İngilizce Türkçe Sözlük







28 Nisan 2021 Çarşamba

Fitz And The Tantrums – Handclap İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Turn it up
– Sesini aç

Somebody save your soul ’cause you’ve
– Biri ruhunu kurtarsın çünkü sen
Been sinning in this city, I know
– Bu şehirde günah işledim, biliyorum
Too many troubles, all these lovers got you losing control
– Çok fazla sorun, tüm bu aşıklar kontrolünü kaybetmene neden oldu
You’re like a drug to me, a luxury, my sugar and gold
– Benim için bir ilaç gibisin, bir lüks, şekerim ve altınım
I want the good life, every good night, you’re a hard one to hold
– İyi bir hayat istiyorum, her iyi gece, tutması zor bir hayatsın

‘Cause you don’t even know
– Çünkü bilmiyorsun bile
I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilirim
Said I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi söyledi.

Somebody save your soul ’cause you’ve
– Biri ruhunu kurtarsın çünkü sen
Been sinning in this city, I know
– Bu şehirde günah işledim, biliyorum
Too many troubles, all these lovers got you losing control
– Çok fazla sorun, tüm bu aşıklar kontrolünü kaybetmene neden oldu
You’re like a drug to me, a luxury, my sugar and gold
– Benim için bir ilaç gibisin, bir lüks, şekerim ve altınım
I want your sex and your affection
– Seksini ve sevgini istiyorum
When they’re holding you close (Ha, ha, ha)
– Seni yakın tuttuklarında (Ha, ha, ha)

‘Cause you don’t even know
– Çünkü bilmiyorsun bile
I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilirim
Said I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi söyledi.

Every night when the stars come out
– Her gece yıldızlar ortaya çıktığında
Am I the only living soul around?
– Etrafta yaşayan tek ruh ben miyim?
Need to believe you could hold me down
– Beni tutabileceğine inanmalısın.
‘Cause I’m in need of something good right now
– Çünkü şu anda iyi bir şeye ihtiyacım var.
We could be screaming ’til the sun comes out
– Güneş doğana kadar çığlık atıyor olabiliriz.
And when we wake, we’d be the only sound
– Ve uyandığımızda, tek ses biz olurduk
Get on my knees and say a prayer, James Brown
– Dizlerimin üstüne çök ve dua et, James Brown
That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi

That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi
(Turn it up)
– (Sesi aç)
That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi

My flesh is searching for your worst
– Etim en kötüsünü arıyor
And best, don’t ever deny
– Ve en iyisi, asla inkar etme
I’m like a stranger, gimme danger
– Ben bir yabancı gibiyim, bana tehlike ver
All your wrong and your right
– Tüm yanlış ve doğru
Secrets on Broadway to the freeway
– Broadway’de otobana sırlar
You’re a keeper of crimes
– Sen suçların koruyucususun.
Fear no conviction, grapes of wrath
– Mahkumiyetten korkma, gazap üzümleri
Can only sweeten your wine
– Sadece şarabınızı tatlandırın

But you don’t even know
– Ama sen bile farkında değilsin
I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilirim
Said I can make your hands clap
– Ellerini çırpabileceğimi söyledi.

Every night when the stars come out
– Her gece yıldızlar ortaya çıktığında
Am I the only living soul around?
– Etrafta yaşayan tek ruh ben miyim?
Need to believe you could hold me down
– Beni tutabileceğine inanmalısın.
‘Cause I’m in need of something good right now
– Çünkü şu anda iyi bir şeye ihtiyacım var.
We could be screaming ’til the sun comes out
– Güneş doğana kadar çığlık atıyor olabiliriz.
And when we wake we’d be the only sound
– Ve uyandığımızda tek ses biz olacağız
Get on my knees and say a prayer, James Brown
– Dizlerimin üstüne çök ve dua et, James Brown
That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilmem için

That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilmem için

That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilmem için
(Yeah-yeah, oh, oh, yeah-yeah)
– (Evet-Evet, oh, oh, evet-evet)
That I can make your hands clap
– Ellerini çırpabilmem için
(Yeah-yeah, oh, oh)
– (Evet-Evet, oh, oh)
So can I get a hand clap?
– El çırpabilir miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder