İngilizce Türkçe Sözlük







7 Mayıs 2021 Cuma

Residente – Guerra İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yo te miro y mi rabia te toca
– Sana bakıyorum ve öfkem sana dokunuyor
Cuando grito sin usar la boca
– Ağzımı kullanmadan çığlık attığımda
Y mi furia se come a la gente
– Ve öfkem insanları yiyor
Porque muerde aunque no tenga dientes
– Çünkü dişleri olmasa bile ısırır

El dolor no me causa problemas
– Acı bana sorun çıkarmaz
Hoy los dolores recitan poemas
– Bugün acılar şiirleri okuyor
El mundo me lo como sin plato
– Bir tabak olmadan yediğim dünya
El miedo a mí me limpia los zapatos
– Benim korkum ayakkabılarımı temizliyor

El fuego lo derretí
– Ateşi erittim.
Hoy las pesadillas no duermen
– Bugün kabuslar uyumaz
Porque piensan en mí
– Çünkü beni düşünüyorlar.
Hoy puedo ver lo que el otro no vio
– Bugün diğerinin görmediğini görebiliyorum.
Y lo pongo a rezar aunque no crean en Dios
– Ve Tanrı’ya inanmasalar bile onu dua etmeye zorladım

Hoy las lágrimas lloran antes de morir
– Bugün gözyaşları ölmeden önce ağlıyor
Y a los libros de historia, los pongo a escribir
– Ve Tarih kitapları, onları yazmaya koydum
Que le tiemblen las piernas al planeta Tierra
– Dünya gezegeninin bacaklarının titremesine izin verin
Hoy yo vine a ganar y estoy hecho de guerra
– Bugün kazanmak için geldim ve savaştan yapıldım

Y hecho de guerra
– Ve savaş yaptı
Y estoy hecho de guerra
– Ve ben savaştan yapıldım
Y estoy hecho de guerra
– Ve ben savaştan yapıldım
Y estoy hecho de guerra
– Ve ben savaştan yapıldım

(Po-po-po-pongo) Y los pongo a rezar
– (Po-po-po-pongo) ve onları dua etmeye koydum

Soy el boquete que dejó la bomba que cayó
– Düşen bombayı bırakan delik benim.
Lo que fecundó, la madre que me parió
– Ne döllenmiş, beni sıkan anne
Desde que nací soy parte de este menú
– Doğduğumdan beri bu menünün bir parçasıyım
Porque yo llegué al óvulo antes que tú
– Çünkü yumurtaya senden önce ulaştım.

Soy la selva que corre descalza
– Ben yalınayak koşan ormanım
En el medio del mar, sobrevivo sin balsa
– Denizin ortasında, ben bir Sal olmadan hayatta
Soy el caudal que mueve la corriente
– Ben akımı hareket ettiren akışım
Los batallones que chocan de frente
– Taburlar kafa kafaya çarpışıyor

Mis rivales que vengan de a dos
– Rakiplerim ikiye geliyor
Hoy ni siquiera los truenos me alzan la voz
– Bugün Gök gürültüsü bile sesimi yükseltmiyor
Soy tu derrota, tus tres piernas rotas
– Ben senin yenilginim, üç kırık bacağın
El clavo en el pie que traspasó la bota
– Ayakkabıyı delen ayak tırnağı

Soy la estrategia de cualquier combate
– Ben herhangi bir savaşın stratejisiyim
Hoy se gana o se pierde, no existe el empate
– Bugün kazanmak ya da kaybetmek, hiçbir beraberlik yoktur
Soy la pena de tus alegrías
– Ben senin sevinçlerinin üzüntüsüyüm
La guerra de noche y la guerra de día
– Gece savaş ve gündüz savaş

Guerra de noche y la guerra de día
– Gece savaş ve gündüz savaş
Guerra de noche y la guerra de día
– Gece savaş ve gündüz savaş
Guerra de noche y la guerra de día
– Gece savaş ve gündüz savaş
Guerra de noche y la guerra de día
– Gece savaş ve gündüz savaş

(Po-po-pongo) Y los pongo a rezar
– (Po-po-pongo) ve onları dua etmeye koydum

La guerra la mato sin darle un balazo
– Savaş onu kurşunsuz öldürdü
A la guerra le dan miedo los abrazos
– Savaş sarılmaktan korkuyor
La guerra con camuflaje se viste
– Kamuflaj elbiseleri ile savaş
Así nadie ve cuando se pone triste
– Bu yüzden kimse üzgün olduğunda görmez

La guerra pierde todas sus luchas
– Savaş tüm mücadelelerini kaybeder
Cuando los enemigos escuchan
– Düşmanlar dinlediğinde
La guerra es más débil que fuerte
– Savaş güçlüden daha zayıftır
No aguanta la vida
– Hayata dayanamıyorum
Por eso se esconde en la muerte
– Bu yüzden ölümde saklanıyor

(Po-po-pongo, pongo) Y los pongo a rezar
– (Po-po-pongo, pongo) ve onları dua etmeye koydum

(Po-po-pongo, pongo) Y los pongo a rezar
– (Po-po-pongo, pongo) ve onları dua etmeye koydum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder