İngilizce Türkçe Sözlük







19 Ocak 2016 Salı

On My Own Türkçe çevirisi

The road is dark, I’m getting sad
Yol karanlık, üzülüyorum
The way is dead and I’m afraid
Yol ölü ve korkuyorum
Need someone to hold me, need something to hold on
Beni tutacak birine, tutunacak birşeye ihtiyacım var
Want someone to guard me before I’m movin’ on
Harekete geçmeden beni gözetecek birine ihtiyacım var

The end is now so far away
Son şimdi çok uzakta
I hope I’m not meant here forever to stay
Umarım burada sonsuza kadar kalmayı kastetmemişimdir

There’s no one beside, I got nothing to say
Yanımda kimse yok, söyleyecek hiçbir şeyim yok
Land is so wide and my home so far away
Toprak çok geniş ve evim çok uzaklarda
Oh, I’m feeling so lost, feeling sad like a child
Oh, kaybolmuş hissediyorum, üzgün bir çocuk gibi hissediyorum
I’m away
Uzaktayım

There’s no one beside, I got nothing to say
Yanımda kimse yok, söyleyecek hiçbir şeyim yok
Land is so wide and my home so far away
Toprak çok geniş ve evim çok uzaklarda
Oh, I’m feeling so lost, feeling sad like a child
Oh, kaybolmuş hissediyorum, üzgün bir çocuk gibi hissediyorum
I’m away on my own
Kendimden uzaktayım

I can’t believe it’s real, I’ll run but I hold still
Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum, kaçacağım ama hareket edemiyorum
Your voice is in the air, I can hear my name
Sesin yankılanıyor, ismimi duyabiliyorum
I feel you in my arms, you slowly slip away
Seni kollarımda hissediyorum, yavaşca kayıp gidiyorsun
So here I am again, on my own
Tekrar buradayım, kendi başıma

There’s no one beside, I got nothing to say
Yanımda kimse yok, söyleyecek hiçbir şeyim yok
Land is so wide and my home so far away
Toprak çok geniş ve evim çok uzaklarda
Oh, I’m feeling so lost, feeling sad like a child
Oh, kaybolmuş hissediyorum, üzgün bir çocuk gibi hissediyorum
I’m away on my own
Kendimden uzaktayım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder