İngilizce Türkçe Sözlük







26 Aralık 2015 Cumartesi

Bob Dylan Like a Rolling Stone Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)

LYRİCS:

Once upon a time you dressed so fine
You threw the bums a dime in your prime, didn't you?
People'd call, say, "Beware doll, you're bound to fall"
You thought they were all kiddin' you
You used to laugh about
Everybody that was hangin' out
Now you don't talk so loud
Now you don't seem so proud
About having to be scrounging for your next meal.

How does it feel
How does it feel
To be without a home
Like a complete unknown
Like a rolling stone?

You've gone to the finest school all right, Miss Lonely
But you know you only used to get juiced in it
And nobody has ever taught you how to live on the street
And now you find out you're gonna have to get used to it
You said you'd never compromise
With the mystery tramp, but now you realize
He's not selling any alibis
As you stare into the vacuum of his eyes
And ask him do you want to make a deal?

How does it feel
How does it feel
To be on your own
With no direction home
Like a complete unknown
Like a rolling stone?

You never turned around to see the frowns on the jugglers and the clowns
When they all come down and did tricks for you
You never understood that it ain't no good
You shouldn't let other people get your kicks for you
You used to ride on the chrome horse with your diplomat
Who carried on his shoulder a Siamese cat
Ain't it hard when you discover that
He really wasn't where it's at
After he took from you everything he could steal.

How does it feel
How does it feel
To be on your own
With no direction home
Like a complete unknown
Like a rolling stone?

Princess on the steeple and all the pretty people
They're drinkin', thinkin' that they got it made
Exchanging all kinds of precious gifts and things
But you'd better lift your diamond ring, you'd better pawn it babe
You used to be so amused
At Napoleon in rags and the language that he used
Go to him now, he calls you, you can't refuse
When you got nothing, you got nothing to lose
You're invisible now, you got no secrets to conceal.
TÜRKÇE ÇEVİRİ:

bir zamanlar çok fiyakalı giyinirdin
hayatının baharında serserilere kuruş atardın, dimi?
insanlar "dikkatli ol bebeğim, düşeceksin" derdi
seninle hep dalga geçtikleirini düşünürdün
orada burada gülerdin,
herkese takılırdın.
şimdi ise çok sesli konuşmuyorsun
ve çok gururlu görünmüyorun
yemeğini aşırmaya çalışanlar oluyor

nasıl hissettiriyor?
nasıl hissetiriyor?
evsiz olmak,
tam bir bilinmezlik gibi,
yuvarlanan bir taş gibi

iyi bir okul okul bitirdin bu doğru, Bayan Yalnız
ama biliyorsun sadece bişeyleri almak için..
ve hiç kimse öğretmedi sana sokakta nasıl yaşanır,
ve şimdi başa çıkmak zorunda kalacaksın
asla taviiz vermeyeceğini söylemiştin,
gizemli serseri ile, fakat şimdi farkettin
o mazeret satmıyor,
gözlerinin boşluğuna bakman gibi
ve söyle ona "bi anlaşma yapmak istiyormusun?"

nasıl hissettiriyor?
nasıl hissettiriyor?
kendinde olmak
evin yönünü bulmamak
tam bir bilinmezlik gibi
yuvarlanan bir taş gibi

hokkabazların ve palyaçoların üstündeki sert bakışlarını
görmek için asla arkana dönmezsin,
hile yaptıklarında.
hiç bi zaman anlamadın bunun iyi olmadığını
diğer insanların sana tekme atmalarına izin vermemeliydin
kim omzunda bi siyam kedisi taşıdı?
bunu anladığında zoruna gitmedi mi?
o olması gerektiği yerde değildi gerçekten..
senden almak istediği herşeyi alıp çalabilirdi..

nasıl hissettiriyor?
nasıl hissettiriyor?
kendinde olmak
evin yönünü bulmamak
tam bir bilinmezlik gibi
yuvarlanan bir taş gibi

kuledeki prenses ve diğer sevimli insanlar
içip içip yaptıklarını düşünüyorlar
her türlü mücevheratın değiş tokuşunu
elmas yüzüğünü alsaydın iyi olurdu,
tehlikeye atsan iyi olurdu,
eğlenmeliydin.
Napoleon'da paçavralar içinde kullandığı lisan,
ona gitmelisin, seni çağırıyor, reddedemezsin,
hiç bişeyiin, kaybedecek hiç bişeyin olmadığında..
görünmezsin şimdi, artık gizleyecek bi sırrın kalmadı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder