İngilizce Türkçe Sözlük







23 Nisan 2021 Cuma

Clara Feat. Lord Siva – Nobody’s Lover İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Bad mood in the morning
– Sabah kötü bir ruh hali
Zero communication
– Sıfır iletişim
I should come with the warning
– Uyarıyla gelmeliyim.
It’s what they all say about me
– Hepsi benim hakkımda böyle söylüyor.
You wanna cuddle
– Sarılmak ister misin
But I need my space to sleep
– Ama uyumak için yerime ihtiyacım var
You like to hold hands in public
– Herkesin içinde el ele tutuşmayı seviyorsun.
All the things I just can’t, babe
– Yapamayacağım her şey, bebeğim

And he’s being so goddamn patient
– Ve çok sabırlı davranıyor
Gotta be patient with me
– Bana karşı sabırlı olmalısın.
He doesn’t mind the way my mood is always changing
– Ruh halimin her zaman nasıl değiştiğini umursamıyor
I’m complicated, baby
– Ben karmaşığım bebeğim.

But I don’t wanna be
– Ama olmak istemiyorum
I don’t wanna be nobody’s lover
– Kimsenin sevgilisi olmak istemiyorum.
I’m losing myself whenever I’m with you
– Ne zaman seninleysem kendimi kaybediyorum.
So now, let me be
– Şimdi, bırak ben olayım.
I’m loving myself, don’t need another (Why?)
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok (neden?)
To make me feel I’m good enough, it’s true
– Bana yeterince iyi olduğumu hissettirmek için, bu doğru

Girl, why you running?
– Çalışan mısın?
Don’t need no new relation (Don’t need)
– Yeni bir ilişkiye gerek yok (gerek yok)
I’m up where the sun is
– Güneşin olduğu yerdeyim.
For you (Yeah, yeah)
– Senin için (Evet, Evet)
Stop making it hard for me to love you
– Seni sevmemi zorlaştırmayı bırak.
We often when we’re on
– Sık sık açık olduğumuzda
Wearing a mask, you know I see through
– Maske takan, bakın ben biliyor musun
Can you see that I’m the one? (Yeah)
– Benim olduğumu görebiliyor musun? (Evet)

And I’ve been so goddamn patient (Patient)
– Ve ben çok sabırlı oldum (hasta)
Gotta be patient, it’s true (It’s true, it’s true), yeah
– Sabırlı olmalısın, bu doğru (doğru, doğru), Evet
You know that I keep waiting (Waiting)
– Beklemeye devam ettiğimi biliyorsun (bekliyorum)
So complicated with you
– Seninle çok karmaşık

But I don’t wanna be
– Ama olmak istemiyorum
I don’t wanna be nobody’s lover
– Kimsenin sevgilisi olmak istemiyorum.
I’m losing myself whenever I’m with you (Whenever you’re with me)
– Ne zaman seninleysem (ne zaman seninleysen) kendimi kaybediyorum)
So now, let me be (Loving only yourself)
– Şimdi, bana izin ver (sadece kendini sevmek)
I’m loving myself, don’t need another (Oh-oh)
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok (Oh-oh)
To make me feel I’m good enough, it’s true (You only love yourself)
– Beni yeterince iyi hissettirmek için, bu doğru (sadece kendini seviyorsun)

Oh, I love me-e-e-e (I love myself)
– Oh, beni seviyorum-E-E-E (kendimi seviyorum)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself)
– Oh, beni seviyorum-E-E-E (kendimi seviyorum)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself)
– Oh, beni seviyorum-E-E-E (kendimi seviyorum)
I love myself, don’t need another
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok
Myself, don’t need another
– Kendim, başka birine ihtiyacım yok

And whenever I’m uncertain ’bout myself
– Ve ne zaman kendimden emin Olmazsam
You’re the one I turn to, and it makes me insecure
– Sen benim dönüştüğüm kişisin ve bu beni güvensiz kılıyor
‘Cause we wouldn’t last a day, no
– Çünkü bir gün bile dayanamayız, hayır
Still doesn’t feel like, feel like whole with you
– Hala seninle bir bütün gibi hissetmiyorum

But I don’t wanna be (Oh, no)
– Ama olmak istemiyorum (Oh, hayır)
I don’t wanna be nobody’s lover
– Kimsenin sevgilisi olmak istemiyorum.
I’m losing myself whenever I’m with you
– Ne zaman seninleysem kendimi kaybediyorum.
So now, let me be (Oh)
– Şimdi, izin ver (Oh)
I’m loving myself, don’t need another
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok
To make me feel I’m good enough, it’s true (Oh-oh)
– Beni yeterince iyi hissettirmek için, bu doğru (Oh-oh)

Oh, I love me-e-e-e (I love myself, why don’t you love me?)
– Oh, beni seviyorum-E-E-e (kendimi seviyorum, neden beni sevmiyorsun?)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself, why don’t you love me?)
– Oh, beni seviyorum-E-E-e (kendimi seviyorum, neden beni sevmiyorsun?)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself, you only love yourself)
– Oh, beni seviyorum-e-e-e (kendimi seviyorum, sadece kendini seviyorsun)
I love myself, don’t need another
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok
Myself, don’t need another
– Kendim, başka birine ihtiyacım yok
Me-e-e-e (I love myself, why don’t you love me?)
– Me-E-e-e (kendimi seviyorum, neden beni sevmiyorsun?)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself, you only love yourself)
– Oh, beni seviyorum-e-e-e (kendimi seviyorum, sadece kendini seviyorsun)
Oh, I love me-e-e-e (I love myself, you only love yourself)
– Oh, beni seviyorum-e-e-e (kendimi seviyorum, sadece kendini seviyorsun)
I love myself, don’t need another
– Kendimi seviyorum, başka birine ihtiyacım yok
Myself, don’t need another
– Kendim, başka birine ihtiyacım yok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder