İngilizce Türkçe Sözlük







26 Aralık 2017 Salı

The Weeknd – Adaptation (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 10

When the sun goes up, you’re searching for a love
Güneş çıkınca aşk için bir arayışa çıkıyorsun
So your heart won’t lead you to anyone
O yüzden kalbin seni hiç kimseye yönlendirmiyor
When the sun goes down, I know what you become
Güneş batınca ne olduğunu biliyorum
You become awake, unlike the rest of us
Geriyi kalanlarımızın aksine sen uyanık oluyorsun

I lay my head on a thousand beds
Kafamı binlerce yatağa yatırdım
It’s been a test to see how far a man can go without himself
Bir adamın kendisinde olmadan ne kadar uzağa gidebileceğini görmek için bir test oldu
I think I lost the only piece that held it all in place
Galiba beni tek bir yerde bütün tutan tek parçamı kaybettim
Now my madness is the only love I let myself embrace
Şimdi ise kendimin benimsemesine izin verdiğim tek aşk, deliliğim
I could’ve stayed
Hiç orospu sikmeyip bütün kalabilirdim
But I chose the life
Ama yaşamayı seçtim
I chose the life
Yaşamayı seçtim
Then I realized
Sonra farkına vardım:
She might have been the one
En başta gelecek kadın o olabilirdi
I let it go for a little fun
Beş saniyelik zevk için vazgeçtim
I made a trade
Bir takas yaptım
Gave away our days for a little fame
Üç kuruşluk ün için günlerimizi feda ettim
Now I’ll never see your face
Şimdi bir daha yüzünü göremeyeceğim
But it’s okay I adapted anyway
Ama sorun değil, zaten görmemeye alışığım

Adapted to these models who’s adapted to the bottle
İçkilere bağımlı olan bu mankenlere alışığım
They take it down like water Just to burn away their sorrows
Sırf acılarını gidermek için içkiyi mideye su gibi indiriyorlar
I’ll stay up till tomorrow just to tear down all their morals
Sırf ahlaklarını parçalamak için yarına kadar uyanık olacağım
And all is fair in love and war
Ve yapacaklarımın hepsi aşk ile savaşa adil
She’s pure, so pure, like the love that’s so uncut and raw
Çok temiz, kız çok temiz, sanki hiç işlenmemiş ve çiğ bir aşk gibi
And clean, so clean, as opposed to what I offered
Ve temiz, çok temiz, sanki sunduğum şeye karşı

‘Cause I chose the life
Çünkü yaşamayı seçtim
I chose the life
Yaşamı seçtim
Then I realized – she might have been the one
Daha sonra en başta gelecek kadının o olabileceğinin farkına vardım
I let it go for a little fun
Ama ben birazcık zevk için vazgeçtim
I made a trade
Bir takas yaptım
Gave away our days for a little fame
Birazcık ün için beraber geçirecek günlerimizi feda ettim
Now I’ll never see your face
Şimdi bir daha yüzünü göremeyeceğim
But it’s okay I adapted anyway
Ama sorun değil, zaten alışığım

She might just be the one [x4] Bir tek seveceğim kız o olabilirdi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder