İngilizce Türkçe Sözlük







17 Mart 2016 Perşembe

Evanescence – Bring Me To Life (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

How can you see into my eyes like open doors?
Nasıl bakabiliyorsun gözlerime, açık kapılar gibi.

Leading you down into my core
Seni özüme götüren

Where I’ve become so numb without a soul, my spirit sleeping somewhere cold
Uyuşuk bir şekilde, ruhum soğukta uyuyordu

Until you find it there and lead it back home
Sen onu bulup ait olduğu yere götürene kadar

Wake me up
Uyandır beni!

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

I can’t wake up
Uyanamıyorum

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

Save me
Kurtar beni!

(Call my name and save me from the dark!)
(Adımı söyle ve beni karanlıktan kurtar!)

Wake me up
Uyandır beni!

(Bid my blood to run)
(Kanımı harekete geçir)

I can’t wake up.
Uyanamıyorum.

(Before I come undone)
(Ben mahvolmadan önce)

Save me
Kurtar beni.

(Save me from the nothing I’ve become)
(Beni hiçliğimden kurtar)
Now that I know what I’m without
Şimdi neyin olmadığını biliyorum.

You can’t just leave me!
Beni terk edemezsin!

Breathe into me and make me real
Nefesini içime ver ve beni gerçeğe dönüştür

Bring me to life
Beni hayata döndür!

Wake me up
Uyandır beni!

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

I can’t wake up
Uyanamıyorum.

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

Save me
Kurtar beni!

(Call my name and save me from the dark!)
(Adımı söyle ve beni karanlıktan kurtar!)

Wake me up
Uyandır beni!

(Bid my blood to run)
(Kanımı harekete geçir)

I can’t wake up
Uyanamıyorum.

(Before I come undone)
(Ben mahvolmadan önce)

Save me
Kurtar beni.

(Save me from the nothing I’ve become)
(Beni hiçliğimden kurtar)

Bring me to life.
Beni hayata döndür.

I’ve been living a lie
Bir yalanı yaşıyormuşum

(There’s nothing inside)
(İçinde hiçbir şey yok)

Bring me to life!
Beni hayata döndür!
Frozen inside without your touch,
Without your love, darling
Dokunuşların,
Senin sevgin olmadan buz tutmuş, bir tanem.

Only you are the life among the dead
Sadece ölüler arasında hayattasın

All this time I can’t believe I couldn’t see
Bu kadar zamanda seni göremediğime inanamıyorum.

Kept in the dark but you were there in front of me
Karanlıkta yaşıyorum ama sen hep önümdeydin.

I’ve been sleeping a thousand years it seems
Anlaşılan bin yıldır uyuyordum.

Got to open my eyes to everything
Gözlerimi her şeye açmalıyım.

Without thought, without voice, without a soul
Düşüncesiz, sessiz ve ruhsuz

Don’t let me die here
Beni burada ölüme terk etme

There must be something more
Yapılabileceğimiz bir şeyler olmalı!

Bring me to life
Beni hayata döndür.

Wake me up
Uyandır beni!

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

I can’t wake up
Uyanamıyorum.

(Wake me up inside)
(İçimi uyandır)

Save me
Kurtar beni!

(Call my name and save me from the dark)
(Adımı söyle ve beni karanlıktan kurtar!)

Wake me up
Uyandır beni!

(Bid my blood to run)
(Kanımı harekete geçir)

I can’t wake up
Uyanamıyorum.

(Before I come undone)
(Ben mahvolmadan önce)

Save me
Kurtar beni.

(Save me from the nothing I’ve become)
(Beni hiçliğimden kurtar)

Bring me to life.
Beni hayata döndür.

I’ve been living a lie
Bir yalanı yaşıyormuşum

There’s nothing inside
İçinde hiçbir şey yok

Bring me to life
Beni hayata döndür!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder