I want it (want it)
– Bir sürü paran var ve zenci, istediğimi biliyorsun (istiyorum)

And now you playin’ with my emotions
– Ve şimdi duygularımla oynuyorsun
Nigga, don’t do it, you blew it
– Zenci, yapma, mahvettin.
You tryna cast spells on a bitch with potions
– Sen tryna cast spells üzerinde bir orospu ile potions
Nigga, I need devotion
– Zenci, bağlılığa ihtiyacım var
Leaving you with that lotion
– Seni o losyonla bırakıyorum.
Telling me this and that, the third
– Bana bunu ve bunu söylüyorum, üçüncü
That shit for the birds, I’m ghosting
– Kuşlar için bu bok, hayaletler kuruyorum
If you don’t dive in that pussy like dolphins
– Eğer yunuslar gibi o kedi dalış yoksa
If he don’t dive in that pussy like oceans
– Eğer okyanuslar gibi o kediye dalmazsa
Twins look identically like Olsens
– İkizler aynı şekilde Olsens’e benziyor
Nigga, don’t hide from the pussy, be open
– Zenci, amdan saklanma, açık ol
Nigga, wan’ spy on the pussy like Austin
– Zenci, WAN ‘ Austin gibi kedi casus

Do I make you horny, baby?
– Seni azdırıyor muyum bebeğim?
That’s my ego that you stroking
– Bu benim egom okşayarak
Nigga, don’t laugh ’cause the pussy ain’t joking
– Zenci, gülme çünkü amcık şaka yapmıyor.
Nigga, go splash when the pussy be soaking (yeah)
– Zenci, kedi sırılsıklam olduğunda sıçramaya git (Evet)

Where that nigga who don’t play mind games at?
– Akıl oyunları oynamayan zenci nerede?
You got a fake gold chain on, change that
– Üzerinde sahte bir Altın zincir var, bunu değiştir
Tryna spit game while I’m on my way out, late-ass
– Tryna tükürmek oyun süre ben üzerinde benim yol dışarı, late-ass
Where that nigga, man?
– Nerede o zenci?
Where he at? Where he at?
– O nerede? O nerede?

Said play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak dedi, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga, you know I want it (want it)
– Bir sürü paran var ve zenci, istediğimi biliyorsun (istiyorum)
Play with my pussy, but don’t play with my ‘motions (‘motions)
– Benim kedi ile oynamak, ama benim ‘hareketleri (‘hareketleri ile oynamayın)
If you spend some money, then maybe I just might fuck ya (fuck ya)
– Eğer biraz para harcarsan, o zaman belki sadece seni becerebilirim (siktir git)
When I shake that ass, I’ma do this shit in slow motion (motion)
– O kıçını salladığımda, bu boku yavaş çekimde yapacağım (hareket)
You got a whole lotta cash, and nigga, you know I want it (you know want it)
– Bir sürü paran var ve zenci, istediğimi biliyorsun (istediğini biliyorsun)

Doja Cat – Cyber Sex İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I wanna touch on you (On you)
– Sana dokunmak istiyorum (sana)
You see me in my room (My room)
– Beni odamda görüyorsun (Odam)
Wish you were here right now (Right now)
– Burada şimdi Sağ olsaydı )
All of the things I’d do
– İstediğim her şeyi yapmak
I wanna get freaky on camera
– Ben istemek almak freaky üzerinde kamera
I love when we get freaky on camera
– Ben aşk zaman biz almak freaky üzerinde kamera

We freak on the cam
– Biz freak üzerinde the kam
Love at first sight, just a link to the ‘Gram
– İlk görüşte aşk, sadece bir bağlantı ‘Gram
Pussy all pink with a tan
– Kedi tüm pembe ile bir tan
And I play with it ’til my middle fingers are cramped up
– Ve orta parmaklarım sıkışık olana kadar onunla oynarım
Swipe right ’cause he thick and he handsome
– Sağa kaydır çünkü şişman ve yakışıklı
Love a sneak peek, when you free? Can we cam up?
– Özgür olduğunda gizlice bakmayı sever misin? Kamera çekebilir miyiz?
No shot to the screen, put your hands up
– Ekrana ateş etme, ellerini Kaldır
Make it pop in your face like a Samsung
– Bir Samsung gibi yüzünüzde pop olun
And that’s my nigga, better yet, that’s my hitta
– Ve bu benim zencim, daha iyisi, bu benim hitta’m
He don’t leak nudes, and if you do you could go missin’
– O çıplak sızıntı yapmaz, ve eğer yaparsan kaçırabilirsin
Met him on Tinder, he just swipe left on bitches
– Tinder onu bir araya geldi, o sadece orospular üzerinde sola kaydırın
And he don’t even scroll through Insta’
– Ve Insta’da bile gezinmiyor’
‘Less he going through my pictures
– ‘Daha az o benim resimleri geçiyor

I wanna touch on you (On you)
– Sana dokunmak istiyorum (sana)
You see me in my room (My room)
– Beni odamda görüyorsun (Odam)
Wish you were here right now (Right now)
– Burada şimdi Sağ olsaydı )
All of the things I’d do
– İstediğim her şeyi yapmak
I wanna get freaky on camera
– Ben istemek almak freaky üzerinde kamera
I love when we get freaky on camera
– Ben aşk zaman biz almak freaky üzerinde kamera

Is you into that? (Into that, is you into that? Uh-uh)
– Bu içine mi? (Bunun içine mi giriyorsun? Uh-uh)
Let’s break the internet (Internet, on the internet, oh-oh)
– İnterneti kıralım (İnternet, internette, oh-oh)
We do it the best (It the best, doin’ it the best, uh-uh)
– En iyisini yapıyoruz (en iyisi, en iyisini yapıyoruz, uh-uh)
When we have cybersex (Cybersex, havin’ cybersex, oh-oh)
– Cybersex’imiz olduğunda (Cybersex, havin ‘ cybersex, oh-oh)

When he off work, he calling me on Skype (Yeah)
– İşten çıktığında, beni Skype’ta arıyor (Evet)
Trust me when I meet him, I’m fucking him on sight (Yeah)
– Onunla tanıştığımda bana güven, onu görüşte beceriyorum (Evet)
Lemme see you beat it, I’m feelin’ just like Mike (Okay, okay)
– Seni yenerken görmeme izin ver, Mike gibi hissediyorum (tamam, tamam)
Huh, oh, surf that ’til I drown in all of your pics
– Tüm resimlerinde boğuluncaya kadar sörf yap.
Can’t scroll down ’cause some of them dicks (Ya)
– Aşağı kaydıramıyorum çünkü bazıları sik (Ya)
Think of my parents going through my shit (My shit, my shit)
– Ailemin benim bokumdan geçtiğini düşün (benim bokum, benim bokum)
Huh, oh, can’t give head, you give me the FaceTime
– Huh, oh, kafa veremem, Sen bana Facetime’ı ver
Nigga, you a creep, I saw you on Dateline
– Zenci, sen bir pisliksin, seni Dateline’da gördüm
You ain’t gettin’ pussy, you fucking an AI
– Ben kedi edemeyeceksin, bir AI sikik
Huh, oh, what a time to be alive
– Huh, oh, hayatta olmak için ne zaman
Living in the future, blinging on my hotline
– Gelecekte yaşamak, telefon hattımda blinging

I wanna touch on you (On you)
– Sana dokunmak istiyorum (sana)
You see me in my room (My room)
– Beni odamda görüyorsun (Odam)
Wish you were here right now (Right now)
– Burada şimdi Sağ olsaydı )
All of the things I’d do
– İstediğim her şeyi yapmak
I wanna get freaky on camera
– Ben istemek almak freaky üzerinde kamera
I love when we get freaky on camera
– Ben aşk zaman biz almak freaky üzerinde kamera
I wanna touch on you (On you)
– Sana dokunmak istiyorum (sana)
You see me in my room (My room)
– Beni odamda görüyorsun (Odam)
Wish you were here right now (Right now)
– Burada şimdi Sağ olsaydı )
All of the things I’d do
– İstediğim her şeyi yapmak
I wanna get freaky on camera
– Ben istemek almak freaky üzerinde kamera
I love when we get freaky on camera
– Ben aşk zaman biz almak freaky üzerinde kamera

Is you into that? (Into that, is you into that? Uh-uh)
– Bu içine mi? (Bunun içine mi giriyorsun? Uh-uh)
Let’s break the internet (Internet, on the internet, oh-oh)
– İnterneti kıralım (İnternet, internette, oh-oh)
We do it the best (It the best, doin’ it the best, uh-uh)
– En iyisini yapıyoruz (en iyisi, en iyisini yapıyoruz, uh-uh)
When we have cybersex (Cybersex, havin’ cybersex, oh-oh)
– Cybersex’imiz olduğunda (Cybersex, havin ‘ cybersex, oh-oh)