İngilizce Türkçe Sözlük







26 Haziran 2021 Cumartesi

Brown Eyed Girls – オアシス Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

와아 여름이다 막 이래
– Yaz geldi, Waa. Sadece bir süre oldu.

Here we go now
– İşte başlıyoruz

어떡해 올 여름 난 너무 바쁜데
– Bu yaz çok meşgulüm.
그 어디라도 꼼짝하지 못할것 같아
– Hiçbir yere gidebileceğimi sanmıyorum.
수평선 하늘 닿은 푸른 바다가 너와 날 부르고 있는데 오
– Ufuk gökyüzüne dokunan mavi deniz seni ve beni çağırıyor.

난 정말 괜찮아 이 도시라 해도
– Gerçekten iyiyim, bu şehir olsa bile.
저 높은 빌딩 아래라도 너만 있다면
– Eğer o yüksek binanın altında bir tek sen varsan.
시원한 팥빙수를 함께 나눌 수 있다면 그걸로 충분해
– Soğuk kırmızı fasulye buzlu suyunu bizimle paylaşabilirseniz, bu kadar yeter.
가로수 그늘 아래 너와 함께 거닐면
– Eğer seninle bulvarın gölgesinde yürürsem
그 어떤 해변가도 부럽지 않아
– Plaj müdavimlerini kıskanmam.
넌 나의 바다야 넌 나의 파도야
– Sen benim denizimsin, sen benim dalgamsın.
니 품에 안기면 내 안에 파도소리가 들려
– Onu kollarında tuttuğumda, içimdeki dalgaları duyabiliyorum.
무더운 이 여름에 복잡한 세상 일을
– Bu yaz bunaltıcı çalışmak için karmaşık bir dünya
잠시 다 잊을 수도 있을것 같아
– Sanırım bir süreliğine hepsini unutabilirim.
넌 나의 숲이야 넌 나의 나무야
– Sen benim ormanımsın. Sen benim ağacımsın.
니 곁에 있으면 시원한 바람이 느껴져
– Seninle olduğumda, serin bir esinti hissediyorum.
모두가 떠나가버린 한적한 도시에 남아 너와 나 사랑을 나눠
– Herkesin gittiği tenha bir şehirde kal ve seninle ve benimle seviş.

Yeah come on yo
– Evet hadi ama
넌 내 젊음의 활력소
– Gençliğimin canlılığı sensin.
너와 난 우리 둘의 웃음꾼
– Sen ve ben ikimiz gülüyoruz.
널 두고 떠나갈 일 없어
– Seni bırakmıyorum.
아무리 세계일주라도 그대 없인 의미 없어
– Ne kadar yuvarlak olursan ol, sensiz olduğun anlamına gelmez.
오직 너만 있으면 돼 난
– Tek ihtiyacın olan benim.


여기 너가 있어주면 난
– Sen burada kalırsan, ben de burada olacağım.
오직 (아우) 한복판 가운데다
– Sadece ortanın ortasında.
뚝하고 떨어져 있어도 다 괜찮아
– Uzakta olsan bile sorun yok.

어느새 이 도시에 밤이 내리면
– Gece bu şehre belirsiz bir şekilde düştüğünde
난 너의 곁에 한 손 가득 팝콘을 들고
– Senin yanında patlamış mısır dolu bir el tutuyorum
무서운 영화 한편 함께 즐길 수 있다면 행복한 밤이야
– Bu arada, eğer birlikte tadını çıkarabilirseniz, o zaman mutlu bir gece

놀란척 니 어께에 얼굴을 꼭 묻으면
– Eğer şaşırırsan, yüzünü yüzüne gömmelisin.
이 밤은 천국보다 아름다운 걸
– Bu gece cennetten daha güzel.
넌 나의 바다야 넌 나의 파도야
– Sen benim denizimsin, sen benim dalgamsın.
니 품에 안기면 내 안에 파도소리가 들려
– Onu kollarında tuttuğumda, içimdeki dalgaları duyabiliyorum.
무더운 이 여름에 복잡한 세상 일을
– Bu yaz bunaltıcı çalışmak için karmaşık bir dünya
잠시 다 잊을 수도 있을것 같아
– Sanırım bir süreliğine hepsini unutabilirim.
넌 나의 숲이야 넌 나의 나무야
– Sen benim ormanımsın. Sen benim ağacımsın.
니 곁에 있으면 시원한 바람이 느껴져
– Seninle olduğumda, serin bir esinti hissediyorum.
모두가 떠나가버린 한적한 도시에 남아 너와 나 사랑을 나눠
– Herkesin gittiği tenha bir şehirde kal ve seninle ve benimle seviş.
영원히
– Sonsuza dek

가슴이 펑하고 나 (내 가슴 두근두근)
– Busty serseriler ve ben (benim göğüsleri vurma)
난 날아올라 (날아봐 하늘위로)
– Uçuyorum (gökyüzünde uçuyorum)
어쩔 줄 몰라 (오직 그대만 나의 곁에 있어주면 돼)
– Ne yapacağımı bilmiyorum (sadece benimle kalabilirsin)
이대로 너만 내 곁에 있어준다면 어디든 난 행복할꺼야
– Yanımda bir tek sen varsan, nerede olursam olayım mutlu olurum.

I love you
– Seni seviyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder