İngilizce Türkçe Sözlük







19 Şubat 2018 Pazartesi

Marina and the Diamonds – The Outsider (Türkçe Çeviri) (Çeviri)

Görüntülenme: 9

The Outsider (Yabancı)

Feeling like a loser, feeling like a bum
Kaybeden gibi hissediyorum, serseri gibi hissediyorum
Sitting on the outside observing the fun
Dışarıda oturuyorum, eğlence arıyorum
Don’t get on my bad side, I can work a gun
Kötü tarafıma gelme, silah kullanabilirim
Hop into the backseat baby
Arka koltuğa atla bebeğim
I’ll show you some fun
Sana biraz eğlence göstereceğim

All I know is I cannot pretend
Bütün bildiğim rol yapamıyorum
I’m sitting on the outside again
Yine dışarıda oturuyorum
I’ve got the energy to blend
Karıştıracak enerjim var
So I’m sitting on the outside again
Bu yüzden Yine dışarıda oturuyorum

These people are really weird
Bu insanlar gerçekten tuhaf
And they’re giving me the fear
Ve beni korkutuyorlar
Just because you know my name
Çünkü sadece ismimi biliyorsun
Doesn’t mean you know my game
Oyunumu bildiğin anlamına gelmiyor
All of us are in your face
Hepimiz yüzündeyiz
And whisper I’m in the wrong place
Ve yanlış yerde fısıldaşıyorum
Is there more to lose than gain
Kazanmaktan fazla bir şey var mı?
If I go on my own again, on my own again
Eğer tekrar kendime gelirsem, kendime gelirsem

Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside
İçeride

People are connecting, don’t know what to say
İnsanlar bağlanıyor, ne diyeceğimi bilmiyorum
I’m good at protecting what they want to take
Onların almak istediklerini korumada iyiyim
Spilt the milk at breakfast, hit me double hard
Kahvaltıda dökülen süt, bana sertçe vurdu
And I grinned at you softly
Ve sana tebessüm ettim
Because I’m a f***ing wild card
Çünkü ben lanet olası tanımsızım

All I know is I cannot pretend
Bütün bildiğim rol yapamıyorum
I’m sitting on the outside again
Yine dışarıda oturuyorum
I’ve got the energy to blend
Karıştıracak enerjim var
So I’m sitting on the outside again
Bu yüzden Yine dışarıda oturuyorum

These people are really weird
Bu insanlar gerçekten tuhaf
And they’re giving me the fear
Ve beni korkutuyorlar
Just because you know my name
Çünkü sadece ismimi biliyorsun
Doesn’t mean you know my game
Oyunumu bildiğin anlamına gelmiyor
All of us are in your face
Hepimiz yüzündeyiz
And whisper I’m in the wrong place
Ve yanlış yerde fısıldaşıyorum
Is there more to lose than gain
Kazanmaktan fazla bir şey var mı?
If I go on my own again, on my own again
Eğer tekrar kendime gelirsem, kendime gelirsem

All of us are in your face
Hepimiz yüzündeyiz
And whisper I’m in the wrong place
Ve yanlış yerde fısıldaşıyorum
Is there more to lose than gain
Kazanmaktan fazla bir şey var mı?
If I go on my own again, on my own again
Eğer tekrar kendime gelirsem, kendime gelirsem

Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside
İçeride

On my own again
Yine kendi başıma
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside the outsider (on my own again)
Yabancının içindeyim (yine kendi başımayım)
Inside
İçeride

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder